• Sonuç bulunamadı

Politik ve Ekonomik Bağımsızlık

1.1.7. Merkez Bankaları’nın ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın

1.1.7.2. Merkez Bankası Bağımsızlığının Kriterleri ve Çeşitleri

1.1.7.2.2. Politik ve Ekonomik Bağımsızlık

Ekonomik bağımsızlık, nihai hedeflere ulaşma yolunda takip edilecek para politikası araçlarını seçme serbestîsidir. Bu serbestîyi, hükümetin, Merkez Bankası’ndan ne şekilde ve ne kadar borçlanacağını belirleme konusundaki etkisi ve Merkez Bankası’nın denetimi altında bulunan parasal araçların niteliği gibi kriterler belirlemektedir. Ekonomik bağımsızlık, Merkez Bankası’nın hiçbir müdahale ve sınırlamalarla karşı karşıya kalmadan, para politikası araçlarını kendi iradesi doğrultusunda seçebilmesi ve kullanabilmesi ile mümkün gözükmektedir. Bu durum ise araç ve amaç bağımsızlığının gerçekleşmesine bağlıdır(Karakuş,2007:11).

Amaç bağımsızlığını; Merkez Bankası’nın temel amacının, tam istihdam, fiyat istikrarı, büyüme gibi birden fazla seçenek arasından seçebilme bağımsızlığı olarak ifade edebiliriz. Bugün, artık Merkez Bankalarının, vurgulanması gereken tek ve öncelikli amaçları fiyat istikrarını sağlamaktır. Öncelikle bir Merkez Bankası’nın tek ve öncelikli amaç olarak sadece fiyat istikrarını sağlamayı hedeflemesi; ekonomik birimlere, politik amaçlar ile ilgili, farklı mesajlar verilmemesinin sağlanması açısından, son derece önem taşımaktadır(Serdengeçti, 2005:6).

Merkez Bankalarının gelişimi çerçevesinde ön plana çıkan bir diğer unsur, araç bağımsızlığıdır. Bugün hemen hemen bütün Merkez Bankaları, hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik para politikası araçlarını seçme ve uygulama kuarallarını düzenleme anlamında, bağımsız bir biçimde hareket etmektedirler. Özellikle ülkemiz benzeri gelişmekte olan Ülkerlerde, hedeflerin belirlenmesinde hükümetin ve Merkez bankasının sorumluluklarını ayırmanın zor ve hedefe ulaşmada, maliye politikalarının katkısının da son derece önemli olması nedeniyle, araç bağımsızlığının, Merkez bankasının amaç bağımsızlığından daha ziyade önemli ve gerekli olduğu düşünülmektedir(Serdengeçti, 2005:7).

Politik bağımsızlık, Merkez bankasının kendi politika hedeflerini hükümetin etkisi olmaksızın belirleyebilme yetkisidir. Diğer bir deyişle merkez bankalarının ulaşmak istediği hedefi veya hedefleri seçebilme serbestisinin olmasıdır. Merkez

bankası başkanının atanmasında, görevden alınmasında ve görev sürelerinin uzunluğunun belirlenmesinde hükümetten kaynaklı politik baskının olmayışı bu tür bağımsızlığın unsurları olarak gösterilebilir.

1.1.7.2.2.1. Politik Bağımsızlığın Ölçütleri

Politik bağımsızlık ölçütleri; atama biçimi ve görev süresi, hedefler arasında fiyat istikrarına öncelik verilmesi ve para politikalarının doğrudan Merkez Bankası’nca düzenlenmesi ve yürütülmesi olarak üç bölümde incelemek mümkündür.

• Atama Biçimi ve Görev Süresi :

Başkan (Guvernör) bakanlar kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanır. Bu sürenin sonunda yeniden atanabilir. Başkana yardımcı olmak üzere dört başkan yardımcısı görevlendirilir. Başkan yardımcıları, maliye, iktisat ve bankacılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi kişiler arasından, ortak kararla üç yıllık bir süre ile atanır. Başkan yardımcılarının bu sürenin sonunda tekrar atanmaları veya sürenin bitiminden önce değiştirilmeleri de mümkündür.

• Hedefler Arasında Fiyat İstikrarına Öncelik Verilmesi

T.C. Merkez Bankası, kurulduğundan bu yana Türkiye’nin iktisadi kalkınmasında önemli görevler üstlenmiştir. Mali sistemin liberalleşmesi, kalkınma bankacılığı, bütçe açıklarının finansmanı ve bankalara fon sağlanması gibi görevler arasında sayılabilir. Ancak bu görevlerin önemli bir kısmı artık çağdaş merkez bankacılığı anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Çünkü yapılan birçok araştırmada, merkez bankalarının hükümetleri finanse etmesinin ve fiyat istikrarının dışında hangi görev verilirse verilsin bunun sonucunun enflasyonist olacağı sonucu ortaya çıkmıştır(Akyazı, 2001:36).

Bugün TCMB hedefler arasında fiyat istikrarına öncelik vermektedir. Para ve kredi politikasını, kalkınma planları ve yıllık planlar göz önünde bulundurularak, ekonominin gereklerine göre ve fiyat istikrarını sağlayacak bir tarzda yürütmektedir.

• Para Politikalarının Doğrudan Merkez Bankası’nca Düzenlenmesi ve Yürütülmesi:

Para politikasının formülasyonu, uzun dönemde fiyat istikrarı hedefini öncelikli olarak kabul eden ve gözeten kişilerin kontrolünde gerçekleşmişse, merkez bankasının bağımsızlığı artmış demektir. Bu durum, fiyat istikrarının sağlanmasının da bir teminatı olarak kabul edilir.

1.1.7.2.2.2. Ekonomik Bağımsızlığın Ölçütleri

Ekonomik bağımsızlığın ölçütleri; Merkez Bankası kamu - kaynak ilişkisi ve Merkez Bankasının bankacılık sistemi üzerindeki denetimi olarak iki kısımda inceleyebiliriz.

• Merkez Bankası Kamu - Kaynak İlişkisi:

Merkez bankasının ekonomik bağımsızlığının temel ölçütü, merkez bankası ile siyasi iktidar arasındaki finansal bağların kopma derecesidir. Buna göre, bir merkez bankası, özellikle hazineyi ve Kamu İktisadi Teşebbüslerini ne kadar az finanse ederse, merkez bankasının bağımsızlığı da o ölçüde artmış demektir.

• Merkez Bankasının Bankacılık Sistemi Üzerindeki Denetimi:

Para politikasının etkin biçimde sürdürülebilmesi için, bankacılık sektörünün de bu politikaya destek vermesi ve politikanın hedefleri yönünde yönlendirilmesi gerekir. Bankacılık sektörünün yönlendirilmesi görevi merkez bankalarına aittir. Merkez bankası bunu başarabildiği ölçüde, para politikasının uygulamadaki etkinliği de artacaktır.

Merkez bankalarına bağımsızlık verilmesi, kuşkusuz ekonomideki söz konusu sorunların tek ve yeterli çözümü için araç değildir. Ancak önemlidir ve gereklidir. Bağımsızlık, hükümetlerin ölçüsüz ve sorunsuz müdahalelerinin önüne geçer. Bu da, sağlıklı bir ekonominin gerçekleşmesi yönünde alınmış önemli bir mesafe demektir.

Bu bölümde Merkez bankacılığı ve TCMB’nın yapısı incelenmiş olup, ikinci bölümde finansal mimari kavramının ortaya çıkmasına etken olan finansal krizler konusuna değinilecektir.

İKİNCİ BÖLÜM

FİNANSAL MİMARİNİN ORTAYA ÇIKIŞI: FİNANSAL KRİZLER

Benzer Belgeler