• Sonuç bulunamadı

“Üstü Rûmca, Üsti Urûmca, Usturumça, Üsturûmca ve Üstürümçe derler, ammâ lisân-ı Yûnâniyân’da kasr-ı Aya Nataca’dır.” Evliya Çelebi’ye ait olan bu ifadede o,

      

5 Machiel Kiel, “Ustrumca”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 2012, c. 42, s. 191.

6 Manol Pandevski, Gorgi Stoev- Trnkata, Историја на Струмица”- Ustrumcanın Tarihi, Ustrumca:

İnstitut za Naciolanla İstorija, 1969, s.3-4.

şehir için zikredilen isimleri saydıktan sonra şehrin adının Yunanca’da “Aya Nataca”

olduğunu belirtmiştir.7

Evliya Çelebi’ye göre Gazi Evrenos bu şehri fethettiğinde şehrin anahtarlarını Hüdâvendigar’a teslim etmiştir. Kalenin girişinde bulunan bir kitabede Evliya Çelebi’nin aktardığına göre eskiden beri var olan bir yazı vardır. Kitabenin üst kısmında Rumca alt kısmında ise Osmanlıca olarak altı satırdan oluşan bir yazı mevcuttur. Yazıda buranın fatihinin Müslüman olan Murad isminde birinin olacağı, ama onun da bizim elimizden şehit edileceği kayıtlıdır. Murad Hüdâvendigar Ustrumca’ya geldiğinde kalede bu yazıyı görünce “elhamdülillah bu bize nasip oldu ama çok şükür hala hayattayım” demiştir.8

Makedonya Ansiklopedisi’nde yer alan bilgiye göre şehir ismini Roma imparatoru Tiberiy’in burada defnedilmiş bulunan kızı Tiberiy’den almıştır. Bazı araştırmacılara göre daha önce ismi Astarion iken daha sonra Ustruma nehrinden yola çıkarak buraya gelen Slavlar şehre bu ismi vermişlerdir.9

Makedonya coğrafi olarak Avrupa ve Asya yolunun üzerinde uzanan ve eski Yunanların hemen yanında bulunduğu için çok eski ve zengin bir tarihe sahiptir.

Ustrumca da bu topraklarda yer alması nedeniyle aynı geçmişi paylaşmıştır.

Osmanlılardan önce Ustrumca pek çok krallık ve yöneticiler tarafından ele geçirilip yönetilmiştir. Ustrumca şehrinin tarihte ilk defa ne zaman ortaya çıktığına dair bilgiler bulunmamaktadır. Ama topraklarının verimli ve hava koşullarının uygun olması şehrin tarih boyunca iskân edilmesine yol açmıştır.

Tarihi kalıntı ve belgelerden M.Ö. 5. yüzyıllarda bölgede Peonyalıların (Trakyalılar) var olduğu anlaşılmaktadır. Peonyalılar sadece Ustrumca’da değil burada ve etraf bölgelerde de yerleşmiş olduklarından bütün bu bölgeye Peonya adı verilmiştir.

Ustrumca daha doğrusu Peonya Büyük İskender zamanında o zamanki Makedonya sınırları dışında kalmıştır. Bunun sebebi ise Büyük İskender’in daha fazla Asya ve alt bölgelere doğru ilerlemesidir. Roma dönemine kadar M.S. II. yüzyıla kadar bu bölgede Peonlar (Trakyalılar) bağımsız bir şekilde kalmaya devam etmişlerdir.

      

7 Seyit Ali Kahraman, Evliya Çelebi Seyahatnamesi-8. Cilt (2 Kitap) (Günümüz Türkçesiyle), 2. bs., Yapı Kredi Yayınları, 2017, s. 727.

8 Kahraman, a.g.e, s. 728.

9 Miroslav Ristic, “Strumica”, Makedonska Enciklopedija, Üsküp, 2004, c. 2, s. 1450.

Peonlardan sonra Romalılar bölgeye hâkim oldular.10 Bu dönemden sonra Peonya ismi artık kaybolmaya başlamış bölgenin tamamına Makedonya ismi verilmiştir.

6. yüzyıla geldiğimizde Roma İmparatorluğu’nun taht kavgaları etrafta bulunan Slavların bu topraklara yerleşmelerine imkân sağlamıştır. Roma İmparatorluğu ikiye bölündüğünde Makedonya ve Ustrumca Doğu Roma İmparatorluğu’nda yer almıştır.11 Ustruma nehri ve Ustrumca şehrine Slavlardan Ustrumyani soyu yerleşmiştir. Şehir adını da bu soydan alır. Buralara yerleşen Slavlar bölgede yaşayan önceki insanları asimile ederek hatta yaşadıkları yerlerin isimlerini değiştirerek yeni bir dönem başlatmışlardır.12

658 yılında Bizans İmparatoru Kostant II. İrakliy Balkanlardaki Slavlara karşı bir mücadele başlatmış, Trakya ve Yunanistan bölgesine yerleşen Slavlara karşı galip gelmiş ve onları itaati altına almayı başarmıştır. Bunların arasında bulunan Ustrumyani soyu da doğal olarak onun emri altına girmiştir.

9. yüzyılın ortalarına geldiğimizde ise tarih sahnesine Bulgarlar çıkmaktadır.

Bulgar Krallığı’nı Makedonya topraklarına doğru genişleten Bulgar kralları Persiyan ve daha sonra Boris, Ustumca bölgesini de bu dönemde kendi yönetimlerine dâhil etmişlerdir. 10. yüzyılın sonlarına geldiğimizde Çar Petar’ın ölümüyle birlikte bu topraklarda Bulgar krallığına karşı ayaklanmalar başlamıştır. Devamında bölge dört kardeş David, Moysey, Aron ve Samoil tarafından ele geçirilmiştir. Ustrumca bölgesi ilk başta Moysey’e verilmiştir. Onun ölümünden sonra ise Arona’ya ve en son olarak da Çarlığın da ismini aldığı Çar Samoil’e verilmiştir. Çar Samoil kendi merkezini Ohrid ve Prespa’da kurmuş kısa süre içinde bütün bölgeyi kendi emri altına almayı başarmıştır.13 1014 yılında Belasitsa savaşı olarak bilinen savaşta Bizans askerleri Samoil’in askerlerini yenmiş ve rivayetlere göre 15.000 askerin gözlerini kör ederek onları Ohri’de bulunan Samoil’e göndermişlerdir. Askerlerini bu şekilde gören Makedon çarı Samoil kederinden ani bir şekilde ölmüştür. Böylece Makedonya krallığı yıkılmıştır.

Daha sonra küçük güçler kurulsa da pek fazla ayakta kalmayı başaramamışlardır.

Bundan sonra Makedonya ve özelde Ustrumca, Bizans ve Sırpların hükmranlığı altında       

10 Pandevski, Stoev, a.g.e, s.18-19.

11 Kotso Dimçe, Svetan Grozdanov, Arheoloskata Karta na Republika Makedonija , Makedonska akademija na naukite i umetnostite, Üsküp, 1996, s.152.

12 Pandevski, Stoev, a.g.e, s.32-33.

13 Georgije Ostrogorski, History of the Byzantine State, Rutgers University Press, 1969, s. 75.

kalmıştır. Bizans ve Sırp hükümranlığı yaklaşık olarak dört asır sürmüştür. Bizanslılar burada feodal sistemi uygulamışlar ve 12. yüzyıla kadar bunu başarılı bir şekilde yürütmüşlerdir.14

1194 yılına kadar Bizanslıların elinde kalan Ustrumca’yı, bir Eflak olan Dobromir Hırz ele geçirmiştir. Bizans imparatoru Commenos burayı tekrar ele geçirmek istediyse de başarılı olmamıştır.15 Ancak 1201-1202 yıllarında tekrar Bizanslılar tarafından zapt edilmiştir. Bununla birlikte bölge Bizanslılar ve Bulgar Devleti tarafından bölünmüş, Ustrumca Bizanslılara, Prosek ise Bulgarlara kalmıştır.16

1230 yılında yapılan Koloknitsa savaşından sonra bu bölge ve özelde Ustrumca II. Bulgar İmparatorluğu tarafından ele geçirilse de Bizanslıların egemenliği devam etmiş ve çeyrek asır boyunca onların hükmü altında kalmıştır.

1283 yılından itibaren bölgeye Sırp saldırıları başlamış ve Bizans’a karşı birçok zafer elde edilmiştir. 1334 yılında Sırp Çarı Duşan burayı ele geçirip kendi egemenliği altına almıştır. Stefan Duşan’ın ölümünden sonra Sırp çarlığı yavaş yavaş parçalanmaya başlamış ve Ustrumca bölgesi Dejanoviç kardeşler tarafından ele geçirilmiştir. Kısa süren Dejanoviç hükümranlığından sonra Osmanlılar Meriç savaşıyla bölgeye hâkim olmuşlardır.17