• Sonuç bulunamadı

3. REWG Enerji Forumu

3.3 Panellerde İncelenen Konular ve Öneriler

3.3.1. "Karadeniz Bölgesi ve Orta Asya Ülkelerinde Enerji Kaynaklarının Tica-reti ve Geliştirilmesi Paneli"

Bu panelde enerji kaynakları üretimi, enerji üreten ve tüketen ülkeler arasında işbirliği-nin geliştirilmesi ve enerji kaynakları ticaretiişbirliği-nin arttırılması gibi son derece önemli hususlar ele alınmış ayrıca bölgede enerji altyapısının oluşturulması ve geliştirilmesi, bu altyapının Av-rupa, Asya, Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki mevcut altyapılarla entegrasyonunun sağlanması ve finansman sorunları üzerinde durulmuştur.

3.3.1.l.Teknik ve finansal sorunlar:

• Bölgesel altyapının geliştirilmesi, ulaşım ağının ulusal ve bölgesel düzeyde güvenilir-liğini, gaz, petrol gibi enerji kaynakları ile elektriğin güvenli ve istikrarlı bir şekilde teminini ve sonuçta ülkelerin sürdürülebilir gelişimini sağlayacaktır.

• Karadeniz ve Hazar Denizi Bölgesindeki tüm ülkelerin enterkonnekte enerji sistemle-rinin oluşturulması için ortak bir çaba göstermelesistemle-rinin son derece önemli olduğu belirtilmiştir.

Bu projenin hayata geçirilmesi ile üretim yatırımlarının ertelenmesi, üretim maliyetlerinin azalması, frekans stabilitesinin iyileştirilmesi, arz güvenliği, ve kullanılabilir yedek kapasite

-nin azaltılması ve yüksek kapasite kullanımı sağlanacaktır. Böyle bir enterkonnekte sistem ge-lecekte Asya, Avrupa ve Afrika arasında enerji köprüsü görevi görecektir. Entegrasyon süreci gerek ikili gerekse çok taraflı ortak projelerle, ülkelerin devlet kuruluşlarının, özel şirketlerin ve bankaların katılımının sağlanması yoluyla etkin bir biçimde gelişebilir.

* Bu geniş kapsamlı ve önemli hedefin gerçekleştirilmesi için öncelikle, mevcut iletim sistemlerinin analizi, enerji üreten ülkelerin ihracat imkanlarındaki büyüme dikkate alınarak meydana gelebilecek artışların tahmini değerlendirmesi, ülkelerdeki enerji talebinin incelen-mesi, Avrupa enerji pazarı ile gerçekleştirilebilecek işbirliğinin analizi, projeler için gereken finansman ihtiyacının hesabı yapılmalıdır.

* Bölge ülkelerindeki mevcut petrol ve gaz üretimlerinin görünür ve muhtemel rezerv seviyelerinin çok altında olduğu görülmektedir. Ancak kaynakların geliştirilmesi için gereken yatırımların yapılabilmesi bölge ülkelerindeki finansman probleminin çözülmesi ile mümkün-dür. Satılan enerjinin karşılığının alınamaması kaynakların kullanımını sınırlayan ve enerji ar-zını tehlikeye düşüren en önemli problemdir. 1 Ağustos 1996 tarihi itibariyle Bağımsız Dev-letler Topluluğu (BDT) ülkeleri Rusya'ya 2,2 milyar $, Türkmenistan'a da önemli bir miktar yakıt bedelini borçlanmış olup ödememektedirler. Birçok ülkenin enerji ihracatı artmasına rağ-men enerji tüketimindeki azalma nedeniyle üretimde bir artış sağlanamamakta ve ekonomik büyümeye bir katkısı olamamaktadır.

* Tablo 1'e baktığımızda REWG üyesi ülkelerin (Türkiye hariç) hepsinde negatif büyü-me görürüz. Ancak bu hızın yavaşlamakta olduğunu söylebüyü-mek mümkündür. Bu ülkelerin 1994 yılı gayri safi milli hasılalarını 1989 yılı ile mukayese ettiğimizde % 40-45 'lik bir düşüş ol-maktadır. Enerjinin en önemli tüketicisi olan endüstriyel gelişmedeki düşüş yatırımlarda da azalmaya neden olacaktır.

* Türkmenistan, Özbekistan ve Ukrayna ve birçok diğer ülkedeki mevcut boru hatları-nın ekonomik ömrünü doldurmuş olması ve eski teknolojileri nedeniyle gelecekte önemli tek-nik arızalara ve arz sıkıntısına sebep olmasının önüne geçebilmek için rehabilitasyon ve mo-dernizasyon yatırımlarına ihtiyaç vardır.

* Ülke ve bölge bazında çok büyük enerji yatırımlarının gerektiği bilinmektedir. Ayrıca enerji yatırımlarının doğasından kaynaklanan "kapital yoğun" olma özelliğide dikkate alının-ca gereken finansman hacminin çok büyük olduğu görülmektedir. Petrol arama, elektrik sant-ralları, elektrik iletim hatları gibi yatırımlar örnek olarak verilebilir.

* Finansman, bölgesel düzeyde ortak projeler dahil her türlü proje ve özellikle altyapı oluşturulması gibi büyük yatırımlar gerektiren projeler için çok önemlidir. Bu tüm bölge ülke-leri ve özellikle ekonomiülke-leri geçiş süreci yaşayan ülkeler açısından büyük bir problemdir. Ha-len bu ülkelerde yerel mali kaynaklar son derece sınırlıdır. Ayrıca bu kaynakların harekete ge-çirilebilmesi için ciddi yapısal reformlar gerekmektedir.

* Bu büyüklükte ihtiyaç duyulan sermayenin ülkelerin kamu kaynaklarından temin edil-mesinin imkansızlığı gerçeğinden hareket ederek özel sektör katılımının şart olduğu söylene-bilir.

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra oluşan Bağımsız Devletlerin dünya ekonomi-sine entegrasyonu ile sermaye talebi önemli ölçüde artmıştır. Bu nedenle söz konusu ülkelere

özel sektör sermayesini çekmek üzere, /•

. Piyasa mekanizmasının yeniden yapılanması, . Yasal ve kurumsal çerçevenin oluşturulması,

. Fiyatlandırma, vergilendirme ve finansal güvencenin sağlanması, . Enerji sektöründe etkin bir yönetim,

gibi teşvik sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir.

* Dünya Bankası, özel sermayenin harekete geçirilmesine yardımcı olmak üzere geliş- \ tirdiği "kısmi risk" ve "kısmi kredi" garantileri gibi enstrümanlarla özel sektör fonlarına

kal-dıraç rolü oynamaktadır. Piyasanın üstlenemeyeceği riskleri alan Dünya Bankası garantileri, finans masraflarını azaltabilir, kredi sürelerini uzatabilir.

* Dünya Bankası kredi verdiği ülkelerde, hem makro ekonomik seviyede istikrarı sağla-yan önlemlerin alınması, hemde enerji sektörüne ilişkin reformların yapılması, yükümlülükle-rini kredinin bir koşulu olarak getirir.

3.3.1.2. Yasal, Kurumsal ve Siyasal Sorunlar:

* Enerji alt yapısının geliştirilmesi ve modernizasyonu projelerinin gerçekleştirilmesi ve / enerji kaynakları ticaretinin arttırılması açısından Avrupa Enerji Şartı Anlaşması çok büyük

bir öneme sahiptir.

Bu Anlaşma aralarında Bağımsız Devletler Topluluğu'nunda bulunduğu 50 ülke tarafın-dan imzalanmıştır. Lizbon Konferansında 17 Aralık 1991 tarihinde imzalanan Avrupa Enerji Şartı Anlaşması enerji alanında uzun dönemli işbirliğinin teşvik edilmesi için hukuki bir çer-çeve tesis edilebilmesini amaçlayan ve taraflara hak ve yükümlülükleri empoze eden hukuki bir belgedir. Anlaşmanın uygulanması yabancı ve yerli özel sermaye akışının sağlanması için elverişli ortam sağlamakta, aynı zamanda ekonomi ve enerji alanında entegrasyon sürecinin

kolaylaştırılması için gereken koşullan yaratmaktadır. Anlaşma gerek yerli, gerekse yabancı j yatırımcılar için eşit şartlar belirlemekte, teknoloji transferine yardımcı olmakta ve yabancı

ya-tırımcılar açısından çok önemli olan yatırımların korunmasını sağlamaktadır. Ayrıca enerji maddeleri ticareti, sermaye ve teknoloji piyasalarının verimli çalışması için uygun koşullar ön-görmektedir.

Enerji maddelerinin uluslararası ulaşımı açısından oldukça önemli olan bir hüküm taraf ülkelerden enerji maddelerinin transit geçişi sırasında ayrımcılık uygulanmamasıdır. Örneğin Rusyanın transit ulaşımla ilgili mevzuatının olmaması nedeni ile Türkmenistan gazının, Kaza-kistan petrolünün transit geçişi ile ilgili sıkıntılar yaşanmakta, anlaşmanın yürürlüğe girmesi

ile uluslararası hukukun uygulanması gelecekte bölgedeki enerji ile ilgili sorunların çözümü- , ne yasal bir baz oluşturacaktır. /

Diğer taraftan Azeri petrolü, Kazak petrolü ve gazı ile Türkmen gazı için yapılacak olan boru hatları projeleri bölgedeki politik problemlerden dolayı sürekli sınırlanma tehlikesi

içerisindedir. Karabağ ve Çeçenistan'daki gerilim, İran'a uygulanan ambargo, Afganistan'ın durumu, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerginlik Bölgedeki yatırımların riskini arttır-maktadır.

3.3.2. Enerji ile İlgili Sanayi Alanlarında Ortak İşbirliği İmkanları Paneli

"Enerji ile İlgili Sanayi Alanlarında Ortak İşbirliği İmkanları" konulu ikinci panele, böl-ge ülkelerinin kamu kuruluşlarını temsilen katılan üst düzey yetkilileri ile özel sektör temsil-cileri aşağıda belirtilen hususlar üzerinde durmuşlardır.

* Mevcut tesislerin verimliliğini, güvenirliliğini ve çevresel etkilerini iyileştirmek amacıyla rehabilitasyon ve modernizasyon yatırımları gerekmektedir.

* Özel Sektör ün, yerel kuruluşlarla birlikte ortak şirketler kurması ve bölgesel altyapı projelerinde know-how ve birikimini katmasının önemi üzerinde durulmuş ve Orta ve Batı Av-rupa'da elde edilen deneyimlerden yararlanılmasının mümkün olacağı belirtilmiştir.

* Bölge ülkelerini temsilen katılan kamu kuruluşları temsilcileri, ülkelerinde çok büyük yatırıma ihtiyaç olduğunu ve özel sektörün katılımının önemini ifade etmişlerdir. Bölge ül-kelerinin liberal ekonomiye geçiş sürecinde olduğu, enerji yatırımlarının özelleştirilmesi ile il-gili hukuksal ve idari çalışmaların yapıldığı ifade edilirken özel sektör yatırımcı firmalar, böl-geye yatırım yapmayı beklediklerini, bunun için bölgede güven, huzur istikrar ve projelerde verimliliğin esas olduğunu belirtmişlerdir.

4. Sonuç

Sonuç olarak Karadeniz Bölgesi ve Orta Asya Ülkelerinin yakınlaşmaları, dünya ticare-tinin küreselleşmesine paralel bir hareket olarak değerlendirilerek, sürdürülebilir bir ilişkinin tüm ülkelerin yararına olacağı üzerinde önemle durulmuştur.

Bölge ülkelerinin öncelikleri aşağıda sıralanmıştır.

• Piyasa ekonomisine geçiş,

- gerçekçi bir fiyat oluşum sistemini,

- yatırım ve finansman politikasının belirlenmesini, - vergi politikasının oluşturulmasını,

sağlayacaktır.

• Mevcut enerji altyapısının modernleştirilmesi,rehabilite edilmesi ve genişletilmesi, - düşük verimlilikteki petrol kuyularının işletilmesi,

- modern petrol arama ve rafineri teknolojilerinin kullanılması, - yeni petrol /gaz boru hatları ile elektrik iletim hatlarının yapılması,

- fosil yakıtlı elektrik santrallarının, petrol/ gaz boru hatlarının ve elektrik iletim hatlarının rehabilite edilmesi,

• Yasal ve idari altyapının oluşturulması,

- enerji sektörünün yeniden yapılanması, j

• Enerji dış ticaret stratejisinin belirlenmesi,

- bölge ülkelerinin çok zengin enerji kaynaklarına sahip olmaları nedeniyle ihracatların-daki en önemli döviz girdisi ile ilgili stratejilerini belirlemeleri tüm bölge ülkelerini ve dünya ülkelerini ilgilendirmektedir.

• Yerel ve bölgesel çevre kirliliğinin önüne geçilmesi,

- mevcut nükleer reaktörlerin güvenliğinin arttırılması için gereken önlemlerin

alınması, . / - temiz kömür teknolojilerinin kullanılması

• İmalat sanayinin desteklenmesi,

- enerji kaynaklarının geliştirilmesi,yerli imalat sanayinin enerji endüstrisini desteklemek için gerekli donanım ve malzemeleriyle birlikte hazır olmasıyla doğrudan ilgilidir.

• Hem ulusal hem de uluslararası sermayenin harekete geçirilmesi,

• Enerjinin üretimi, iletimi, dağıtımı ve tüketiminde verimliliğin sağlanmasıdır. j Bu meselelerin halledilmesi için uluslararası işbirliği yapılarak, teknoloji, kapital,

know-how ve yönetim bilgisinin transferi gerekmektedir. Her ülkenin kendine has özellikleri, nüfus artışı, ekonomik gelişme durumu, doğal kaynakları ve hatta kültürü dikkate alınarak sorunların çözümleri belirlenmelidir.

5.Kaynaklar

(1) International Bank for Reconstruction and Development/The World Bank " World , Atlas' Washington, December 1995 / (2) International Bank for Reconstruction and Development "From Plan to Market'

Ox-ford University Press, New York, June 1996

(3) United Nations "Energy Statistics Year Book" 1994

(4) Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi "1995 Enerji Raporu', Ankara, Aralık 1996

(5) World Energy Council "Energy for Tomorrows World\ St. Martin Press, New York, 1993

(6) BSEC Permanent International Secretariat "Energy Situation in the Black Sea

Economic Cooperation Region" BSEC, İstanbul, 1995 i

İNSAN VE ENERJİ: ETİK BİR BAKIŞ

Benzer Belgeler