• Sonuç bulunamadı

5. BÖLÜM:YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE METİN TÜRLERİ

6.4. EDEBİ BİR METİN TÜRÜ OLAN RUMUZ GONCAGÜL OYUNUNUN

6.4.1. Oyunun Dinleme Becerisine Katkısı

Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde iletişim kurabilmek için başlıca beceriler konuşma ve dinlemedir. Dinleme becerisinin kazanımı konuşma becerisinden önce olmalıdır, çünkü insanlar anadili bu şekilde edinirler. Ayrıca Yılmaz ve Babacan’ın da değindiği gibi konuşma ve dinleme ile iletişim kurulabilmesinden dolayı önem verilmesi gereken ve yabancı dilin algılandığı ilk beceri dinlemedir. Tiyatro metinlerinde de karşılıklı konuşmaların iletişimsel bağlamda verilmesi, bu metinlerin dinlendiğinde hedef dilde iletişim örneği oluşturması Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde tiyatro metinlerinin kullanılması için bir dayanaktır. Öğrencinin etrafında anlatılanları anlaması ve kurulan iletişimi kavraması için tiyatro metinleri dinleme becerisini geliştirme amaçlı kullanılabilir. Rumuz Goncagül oyununda yer alan diyalogların karakterler arasında iletişimsel bir bağlam oluşturması ile Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin bu karşılıklı konuşmaları duyduğunda dili daha kolay kavrayacağı öngörülmektedir.

AOÖÇ’de belirtilmiş olduğu gibi B1 aşamasındaki öğrenciler; radyo, televizyon, kitap ve dergilerde merak ettikleri konuların vermek istediği mesajı anlayabilir. Öğrencilerin ilgisini çekecek konulardan biri olan evliliği evrensel ve toplumsal kültür kapsamında işleyen Oktay Arayıcı; Rumuz Goncagül oyununda diyaloglara ve günlük kullanımlara bolca yer verdiği için bu tiyatro metni, dinleme becerisini geliştirmek için önemli bir kaynaktır. Dinleme becerisini geliştirmek adına bu tür bilinçli kaynaklara ihtiyaç

duyulmaktadır. Tiyatro metinleri bu kapsamda doğru kaynaklar olarak görülmektedir.

Oyundaki karakterler arasında geçen ve Yüksel’in de bahsettiği evlilik, kadın-erkek, komşu ilişkileri, ekonomik ve sosyal durumlar gibi evrensel konular öğrencilerin dikkatini çekeceği için dinleme becerisini geliştirmede faydalı olabilir. Öğrenciyi derse karşı güdüleyen evrensel unsurların yer aldığı metinlerin derste kullanılmasının, Türkçede dinleme becerisini geliştiren bir çalışma olacağı düşünülmektedir. Öğrenciler ilgilerini çeken bu diyalogları dinlediğinde metinlerin özünü anlaması kolaylaşabilir. B1 seviyesindeki öğrencinin dinleme metinlerinin özünü ilgi çekici unsurlar aracılığıyla, bağlam içinde anlaması gerektiğinden Rumuz Goncagül’de yer alan evrensel konular bu amacı karşılayabilir.

Kuram kısmında belirtildiği gibi dinleme aktivitesi yapılmadan önce hedef belirlenmeli, öğrencinin dersin sonunda neleri öğrenmiş olması gerektiği kararlaştırılmalıdır.

Demirel’in de kuramda değindiği gibi öğrencinin dinleme aktivitesinin sonunda öğrendiklerinin yanında dinleme becerisini kazanarak duyulanı anlaması önemlidir.

Rumuz Goncagül’deki iletişimsel bağlam sayesinde öğrenci dinleme metnindeki yapıları anlamlandırabilir ve dinleme becerisini kazanmada kendini geliştirebilir.

Oyundaki evrensel ve toplumsal kültür öğeleri iletişimsel bağlamda verildiği için dinleme metni anlam kazanmış olur ve öğrencinin bu konudaki değişimi ve gelişimi daha büyük olur. Yine kuram aşamasında değinildiği gibi dinleme etkinliği öncesinde, sahnenin oluşturulması ve dinleme metnindeki yeni sözcüklerin öğretilmesi, metinle ilgili genel sorular sorulması gerekmektedir. Bu sayede dinlemeye geçmeden önce öğrenci derse, metne ısındırılmış olur. Öğrencinin metinle ilgili az çok bir fikri olmuş olur. Bu kapsamda 1.bölüm, Sahne 1, Sayfa 178 ve 180’deki metinler kullanılabilir.

Öğretmen sınıfa birkaç tane gerçek nesne (mektup, çanta, elektrik direğini temsili bir sopa veya sokağı temsil edecek başka nesneler) getirerek oyunun ilk sahnesini öğrenciler için oluşturabilir. Böylece hem öğrencinin derse olan ilgisi artar hem de öğrenci kültürel bağlamda bir şeyler öğrenmiş olur. Öğretmen konuyla ilgili genel sorular sorar ve elindeki nesneleri gösterip Türkçelerini söyler. Oyunun ilk sahnesindeki bazı deyimler ve söz grupları daha önce öğrencilere öğretilmiştir, bunların kültürel ve iletişimsel bağlamda pekiştirilmesi, buna bağlı olarak da öğrenciye dinleme becerisinin kazandırılması amaçlanmaktadır. Rumuz Goncagül’den alınan B1 seviyesindeki evrensel ve toplumsal kültür öğelerini de içeren ilk sahnedeki metin, bilgisayar

yardımıyla öğrencilere dinletilebilir. Bu metin dinlenmeden önce, öğrenciler derse ısındırıldıktan hemen sonra, öğretmen tarafından seçilen bir öğrenci dışarı çıkartılır.

Öğretmen metni öğrencilere dinletmeden önce, öğrencilere dinleyecekleri metni, dışarıdaki arkadaşlarına sonradan anlatacaklarını, basit ve anlayacakları bir şekilde açıklamaktadır. Dinleme çalışması yapılırken orta ve ileri seviyedeki öğrencilerden, duyduklarını not almaları istenebilir. Bu şekilde öğrencilerin hem dinleme hem de yazma becerileri geliştirilebilir. Demirel’in dinleme stratejilerinde bahsettiği not alma dışında, metni dinlerken oyundaki kişilerin ses tonundan, vurgudan, telaffuzdan sesleri tanıyıp iletişimdeki duyguyu daha iyi kavrayabilen öğrencilerin sosyal durumlardan hareketle dili daha iyi öğrenmesi beklenmektedir. Metin dinlendikten sonra dışarıdaki öğrenci sınıfa geri çağrılır. Diğer öğrencilerden, diyaloglar halinde dinlenen tiyatro metninin, o esnada sınıf dışında olan arkadaşlarına hikâye şeklinde anlatmaları istenir.

Böylece dinleme becerisini geliştirme stratejilerinden olan dinleme sonrası metinle ilgili iletişimsel çalışmalara yer verilmiş olur.

Dinledikleri tiyatro metnini hikâye şeklinde anlatan öğrencilerin anlatımlarında bir eksik olup olmadığı yine arkadaşlarına sorulur ve eşli kontrol yapılarak hatalar düzeltilir. Son olarak arkadaşlarını dinleyen öğrenci, arkadaşlarının anlattıklarından yola çıkarak metni bir de kendisi anlatır. Bu etkinliklerde her aşama öğrencinin iletişim becerilerini geliştirmesine katkı sağlamaktadır. Dinleme sonrasında yapılan bu tarz aktiviteler konuşma ve dinleme gibi iletişim becerilerinin yanında; öğrencinin soru sorma, eleştirel düşünme, değerlendirme, özetleme ve yorum yapabilme becerilerini de geliştirmektedir. Yukarıdaki aktiviteler öğrencilere dinleme, dinlerken aldığı notlar sayesinde yazma, aldığı notları daha sonra kullanırken okuma ve arkadaşlarına duyduklarını anlatırken konuşma becerilerini geliştirme imkânı sunmaktadır. Ayrıca İşcan ve Aydın’ın görüşlerinden yola çıkılacak olursa, oyunda yer alan karşılıklı konuşmaların evlilik, kadın-erkek ilişkileri gibi kültürel bir bağlamda aktarılması, bunları dinleyen dil öğrencisinin doğru telaffuz ve tonlamayı öğrenmesini, sesletim ve konuşma becerilerini geliştirmesini sağlayabilecektir. Böylece öğrencilere tiyatro metnindeki günlük konuşmalar ve diyaloglar aracılığıyla, iletişimsel bir yolla, dinleme becerisini ve bununla beraber diğer becerileri kazandırma hedeflenmektedir. Oyundan alınan bölümler şu şekildedir:

1. Bölüm, Sahne 1 (Sayfa 178)

Sokak, Ev.

(İnsaf önde, Gülsün arkada, halka çizerek yürürler. Gülsün kolundaki çantadan çıkardığı mektupları okumaktadır.)

İNSAF Bırak şimdi sokakta okumayı. Çantayı sıkı tutuyorsun değil mi?

GÜLSÜN Tutuyorum.

İNSAF Boş olduğunu bilmez de çarparlarsa. Çanta gitmiş bir şey değil; mektuplar da gider. Ver onları ben saklayayım.

GÜLSÜN Merak etme, beni götürmeden çantamı kimse götüremez.

İNSAF Adımlarını hızlandır.

GÜLSÜN (Gülümseyerek mektup okurken elektrik direğine çarpar) Ah. Bu elektrik direklerini ne diye yolun ortasına dikmişler.

İNSAF Hadi oyalanma.

GÜLSÜN Bir otobüse binseydik çoktan evde olurduk.

İNSAF Paramız kaldı mı diye sorsana. Benim aklım yollarda bir kazaya uğramadan sağ salim eve varabilmekte. Seninkisi ise mektuplarda. Neyse geldik sayılır, ev şuracıkta.

GÜLSÜN Ev şuracıkta ama biz çevresinde dolanıp duruyoruz.

İNSAF Ben çok hoşnuttum böyle dolap beygiri gibi dönmekten sanki.

1. Bölüm, Sahne 1 (Sayfa 180)

GÜLSÜN (Mektup okumayı sürdürürken) Bunların yeri ayrı. Sıtkı’nın yeri apayrı. (Bir direğe çarpar, ürker) Önüne baksana be adam.

İNSAF Direkleri de adam gibi görmeye başladın.

GÜLSÜN Aman anne. (Direği kucaklayıp kenara taşır) İNSAF Hadi öyle gördün, ya sarılması ne oluyor kız?

GÜLSÜN Görmüyor musun kenara alıyorum.

İNSAF Kapının anahtarı sendeydi değil mi?

GÜLSÜN Bende yok.

İNSAF Sen kapadın ya.

GÜLSÜN Sonra sana vermemiş miydim?

İNSAF Yok işte.

GÜLSÜN (Gözü okuduğu mektupta) Öyleyse kapıda bıraktım.

İNSAF Ne kadar rahat söylüyorsun. Ya soyulduksa?..

GÜLSÜN Önünden geçenler üstlerine devrilir diye korkudan yol değiştiriyor. Kim içeri girmeye cesaret edebilir ki? Hem neyimizi soyacaklar? Ziynetlerimiz, halılarımız, kıymetli takımlarımız mı var? (Birden heyecanlanır) Eyvah, televizyon. Televizyonu çalmışlarsa...

İNSAF Koş bak bakalım.

GÜLSÜN (Koşar, kapıyı açar) Şakırt şıkırt. (Eve girer) Hah burdaymış. (Mektup okumaya koyulur, İnsaf’ı kapıda görünce) Her şey yerli yerinde.

İNSAF (Kapı altından atılmış kâğıdı alır, gösterir) Bu nedir?

GÜLSÜN (Bir bakıp okumasına döner) Elektrik faturası.

İNSAF Kaç para, kaç para?

GÜLSÜN (Faturaya bir bakıp döner) Sekiz yüz altmış beş lira.