• Sonuç bulunamadı

PHRYG EGEMENLİĞİ DÖNEMİ (M.Ö.750 M.Ö 696/5-676)

IV. TARİHİ ÇAĞLARDA UŞAK VE ÇEVRESİ

4.2 DEMİRÇAĞ'DA UŞAK VE ÇEVRESİ (M.Ö I BİNYIL)

4.2.1. PHRYG EGEMENLİĞİ DÖNEMİ (M.Ö.750 M.Ö 696/5-676)

denilmekte idi. Coğrafi bir ad olarak M.Ö. 6. yüzyıldan Bizans Dönemi'nin sonuna kadar kullanılmıştır (Sevin, 2003: 238).

Arkeolojik ve epigrafik buluntulara göre; Phrygia bölgesi bugün yaklaşık olarak merkezde Ankara'nın güneybatı bölümünü, güneyde Konya, Isparta ve Burdur'un kuzeyini, güneybatıda Denizli'nin kuzey yarısını (Karia ile Pisidia arasında kalan dar bir alan halinde), Acıpayam ile Burdur Gölhisar ve Elmalı Ovası'nı, batıda Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar'ı içine almakla beraber, kuzeyde Samsun'a, kuzeybatıda Bandırma'ya, doğuda Kızılırmak'ın doğusu, Çorum, Tokat ve Kırşehir'e, güneyde Niğde'ye kadar olan bölgeleri kapsıyordu (Haspels, 1971: 20; Sevin, 1982: 248; 2001: 193; Tüfekçi Sivas, 2008: 11; Kuhrt, 2009: 244).

Klasik Phrygia, doğuda Kappadokia, daha sonraları Galatia, güneyde Lykaonia, Pisidia, Kabalis, Milyas ve Kibyratis yöreleri, batıda Mysia, Lydia ve Karia, kuzeyde Bithynia ve Paphlagonia ile komşudur (Sevin, 2001: 195; Şekil-4).

Hititlerin etkinliğinin ortadan kalktığı dönemlerde Kafkaslardan ve Boğazlardan Anadolu'ya bazı kavimlerin gelmeye başladığı bilinmektedir. Boğazlardan geldiği düşünülen görüşe göre Phrygler Avrupa'da oturuyorlardı ve Makedonyalılar ile komşu idiler. Adlarına Brygler (Brigler) denilmekteydi (Herodotos. VII. 73). Trakya üzerinden boğazları geçerek Anadou'ya gelen Trak kavimlerinden birisi olan Phrygler, ilk olarak Marmara Denizi'nin güney-güneydoğu kıyılarını iskân etmişlerdi. Homeros'un İlyada'sında Phrygler'in İznik Gölü ve Sakarya boylarında oturduklarından bahsedilmektedir (Herodotos. VI. 45; Homeros. II. 862-863. III. 184-190)1

Gordion'da Hitit yerleşmesi üzerinde Erken Demir Çağ'a tarihlenen (M.Ö. 1200-950) buluntular, Phryglerin ilk izlerini göstermektedir. İlk Phryg kavimlerinin M.Ö. 11. yüzyılda Polatlı civarında, daha sonra başkentleri olacak olan Yassıhöyük'e ulaştıklarını ve başlangıçta basit bir köy yaşamını benimsediklerini göstermektedir (Tüfekçi Sivas, 2008: 9).

İlk etapta Gordion merkezli bir yönetime bağlı birçok beyliğin oluşturduğu bir yapıdan bahsedebiliriz. M.Ö. 9. yüzyıla gelindiğinde Gordion kendi zamanında benzeri olmayan anıtsal bir plana sahip krali bir yerleşmeye dönüşmüştür (Tüfekçi Sivas, 2008: 10). Phrygler'den 8. yüzyılın ortalarına ait Assur kayıtlarında güçlü bir devlet olarak bahsedilmektedir (Sevin,1999: 189; 2001: 194; Akurgal, 2003: 191).

Phryg Devleti'nin ilk kralı Başkent Gordion'a adını veren Gordios (Gordias)'dur. Oğlu Midas kral olduğu zaman (M.Ö. 738/696-5) dikkate alındığında, Gordios M.Ö. 8. yüzyılın ilk yarısında kral olmalıdır (Tüfekçi Sivas, 2008: 10).

Gordios'tan sonra kral Midas olmuştur. Kroniklerde Midas'ın M.Ö. 738/696-5 yıllarını kapsadığı belirtilmektedir (Mellink, 2008: 624). İki geç dönem Grek kaynağında Phrygia Kralı Midas'ın Kyme adındaki bir Grek prensesi ile evlendiğinden bahsetmektedir (Dunbabin, 1957: 70; Muscarella, 1989: 334).

Assur kaynaklarında ''Muşkili Mita'' olarak adı geçen kralın Midas olduğu düşünülmektedir. Başkentleri Gordion olmak üzere, Phrygler doğu ve güneydoğu taraflarında bulunan Muşki ve Tabal'ler ile konfederatif bir yapı oluşturmuşlardır (Tüfekçi Sivas, 2008: 10; Mellink, 2008: 622; Roller, 2011: 563). Asur kaynaklarında Phryglerin kralı Midas, hem batının hem de doğunun güçlü kralı olarak geçer (Roller, 2011: 563).

Kral Midas'ın etkin olduğu dönemde Phrygler, batıda Ege Denizi kıyılarından, doğuda Halys'ın (Kızılırmak) öteki yakasına kadar, güneybatıda Elmalı yöresi, doğuda Amasya, kuzeyde Samsun, güneyde Konya ve Niğde'ye kadar etki alanını genişletmişlerdir (Sevin, 1999: 190; 2001: 194; Yıldırım, 2002: 133).

Batı ve doğu kaynaklarında tartışma konusu olan Phryg ile Muşki, Midas ile Mita ayrımı için bir açıklama yapmak gerekirse; batı dünyası yani Yunanlı komşuları, krallığın Phrygli yönünü; doğu dünyası yani Assur, Kuzey Suriye ve Urartu'lu komşuları krallığın kendilerine daha yakın olan Muški'li yönünü tanıdıkları şeklinde yapabiliriz (Tüfekçi Sivas, 2008: 10).

Arkeolojik bulgular, Phrygler'in batı yönündeki ilişkilerinin M.Ö. 8. yüzyıl sonlarında arttığını göstermektedir. Midas, Urartu, Kuzey Suriye ve Assur ile birlikte; batıda Kıta Yunanistan ve Batı Anadolu sahilleri ile siyasi ilişkileri sürdüren Anadolu'nun ilk Demirçağ kralıdır (Tüfekçi Sivas, 2008: 11).

Tarım ve hayvancılığa dayalı bir ekonomiye sahip olan Phrygia Krallığı (Sams, 1995: 1153) ömrü kısa olmasına rağmen ekonomik ve politik bir güce sahip olmuştur. Bu gücünü de muhtemelen bölgeden geçen ticaret yolundan elde etmiştir (Joukowsky, 1996: 371).

Phrygler marangozluk ve maden işçiliğinde ileri bir düzeye ulaşmışlardır. Kuzey Suriye’den gelen fildişinden yapılmış çok sayıda eser bulunmuştur (Bahar, 2010: 302).

Phrygia egemenliğindeki topraklar Karadeniz’in kuzeyinden gelen göçebe Kimmerler tarafından istila edilir. Gordion tahrip edilerek yağmalanmış ve kral

Midas'ın tüm altınlarını beraberlerinde götürmüşlerdir. Phryg Devleti'ni yıkan Kimmerler, Lydia sınırlarına dayanmışlardır (Tarhan, 1983: 112; Akşit, 1999: 78; Sevin, 2001: 194; Roller, 2011: 563).

Bu Kimmer saldırısı ile ilgili olarak yaklaşık M.Ö. 696/695 ile M.Ö. 675/674 tarihleri önerilmektedir (Sams, 1995: 1148; Tüfekçi Sivas, 2008: 11; Mellink, 2008: 624).

Kral Midas'ın ölümünden sonra Phryg Krallığı yıkılmasına rağmen tamamen ortadan kalkmamıştır. Kralın ailesi ve önde gelen yöneticiler Yukarı Sakarya Vadisi'ne, bir kısmı da Kızılırmak'ın doğusuna Hattušaš ve Pazarlı yerleşmelerine çekilmişlerdir (Sevin, 2001: 195).

Gordion'daki arkeolojik bulgular, M.Ö. 7. yüzyıl sonlarında Phryg Krallığı'nın zenginliğinin devam ettiğini göstermektedir (Tüfekçi Sivas, 2008: 14).

Lydia Kralı Alyattes (M.Ö. 610-560), M.Ö. 590 yılında Kızılırmak'a düzenlediği seferine kadar Phrygler'in bağımsızlığını devam ettirdiği bilinmektedir. Ama kral Midas'ın halefleri ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur (Tüfekçi Sivas, 2008: 14). Ancak Ksenophon, Lydialılar ile İranlılar arasında meydana gelen savaşta Phrygia kralı Artakamas'ın Kroisos'la (M.Ö. 560/546) birlikte hareket ettiğini söylemektedir (Xenophon. Cyropedia. 11. 1. 5).

Lydialılar ile Medler arasında yapılan Kızılırmak Barışı'ndan sonra, nehrin doğusunda kalan topraklar Medler'in eline geçmiştir. Nehrin batısında kalan topraklar ise Lydialıların egemenliğinde kalmıştır (Tüfekçi Sivas, 2008: 14).

Lydia Kralı Kroisos, Pers kralı Kyros ile yaptığı savaşın ardından (M.Ö. 547/546) son bulan Lydia Krallığı toprakları ve Phrygia toprakları yaklaşık iki yüz yıl Akhamenid (Pers) İmparatorluğunun hâkimiyeti altına girmiştir. Phrygia toprakları Kappadokia, Paphlagonia ve Hellespontos'la beraber Büyük Phrygia Satraplığı kontrolü altına girmiştir (Sevin, 2001: 195; Tüfekçi Sivas, 2008: 14).

Askeri ve idari anlamda yönetim hâkimiyetine sahip olan Pers egemenliği süresince yerli halk geleneksel yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Eski Phryg dili ve

yazısı, M.Ö. 4. yüzyıl hatta 3. yüzyıl başlarına kadar devam etmiştir (Tüfekçi Sivas, 2008: 14).

Günümüze kadar çözülemeyen Phrygçe, Hint-Avrupa dil gurubunda yer alır. Gordion’da bulunan erken yazıtlarda muhtemelen Grek Alfabesi'ni kullanmıştır. Hitit, Slav ve Arami etkileri de Phrygçe'de görülmektedir (Joukowsky, 1996: 372).

Pers hâkimiyetinden sonra başlayan Hellenistik Dönemde Yunan kültürü yayılmış, yerli kültürler yerini bu akıma bırakmıştır. Ancak Phryg kültürü, Roma İmparatorluğu'nun son dönemine yani Hıristiyanlığın ortaya çıkışına kadar devam etmiştir (Tüfekçi Sivas, 2008: 14).

Phryg seramiği ile ilgili iki önemli kültür merkezi vardır: Gordion ve Alişar. Batıda bulunan seramik kültürü “Çizgisel Hayvan Tasviri Üslubu”, doğudaki Alişar da ise “Gölge Görüntülü Hayvan Tasviri Üslubu” olarak adlandırılır (Bahar, 2010: 303). Orta ve geç Phryg dönemlerinde Grek seramikleri giderek yaygınlaşmıştır (Thonemann, 2013: 16).

Demirçağ Anadolu’sunda olduğu gibi Batı Phrygia'da da seramikler çark üretimidir. Grimsi siyahtan, kırmızı ve devetüyünün çeşitli tonları halinde değişkenlik gösteren hamur bütün vazolarda aynı değildir. Demirçağ Anadolu’sunda boyalı seramiklerde kullanılan renkler, her zaman mat ve donuktur. Gordion'da boyalı seramik üretiminin en azından erken sekizinci yüzyılda başladığı söylenebilir (Özkaya, 1995: 73-79).

Testiler, kraterler, amphoralar, pitoslar ve çanaklar Phrygia seramiğinin ana tiplerini oluşturur. Bunların yanında zoomatik vazolar, askoslar, altlıklar, çeşitli testi ve vazo türleri de mevcuttur (Özkaya, 1995: 80).