• Sonuç bulunamadı

Allah (c.c) insanlara emirlerini yapma ve yasaklarından kaçınma noktasında peygamberleri aracılığıyla uyarılarda bulunmuştur. Kimi zaman bu emir ve yasaklar insanlar tarafından alaya ve basite alındığından cezaya maruz kalmışlardır. İsrailoğulları da peygamberlere ve dolayısıyla Allah (c.c)’a isyan eden kavimlerdendir.

Allah (c.c), peygamberleri aracılığıyla İsrailoğulları’na emretmiş olduğu selametli yolda giderlerse her zaman ödüllendireceğini214 ancak emir ve yasaklarını göz ardı edip nefisleri peşinden giderlerse onları lânetleyeceğini defalarca dile getirmiştir.215

Allah (c.c) görevlendirmiş olduğu peygamberlere karşı çıkmalarından dolayı İsrailoğulları’nı bazen şahıs bazında, bazen tüm toplumu kapsayacak şeklinde lanetlemiştir.

212 Yeremya 10.bâbdan - 28.bâba kadar. 213 Yoel 1/ 2-20.

214 Yasa’nın Tekrarı 28/1-14. Ayrıca bkz. Yasa’nın Tekrarı 29/1-18, 30/15, 16.

33 Hz. Mûsâ dönemi, İsrailoğulları’nı Allah (c.c)’ın inayetiyle Mısır’da Firavun’un elinden kurtaran bir peygamberdir. Kendisine Tevrat ve on emir verilmiştir. Hz. Mûsâ ve kardeşi Hz. Hârûn onları devamlı surette Allah (c.c)’a itaatkâr olmalarını ve O’na karşı gelmemelerini tenbihlemelerine rağmen her fırsatta isyan ve başkaldırı girişiminde bulunmuşlardır. Allah (c.c) da peygamberlerini dinlemeyen asileri lânetleyerek onları cezalandırmıştır. Eski Ahit’te yer alan bu lanetlemeler kısaca aktarılmaya çalışılacaktır:

İsrailoğulları Mısır’da Firavun’un şerrinden kurtulup vaat edilmiş topraklara doğru yol alırken Sinay Dağı’na yakın bir yerde dururlar. Hz. Mûsâ Allah (c.c)’ın buyruğu üzerine İsrailoğulları’nın başına kardeşi Hz. Hârûn’u bırakarak Sinay Dağı’na çıkar. Sinay Dağı’nda 40 gün kalır. Hz. Mûsâ Sinay Dağı’na Allah (c.c)’la görüşmeye gidince İsrailoğulları O’nu beklemeye başladılar. Mûsâ (a.s)’nın gelişi gecikince içlerinden bazıları Hz Hârûn’a Mûsâ’nın belki de gelmeyeceğini düşünerek kendilerine tapınacakları bir put yapmalarını istediler. Hz Hârûn da kadınların takılarını getirmesini istedi. Bu takıları alıp bir buzağı heykeli yaptı. Hârûn bu sizin tanrınızdır dedi. Artık buna tapacaksınız.216 Sonra da halk erkenden kalkarak eğlendiler ve yeni tanrılarınalarına adaklar sundular. Hz. Mûsâ’ya Allah (c.c):

‘Biliyor musun senin kavmin çok çirkin bir iş yaptı? Git ve onları cezalandır dedi.’

Mûsâ (a.s) Sinay Dağı’ndan iner inmez İsrailoğulları’nın bir buzağı heykelinin etrafında raks ettiklerini gördü. Bu duruma çok sinirlenip elinde kutsal ayetlerin yazdığı levhayı (On Emir) dağın eteklerinde kırdı. Daha sonra İsrailoğulları’nın tanrı edindikleri Altın Buzağı heykelini toz oluncaya kadar kırdı. Altın Buzağı’nın tozlarını suya serperek bu suyu İsrailoğulları’na içirdi. Ardından Hz Hârûn’un saç ve sakalından tutarak ‘Bu halk sana ne yaptı ki, onları bu korkunç günaha sürükledin?’ dedi. Hz Hârûn: ‘Senin gelmeyeceğini düşünerek bize tapınacağımız bir put yap

dediler. Ben de yaptım,’ dedi.217 Bunun üzerine Mûsâ (a.s) ordugâhın yanında

216 Bu olay Kur’an-ı Kerim’de İcl hadisesi olarak geçmektedir. Tâhâ sûresi 83-98. ayetlerde putu (Altın Buzağı) İsrailoğulları’na yapan Hz Harun değil, Samiri’dir. Hatta Hz. Harun İsrailoğulları’nı yapmış oldukları kötü davranıştan vazgeçirmek için var gücüyle çalışmıştır.

217 Hz Musa’nın, Hz. Harun’un saç ve sakalından tutması olayı Kur’an-ı Kerim’de de aynen geçmektedir. Fakat Hz Harun, Eski Ahit’te putu yapan kişi iken, Kur’an-ı Kerim’de put yapılmasına engel olmaya çalışan kişidir. Ancak Samiri’nin halkı etkileyip kendisine bağlamasından dolayı Hz. Harun bu olayı engelleyememiştir. Tâhâ Suresi 20/92-94.

34 durarak Allah (cc)nın yanında olanlar O’na sadık olanlar yanımda toplansınlar dedi. Levililer Mûsâ (a.s)’nın yanında toplandılar. Mûsâ (a.s): ‘Şimdi kılıçlarınızı kuşanın

ve puta tapan herkesi öldürün dedi.’ O gün İsrailoğullarından üç bin kişi öldürüldü.

Daha sonra Mûsâ (as) şimdi bağışlaması için Allah (c.c)’a yalvaracağım. Mûsâ (as) Allah (c.c)’a onları bağışlaması için dua etti. Allah (c.c) da şimdilik onlara bir şey

yapmayacağım. Ama sonra onları cezalandıracağım dedi.218

Peygamberlerin vazifesi Allah’ın emir ve yasaklarını insanların anlayacağı şekilde anlatmaktır. İnsanlara hidayet vermek peygamberlerin vazifesi değildir. Nitekim Hz. Musa ve Hz. Harun görevlerini hakkıyla yapmalarına rağmen kalpleri kirlenmiş olan bir kısım insanlar uyarıları dikkate almamışlar ve sonuçta Allah (c.c)’ın gazabına maruz kalmışlardır.

Altın Buzağı olayından sonra Allah (c.c) İsrailoğulları’na inatçı ve söz dinlemez olmalarından dolayı onlara çok öfkeli olduğunu vaat ettiği kutsal topraklara

gidemeyeceklerini bildirir. 219 İnatçılıkları ve söz dinlememeleri nedeniyle

İsrailoğulları her daim sıkıntı içinde kalmışlardır.

İsrailoğulları Şittim bölgesinde yaşarken, İsrailoğulları’ndan bazıları orada bulunan yabancı kadınlarla zina etmeye ve putlarına tapmaya başladılar. Bunun üzerine Allah (c.c) peygamberi Hz. Mûsâ’ya bu çirkin fiilleri yapanları lânetlediğini derhal bu kişilerin öldürülmesini emretti.220

İsrailoğulları’nın girmiş olduğu bir savaşta Allah (c.c) onlara düz ovada savaşmaları gerektiğini söylemesine rağmen nefislerine uyarak dağlık alanı tercih etmelerinden dolayı Allah (c.c)’ın lânetine uğrayarak büyük bir bozguna uğramışlardır221

İsrailoğulları Mûsâ (as) maiyetinde Sina çölünde ilerlerken halk sıcaktan ve sıkıntıdan hayıflanmaya ve peygambere ileri geri konuşmaya başlayınca Allah (c.c)

218 Mısır’dan Çıkış 32/1-35. Ayrıca bkz. Yasa’nın Tekrarı 9/6-29. 219 Mısır’dan Çıkış 33/1-6.

220 Sayılar 25/1-17. Ayrıca bkz. Mezmurlar 106/28-31. 221 Yasa’nın Tekrarı 1/41-45.

35 ordugâhın etrafına ateş göndererek onlara gözdağı verir. Halk bundan çok korkmuş olacak ki Mûsâ (a.s) gelip Allah (c.c)’ın kendilerini affetmesini talep eder.222

Allah (c.c) Mûsâ (a.s)’nın peygamberliği döneminde İsrailoğulları’na Sina çölünde ilerlerken aç kalmasınlar diye men223 adı verilen bir yiyecek gönderdi. Bir zaman ondan yediler. Ancak gün geçtikçe bazıları hayıflanmaya ve Peygamberden Allah (c.c)’a yalvarmasını ve kendilerine et göndermesini istediler. Mûsâ (a.s) durumu Allah (c.c)’a iletince Allah (c.c) onlara bıldırcınlar gönderdi. Ancak bu bıldırcınlar aslında imtihan için göndermişti. İsrailoğulları’ndan bu bıldırcınları yiyenler lânete uğradılar ve oldukları yerde öldüler.224

Sina çölünde vaat edilmiş topraklara doğru ilerlerken İsrailoğulları yolculuğun zorluğundan hayıflandılar Mûsâ (a.s) ve Hz Hârûn’u çadırda taşladılar,225 bu da yetmiyormuş gibi Allah (c.c)’ın emirlerini daha önceden on kez ihlal etmelerinden dolayı lânete uğradılar. Allah (cc), Mûsâ (as)’ya yirmi yaşın üzerindeki hiç kimsenin vaat edilmiş topraklara gidemeyeceklerini bildirdi.226 Eski Ahit’in başka bir bölümünde Mûsâ (a.s) ve Hz Hârûn’un Allah (c.c)’a karşı sadakatsizliklerinden dolayı vaat edilen topraklara götürmeyeceklerini bildirir.227

Allah (c.c)’ın İsrailoğulları’ndan şu an yaşayan kimse vaat edilmiş topraklara gidemeyecek sözünden sonra İsrailoğulları topluluğundan Korah, Datan ve Aviram iki yüz elli kişiyi peşlerine takarak Kutsal Çadır’ın önüne gelip Mûsâ (a.s) ve Hz. Hârûn’a başkaldırdılar. Bunun üzerine Mûsâ (a.s) çadırdan çıkarak isyan edenlerle konuştu. Fakat onların iflah olmayacaklarını anlayınca Allah (c.c)’nın buyruğunu onlara iletti. Sonuçta Allah (c.c) isyan edenleri lânetleyerek ölüme mahkûm etti. Fakat Mûsâ (a.s) ve Hz. Hârûn’un Allah (c.c)’a yalvarmaları sonucu sadece ismi

222 Sayılar 11/1-3.

223 Harman, Ömer Faruk, ‘Men ve Selva’, TDV, Ankara, 2004, XXIX/107-108. 224 Sayılar 11/31-35. Ayrıca bkz. Mezmurlar 78/23-31.

225 Sayılar 14/10-13. Ayrıca bkz. Mezmurlar 106/13-15.

226 Sayılar 14/20-39, 26/63-65; 32/10-14. Ayrıca bkz. Yasa’nın Tekrarı 1/34-41, 2/13-15; Yeşu 5/6. 227 Sayılar 20/9-13.

36 zikredilen üç kişiyi aileleriyle beraber yere batırdı ve bu üç kişi aileleriyle birlikte helak oldular.228

Yine Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’a baş kaldıran İsrailoğulları’nı, Allah (c.c) defâlarca uyarmıştır. Bu uyarıları umursamayanlar lânetlenmişlerdir. Bu lânetlemeler bazen toplu ölümle229, bazen salgın hastalıkla230, bazen yılanlarla231 olmuştur.

Allah (c.c), Tevrat’ta kutsal olan eşyalara sadece seçilmiş veya temiz kişilerin dokunabileceği bildirilmiştir. Dolayısıyla kirli olan veya seçilmiş olmayan kişilerin böyle bir şeye girişmesi onların lânetlenmesine sebep olacağını dile getirmiştir. Tevrat’ta konuyla alakalı Beytşemeşliler’in başına gelen feci hadiseden bahsedilir. Antlaşma Sandığı’na izinsiz ve yetkisiz bakan Beytşemeşliler Allah (c.c)’ın lânetine uğradılar. Rabbin Antlaşma Sandığı'nın içine baktıkları için, Allah (c.c) Beytşemeşliler'den yetmiş kişiyi yok etti. Halk Allah (c.c)’ın başlarına getirdiği bu büyük yıkımdan dolayı yas tuttu.232 Yine buna benzer bir hadise kutsal eşyalara dokunmanın yasak olmasına rağmen Akan ve ailesinin bu kutsallardan bazılarını çalmaları nedeniyle Allah (c.c)’ın lânetine maruz kalmalarıdır. Yahudi şeriatinde bir kişi uğursuzluk getirecekse ya oradan kovulur ya da öldürülürdü. O zaman Hz. Mûsâ’nın yerine peygamber olarak gönderilen Yeşu, Allah (c.c)’tan aldığı buyruk gereği Akan ve ailesini taşlatarak öldürtmüştür.233

Hz. Mûsâ kendisinden sonra Allah (c.c)’ın şeriatı dışında başka milletlerin putlarına tapmamaları konusunda İsrailoğulları’nı uyarmış, eğer Allah (cc)’ın çizdiği yoldan ayrılacak olurlarsa lânete uğrayacaklarını ifade etmiştir.234Allah (c.c), İsrailoğulları’nın peygamberlerin getirdiklerine uymaları gerektiğini yoksa lânete uğrayacaklarını dile getirmiştir.

228 Sayılar 16/41-50. Ayrıca bkz. Çölde Sayım 16/1-35; 20:1-13.

229 Çölde Sayım 16/41-50. Ayrıca bkz. Çölde Sayım 14/20-38, 26/63-65, 32/10-14; Yasa’nın Tekrarı 1/34-41, 2/13-16; Yeşaya 5/6. 230 Çölde Sayım 14/10-13, 16/41-50. 231Çölde Sayım 21/6. 232 I. Samuel 6/19-20. 233 Yeşu 7/1-26. 234 Tesniye 7/1-5.

37

“Adıma konuşan peygamberin ilettiği sözleri dinlemeyeni ben

cezalandıracağım.”235

Bâbil sürgünü dönüşünde İsrailoğulları geride bıraktıkları şehirlerinin harabe haline geldiğini görmüşlerdir. Peygamber Hagay önce Allah (c.c)’ın tapınağının onarılması gerektiğini söylemesine rağmen halk onu kale almaz, kendi evlerini yaparlar tarlalarıyla ilgilenirler. Bunun üzerine Allah (c.c); ‘Siz güzel evlerde

oturacaksınız tapınak da virane kalacak öyle mi?’ diye onları lânetleyip o sene

yetiştirdikleri tüm ürünleri kurutmuştur.236 İsrailoğulları’nın başına gelen tüm bu cezalandırmalar Allah (c.c.)’ın görevlendirmiş olduğu peygamberlere karşı çıkmalarından dolayı gerçekleşmiştir.237

Benzer Belgeler