• Sonuç bulunamadı

PET/BT; Uygulama, Görüntüleme ve Yorumlama

Hiperglisemi ve hiperinsülinemi FDG’ nin tümör hücresi içine girişini azaltacağından hasta 4-12 saat açlığın ardından PET/BT çekimine alınmalıdır. Myokardial aktivitenin minimum olması ve mediastinal metastazların yüksek duyarlılıkla dedeksiyonu için tercihen 12 saat açlık gerekmektedir. Bazal seviyedeki endojen glukoz ve insülin düzeylerinde FDG’ nin kas tutulumu düşük, tümör tutulumu ise optimal olmaktadır. İnsülin ve oral antidiyabetiklerin 4 saat öncesinden kesilmesi gerekirken hastanın kullandığı diğer ilaçların kesilmesi gerekmez.

Çekim yapılmadan önce kan glukoz değeri ölçülür. Kan şekerinin 150-200 mg/dL’ nin üzerinde olduğu durumlarda tetkikin yapılması önerilmez. Yetişkinlerde glukoz seviyesi uygun ise damar yolundan 10-20 miliCurie (mCi) FDG verilir. Çocuklarda ise 0.14-0.20 mCi/kg (minimum 1 mCi) FDG verilmesi önerilmektedir. Pelvis bölgesi detaylı incelenecekse mesanede biriken aktivite pelvisteki bir lezyonu maskeleyebileceği için hastaya sonda takılabilir. FDG enjeksiyonundan sonra kas tutulumunu azaltmak için hasta sakin, rahat ve soğuk olmayan bir ortamda hareketsiz bir şekilde bekletilir ve bu süre içinde hastaya aynı sebeple sedatize edici ilaç verilebilir. Bekleme süresi, FDG dağılımının dengeye ulaşması ve yeterli tümör tutulumunun oluşması için 45-60 dakikadır. Bu süre içinde vokal kordlar ile çiğneme ve yutmayla ilgili kasların FDG tutulumunu engellemek için hastaya konuşmaması ve gıda almaması söylenir. Süre dolduktan sonra mesane boşaltılır ve hasta sırtüstü pozisyonda PET/BT yatağına yatırılır. Öncelikle bir öncü BT görüntüsü alınır. Bunu takiben hasta incelemenin BT kısmına girer. Daha sonra da gantrinin içinde ilerletilerek PET görüntülerinin alındığı kısma gelir. Görüntülemeyi takiben bu iki veri kümesi bilgisayar yazılımları yardımıyla birleştirilerek füzyon görüntüleri oluşturulur. İncelenecek bölgenin özelliğine göre ekstremitelerin oluşturabileceği artefaktı önlemek amacıyla çekim sırasına hastanın kolları başının üzerinde ya da gövdesinin yanında tutulabilir. BT rahat ekspirasyonda çekilebilir ve hastadan yüzeyel ve sessizce nefes alması istenir. PET incelemesi sırasında hastadan normal nefes alması istenir.109-112

Çoğu bölüm atenüasyon düzeltmesi ve anatomik bilgilendirme için gerekli olan BT çekiminde düşük akımlı protokolleri kullanmakta (örn: 80mA, 120 keV) ve böylece radyasyon maruziyetini minimumda tutmaktadır.113

Onkoloji çalışmalarında rutin olarak kafa tabanından uyluk bölgesine kadar tüm vücut taranır. Daha fazla alan taramak gerektiğinde çekim süresi uzar, hastanın toleransı azalır ve hasta hareketine bağlı artefaktlar oluşabilir. PET/BT tarayıcısı inceleme alanındaki vücut bölümlerinden elde ettiği radyoaktif sinyalleri toplar. Bilgisayar sistemleri ve yazılımları aracılığıyla rekonstrüksiyon teknikleri kullanılarak incelenen vücut bölümlerinin aksiyal, koronal ve sagittal eksenlerde görüntüleri oluşturulur. PET/BT görüntüleri öncelikle vizüel (kalitatif) olarak daha sonra semikantitatif olarak değerlendirilir. Vizüel değerlendirmede; geri plan ve çevre doku aktivitesine göre artmış tutulum gösteren odaklar tespit edilir. Bir lezyonun artmış FDG aktivitesine sahip olup olmadığını gösteren ve malign ya da benign ayrımını değerlendirmede kullanılan değer, standardize edilmiş uptake değeridir (Standardized Uptake Value; SUV). SUV değeri; vücut ağırlığına ve enjekte edilen doza

Ölçülen doku konsantrasyonu (mCi/mL)

SUV = 

Enjekte edilen doz (mCi) / vücut ağırlığı (gr)

Bu değer yükseldikçe ilgili lezyonun hipermetabolik ya da artmış malignite şüpheli olduğu düşünülür. Değerin doğru olarak hesaplanabilmesi için; hem atenüasyon, bozunma, rastlantısal saçılma ve ölü zaman için, hem de kan şeker düzeyi, vücut ağırlığı, vücut yağ içeriği, enjeksiyondan sonra geçen zaman, ilgi alanının büyüklüğü ile PET/BT kamerasının uzaysal ayırma gücü (rezolüsyonu) için düzeltme yapılması gerekir. Semikantitatif değerlendirmede genellikle “maximum Standardized Uptake Value (SUVmax)” adı verilen parametre kullanılır. SUV değeri ile enjekte edilen FDG dozunun ölçülen dokudaki konsantrasyonu hasta ağırlığı veya vücut yüzey alanına göre standardize edilir ve farklı hastalardaki FDG düzeyi karşılaştırılabilir hale getirilir. Elde edilen SUV değeri, monitör üzerinde manuel olarak seçilen ilgi alanına (region of interest; ROI) göre belirlenir. ROI tüm tümör için seçildiğinde ortalama SUV değeri olarak ifade edilir (SUVmean). FDG aktivitesinin en yoğun olduğu alan seçildiğinde ise SUVmax olarak ifade edilir.115

Tüm görüntüleme cihazlarında olduğu gibi PET/BT’ de de parsiyel volüm etkisi (Partial Volume Effect; PVE) olarak ifade edilen ve başta cihazın özelliklerinden (detektör sayısı, türü, yerleşimi, rezolüsyon gücü, inceleme yapılan yazılım özellikleri vb.) kaynaklanan durum, SUV değerlerini etkileyebilmektedir. Tümör sınırlarının bulanıklaşması ve tümörün gerçek uzaysal konfigürasyonu ile cihazın birim görüntü konfigürasyonu arasında uyumsuzluk nedeni ile bakılan parametreler gerçekte olduğundan farklı ölçülebilmektedir. Özellikle küçük boyutlu tümörlerde SUV’ un hatalı ölçülebildiği belirtilmektedir. PVE’ ye neden olan başlıca parametreler; solunum hareketi, tümör boyutu ve sınır keskinliği, çevre dokusu ve rekonstrükte edilen görüntünün uzaysal rezolüsyonudur. Bu sebeple parsiyel volüm etkisi düzeltilmiş SUV (Partial Volume Corrected SUV, PVC SUV) kullanımının daha uygun olduğu belirtilmektedir.116,117

Malign tümörlere özgün bir olay olmayan ve kişiden kişiye değişkenlik gösterebilen FDG tutulumunun yorumlanması tecrübe gerektirir ve hastanın öyküsü ile klinik bilgileri göz önüne alınarak yapılmalıdır. Görüntülerin yorumlanmasında fizyolojik olmayan ve geri plandaki aktiviteye göre hipermetabolizma (artmış FDG tutulumu) gösteren odaklar araştırılır. Tümörün agresiflik derecesi metabolik hızını yansıtır. Duyarlılık tümörün büyüklüğü tarafından da etkilenebilir. PET tarayıcısının çözünürlük sınırının altındaki lezyonlar ( sistem ayarına bağlı olarak 4-8 mm) saptanamayabilir.118,119

Duyarlılığı azaltan faktörlerden biri de diyabettir. FDG glukoz ile yarışmalı olarak hücre içine alındığından yüksek serum glukoz düzeylerinde tümörün FDG uptake miktarı azalır. Aynı durum karaciğer ve kasların ise glukoz ve FDG tutulumunu arttırır. Kronik hipergliseminin ise, tümörün FDG uptake miktarına olan etkisi daha azdır. Diyabetik olgularda hastalığın kontrolü ve serum glukoz seviyesinin düzenlenmesi FDG enjeksiyonundan önce değerlendirilmelidir.120

Eğer FDG tüm vücutta aynı konsantrasyonda tutulum gösterirse değerlendirilen lezyonun SUV değeri olarak “1” elde edilecektir. SUV’un 1’ den büyük olması artmış aktivite tutulumunu, 1’ den küçük olması ise azalmış aktivite tutulumunu yansıtır. Genellikle kanserde glukoz metabolizması artar ve buna bağlı olarak FDG tutulumu da zemin aktiviteye oranla artmaktadır. Bu nedenle ne kadar fazla tutulum olursa daha fazla malignite lehine değerlendirilmektedir.115

Benzer Belgeler