• Sonuç bulunamadı

Osteoporoz; kırık ve diğer komplikasyonlarıyla birlikte getirdiği mali yükler ile tüm dünyayı etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Önleme maliyetleri tedavi maliyetlerinden oldukça düĢüktür. Bu nedenle yapılan.çalıĢmaların çoğu hastalığın ve hastalığa bağlı kırıkların önlenmesiyle.iliĢkilidir. Hastalığın önlenmesi için toplumsal risk faktörlerinin iyi bilinmesini gerektirir. Böylelikle toplumda yüksek riskli bireyler tespit edilip gerekli önlemler .alınabilir (104). Osteoporoz risk faktörleri tablo 5‟de verilmiĢtir (104, 105).

Tablo 5. Osteoporoz Risk Faktörleri

Antropometrik Minyon, zayıf, soluk, ince tenli

Genetik Beyaz ırk, aile anamnezi, gen farklılıkları

Hormonal Kadınlar, erken menapoz, geç menarĢ, hiç doğum

yapmamıĢ olmak

Besinsel Diyette düĢük kalsiyum alımı, yüksek protein alımı,

yetersiz güneĢe maruziyet, D vitamini eksikliği, uygunsuz diyete bağlı aĢırı kilo kaybı

YaĢam stili Sedanter hayat, sigara, alkol, kahve

Kullanılan ilaçlar Diüretik, antikonvülzan, heparin, kortikosteroidler

Birlikte olan hastalıklar Romatoid artrit, gastrektomi

20 1.2.2.1. YaĢ, Cinsiyet, Irk

YaĢ, cinsiyet, ırk, kırık riski ve kemik kütlesi için önemli bir belirleyici olup değiĢtirilemez faktörlerdendir. Her iki.cinste de kemik kütlesi 20 yaĢına kadar artmakta, 40 yaĢ sonrasında fizyolojik olarak.azalmaktadır. Kadınlarda ve erkeklerde genç eriĢkin dönemde kemik hacmi ve histolojik yapısı. arasında önemli bir fark yoktur. Fark kortikal kemiğin kalınlığı ve çapı.ile iliĢkilidir. Erkeklerdeki kayıp.yaĢla doğru orantılı olarak kortikal kemiktedir. Erkeklerdeki kortikal kemikteki bu fazlalık nedeniyle apendiküler kemiklerde daha az kırık görülmektedir (106).

Kadınlarda trabeküler kemiklerde incelme ve kayıp, erkeklerde ise trabeküler kemiklerde sadece incelme.görülür. Kırıklar 45 yaĢına kadar erkeklerde, 45 yaĢından sonra kadınlarda daha fazladır. Bu fazlalığın nedeni travmalardır. Kadınlar tüm hayatları boyunca erkeklere göre iki kat daha fazla kırık riskine.sahiptir. Kadınlarda menapozu takiben hızlı bir kemik kaybı görülmekte, kemik kitlesinin % 10‟unu kaybetmektedir. Kadınlar tüm.hayatları boyunca kortikal kemikte % 35, trabeküler kemikte % 50 kayba uğramaktadırlar (101, 107).

Etnik özellikler kemik kaybında önemli.bir belirleyicidir. Apendiküler kemik kitlesi Afrikalı ve Amerikalı kadınlarda menapoz öncesi ve sonrasında Kafkas kadınlarından daha.yüksektir. Bununla. Birlikte.osteoporoz ve osteopeni insidansı beyaz Amerikalılarda, siyahi ve Meksika kökenli olanlara göre daha yüksektir (108).

1.2.2.2. Hormonal Nedenler

Geç menarĢ, erken menapoz, ooferektomi sonrası geliĢen iatrojenik menapoz, 6 aydan uzun süren amenore, doğum. sayısının fazlalığı, doğurganlık süresinin kısa olması, uzun süreli emzirme ve doğum.yapmamıĢ olmak gibi faktörlerin osteoporoz riskini arttırdığı; oral kontraseptif kullanımının.ise osteoporoz riskini azalttığı bilinmektedir (106).

Erken menopoz (45 yaĢ altı), erken dönemde hipoöstrojenemiye neden olmakta ve kemik mineral.yoğunluğunu. olumsuz yönde etkilemektedir. Amerikan Tıp Birliği Bilimsel Konseyi, hormon replasman tedavisinin (HRT) etkin bir Ģekilde kullanılmasının osteoporozu önlediğini bildirmiĢtir (109). Kaplan ve Goevaers‟in. çalıĢmaları, menopoz sonrası ilk 5 yıl HRT kullanımının. Kemik.mineral yoğunluğu kayıplarını büyük oranda azalttığını göstermektedir (110 - 115).

21 1.2.2.3. Genetik

Osteoporoza herediter bir yatkınlık sözkonusudur. Yapılan çalıĢmalarda osteoporotik kadınların. premenapozal kızlarında lomber vertebra, femur boynunda ölçülen KMY değerlerinin, premenapozal kadınların KMY değerlerinden düĢük olduğu bulunmuĢtur. Monozigotik ve dizigotik. ikizler üzerinde yapılan çalıĢmalarda farklar bulunmuĢtur. Bu farklılık genetik yapıya.bağlı olabileceği gibi çevresel faktörlere ve diyete de bağlı olabilir (106).

1.2.2.4. Beslenme

Ġhtiyacın altında kalsiyum ve D vitamini alınması, aĢırı miktarda kahve ve çay tüketilmesi, alkol ve sigara kullanımı, fazla.miktarda tuz alınması, proteinden ve fosfattan zengin diyet osteoporoz risk faktörlerindendir (106).

Sigara kemik kitlesini; kemik yapımını azaltarak ve dolaĢımdaki östrojenin yıkılımını arttırarak azaltır. Özellikle ileri.yaĢlarda kırık riskinin artıĢıyla iliĢkilidir (112).

Ciddi cohort çalıĢmaları kafein kullanımının kalça fraktürü riskini arttırdığına iliĢkin veriler sağlamıĢtır. Hayvan deneylerinde kafein uygulamasının kemik turnoverinde ve kalsiyum atılımında. hafif artıĢa neden olduğu gösterilmiĢtir (113).

AĢırı alkol tüketimi ise kalsiyum.emilimini azaltıp ve kalsiyumun atılımını arttırarak kalsiyum metabolizmasını bozar. Ayrıca beslenme alıĢkanlığını bozarak protein ve tuz alımını da azaltmaktadır. Alkole bağlı olarak.testesteron azalması ve steroid artıĢı kemik kaybını kolaylaĢtırmaktadır (106).

GüneĢ ıĢınına yetersiz maruziyet osteoporoz için risk oluĢturmaktadır. Osteoporozu olan Türk kadınlarının karakteristik özelliklerinin araĢtırıldığı çok merkezli bir çalıĢmada 994 hasta sorgulanmıĢ ve güneĢ ıĢınından faydalanmaları sorulduğunda hastaların % 35‟inin hiç. güneĢ ıĢınından faydalanmadığı, % 26‟sının ise 1 aydan daha az süre ile güneĢ ıĢınından faydalandığı öğrenilmiĢtir (114).

1.2.2.5. Vücut Tipi

Vücut kitlesi ile kemik kitlesi arasında kuvvetli iliĢki vardır. Vücut ağırlığı ile lomber vertebralarda.ve femur boynundan ölçülen KMY değerleri arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır. Bunun sebebi. birkaç hipotez ile açıklanmaktadır. Ağırlık fazla ise kemiğin üzerine daha fazla mekanik yük binmekte ve kemik bu yükü karĢılayabilmek için uyum sağlamaktadır. Adipoz dokuda bulunan androstenedionun,

22

estrona dönüĢmesi artmakta,.kısaca periferal dönüĢüm de artıĢ göstermektedir. Bu Ģekilde estron artıĢıyla osteoklastların enzimatik kemik yıkımı inhibe edilmektedir (109, 111).

1.2.2.6. Ġlaçlar

En sık glukokortikoidler olmak üzere birçok ilacın kullanımı osteoporoz için risk faktörüdür. Glukokortikoidlerin kemik metabolizması üzerine olan etkileri arasında kalsiyum homeostazisini etkilemesi, seks hormonlarını etkilemesi, kemik formasyonunu inhibe..etmesi ve belki de rezorpsiyonu arttırması sayılabilir. Glukokortikoidler kalsiyum metabolizması üzerinde;.gastrointestinal kalsiyum absorpsiyonunu inhibe ederek, tübüler kalsiyum.absorpsiyonunu azaltmak yoluyla hiperkalsiüriye sebep olarak etkili olurlar (116, 117).

1.2.2.7. Fiziksel Aktivite

Fiziksel aktivitenin ve mekanik yüklenmenin azaldığı; uzamıĢ yatak istirahati ve yerçekimsiz ortamda yaĢayan astronotlarda kemik yıkımı artmakta, kemik.yapımı azalmakta, hızlı bir Ģekilde kemik kaybı geliĢmektedir (118, 119).

1.2.3. Patogenez