Çocuğun yetiştirilmesi, beden - ruh ve kafaca ilkoku la hazırlanması,başanlı bir okul sürecine girmesi incelik isteyen, sabır ve bilgi gerek tiren, önemli bir iştir. Doğ duğu andan başlayarak duy duğu sesler -ötüş, havlama, miyavlama vb. dahil- ninni ler, konuşmalar, okunan ya da ezberletilen şiirler, hep dil ve düşünme yeteneğinin ge lişmesini sağlayan dış uya ranlardır. Bunlar olmadığı
zaman,iyi beslendiği, bede nen sağlıklı ve güzel geliştiği halde, kafaca -dil, düşünme ve konuşma becerisi bakı mından-, yaşıtlarına oranla geri kalır. Bu geriliği ilkokul döneminde donduramaz, ak ranlarına yetişemezse ömür boyu bile sürebilir.
Okul öncesi dönemde dinleme, anlama ve konuşma becerisi geliştirilmemiş bir çocuğun ilkokulda anadilini
okumayı ve yazmayı çabucak öğrenmesi beklenmemelidir. İlkokul döneminde, anadilini, okuma ve yazma açısından iyice öğrenmemiş bir çocu ğun da, ortaokulda yabancı dili iyi öğrenmesi beklene mez.
Görülüyor ki, çocuğun okul başarısı, doğrudan doğ ruya öğrenmesi gereken dil, yani konuşma -anlama ve an latma- becerisine bağlıdır. Okul öncesi dönemde ka zandırılması gereken kitapla oynama alışkanlığı, zevki ve becerisi; çocuğun, ilkokula başladığı zaman kitap, defter, kalem gibi eşyayı yadu-gama- masına yol açar, onları ko layca severek kullanmasını sağlar.
0 - 2 yaş döneminde yal nız dinleyen, anlamaya çalı şan, anladığı zaman da ken dine özgü,ama yine de çev
resinde gördüğü ve algıla dığı ses ve hareketlerle duy gusal ve düşünsel tepkisini gösteren çocuk, ortalama iki yaşından sonra bu tepkileri söze, yani konuşmaya dök meye, düşüncelerini cümle lerle anlatmaya başlar. Bu anlatmada, öğrenmiş olduğu sözler ile sözleri birbirine bağlama yollan, sözlerin ses lerini doğru olarak çıkarabil irle ve vurgulama biçimi, kendisi ile konuşana -anası na ya da bakıcısına- benzer.
Çocuğa bakan, onu bes leyen ve yetiştiren yetişkinin güzel cümleler kurması, ço cukla düzgün konuşması o- nun için çok önemlidir. Bil diğinden daha güzel, daha edebi, daha canlı, neşeli, ha reketli, akıcı, uyumlu, hoş zevkli, sevgili, yumuşak, kı saca yaşam dolu cümlelerle ya da çizgi ile renklerle oluş turulmuş resimli kitap,onun en yakın yardımcısıdır. Ye tişkin ile çocuğu ruh ve kafa ca birbirine yaklaştıran böyle bir yardımcı, başka oyuncak ta bulunmayan bir sihirle do ludur. Oyuncaklarla oynadık ça, oyuncak eskir. Kitap ise anlaşıldıkça sının genişler. Yeni bir şey söyler. Okul öncesi dönemde kitapla kuru lan ilişkinin çocuğa sağla dığı yararlar şöyle sıralana bilir:
— Gördüğü şekilleri algıla mayı öğrenir.
— Dinlediği söz ve cümleleri anlamayı öğrenir.
— Kitabı nasıl kullanacağını öğrenir.
— Hafızası gelişir.
— Dil dağarcığı zenginleşir. — Hayal gücü beslenir.
— Yetişkin ile beraberlik kurmayı öğrenir.
— Bu beraberlikten memnun olacağı için de,ruhsal ve duy-
£S... KUI93 vBxiavStfx
_NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPM 1 s a £ uı Z j < i J (D 4 Z □ 4 I uı Z j 4 a s J in ■j9|J!l!qEXE|5ns n|n>|0 duBA buisiBjbX l6ip©UJ|U
-9}so6 i6|! ‘JB|JBj6n eui6i|>|iji>j |bXel! ‘JE|Bq
-Eq-BUE Epııınjnp jıq 9| -Xog J!|iqB5B |oX suıssıu -9LUJ9 LUEA9P UIUISIJB§Bq EUEq ‘BUISBLU|O ZISJEL] -BJ Ep|n>|0 unBnooö ‘ıunj -np nq ı>jnq|EH ‘JB|je5e
|oX guissiujgssiq ijXb
UEpUIJE|§BpB^JB !U1J9| -|PU9>| UlUIJBpjnOOÖ 9A J9| -JIJ9A IU9U0 >|05 EJJIUIS 10 -uıjıq |n>jo>ii! sa Epun|n>jo
-BUE BUIJB|IJB§Bq UIUIJB| ->jnoo5 ‘JB|EqEq-EUB ızEg •jıp!|iu9uo jEpB>| isijeSeo
in^o ng -jıpıBgogugjBo |ISEU |XbIU|O 9pi!|Jiq B|JE|
->jnoo5 JsBıp ‘Ep tunjnp jıq i|iu9uo J96ıp iŞeoeS
-E|i§jb>| unznunŞnooö
•uiXgiujipgssiq buo gpıuıö
-ıq Jiq5ıq ‘nznunBnpunS -np nun6np|0 Epuıj|E uıu -U9M9U9J9X unuO UU9|§I !>}Epin>|0 ‘EpEJB ng -zıuıs -J!|iqEdEX >(9J9X9|>(91S9p nuo epuije|Blu§i|b5 hep
-|n>jo 9pu!§ı596 euiiuej
-JO |n>|0 U9pA9 ‘llUIpJEX 1X1 us Eznun6nooö
•j9|J!P!|9iu|iq iuiBso
-9X9W9|!;ubje6 ıXuE§Eq
HBp|n>|0 ununq >jeouv
•Z9LU|96 BUIIUB|UE iBipjOJ -96 ISEUJEIUEUXO JE|unXo !9I}9j6o 5il| B|XuBHnoo5
HBp6e5 1S90U0 |n>|0
uiJE|EqEq-EUB ‘nq ‘ib^ej
•J9|J9>195 >jn|5nB Ep|Eiu -E|UE IUI69ÖJ96 iBlpELU -|0 nq UIU9IIU91SI Ep|n>jo ‘jEMnooö ub|B ii6ao iXb|
-op uBpuuBHudBX u9|Xo§ iBipnqEdEX uiJsnnXnq >|IS >|IS ‘JR^OLUJO LUipjEX 9UIS9LU|9U0X 9X9LUU9J -Bo |ESLUBJAE>J Jiq I|IU9J -SIS Bl|Bp ‘>JEJEUE|JEJEX uBpui>|EJ9iu nq unBnooB '!§! un|n>|0 Bpiunjnp ng nW
‘wn
UUdîlî
jıq vsm
■je|jiuej opungnpjo6 >jej
-E|0 l|IZEX lXQlUI|9>j >jO0Jiq *n6oö 'J9|JI|96 9|Xi6|!q >J05jiq EpuiJE|EJE>( EUIJEI -|n>jo bub ‘JEpjnooB us|s6
U9pJ9|9JA9Ö l|UBJBÂn |0q ‘ıqı6 znun|6o uizig ’ziu -is!|9iui9 |nqs>j sp nun6 -npio !J9|iJ909q >jnozos 9A BOELUinq Siuu§!|o6
‘>J05 UB^BLU|O §IIUB|UE nunBnpio gu uijopus^ -§Eq 9A UIJ9||! ‘uiueiuXbs
IUIJEIPE JU9>J§Eq 9|J9| -I! ‘UIUEIUE|LUEIUEJ IUISEJU -Eq e>tlO |azr?6 >jo5
isi6|! nq ub|O i§je>j sXsuj -uojSo unznunŞnooö _K ;^nza lMlp»
N
E
Y
A
P
M
A
L
I
N
A
S
IL
Y
A
P
M
A
L
I
N
E
Y
A
P
M
A
L
I
N
A
S
IL
Y
A
P
M
A
L
I
N
E
Y
A
P
M
A
L
I
j 4 5 a uı ZtflAldVA SN nVIAIdVA HSVN IIVlAJdVA 3N l“IVIAIdXJA HSVN IIVlAIdVA 3N
■ jb>jt5 bXbjjo Xbjoîj BqBp uo^jjnunqo pans -oı ‘jjjbj ı>jBpuıSBJB iŞjjSilu -jıq >jo5 uiujjjSpoX op paXy
-bs unuo’JipuojŞo uopiuoX io
-uiAos blujo ubsui ‘ıŞıznıu up
-ip ‘iŞbuXb>j uiŞijijubo ‘nqnı
uıuBŞop opuisoXBS pnoo^ —
•jppoooıojŞo o iAoujaos
ıqı§ ubsui ‘bŞooo^ -ITpîJ
-§pq ouıpSpoA ‘ısoıujupSpoS oa lunqBq uiuiSaos ng —
•p§ıj©3 i§aos
bpuisbjb pnooö ojı uıp§poX
‘uoipqjoqpjoq uojoa zBq oa uojpoıu[iqp§quE boXbjo^ — •jiSbjXbjo^ ubjblubj
-UB JUUOJJiqjiq BpiBJUBUIBZ ıpojp UBpjnpjo uoqBJoq Bjpıo -o5 ‘uı5ı tŞbobjo jjbjjo op
JOJZOS UBJn§BlÂB[0p IUISBUJBJ -UB dlÂBJABJf UBlXB[O ‘lUTSBUI -JOS njos ‘BpUIUBX IS0UIU0J -Şo iXBiuSnuop unŞnoo^) —
■jpTqoXoızo§ iBzziq luıŞıjjBp
ou uiqBjpj BŞnooâ ‘uıöı libj
-pnpnpo bjjppiq WP pg —
•.BjXisuns
iB[ung -jb>(i5 qjBp Bâpnp
-jo uoiqpjoqBJioq nq op uiq§p
-oX ‘BSJoXnXnp znq uopjouup
-§poX nuo ‘joXiaos nŞnooö
jgŞg -jiSojqodjog uojjibuXo
unXo BjdBJIiJ ‘BpuiSBJB UJ5[§p -oX oji >jnoo5‘jB[unq uning