• Sonuç bulunamadı

5.1. Tartışma ve Yorum

5.1.3. Pozitif-Negatif Duygu Durumu ile ilgili bulguların

Uygulanan psikolojik destek programının sonucunda deney grubunun pozitif duygu öntest ve sontest puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgu

92

araştırmanın “Psikolojik destek programı sonunda deney grubunda bulunan annelerin pozitif duygu düzeylerinde artış olacaktır” biçimindeki üçüncü hipotezini desteklememektedir. Benzer şekilde kontrol grubunun pozitif duygu öntest ve sontest puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgu araştırmanın

“Psikolojik destek programına katılmayan kontrol grubunda bulunan annelerin pozitif duygu düzeylerinde değişiklik olmayacaktır” biçimindeki yedinci hipotezini desteklemektedir. Bir başka deyişle, uygulanan danışma programının, deney grubundaki annelerin pozitif duygu düzeylerini artırmasına rağmen, bu fark anlamlı düzeyde değildir.

Bu bulguya benzer bir bulgu olarak Tezel (2003), psikolojik destek programının, engelli bebek annelerinin duygu durumlarına etkisini incelediği çalışmasında, deney grubu annelerinin pozitif duygularını artırmadığını belirtmiştir.

Uygulanan psikolojik destek programının sonucunda deney grubunun negatif duygu öntest ve sontest puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgu araştırmanın “Psikolojik destek programı sonunda deney grubunda bulunan annelerin negatif duygu düzeylerinde azalma olacaktır” biçimindeki dördüncü hipotezini desteklememektedir. Benzer şekilde kontrol grubunun negatif duygu öntest ve sontest puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgu araştırmanın “Psikolojik destek programına katılmayan kontrol grubunda bulunan annelerin negatif duygu düzeylerinde değişiklik olmayacaktır” biçimindeki sekizinci hipotezini desteklemektedir. Bir başka deyişle, uygulanan danışma programının, deney grubundaki annelerin negatif duygu düzeylerini azaltmasına rağmen, bu fark anlamlı düzeyde değildir.

Bu bulguya benzer bir bulgu olarak Tezel (2003), psikolojik destek programının, engelli bebek annelerinin duygu durumlarına etkisini incelediği çalışmasında, deney grubundaki annelerinin negatif duygu düzeylerinin değişmediğini belirtmiştir.

Psikolojik Destek Programı sonucunda, deney ve kontrol gruplarındaki zihinsel engelli çocuk annelerinin, Pozitif Negatif Duygu Ölçeği’nin Pozitif Duygu öntestinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmazken;

pozitif duygu sontestinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık oluştuğu belirlenmiştir.

93

Yapılan literatür taramasında bu bulguyu destekleyebilecek, engelli ailelerinin duygu durumlarıyla ile ilgili araştırmalara rastlanmamış olunması yorum yapabilmeyi güçleştirmektedir. Bu bulgu araştırmanın “Psikolojik destek programı sonunda deney grubunda bulunan annelerin olumlu duygu düzeyleri ile kontrol grubunda bulunan annelerin olumlu duygu düzeyleri arasında fark olacaktır”

biçimindeki onbirinci hipotezini desteklemektedir. Diğer bir deyişle psikolojik destek programının, zihinsel engelli çocukların annelerinin pozitif duygu düzeylerini artırmada etkili olduğu görülmüştür.

Psikolojik Destek Programı sonucunda, deney ve kontrol gruplarındaki zihinsel engelli çocuk annelerinin, Pozitif Negatif Duygu Ölçeği’nin Negatif Duygu öntest ve sontestinden aldıkları puanların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık oluşmadığı belirlenmiştir. Bu bulgu araştırmanın “Psikolojik destek programı sonunda deney grubunda bulunan annelerin negatif duygu düzeyleri ile kontrol grubunda bulunan annelerin negatif duygu düzeyleri arasında fark olacaktır”

biçimindeki onikinci hipotezini desteklememektedir.

Engelli ailelerinin duygu durumlarıyla ilgili ülkemizde yapılan tek araştırma Tezel (2003)’in, psikolojik destek programının, engelli bebek annelerinin duygu durumlarına etkisini incelediği çalışmasıdır. Bu araştırmada, psikolojik destek programına katılan ve katılmayan annelerin pozitif ve negatif duygularında, duygu değişikliği bakımından anlamlı bir fark bulunmadığını belirtilmiştir.

Bu araştırmada ayrıca Pozitif Negatif Duygu Ölçeği’nde bulunan duygular tek tek incelenmiş ve deney grubunun kontrol grubuna göre deneysel işlem öncesinde anlamlı düzeyde daha çok mutsuz olduğu belirlenmiştir.

Ayrıca deney grubuyla yapılan grupla psikolojik danışma çalışmasının, deney grubundaki bireylerin “ilgili, heyecanlı ve tedirgin” duygu düzeylerinde, kontrol grubundaki bireylerinkine oranla anlamlı bir farklılık meydana getirmiştir. Yani deneysel işlem sonrasında, deney grubundaki bireyler, kontrol grubundakilere göre, kendilerini daha çok ilgili, heyecanlı ve tedirgin olarak değerlendirmişlerdir.

Tezel (2003) ise, program öncesinde deney grubunun “sinirli ve asabi”

duygularının, kontrol grubundan anlamlı düzeyde yüksek olduğunu, deneysel işlem sonrasında ise deney grubunun “sinirli, kararlı ve dikkatli” duygu düzeylerinde, kontrol grubuna göre anlamlı bir farklılık meydana getirdiğini belirtmiştir.

94

Tüm bu bulgular doğrultusunda, bu çalışmada hedeflenen tüm sonuçlara ulaşılamamakla beraber, psikolojik destek programı ile annelerin umutsuzluk düzeyleri azalmış, iyimserlik düzeyleri artmış ve pozitif duygu düzeyleri artmıştır.

Ayrıca çalışma değerlendirme anketinde anneler, psikolojik destek programından yarar sağladıklarını belirtmişlerdir. Programın içeriği ve şekli, kendilerine olan etkileri, psikolojik danışmanın yeterlilikleri ile ilgili sorulara olumlu cevaplar vermişlerdir. Nitekim, benzer durumda çocukları olan ailelerin bir araya getirilmesi ve destek gruplarının oluşturulmasının da, yararlarını tanımlayan çalışmalar mevcuttur (Haring ve Linda, 1986; Benett, Deborah ve Robin, 1996; Kerr ve McIntosh, 2000; Ainbinder, Blanchard ve Singer, 1998). Destekleyici eğitim programlarının aileleri bilgilendirici veya psikolojik destek sağlayıcı uygulamaların, grup oturumlarının değişik yaş ve engel grubunda çocuğu olan aileler için faydalı olduğu tespit edilmiştir. Kaygı ve depresyonu azalttığı, kendilerini ifade etmede yararlandıkları belirtilmiştir (Ersoy, 1997; Alataş, 1998; Flynt, Wood ve Scoot, 1992; Pelchat, Jocelyn ve Nicole, 1999). Engelli çocuk ailelerine planlı bilgi verme, belirsizlikleri ve gereksiz stresi azalttığı, duygusal uyumu arttırdığı, çocukların problem davranışları ile baş etmede etkili olduğu ve çocuklarının durumu ile ilgili bilgi seviyelerini arttırdığı için önem kazanmıştır (Pain, 1999; Hunfeld, Tempels ve Passchier, 1999; Mobarak, Naila ve Shirin, 2000; Çetinkaya, 1997).