• Sonuç bulunamadı

3.3. ETKİLENDİKLERİ

3.4.7. Şekil Özellikler

3.4.8.2. Pekiştirme

Behçet Aysan’ın şiirinde kullandığı ahenk unsurlarından biri de pekiştirmelerdir. Şairin eserlerinde tespit edebildiğimiz pekiştirme yardımıyla oluşturulmaya çalışılan ahenk unsurları şunlardır:

“basar basmaz bir katran karanlık” (s. 17); karanlığın derecesini pekiştirmek için “katran karanlık” tamlamasına yer verilmiştir.

“yol olur/düğüm düğüm” (s. 39) “serpilip avuç avuç” (s. 43) “kara mı kara bir padişah” (s. 98) “hâlâ dipdiri” (s. 101)

“geçti/ gitti/ gençliğim ah” (s. 105) anlam “geçti gitti” ifadesiyle vurgu yapılarak pekiştirilmeye çalışılmıştır.

“rüzgârla rüzgâr/ sevişiyor kuytularda/ uykuyla/ uyku/ düşle düş” (s. 171); anlam tekrarlar yoluyla pekiştirilmeye çalışılmıştır.

3.4.8.3. Vezin

Behçet Aysan şiirlerinin tamamına yakını serbest ölçü ile kaleme alınmış eserlerdir. Şairin gençlik yıllarında iddia edilen aruz vezniyle şiir yazmış olduğuna dair söylemler mevcut olmakla birlikte bu bulguları somutlaştıracak belge yoktur. Bununla birlikte şairin tespit edebildiğimiz iki şiiri hece ölçüsü kullanılarak yazılmıştır. Bunlar: “Orpheus” 14’lü hece ölçüsü kullanılarak, “Düello” 8’li hece ölçüsü kullanılarak kaleme alınmıştır. Behçet Aysan, hayattayken bu iki şiirini de kitaplarına almamıştır.

3.4.8.4. Tekrar

Hiç Şüphesiz “sanat eseri için kaçınılmaz olan form’ un bir parçası, önemli bir parçası da tekrardır.” (Okay,1998: 36) Behçet Aysan da şiirlerinde sıklıkla tekrar unsurlarına başvurmuştur.

Kelime Tekrarı

Bir Mısrada Bir kelimenin Birden Fazla Sayıda Tekrarı

“kıyı, kıyı/ karşı/kıyı/ rüzgârı aynı rüzgâr/ denizi süngeri/ aynı/” (s.38) “ateş kürerim ateş” (s.51)

Bir Mısranın Aynı Kelimenin Tekrarından Oluşması “çan çan çan” (s.99)

“bildiriler nerde/ söyle söyle söyle söyle” (s.174); “Beyaz Başörtülü Kadınlar” şiirinde Behçet Aysan güvenlik güçlerinden gördüğü baskıyı tekrarlar yoluyla okuyucuya aktarmaya çalışmıştır.

Mısralar Arası Kelime Tekrarı Çapraz Tekrarlama

“sensin hüznün yüzgörümlüğü/ rüzgârların beyazdan yelesi sen” (s.23)

“kalbinin gümbürtüsü hep yanı başımda/ hep yanı başında, kalbimin gümbürtüsü” (s.35)

“söz zincire vurulunca/ zincire vurulunca aşk” (s.50)

“biliyorum bunu, gideceksin/ gideceksin yine yakında” (s.198) Mısra Başı Kelime Tekrarı

“tanıdığın bütün/sabahların/ rengiyle,/ tanıdığın bütün aşkların” (s.34) “sonsuz bir göğün altında/ sonsuz yağan yağmurun” (s.36)

“ya sizde karartma geceleri/bizde par par ateşböcekleri/ya bizde karartma geceleri/ sizde par par ateşböcekleri/” (s.38)

“ve kordan/ve alevden/ ve lav ve demirden/” (s.55) ; bu örnek aynı zamanda bağlaç tekrarıdır.

“nereye, ey hem hristiyan/ nereye, ey hem müslüman” (s.56)

Mısra başı kelime tekrarını “Hangi” adlı şiirin tamamında görebiliriz: hangi dağı delsem

heder ırmağı. hangi aşkı sevsem mineden yaşmağı. hangi yağmura ellesem bitmiş ıslağı.

hangi güle bilsem donmuş kırığı. hangi kuşa baksam ağıtlar palazı.

hangi romana başlasam acılar kitabı.

hangi ömre dursam gümüşten bukağı hangi yola vursam yıkık bir han.

hangi. (“Hangi”, s.54)

“ne bir ses/ ne bir şarkı” ( s.81)

“söz yok/ mızrap yok/ hem konmuş hem göçebe/hem balık/ hem kuş/ hem ingin/ hem yokuş” (s.82)

“bir söğüt düşünün gölgesiz/ bir yarın düşünün bugünsüz/ bir şarkı yankısız/ bir aşk/ düşünün/anısız.” (s.168); mısra başlarındaki ilk sözcükte “bir” sözcüğü kullanılarak hem bir ahenk oluşturma çabası hem de anlamı pekiştirme kaygısı güdülmüştür.

“ve cehennem/ ve sevdam” (s.170)

“ne cepheye giden/savaş trenleri olurdu/ ne/ bir dilim kurumuş ekmek/ ne ayrılık ne ölüm” (s.198)

İfade Tekrarı

“sabahın ağaran heybesine/topladığım yıldızların/ çekiç seslerini/ sağnaklarla işliyorum/ sabahın/ ağaran heybesine/hiç bitmeyen sağnaklarla/ kalbimin çekiç seslerini” (s.34)

“hey ölüm/ gelmeden ölüm/ ömrün yokuş aşağı/ gideni ölüm” (s.51)

“Üç Anı Üç Şehir” şiirinde “bin dokuz yüz altmış sekizdi” (s.66-68) ifadesi üç şiirin şiir sonunda tekrarlanmıştır.

“beyaz bir gecede” (s.113-115); “Beyaz Geceler” şiirinde tekrar grubu olarak kullanılmıştır. Her bendin ardından bu tamlamaya yer verilmiştir.

“hoşça kal” (s.139-142); “Bu Aşk, Bu Şehir, Bu Keder” şiirinde “hoşça kal” ibaresi her bendin sonunda tekrarlanmıştır.

“mistıke mu erota ah erota”65 (s.153-155) ; “Bir Girit Şarkısı” şiirinde bentlerin ardından kullanılan bir tekrar grubudur.

unutulmuş bir akşamdı” (s.195); “Eski Fotoğraflar” şiirinde bentlerin ilk mısralarında bu dize kullanılmıştır.

“seni hatırlarım” (s.197); “Ansızın” şiirinin bentlerinin son dizelerinde kullanılmıştır. “çıkarın” (s.210); “Falanga” şiirinde bentlerin ilk ve son dizelerinde “çıkarınla” başlayan dizelere yer verilmiştir.

“topluyorum” (s.240); “Geceyle Kal” metninde “topluyorum” sözcüğüyle başlayan bentler kurulmuştur.

65

Nakarat

“savrularak/ inceden/ yumuşak dokunuşlarla/ serpilip avuç avuç usta fırça/ vuruşlarla” (s.43)

“Karasevda” şiirinde “al üstüne mor giymiş/ körkuyularda/ körkuyularda/ sevdadan delirmiş” (s.91-92)

“Kanlı Zambak” metninde şiirin başlangıcı ve bitimi şu nakaratla yapılır: “onu vurdular/gözümle gördüm onu/ak bir zambağa binmiş/ gidiyordu/ zambak dur, sana da bulaştı kan” (s.94-95)

“yollar uzak ay bedir/ sırtımda gümüş hançer/ yürürüm de ölemem/ kan damlatır karanfil” (s.226) ibareleri nakarat görevinde kullanılmıştır.

3.4.9. Dili

Behçet Aysan şiirde dil ve üsluba bir hayli önem vermiştir. Şair, şiirini yaşanan gerçeklere ayna tutmak için kullansa da bunu yaparken, şiirsel söylemden uzak durmamıştır. Bu durumu gerek şairin ifadelerinden gerekse şiirlerinden anlamaktayız. Aysan, “Kendine özgü dize yapısıyla, çarpıcı ama yadırgatmayıcı imgelerle örer şiirlerini. Sıcak, tutkulu, işlek bir dil yakalamıştır.” (Emre, 1995: 52) Onun dil görüşüne ya da dil hakkındaki yorumlarına pek rastlanmaz. Ancak Aysan şiirin bir dili olduğuna inanan şairlerdendi.

Benzer Belgeler