• Sonuç bulunamadı

Pop Sanat (Pop Art)

4.2. Modern Sanatta Eklektizm

5.2.1. Pop Sanat (Pop Art)

Halk sanatı demek olan Pop Art ilk örneklerini İngiltere'de vermiş, Amerika ve Fransa'da yeni bir sanat türü olarak gelişmiştir. Sanatın halka mal edilerek, bir başka tür demokratlaştırılması deneyimidir. Pop art teknik olarak asamblaj ve kolaj kullanmıştır. Sanat niteliği bakımından yeni-Dada sayılır. Bu sanat anlayışında Marcel Duchamp'ın Ready-Made'leri örnek olmuştur. Sinema, müzik, environement (çevre sanatı), happening, (olay, evenement), afiş sanatın uygulama alanlarıdır (Kınay, 1993: 323).

Genel olarak toplumsal olaylara, psikolojik ve psikanalitik temellere dayanan bir sanat türüdür. Endüstrileşerek gelişen toplumlarda orta sınıf halkın her türlü haberleşme araçları, Hollywood Star’ları ve çoğunlukla erotik pozlardaki model kızları, her çeşit tüketim ürünleri ve malzemeleri tasvir konusu edinebilmektedir. Amerika ölçüsünde ifade edilecek olursa pop art büyük ölçüde bir tüketim uygarlığının sanatı olmuştur (Kınay, 1993: 323).

Resim-120: Andy Warhol, Mona Lisa, 63x50cm, Serigrafi ve Akrilik, Andy Warhol Müzesi, New York, 1979. (“Sanal”, 2011)

Pop art, daha önceleri değersiz, adi, sanat alanına kesinlikle alınamaz sayılan konuları ve objeleri sanat konuları sayarak değerlendirmektedir. İnformel sanatın tümüyle kişisel olmasına karşın pop sanat ile toplumsal yaşamın her türlü görüntüsü arasında sıkı bir yaklaşımın sağlanması amaçlanmaktadır (Kınay, 1993: 323).

Pop art'ın başlıca iki devresi ve görüntüsü vardır: 1953-1958 yılları arası İngiliz sanatı aşamasıdır. 1962 yılından itibaren de Amerika devresi başlamıştır.

İngiltere'de ilk pop resim sanatçısı Richard Hamilton'dur. Robert Rauschenberg, Claus Oldenburg, Heykeltraş G. Segal, J. Rosenquist, T. Wasselmann, Andy Warhol (Resim 120) Amerikan: Yves Klein, Jean Tinguely, F. Arman da tanınmış Fransız pop sanatçılarının bazılarıdır (Kınay, 1993: 323-328).

Resim-121: Martial Raysse, Made in Japan, 129.8x244.3cm, Fotomekanik Röprodüksiyon, Airbrush, Mürekkep, Guaj, Kaplanmış Plastik Fiber Folyo, Hirshorn Müsezi, 1964. (“Sanal”, 2011)

Martial Raysse, Tiziano ve İngres’nin klasik dönem eserlerinden etkilenerek yeni düzenlemeler oluşturmuştur. Klasik sanat geleneği ile kolajı birleştiren sanatçı kültürel çeşitliliğe atıfta bulunmaktadır (Resim 121-122).

Resim-122: Martial Raysse, Türk Hamamı (İngres’den), Japonya’da martialcolor’la yapılmıştır. Tuval Üzerine Akrilik ve Kola, Özel Koleksiyon. (Lynton, 1991: 306)

Pop sanatın öncü sanatçısı Andy Warhol, Leonardo da Vinci’nin başyapıtlarından Son Akşam Yemeği isimli tablosunda gelenekselleşmiş sanat değerlerini halkın tüketebileceği sıradan sanat nesnelerine dönüştürmüştür. İkonografik konuları yaygın bir şekilde ele alan sanatçı aynı çalışmaları serigrafi yöntemiyle defalarca çoğaltmıştır (Resim 123-124).

Resim-123: Andy Warhol, Son Akşam Yemeği, Sentetik Polimer Boyama, The Andy Warhol Foundation for the Visual Arts, New York, 1986. (“Sanal”, 2011)

Resim-124: Andy Warhol, Venüs’ün Doğuşu (Rönesans’tan Resimler 2), Serigrafi Baskı, 1984. (“Sanal”, 2011)

İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı sanat ortamına "Soyut Dışavurumculuk" akımının egemen olduğu bilinmektedir. O yıllarda galeri duvarlarını dolduran, içgüdüsel hareketlerle oluşmuş boya akıtmaları ve hızla çizilmiş imgelerle yüklü soyut dışavurumcu yapıtları, akımın ustalarınca bilinçaltını ortaya çıkartan ve

özgürleştiren örnekler olarak tanıtılmıştır. Oysa soyut dışavurumcu yapıtlar bu özelliklerinin yanı sıra, resim yüzeyinin odaksızlaşması, perspektifsiz bir mekan, biçimler ile arka planın bütünleşmesi gibi asıl resimsel sorunlara çözüm getiren olanaklar da sunmaktaydılar. Varoluşçu bir düşünceyi benimsemiş olan dışavurumcu sanatçı, hareketle, kullandığı malzemeyle, özel fırça vuruşlarıyla, inandığı düşünceyi, dolayısıyla kendini kanıtlıyor, ama kendi özel dünyasına dalması sonucu dış dünya ile olan ilişkisini koyuyordu. İngiltere ve ABD'de çok sayıda genç sanatçının, savaş sonrasının düş kırıklıkları olarak nitelendikleri bu tutumu benimsememeleri dikkat çekicidir. Böylesi bir lirik soyutlama hegemonyasına baş kaldıran gençlerin isyanı 1950'li yıllarda filizlenmiş; 1961-1962'de Pop Sanat adıyla yeni bir akım olarak sanat dünyasına girmiştir 1960'larda Pop Sanat, Op Sanat ve Yeni Gerçekçilik (Nouveau Realisme) gibi akımlarla ortaya çıkan "resimsel olmayan" tavrın 1960 sonrası sanat eğilimlerine egemen olduğu ve bu dönem sanatında belirleyici rol oynadığı açıkça görülmektedir (Germaner, 1997a: 9).

Pop Sanat, İngiltere ve ABD'de aynı zamanda ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte İngiliz Pop'unun özellikleri ve gelişim koşulları Amerika'dakinden farklıdır. 1950'den sonra Londra sanat okullarında yeni bir akım dikkat çekmeye başlamıştır. İnsanın özel durumlarıyla ilgili konuları, dış dünya bağlamında yorumlayan Francis Bacon'un yapıtlarının genç sanatçıları etkilediği görülmektedir. Sanatta günlük yaşama yeniden dönüş isteğinin bu sanatçıları çok yakından ilgilendirdiği izlenmektedir. TV, reklam, çizgi film, sinema vb. iletişim araçlarının çağdaş gerçekliğinin bilincine varan genç ressamlar, eğer istedikleri gerçekten yaşamın içine dalmaksa, ifade aracı olarak kitle iletişiminde kullanılan klişeleri ve imgeleri kullanmaları gerektiğine karar vermişlerdir (Germaner, 1997a: 10).

Papa X. Innocent’in bakışlarının ardındaki gerçekle yüzleşen sanatçı, şizofrenik açılımla Velasquez’in tablosunu masaya yatırmış, eseri günümüz toplum psikolojisiyle özdeşleştirmiştir (Resim 125-126). Sanatçının yapmış olduğu eserlerin büyük bir kısmında yine Rönesans dönemi sanatçılarının etkileri görülmektedir. Bacon’ın çalışmalarıyla ortaya çıkan ve kişisel psiklojik gerilimlerin ortaya konduğu Yeni Dışavurumculuk hareketi bu anlamda postmodernist özellikler taşır.

Resim-125: Velasquez, Papa X. Innocent, TÜY, 114x119cm, Galleria Doria Pamphilj, Roma, 1650. (“Sanal”, 2011)

Resim-126: Francis Bacon, Velasquez’den Sonra (Papa X. Innocent), TUY, Des Moines Art Center, 1953. (“Sanal”, 2011)

1952-1953 yıllarında doğru Çağdaş Sanatlar Enstitüsü'nde bu eğilim (Pop Art) etkin bir biçimde gelişmiştir. Lawrence Alloway, Reyner Banham, Frank Cordell, John Mc Hale, Richard Hamilton, Tony del Renzio, Peter ve Alison Smithson ve Eduardo Paolozzi gibi sanatçılardan oluşan "Bağımsız Grup"un yeni düşünceleri yaymayı amaç edindiğini izlenir. Eduardo Paolozzi insanın teknolojiyle olan sıkı bağını gösteren resimleriyle grubun öncülüğünü yapmıştır. 1954-55 yıllarında bu grup, halk kültürünün her yönüyle incelendiği bir dizi konferans düzenlemiştir. Reklam dünyasının "düşlediği" gerçekler, tüketim malları., halk müziği, otomobil karoseri, resim sanatının ve iletişim araçlarının kullandığı insan imgesi ve moda, bu konferanslarda ele alınan konulardan bazılarıdır. İşte bu dönemlerde "Pop" terimi

kullanılmaya başlamış ve bu terim daha sonra bu düşüncelerden doğmuş olan resim akımının tamını olarak kullanılmıştır (Germaner, 1997a: 10).

Marcel Duchamp'ın yapıtları ve düşünceleri genç, pop sanatçıları derinden etkilemiştir. Onun sanat hazır yapım eşyayı, "ready-made"i sokması ve bu eşyaya basit bir bağlam değişimiyle sanatsal bir anlam yüklemesi, geleceğin pop sanat ressamlarının resim dilinde iletişim araçlarının kullandığı imgelerden yararlanma ve tabloyu dış gerçekten ayıran sınırı ortadan kaldırma isteklerini uygun düşmüştür (Germaner, 1997a: 10-11). Bu temel verilerden yola çıkarak İngiltere'de Pop sanat

değişik yönlere doğru gelişime gösterecek ve bu akıma çok dolaylı olarak bağlanabilecek sanatçıları bile içine alacak tekbir terim "Pop Art" bu sanatı tanımlayacaktır.

Benzer Belgeler