• Sonuç bulunamadı

5. AB ÜLKELERĠNDE UYGULANAN TARIM POLĠTĠKAS

5.4 AB Ortak Tarım Politikasının GeliĢim

AB Ortak Tarım Politikası oluşturulduğu 1960‟ların başından günümüze kadar önemli değişikliklere uğramış, olmasına rağmen başlangıçta hedeflenen amaçlara büyük oranda ulaşılmıştır.

OTP‟deki gelişmeler ana hatlarıyla 4 dönem içinde ele alınabilir. İlk dönem ortak politikaların oluşturulduğu geçiş dönemi, diğerleri ise farklı yönlerde reform arayışlarının sürdüğü üç dönemdir. Topluluğun kuruluşundan itibaren yaşanan sorunlar ve kaydedilen gelişmeler şu şekilde sıralanabilir1.

1.Dönem (1958-68) OTP kurallarının oluşturulması : Bu geçiş döneminde OTP‟nın temelleri atılmış, ancak üye ülkeler kendi ulusal politikalarını sürdürmeğe devam etmişlerdir. Bu dönemde içerdiği önlemlerle amaca ulaşmada en çabuk sonucu alınan müdahale alanı olan pazar ve fiyat politikası oluşturulmuştur. Bunun temel nedeni kısa sürede kendine yeterliliği sağlamak ve piyasaları belirli bir disipline alıştırmak şeklinde açıklanabilir. Bu politika genellikle “Ortak Piyasa Düzeni” olarak isimlendirilmiştir. Bu dönemde üretici gelirlerinin tümünün ya da büyük bir kısmının “piyasa” çerçevesinde ve Komisyonun önerisi üzerine Konsey tarafından benimsenen “ortak fiyatlar” dolayında oluşturulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda fiyat ve piyasa düzenlemeleri, dış ticarette koruyucu birtakım uygulamaların yapılabilmesi için 1964 yılında ortak finansman aracı olan Avrupa Tarımsal Garanti ve

Yönverme Fonu (FEOGA), başka bir deyişle “Tarım Fonu” kurulmuştur. Bu şekilde bir

yandan verimlilik ve üretim artırılırken, öte yandan pazarlama altyapısı oluşturularak çiftçinin ürününün en iyi şekilde değerlendirilmesi garanti altına alınmış ve bu amaçla Birlik bütçesinin oluşturulduğu ilk yıllarda % 70‟leri bu sektöre tahsis edilmiştir.

Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönverme Fonu (FEOGA), topluluk genel bütçesi içinde yer almış ve genel bütçe gelirleriyle finanse edilmiştir. Fonun en önemli gelir kaynakları gümrük vergileri olmuştur. Fon garanti ve yönlendirme olmak üzere 2 bölümden oluşmuştur. Yıllara göre değişmekle birlikte, FEOGA‟nın mali kaynaklarının yaklaşık %25‟i garanti bölümü harcamalarına ayrılmıştır. Garanti bölümünde; düşük ürün fiyatlarına müdahale, üretim ve işleme yardımları, primler, stoklama, satınalma ve geri çekme yardımlarının bulunduğu “iç

piyasa müdahaleleri” ve “ihracat para yardımlarının finansmanı” gibi harcamalara kaynak

ayrılmıştır.

Tarımsal üretimin yönlendirilmesi ve piyasaların dengelenmesi amacıyla ürün veya ürün gruplarının belirli bir rejime tabi tutulması şeklinde ifade edilen piyasa politikası, Ortak Tarım Politikasının en eski ve en önemli araçlarındandır. Bu sistemin özü tarımsal üretimi iç piyasada desteklemek ve dış pazarlara karşı korumaktır. Roma Anlaşmasıyla yasal dayanağı oluşturulan OTP ilk defa 1962 yılında ilk Ortak Piyasa Düzeni‟nin kurulmasıyla hayata geçirilmiştir. Geçen süre içinde patates ve alkollü içecekler dışında 22 ürün grubunun yani yaklaşık tarımsal ürünlerin % 90‟ının bulunduğu “garanti” bölümünde yer alan ve Ortak Piyasa Düzenine tabi olan ürünler, aşağıdaki tarım politikası uygulamalarını içermiştir.

Bunlar;

-Tarımsal üretimin %70‟ini oluşturan iç piyasada müdahale önlemlerine başvurulması ve bir dış koruma sisteminin oluşturulmasını içeren hububat, süt ve süt ürünleri, şeker ve et sektöründe zorunlu, domuz eti, sofralık şarap ve bazı meyve ve sebzelerde ise piyasada bir

kriz anında uygulanan, müdahale ve dış koruma sağlayan düzenlemeler,

-Tarımsal üretimin yaklaşık %25‟ini kapsayan, yumurta ve kümes hayvanlarının etleri, kalite şaraplar, çiçekler, yaş meyve ve sebzenin çoğunda herhangi bir fiyat garantisi vermeksizin, ithalatta referans fiyatı ve fark giderici vergi uygulaması şeklinde dışa karşı

koruma sağlayan düzenlemeler,

-Toplam tarım ürünlerinin %2.5‟ini oluşturan kolza, ayçiçeği, pamuk, bezelye ve bakla gibi ürünlere ek üretim yardımı yapılması. Burada AB fiyatları ile ithal ürünlerin fiyatları arasındaki farkın kapatılması amaçlanmıştır.

-Avrupa Birliği tarımsal üretiminin çok küçük bir bölümünün yararlandığı keten, kenevir, şerbetçiotu, ipekböceği ve tohumluklar gibi özelliği olan ürünlere hektar başına ya da üretilen miktara göre götürü yardımlar yapılması esasına dayanan düzenlemeler, şeklinde uygulanmıştır.

Ortak Tarım Politikasının hedeflerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir işlevi olan FEOGA‟nın “yönlendirme” bölümünün bütçesi ise “garanti” bölümüne göre daha düşük

gerçekleşmiştir. Bu bölümde daha çok sosyal ve altyapı yatırımları, az gelişmiş bölgelere yapılan özel yatırımlar, tarımsal altyapı ile ilgili yatırımlara kaynak aktarılmıştır.

II.Dönem (1968-81) Bu dönem şu olaylar ve gelişmelerle tanımlanabilir;

Fiyat ve Pazar politikalarının ağırlık kazanması : OTP‟nin ilk yılları zor koşullarda ve

pazarlıklar sonrası oluşturulan yüksek fiyatlar yoluyla tarım kesiminin desteklenmesi kararına varılmış bir dönemdir. Dışa (üçüncü ülkelere) karşı korunma ve yardımlar da birer politika aracı olarak kullanılsa da, temel uygulamalar çiftçi gelirini ve üretimini artırmaya yönelik olarak yüksek fiyatlara dayandırılmıştır.

Mansholt planı : Bu dönemde “Mansholt planı” ile tarımsal yapıya yönelik iyileştirmelere

ağırlık verilmiştir.

Petrol krizi : Bu dönemde 1978-1979 yıllarında ortaya çıkan petrol krizinden Topluluk da

etkilenmiş, artan tarımsal üretime karşılık ihracatta yaşadığı darboğazlar stokların artmasına yol açmıştır. Enflasyonun ve işsizliğin artmasına rağmen tarımsal desteklemelerin bütçedeki ağırlığı devam etmiş, tarım öncelikli sektör olmuştur. 1970‟lerin sonlarında tarım ürünleri fiyatlarındaki artış bir taraftan üretim artışını teşvik edici rol oynarken, diğer taraftan tüketicilerin Dünya fiyatlarına göre yüksek fiyatlar ödemelerine, böylece hem bütçeden (yani vergi mükelleflerinden) hemde tüketicilerden tarıma transfer yapılmasına yol açmıştır. Fiyatlar yoluyla harcamaların bununla da kalmamamış, stok maliyeti de yüksek saptanan fiyatlar yüzünden yükselmiştir.

Genişlemeler : 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda‟nın katılımı ile sadece koyun,

keçi eti gibi daha önceden Ortak Piyasa Düzenlemeleri içine girmeyen yeni ürünler için düzenleme arayışı başlamakla kalmamış, daha önceden hesaplanması yapılmayan ülkelerin bütçeye net transferleri konusu da gündeme getirilmeye başlanmıştır.

Ortak mali sorumluluk vergisinin getirilmesi : Üretim arttıkça ortaya çıkan sorunlar üretime

katılan her üreticinin sorumluluğunu da beraberinde getirdiğinden ve fazla üretenin az üretene göre üretim artışında daha fazla katkısı bulunduğundan, kimi ürünlerde (şeker ve süt gibi) fiyatlarda oransal olarak otomatik bir indirim yapılmaya başlanmış ve bu indirim ortak sorumluluk vergisi olarak tanımlandırılmıştır.

Reform ihtiyacı : Bir taraftan ürün fazlaları ve stoklar, diğer taraftan artan harcamalar ve

bunun tarım dışı kesimlerde yarattığı tedirginlik OTP kurallarında bir değişiklik yapılması yönünde bir arayışı gündeme getirmiştir.

III.Dönem (1981-1988) : Bu yıllar sancılı yıllar olarak anılmaktadır. Bu dönemle ilgili belli

Benzer Belgeler