• Sonuç bulunamadı

Kaba kumtaşı ve çakıltaşı ile temsil edilen birim, ilk kez Çetindağ (1985) tarafından, Kovancılar-Palu ilçeleri arasındaki karayolu üzerinde tespit edilmiştir. Palu Formasyonu olarak adlandırılmış ve haritalandırılmıştır. Türkmen (1988), Palu Formasyonu’nun yer yer organize olmuş kötü boylanmalı zayıf çimentolu konglomera ve çapraz tabakalı kaba taneli kumtaşlarında teşkil ettiğini belirtmektedir.

Palu Formasyonu’nun tabanında, tanımlandığı yer olan Palu ilçesinin batı ve günrybatısında Elazığ Mağmatitleri, Eski Palu’nun batısında Kırkgeçit Formasyonu, Seydili köyünün kuzeydoğusunda Alibonca Formasyonu üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Kalınlığı 75-100 metre dolayındadır. Palu Formasyonu’nun üzerine alüvyonlar uyumsuz olarak gelmektedir (Çetindağ, 1985).

3.1.6.2.Dağılım ve Konum

İnceleme alanında Palu Formasyonu Koruşanharebe Tepe ve çevresinde, Sinanköy ve çevresinde, Örençay ve çevresinde, Koparuşağı, Gülmahmut ve Yenicamii ve çevrelerinde, Sarılı köyünün batısında, Gölköy’ün doğusunda, Hankendi Beldesi’nin güneydoğusunda, Fetiçavuş Mahallesi, Aşağıkurugöl Mahallesi, Yukarıkurugöl Mahallesi, Fabrika Mahallesi, Ömerağa Mahallesi, Kırmızıkonak Mahallesi, Muhacir Mahallesi, Meryem Dağı’nın kuzeybatısında, Kızıl Dağ’ın güney ve doğusunda, Abdullahpaşa Mahallesi’nin kuzey ve batısında, Elazığ kent merkezinin kuzey ve kuzeybatısında, Ballıca köyünün batısında, Obuz köyü çevresinde, Doğukent ve Ulukent mahallerinin kuzeyinde yüzeylemeler vermektedir (Ek-1).

Palu Formasyonu, Permo–Triyas yaşlı Keban Metamorfitlerini, Senoniyen yaşlı Elazığ Mağmatitlerini, Orta Eosen–Üst Oligosen yaşlı Kırkgeçit Formasyonu’nu ve Üst Miyosen-Alt Pliyosen yaşlı Karabakır Formasyon’unu uyumsuzlukla örtmektedir. Pliyo-

Kuvaterner yaşlı Palu Formasyonu üzerine, Kuvaterner yaşlı alüvyonlar uyumsuzlukla gelmektedir.

3.1.6.3.Litoloji

Palu Formasyonu’nu oluşturan gereç oldukça kötü boylanmış iri bloklu, tane destekli olup bir kütle akması göstermektedir. Bloklar 0,1-1 metre boyutunda köşeli yönelimsiz olup, başlıca Guleman Ofiyolitleri’den türeme bazalt, spilit, diyorit vb.’dir. Ayrıca kristalize kireçtaşı ve Kırkgeçit Formasyonu’na ait kireçtaşı ve kumtaşlarından türemiştir. Palu-Kovancılar yolu yarmasında formasyon tipik olarak; 3,70 metre kalınlıkta kaba taneli, yeşilimsi boz renkli tutturulmamış, az köşeli, ince çakıllı (0,5-5 cm) teknemsi çapraz tabakalanmalı kaba kumtaşları ile temsil edilmiştir. Bu gereç daha çok Guleman Ofiyolitleri’den türemiş kayaç parçacıkları ve az miktarda Kırkgeçit Formasyonu’na ait kireçtaşı ve kumtaşı parçacıkları kapsamakta olup, bunlar muhtemelen taşınmış, kırılmış karasal Gastropod ve Lamellibranş kavkı kırıntılılarıdır. Bu birimin üzerine aşındırmalı taban ile başlayan, taban kesimlerinde kanal bankı kenarından kopup kanal içerisine düşen 20-25 cm çapında çamur topları bulunmaktadır. Başlıca, çakıltaşı, çakıllı kumtaşından meydana gelmiştir. Kötü-orta boylanmalı olup tane akması görülmektedir. Çakıllar az köşeli, 1-60 cm çapında uzun eksenleri tablamsı, çapraz tabakalanmalar ile uyum göstermektedir. Bazı yerlerde ise binik dizilmli yapıda olması, akıntı yönü hakkında önemli ipuçları sağlamaktadır. Başlıca akıntılar K300

-350D yönündedir, yani malzeme güneybatıdan gelip kuzeydoğuya doğru akmaktadır (Çetindağ, 1985).

Çelik (1994), Kovancılar çevresindeki yaptığı çalışmasında, inceleme alanında yüzeyleme veren Pliyosen ve Kuvaterner yaşlı çökeller, Palu Formasyonu içine dâhil etmiştir. Alüvyon yelpazesi çökelleri, akarsu çökelleri ve ince taneli dentritiklerden oluşan göl çökelleri olmak üzere üç ayrı litofasiyesten oluşan Palu Formasyonu, tamamen karasal ortam ürünüdür. Alüvyon yelpazesi çökelleri, konum olarak diğer ait fasiyeslerin en üstünde bulunmaktadır. İçerisinde 5 metre boyutunda kireçtaşı blokları bulunduran birimin malzeme kaynağı baskın olarak Kırkgeçit Formasyonu’dur. Malzemeler, kum ve bahsedilen bloklar arasında değişen boyutlarda olup boylanması ve olgunlaşması oldukça kötüdür. Bu özellikler, malzemenin kaynağının çok yakın olduğunu gösterir. Masif bir görünümde olan fasiyes, yaklaşık 100 metrelik kalınlık sunmaktadır ve matriks desteklidir. İçerisinde çok az oranda da Elazığ Mağmatitleri’ne ait volkanik kayaç parçaları gözlenmektedir. Türkmen (1991), birimin devamını, karasal moloz akmalarıyla oluşan iç

yelpaze fasiyes topluluğu olarak yorumlamıştır. Akarsu çökelleri, göl çökelleriyle yanal geçiş gösterirler. Genel de 10-15 metre arasında kalınlıklar sunan bu fasiyes çökelleri, akarsuyun yüksek enerjili olduğu dönemlerde istiflenen kaba taneli, kötü boylanmalı ve köşeli çakıllardan oluşan yaklaşık 4 metre kalınlığında iyi tutturulmamış çakıl istifi ile başlar. Yer yer tane destekli ve genelde de matriks destekli olan bu seviye çok yakın bir kaynaktan taşınmıştır. İçerisinde 1-2 metre arasında değişen iri kireçtaşı blokları da içeren

Şekil 3.13 (a) Palu Formasyonu’nun genel görünümü (bakış yönü kuzeye), (b) Palu Formasyonu’nun yakından görünüşü.

istifin, matriksini ince taneli, bej renkli kumlu kil oluşturmaktadır. Bu seviyenin üzerine yaklaşık gene aynı kalınlıkta kum-kil ardalanması gelmektedir. Kum tabakalarının kalınlıkları 1-5 cm arasındadır. Beyazımsı bej renkli bu çökellere alttaki birimden tedrici bir geçiş gözlenmektedir. En üstte çoğunlukla 1 metre, yer yer de 2-3 metre kalınlıklar sunan, genelde karbonat tüfü niteliğinde traverten oluşuklar yer almaktadır. Aradaki geçiş, karbonata doğru tedricidir. Yani, kaba taneliler, kumlu kil, kil ve karbonat tüfü şeklinde bir geçiş vardır. Dış yüzeyi gri renkte olan travertenlerin taze yüzeyleri, beyazımsı bej, kirli beyaz ve kahverengimsi beyaz renklere sahiptir. Bu istifin kaynağını tamamen Kırkgeçit

Formasyonu oluşturur. Bu formasyona ait karbonat kayaçlardan geçen atmosferik sular, çözerek bünyesine aldığı CaCO3’ı yüzeye çıktıklarında, basınç azalması ve ısının etkisyle

çökelterek travertenleri oluşturmuşlardır. Ancak akarsu yatakları yataya yakın bir arazide bulunduğundan Denzili’deki gibi yüksek eğimli yamaçlarda sert travertenler yerine daha yumuşak ve bol oranda boşluklu karbonat tüfleri şeklinde bir çökelim gerçekleşmiştir. Yataya çok yakın bir konumda olan bu alt fasiyesin üstünde bir bitkisel toprak oluşumu bulunmaktadır. Travertenler bu fasiyesin her yerinde mevcut olmamakla birlikte, kenar kısımlara doğru killi kırıntılılar hâkimdir. Bu istifte alttan üste doğru tane boyunda incelme görülmesi, akarsu rejiminin zamana bağlı olarak sakinleştiğini, en sonunda ise karbonat çökelimine imkân sağlayacak kadar sakin bir döneme girdiğini göstermektedir. Göl çökelleri, gevşek tutturulmuş ince çakıl, kum, kil, kumlu kil seviyelerinden oluşan birimden Çetindağ (1985), göl çökelleri olarak bahsetmektedir. Travertenlerle yanal geçişli olan bu alt fasiyesin kalınlığı, Çetindağ (1985) tarafından DSİ’nin açtığı sondajlarıda temel alarak 80-140 metre arasında değiştiğini belirtmektedir. Yaklaşık 20 metre kalınlıklara sahip olan ve çapraz tabakalanma gözlenen ince çakıl ve kumlu seviyeler içermektedir.

Formasyonu oluşturan gereç oldukça kötü boylanmış iri bloklu, tane destekli olup bir kütle akması göstermektedir. Bloklar 50 cm çapında olup, köşeli yönelimsiz ve başlıca Keban Metamorfitleri’nden türeme rekristalize kireçtaşı ve mermer litolojisindedir.

İnceleme alanında formasyon, konglomeralardan oluşmaktadır. Konglomeralarda herhangi bir derecelenme görülmemektedir. Çakıllar Keban Metamorfitleri, Elazığ Mağmatitleri, Kırkgeçit Formasyonu ve çok az oranda da Karabakır Formasyonu’ndan türemiş ve rekristalize kireçtaşı, mermer, andezit, bazalt, diyorit ve kumtaşlarından oluşmaktadır. Çakıl boyları 3-5 cm ile 50 cm arasında değişmektedir. Sarımsı boz ve gri renkli olan konglomeralar masif görünüşlüdür. Kum matriksli olan konglomeralar genelde matriks destekli olmakla birlikte, tane destekli olduğu düzeylerde söz konusudur (Şekil 3.13).

3.1.6.4.Palu Formasyonu’nun Oluşum Ortamı

Palu Formasyonu’nu ilk kez tanımlayan Çetindağ (1985), birimin tamamının hangi ortamda çökeldiği hakkında görüş belirtmemiştir. Bulut (1967), bölgede yaptığı çalışmada bu birimi nehir taraçası olarak tanımlamıştır. Elazığ çevresinde araştırmalar yapan Sungurlu vd., (1985), bu çökellerin genel anlamda karasal ortamda çökeldiğini belirtmişlerdir. Kerey ve Türkmen (1991) birimin, alüvyon yelpazesi ve örgülü nehir

fasiyeslerinde çökeldiğini belirtmişlerdir. Araştırmacılar, alüvyon yelpazesinin taşınma yönünün kuzeyden güneye, örgülü nehirlerin taşınma yönünün ise doğudan batıya doğru olduğunu belirtmişlerdir (Çelik, 1994).

Palu Formasyonu’nun oldukça sınırlı bir alanda yüzeylediğinden formasyonun oluşum ortamını açıklamak oldukça zordur. Ancak, konglomeraların zayıf çimentolu olması, çakılların boylanmasız ve gelişgüzel dağılmış olması, bunların karasal ortamda çökeldiklerinin kanıtıdır (İnceöz, 1994).

Palu Formasyonu’nun geniş yüzeylemelerinin olduğu Çaybağı ve Palu çevresinde sedimantolojik incelemeler yapan Türkmen (1988), formasyon içerisinde alüvyon yelpazesi ve örgülü nehir litofasiyes topluluklarını ayırtetmiştir. Araştırmacı, örgülü nehir litofasiyes topluluklarının Donjek ve Scott tipi fasiyesler içerdiğini ve bu fasiyeslerinde bölgede Pliyo-Kuvaterner’de etkili olan bir tektonizmanın sonucunda oluştuğunu belirtmiştir (İnceöz, 1994).

3.1.6.5.Palu Formasyonu’nun Yaşı

Palu Formasyonu’nun yaşı ile ilgili olarak; Tuna (1979), Elazığ-Palu-Pertek yörelerinde yapmış oldukları incelemerlerinde konglomera ve kumtaşlarından oluşan Pliyo-Kuvaterner çökellerini haritalamıştır. Palu Formasyonu’nu ile deneştirilebilecek olan birime Pliyo-Kuvaterner yaşını vermiştir (Türkmen, 1988).

Çetindağ (1985), birimin;

a) Seydili Köyü, Palu İlçesi kuzeyinde kendisinden daha yaşlı (Üst Kretase yaşlı) ofiyolit karmaşığının üzerine,

b) Kasar Tepe doğusunda kendisinden daha yaşlı (Eosen-Oligosen yaşında) Kırkgeçit Formasyonu’nun üzerine,

c) Seydili Köyü kuzeydoğusunda Alt Miyosen yaşlı Alibonca Formasyonu’nun üzerine açısal uyumsuzlukla gelmesini göz önüne alarak formasyonun yaşının Pliyo-Kuvaterner olması gerektiğini belirtmiştir.

Türkmen (1988) Palu-Kovancılar çevresinde yaptığı çalışmasında, Palu Formasyonu’nun Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı Çaybağı Formayonu’nu uyumsuz olarak örtüğünü belirtmektedir. Bu durumdan hareketle Palu Formasyonu’nun yaşının Pliyo- Kuvaterner olması gerektiğini belirtmiştir.

İnceöz (1994) Harput çevresinde yaptığı çalışmada, Palu Formasyonu’nun çalışma yaptığı alanda yüzeyleme verdiğini belirtmektedir. Ancak formasyona yaş verebilecek

herhangi bir fosile rastalamamıştır. İnceleme alanında yer alan Kara Tepe’nin batısında Palu Formasyonu Üst Miyosen-alt Pliyosen yaşlı Karabakır Formasyonu’na ait bazaltların üzerinde yer almaktadır. Dolayısıyla formasyonun yaşı Pliyosen ve daha genç olmalıdır.

Yukarıda verilen çalışmalar gözönünde bulundurularak ve inceleme alanındaki yüzeylemelerinden birimin yaşının Pliyo-Kuvaterner olarak belirlenmiştir.

3.1.7.Travertenler (Pliyo-Kuvaterner; PlQtrv)

Benzer Belgeler