• Sonuç bulunamadı

2.1. Cari İşlemler Açığının Belirleyicileri

2.1.1. Petrol Fiyatları

Günümüzde ham petrol fiyatlarında meydana gelen hareketlenmelerin ülke

ekonomilerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Bundan dolayı, ülkeler politikalarını ve ekonomik stratejilerini belirken bu önemli kalemi göz ardı etmemektedir. Bu doğrultuda hem ülke politikacıları hem de alanında uzman kişiler tarafından inceleme konusu olmuştur.

Petrol fiyatlarının etkileri konusunda çeşitli çalışmalar vardır. Bu çalışmaların çoğu, petrol fiyatlarındaki şokların, olgun piyasalarda ekonomik değişkenleri ve döviz kurlarını etkilediği kanallara odaklanmıştır (Turhan, Hacihasanoglu ve Soytas, 2013).

Petrol fiyat şoklarının zamanla değişen doğası itibari ile petrol fiyatları ile makro ekonomik değişkenler arasında istikrarsız bir ilişkiye neden olmaktadır (Gnimassoun ve Razafindrabe, 2017). Ayrıca, Baumeister ve Peersman (2013) ekonomik faaliyetin petrol yoğunluğu, enerji piyasası düzenlemeleri, ham petrol üretimindeki kapasite kullanım oranı ve petrol piyasası finansman derecesi gibi faktörlerin zaman içindeki değişimlerin muhtemel tetikleyici unsurlar olduğunu ortaya koymuştur. Petrol yoğunluğunun fazla olduğu bir ekonomide petrol fiyatlarındaki değişimin yukarı yönlü olması sonucunda yapılacak olan müdahale ekonomi üzerinde resesyonist baskıyı arttıracaktır. Bunun sonucunda dış ticaret dengelerinin olumsuz yönde etkileneceği belirtilmiştir.

Petrol fiyat hareketleri, ticarete konu olan mal ve hizmetlerin fiyatlarını ve miktarlarını değiştirmekle birlikte dış portföy pozisyonlarını ve varlık fiyatlarını değiştirmektedir (Kilian ve diğerleri, 2009; Le ve Chang, 2013). Bayat, Şahbaz ve Akçacı (2013), reel petrol fiyatından dış ticaret açığına tek yönlü nedenselliğin olduğu sonucuna ulaşmıştır. Fakat nedensellik ilişkisinin sadece orta vadede geçerli olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre Türkiye’de orta vadede petrol fiyatlarındaki oynaklıklar dış ticaret açıklarının oluşmasında etkili iken, uzun vadede dış ticaret açıkları üzerindeki etkisinin kaybolduğu gözlenmiştir. Petrol ithalatçısı bir ülke içindeki ticaret dengesindeki yakın-vadeli tepkilerin enerji fiyatındaki değişimlere ne kadar sürede etki edeceğinin, şokun kaynaklarına ve çeşitli aktarım mekanizmalarına bağlı olduğu savunulmaktadır (Kilian ve diğ., 2009; Le ve Chang, 2013). Jeopolitik ve askeri olaylar ile ani ve hızlı talep büyümesi, petrol ithalatçısı ve petrol ihraç eden ülkeler arasındaki kayda değer petrol fiyat şoklarının başlıca nedenleri olabilir (Huntington, 2015).

Nitekim, petrol ihraç eden ülkelerde, petrol fiyatlarındaki hızlı yükselişin ardından büyük cari hesap gelişmeleri gözlenmektedir. Başka bir deyişle, bu tür ülkeler için petrol sarsıntıları önemli bir döviz ve gelir kaynağı oluşturmaktadır (Gomes, Hache, Mignon ve Paris, 2017).

Petrol fiyatları ile döviz kurunun birlikte hareket etmesinin modellenmesi ve öngörülmesi, sadece piyasa operasyonları ve risk yönetimi konuları için değil, dalgalı

döviz kuru rejimleriyle çalışan tüm ekonomiler için döviz piyasalarının doğru

düzenlenmesi açısından oldukça önemlidir. Krugman (1983), Golub (1983) ve Rogoff (1991), döviz kuru hareketlerinin öngörücüsü olarak petrol fiyatlarının potansiyel önemine işaret etmiştir. Küresel finansal krizi takiben, çoğu çalışma temel olarak petrol fiyatları ile

ABD doları bazlı döviz kurları arasında pozitif bir ilişki bulmuştur. Bu, petrol fiyatlarındaki artışın Dibooglu (1996), Amano ve van Norden (1998), Bénassy-Quéré, Mignon ve Penot (2007), Chen ve Chen (2007), Haug ve Sadorsky (2012) ve Basher'in belirttiği gibi, dolardan güçlü bir şekilde etkilendiği anlamına gelmektedir. Amano ve Van Norden (1998) bir hata düzeltme modeli (ECM) kullanarak, petrol fiyatı ile ABD doları döviz kuru arasındaki ilişkiyi 1972–1993 dönemi boyunca araştırmıştır. Ayrıca, petrol fiyatları ile döviz kurları arasında tek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulmuşlardır. Bu durum, bir petrol fiyat şokunun çalışma dönemi boyunca döviz kuru dalgalanmalarını büyük ölçüde etkileyebileceğini göstermektedir (Sebai ve Naoui, 2015).

Gisser ve Goodwin (1986), petrol fiyatlarının hem reel etkilere hem de enflasyon etkilerine sahip olduğu sonucuna varmış; Loungani (1986) ise, istihdamdaki değişimin

önemli bir kısmının petrol şoklarının sektörler arasındaki farklı etkilerinden

kaynaklandığını göstermiştir. Mork (1989), petrol fiyatlarındaki artışlarla negatif korelasyonun sürdüğünü doğrulamıştır. Phelps (1994), petrol fiyatlarındaki şokları doğal işsizlik oranıyla bağdaştırmıştır. Lee ve diğ. (1995) petrol fiyatlarındaki değişimin, petrol fiyatlarının diğerlerinden daha istikrarlı olduğu bir ortamda gerçek Gayri Safi Milli Hasıla üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabileceğini öne sürmüştür (Lizardo ve Mollick, 2010).

Bernanke (1983), firmaların, gelecekteki petrol fiyatının belirsizliği arttıkça geri dönüşü olmayan yatırım harcamalarını ertelemesinin en uygun davranış olduğunu göstermiştir. Firma, enerji verimli veya enerji verimsiz sermaye eklemenin tercih edilmesiyle karşı karşıya kaldığında, artan petrol fiyatı belirsizliği, yatırım için beklemeyle ilgili opsiyonel değeri artırmaktadır. Petrol fiyat belirsizliği arttıkça, opsiyon değeri yükselmekte ve yatırım indirimi azalmaktadır (Ferderer,1996).

Türkiye’de yapılmış çalışmalara göz atıldığında, Demirci ve Er (2007)’in çalışmasında, ham petrol fiyatlarının Türkiye’deki cari açığa etkisi incelenmiş ve uzun dönemli ilişki olduğu saptanmıştır. Uğurlu ve Ünsal (2009), ham petrol fiyatları ile GSYİH arasındaki ilişkiyi VAR modeli ile uzun dönemli bir ilişki olarak saptamıştır. Özlale ve Pekkurnaz (2010) çalışmalarında petrol fiyat şoklarının cari işlemler dengesine kısa vadede etki gösterdiğini tespit etmişlerdir. Petrol fiyat şoklarının ilk üç aylık dönemde cari açığı artırdığını; uzun vadede ise daha sonra düşürdüğünü ortaya koymuşlardır. Petrol

fiyatlarının Türkiye ekonomisi için cari işlemler dengesinin önemli bir belirleyicisi olduğunu ortaya koymuşlardır.

Benzer Belgeler