• Sonuç bulunamadı

Pamukta ve Diğer Bitkilerde Yağ Asitleri ile İlgili Yapılan

2. KAYNAK ÖZETLERİ / KURAMSAL TEMELLER

2.3. Pamukta ve Diğer Bitkilerde Yağ Asitleri ile İlgili Yapılan

Carroll vd. (1950), serbest yağ asidi miktarı arttıkça çimlenme oranının genel olarak azaldığını, ekim için ayrılan pamuk tohumlarında serbest yağ asidi oranının % 0.75’in altında olması gerektiğini önermişlerdir.

Hoffpauir vd. (1950), farklı çeşitleri içeren 254 pamuk tohumu örneğini incelemişler, çimlenme için serbest yağ asidi içeriğinin pratik bir gösterge olabileceğini, serbest yağ içeriği oranının artması ile çimlenme yüzdesinin genellikle azaldığını bildirmişlerdir. Tohumdaki serbest yağ asidi içeriğinin % 0.75’in altında olması gerektiğini

vurgulamıştır.

Dogras vd. (1977), çimlenme kapasitesi ile tohum gücünün, tohum rengi ve serbest yağ asidi içeriğinden etkilenebilecek iki önemli özellik olduğunu vurgulamışlar, tohumun soğukta çimlenme dayanıklılığının fasulye ve bezelyede doymamış yağ asidi içeriği ile pozitif ilişkide olduğunu belirtmişlerdir.

Bartonkowski vd. (1978), tohumun doymuş ve doymamış yağ asidi oranının pima pamuklarında laboratuar koşullardında zayıf, buna karşın düşük toprak sıcaklığındaki tarla koşullarında önemli ve pozitif bir korelasyon gösterdiğini saptamışlardır.

Judith ve Christiansen (1976), pamuk tohumlarını 15, 20, 25 ve 30 oC de olmak üzere farklı sıcaklıklarda çimlendirmişler, tohumların çimlendiği sıcaklığın, gelişmekte olan kök ucunun polar lipitlerinin yağ asitleri kompozisyonunu etkilediğini saptamışlar, pamuk fidelerindeki soğuğa dayanıklığın linolenik asit miktarı ile ilgili olduğunu, çimlenme sıcaklıkları azaldıkça linolenik asit miktarının arttığını bildirmişlerdir.

Maluf ve Tifchelaar (1982), serbest yağ asidinin komposizsyonunun birçok bitki türünde tohum gücünü ve çimlenmeyi etkileyen faktör olduğunu vurgulamışlar, domateste soğukta çimlenme ile tohum linolenik asit içeriğinin pozitif, buna karşın oleik asit içeriğinin negatif ilişkiye sahip olduğunu belirtmişlerdir.

Borth (1997), bitkilerin soğuğa toleransında mevcut hipotezin, yağ içeriğindeki serbest yağ içeriği kompozisyonu olduğunu, bu hipoteze göre, çift karbon bağına sahip doymamış yağ asitlerinin, doymuş yağ asitlerine göre düşük sıcaklıklarda daha fonksiyonel kaldıklarını bildirmiştir. Gelişmekte olan tohum üzerine genetik ve çevresel faktörlerin etkisini ve yağ asitlerinin kompozisyonunu belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmada, ayrıca, soğuk koşullarda pamuk tohumunun çimlenmesinin yağ asitleri kompozisyonu üzerine etkisinin ne ölçüde olduğunu incelemiştir. Çalışma sonucunda, koza yaşının ( koza olgunluğu) pamuk tohum yağının yağ asitleri kompozisyonunu etkileyen ana faktör olduğunu, gaz kromatografisi sonuçlarına göre doymamış/doymuş oranının çimlenmeyi etkileyen bir faktör olduğunu, genç olgunlaşmamış tohumların yüksek doymamış yağ asidi ve özellikle linolenik asid oranına sahip olduğunu bildirmiştir. Pamuk tohumu olgunlaştıkça linolenik ve palmitik asit azalırken, oleik ve linoleik asit oranlarının arttığını, yani linolenik asit linoleik aside dönüşürken, tohumun daha fazla yağ asidi sentezlemeye devam ettiğini vurgulamıştır. Açılan kozalardan alınan olgun tohumların % 22-23 palmitik asit, %1-2 stearik asit, %17-18 oleik asit, % 54-56 linoleik asit ve % 0-0.50 linolenik asit içerdiğini belirtmiştir. Araştırıcı, aynı lokasyonlarda yetiştirilen çeşitlerde gelişmiş kozalardaki tohumlarda çiçeklenme haftasına bağlı olarak yağ asidi bileşiminde farklılık olmadığını bildirmiştir. Saeidi ve Rowland (1999), ketende yaptıkları çalışmada, tohum linolenik asit içeriği ile çimlenme oranı arasında ilişkinin belirgin olmadığını, buna karşın bazı ıslah materyallerinde özellikle düşük sıcaklık gibi stres koşulları altında linolenik asit içeriğinin çimlenmeyi arttırdığını belirtmişlerdir.

Al-Bahrayn ve Khary (2000), Delta Pine-62 ve 2 hattında miristik, palmatik asit, palmitoleik, stearik, oleic, linoleik, doymuş ve doymamış yağ asidi oranlarını incelemişler, miristik asit dışındaki bütün yağ asit kompozisyonları ve yağ asit içeriklerinin genotiplere göre farklılık gösterdiklerini bildirmişlerdir.

Liu vd. (2002) tarafından bildirildiğine göre; pamuk çiğidi yağının, genel olarak % 26 palmitik asit, % 15 oleik asit ve % 58 linoleik asitten oluştuğunu Cox vd. (1995) tarafından bildirilmiştir.

Sheikh vd. (2002), yağ analizleri sonuçlarının çimlenme zamanı arttıkça doymamış yağ asidi oranının arttığını, yüksek sıcaklığın yağ asitleri kompozisyonu üzerine önemli derecede etki gösterdiğini, özellikle nötral lipit ve

glikolipit yağ asitlerinde önemli değişikliklere neden olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca fosfolipit oranındaki küçük bir değişikliğikle, serbest yağ asitlerinde meydana gelen artışın hücreye zarar verdiğini vurgulamışlardır.

Anonim (2005), yüksek tohum kalitesinin iyi bir stand için çok önemli olduğunu, bazı üreticilerin, tohum maliyetinin yüksek olması ve yeni hassas ekim makinaları sayesinde tohumluk miktarını azalttıkları, laboratuar sonuçlarında serbest yağ asidi oranı %1-1.5 arasında ise tohumun şüpheli olduğu, ekim için uygun olmayabileceği, serbest yağ asidi oranı % 1’in altında olsa bile havlı tohumlardan iki çimlenme testi yapılmasının uygun olacağı bildirilmiştir.

Lukonge

vd. (2007), pamuk tohumu yağında doymuş yağ asitlerinin doymamış

yağ asitlerine oranının 2:1 olduğunu, pamuk yağında linoleik asidin önemli bir yağ asiti olduğunu vurgulamıştır. Stearik ve palmitik asitlerin doğru orantılı, stearik ve linoleik asit ile ise ters orantılı olduğunu belirtmişlerdir.

Karaca ve Aytaç (2007)’a göre yağ bitkilerinin yağ asitleri kompozisyonunun sürekli sabit olmayıp; genetik, ekolojik, morfolojik, fizyolojik ve kültürel uygulamaların kontrolü altında olduğunu, çevresel faktörler arasında özellikle sıcaklığın yağ asitleri sentezi üzerine etkisinin belirgin olduğunu belirtmiştir. Araştırıcılar, yağ asitleri kompozisyonunun toprak özellikleri tarafından da etkilendiğini, yağ bitkilerinin yağ asitleri kompozisyonları ekolojik ve diğer birçok faktörün dışında genotipe bağlı olarak da etkilendiğini bildirmişlerdir. Farklı olgunlaşma dönemlerinde hasat edilecek tohumlar arasında yağ asitleri kompozisyonu bakımından farklılıklar bulunabilileceğini, bu nedenle tohumların yağ asitleri kompozisyonları belirlenirken olgunlaşma dönemlerinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulamışlardır.

3. MATERYAL VE YÖNTEM

Benzer Belgeler