• Sonuç bulunamadı

organizasyonunu hem de içeriğini gözden geçirmeyi gerektirmektedir. Yurdumuzda, ilköğretimde alınan önlemler ve yapılan düzenlemeler ile az da olsa olumluya gidiş başlamıştır. Yüksek öğretim kurumlarımızda da hiç değilse çeşitlenerek yurt geneline yaygınlaşma söz konusudur ki, bu eğitim sistemimiz için olumlu bir gelişmedir. Ortaöğretimde ise eleştiriler ve hayal kırıklıkları hala artarak sürmekte, her geçen gün gelişme ve iyileşme beklentilerini daha da yoğunlaştırmaktadır. Hayal kırıklıklarının nedenleri arasında çeşitlenmiş, karşılanamayan eğitim ihtiyaçları ilk sırayı alır. Buna bağlı olarak, öğrenci sayısında çok büyük artışlar olmuştur. Ayrıca programlar gereğinden fazla yoğun ve öğrencileri hayata hazırlamada yetersizdirler. Sonuç olarak diyebiliriz ki; orta öğretimin toplumun beklentilerine cevap verecek bir şekilde çağdaş anlayışla yeniden düzenlenme gereksinimi, Türk eğitim sisteminin en önemli sorunudur.141

140

Kasım Karakütük, a.g.e. s.106–107.

141

Ruhi Kılıç, Orta Öğretimin Yeniden Yapılanması, 21. Yüzyılın Eşiğinde Türk Eğitim Sistemi

Ortaöğretimde Ders Dışı Eğitsel Etkinlikler:

Ortaöğretimde ders dışı eğitsel etkinlikler öğrencilerin gelişmesini sağlamak ve davranışlarında istenilen yönde değişiklikler meydana getirmek üzere planlı ve bilinçli uygulanmalıdır. Bu etkinliklerle öğrencilerin eğitsel gereksinimleri karşılanarak sorumluluk duyguları geliştirilmelidir. Bu etkinliklerle sağlanmak istenenler şunlardır;

• Kendilerini tanıyabilme,

• Đlgi ve yeteneklerini keşfetme ve geliştirme,

• Özgüvenlerini geliştirme, duygusal ve düşünsel dünyasını dışa vurabilme,

• Görüşlerini ve duygularını farklı biçimlerde ifade edebilme,

• Estetik duyarlılıklarını geliştirme,

• Sanattan zevk almayı öğrenme,

• Yeni durum ve ortamlara uyum sağlayabilme,

• Sosyalleşme,

• Đçsel enerjilerini boşaltmalarını ve rahatlamalarını sağlama,

• Ekip olarak verilen görevleri tamamlama ve takım çalışması yapabilmektir.

Bu konuda ortaöğretim sistemimiz, altyapı problemlerini tam olarak çözemediği için etkinlik olarak yeterli seviyeye ulaşamamıştır. Bu durum öğrencilerin kendi içlerinde ve öğretmenleriyle yaratabileceği etkileşimi kısıtladığından laik bilincin uyandırılması bağlamında ortaöğretimin yeterliliğini olumsuz etkilemektedir. Öğrenciler ve öğretmenler arasındaki etkileşim kadar, okul ile aile arasındaki etkileşimde ortaöğretimin başarısı için gereklidir. Ortaöğretimin etkililiğini artırarak, öğrencinin duygusal ve akademik açıdan gelişmesine ve başarılı olmasına katkı sağlayan okul aile işbirliği laik vizyon açısından son derece önemlidir.142

142 Yakup Kolay, “Okul- Aile- Çevre Đşbirliğinin Eğitim Sistemindeki Yeri ve Önemi”, Milli Eğitim

Yeniden yapılanmada temel anlayış, yaşam boyu eğitim üzerine kurulmaktadır. Avrupa Birliği, Japonya ve Amerika Birleşik devletlerindeki tüm eğitimcilerin yeniden yapılanmada esas aldıkları temel kuram, hayat boyu eğitim anlayışının tüm eğitim kademelerinde yaşama geçirilmesidir. Farklılıklar, yaşam boyu eğitimden ne anlaşıldığı ve hangi ilkeler bazında eğitim sistemlerine entegre edileceği noktasındadır. Ayrıca eğitimin yaşam boyu sürmesi, eğitim kademelerinin ortadan kaldırılmasını da gerektirmez. Eğitim kademelerinin yaşam boyu eğitimin ilkelerinin benimsetildiği, öğrenmenin öğretildiği süreçler olarak işlev görecek bir anlayışla yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Temel eğitim kademesinden başlayarak çocuklara öğrenme ve bilgi sevgisini aşılayacak eğitim planlaması yapılması gerekmektedir.143

Ortaöğretimde Ders Đçi Eğitsel Etkinlikler:

Ortaöğretimde, ders içi etkinliklerde öğretme ve öğrenme genel olarak nesnelci ve yapıcı olarak sınıflandırılabilir. Geleneksel öğretim uygulamaları nesnelci görüşe dayanır. Yapıcılığa göre öğrendiklerimiz, öğrenmenin gerçekleşmesi ile önceden bildiklerimizden ayrı düşünülemez. Yani yapıcı görüş bireyin dışında bir dünya olduğunu kabul eder ve bireyin bu gerçekliği kendine özgü algıladığını varsayar. Öğretmenlerin yapıcılığı bilmesinin yanında, nasıl uygulanacağını bilmesi de önemlidir. Öğretmenlerin çok iyi bir alan bilgisine sahip olmasının yanında, ders içerisinde de öğrencilere rehberlik etmek, yardımcı olmak ve ortaya çıkan sorunları çözmek için çok yetenekli olması da yapıcılık için gereklidir. Bu yaklaşım, laik vizyon açısından olumlu bir durumken; güncel ortaöğretim sistemimiz değerlendirildiğinde, öğrencilere girecekleri imtihanlarında etkisiyle fazla bilgi yükleme bağlamında geleneksel yöntemin sunulduğu görülür. Yine bu tespitin yanı sıra ortaöğretimde uygulanan eğitim programlarının öğrenciye fazla bilgi verme amacı kapsamında ezberciliği ön plana çıkardığı gözlenir. Bu

143

resimde yaratıcılıktan çok statik bilgi ön plandadır ve ortaöğretimin laik bilinci uyandırma yeterliliği düşüktür.144

Gençlerin büyük bir bölümü, ortaöğretimin ancak şanslı olurlarsa eğitim yaşamlarının son bulmayacağı bir dönüm noktası olduğunu düşünmektedirler. Üniversiteye giremedikleri zaman geleceklerinin kararacağı endişesini yaşamaktadırlar. Ortaöğretim umutların azaldığı, geleceğin karardığı 11 yıllık eğitimin boşa gittiği bir dönem olmaktan çıkarılmalıdır. Aksine ortaöğretimin bireyin yeteneklerinin ortaya çıktığı ve geliştirildiği genel kültür, dil öğrenimi, teknoloji kullanımı gibi ortak temel yeterliklerin kazanıldığı, hayata ve yüksek öğretime hazırlandığı umut dönemi işlevi görecek bir yapıya kavuşturulması beklenmektedir. Ortaöğretimin işlevini yerine getirmesi için gerekli olan yeni yapı ve organizasyon, 16. Milli Eğitim Şurasında tartışılmış ve bir yeniden yapılanma modeli önerilmiştir. Bu şurada alınan kararlar 1939'dan bu tarafa yapılan çalışmaların devamı niteliğindedir. Önerilen model genel ve mesleki eğitimi bütünleştiren, yüksek öğretimle program devamlılığı ve bütünlüğünü gözeten bir yapıdır. On altıncı Milli Eğitim Şurasında önerilen orta öğretim modelinin yaşama geçirilmesinde esas olacak çağdaş özellikler derinlemesine analiz edilmiş ve temel stratejiler konu başlıkları altında toplanmıştır.145 Belirtilen bilimsel yaklaşım sadece laik eğitim sisteminde mevcuttur. Eğitim programlarının, ders içeriklerinin ve planlamasının bilimsel ilkelere dayandığı, yöneticelerin ve öğretmenlerin objektif davranışlar gösterdiği eğitim şeklinin adı laik eğitimdir.146

144 Özcan Agün, “Uygulamaların Deneyim ve Görüşleriyle Yapıcı Yaklaşımların Uygulanması

Öncesinde Yapılması Önerilen Araştırmalar”, Elektronik Eğitim Fakültesi Dergisi , (Van, Yüzüncüyıl Üniversitesi, 2005), CII, SII. www.efdergi.yyu.edu.tr.

145 Ruhi Kılıç, Orta Öğretimin Yeniden Yapılanması, 21. Yüzyılın Eşiğinde Türk Eğitim Sistemi

Ulusal Sempozyumu, (Ankara: Tekışık Yayıncılık,1999), 167–169.

146

2. GÜNCEL ORTAÖĞRETĐM DURUŞUNUN LAĐK BĐLĐNCĐ UYANDIRMA

Benzer Belgeler