• Sonuç bulunamadı

2. İLGİLİ ALANYAZIN

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.3. Organize Sanayi Bölgesi(OSB)

2.1.3.7. Organize Sanayi Bölgelerinin Etkileri

Organize sanayi bölgelerinin ekonomi, ödemeler bilançosu, istihdam, tarım, kentleşme ve çevre üzerinde önemli etki ve işlevleri bulunmaktadır.

Bunlar başlıklar detaylı bir şekilde incelenmiştir.

56 2.1.3.7.1. Ekonomi Üzerindeki Etkisi

OSB’lerin iktisadi gelişim aşamasında önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Bunlardan ilki, OSB’lerin kuruluşunda esas hedef olan endüstrileşmenin sebep olduğu negatif etkilerle başa çıkmak, çevre hassasiyetine haiz düzenli şehirleşmenin tesis edilmesidir. İkincisi ise, imalat işlemlerinin üretken biçimde yürütülebilmesi açısından gereken yüksek sayıdaki kamu hizmetinin müteşebbislere eriştirilebilmesidir. Altyapı ve imar bağlantıları oluşturulmuş araziye ulaşım, izin ve ruhsatların sağlanması, altyapı hizmetlerinin kalifiye ve ekonomik şekilde sağlanması söz konusu fonksiyonun öğeleri arasında yer alır. Üçüncü olarak, aynı iş faaliyetleriyle iştigal eden işletmelerin aynı coğrafi konum dahilinde yerleşmesi neticesinde birbirleri üzerinde pozitif tesir yapmalarıdır. Kümelenme yaklaşımıyla izah edilebilecek olan söz konusu tesir neticesinde işletmeler gerek birbirleri arasındaki işlem maliyetlerini düşürme, gerekse de bir güç sağlayarak birlikte bulunmak yoluyla üretkenlik seviyelerini yükseltebilmektedirler. (Çam ve Esengün, 2011, s. 56-57).

Sanayi tesislerinin, organize sanayi bö lgesi içinde kurulmasıyla, milli ölçekte sanayinin verimliliğini artırmakta, yapısını sağlamlaştırabilmekte ve sanayileşme sürecinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Organize sanayi bölgeleri içerisinde yer alan tesisler ve civarında planlanan toplu konut alanlarıyla toplumsal adaleti geniş nüfuslara yayma özelliğine sahiptir. Ayrıca organize sanayi bölgeler planlı sanayileşmenin sağlanması ve KOBİ'lerin gelişmesi için önemli yatırımlardır. Geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasında ve o bölgelerdeki kaynakları harekete geçirmede yararlanılan araçlardan biri Organize sanayi bölgeleridir. Bir taraftan endüstrileşmiş yörelerin daha hızlı büyümelerine mani olurken, öbür taraftan iktisadi kaynakları kendilerine doğru çekerler. Böylece ülkede tüm bölgelerle birlikte kalkınma gerçekleşir (Kahya, 2002, s. 29).

2.1.3.7.2. Ödemeler Bilançosu Üzerindeki Etkisi

Günümüzde bütün devletler kalkınma çabasına girişmişlerdir. Çünkü artan ihtiyaçları ülkeler sadece tarım ürünleriyle veya yer altı kaynakları ile

57

karşılayamamaktadırlar. En azından sanayinin bir kısmını kendileri imal etmek zorundadır. Örneğin Türkiye her yıl artan dış ticaret açığını tarımsal üretimle karşılayamamaktadır. Nüfusun sürekli artması bazı yıllarda tarımsal ürünlerin kendimize dahi yetmediğini göstermektedir. Dengeli bir dış ticaretin esası ya yerli mamullerle ithalat ikamesi, ya da bazı sanayi ürünlerinin ihracına yani her iki durumda da sınai gelişmeye bağlıdır. Bu durumda organize sanayi bölgesi ödemeler bilançosu üzerinde olumlu etki yapacaktır. Ödemeler bilançosu dengesi probleminin hem ağırlaşması hem de giderilmesi bir arada gelişmektedir. Sanayileşme ilerledikçe ülkenin sanayi ürün şeklindeki tüketim malları ithalatı azalırken buna rağmen bu malları üretmek için gerekli olan malları ve malların ithalatı ödemeler dengesini zorlayıcı rol oynar. Tüm sanayileşme ve teknik bilgi sahibi olma pozisyonu bir ülkenin ödemeler dengesi problemini daha az sorun yaratan şekilde ele alınmasına yol açabilir.

Özellikle ihracata yönelik pozisyon varsa bu durumun ülkeyi ferahlatıcı rolü tartışılmaz bir gerçektir (Dülgeroğlu, 2000, s. 59).

2.1.3.7.3. Toplum Üzerindeki Etkisi

OSB’lerde faaliyet gösteren işletmeler aynı bireylere benzer şekilde, bulundukları toplumdan münferit düşünülemezler. Toplum ve işletme ler, ekonomide devamlı etkileşimde bulunurlar. Türkiye, modern medeniyet düzeyinin üstüne çıkma hedefiyle kalkınma uğraşında endüstrileşmeye ağırlık vermiş ancak yeni problemler ortaya çıkmıştır. Türkiye’de endüstriyel atıkları ve diğer nedenlerle büyük şehirlerimizde hava, deniz, ırmak, göl, gölet kirlenmesi endüstrileşmenin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu duruma mani olabilmek amacıyla sanayileşmenin bir bütün şekilde dikkate alınıp, imalat evveli ve sonrasında karşılaşılması olası problemler açısından gereken önlemler alınmalıdır (Çam ve Esengün, 2011, s. 57).

2.1.3.7.4. İstihdam Üzerindeki Etkisi

Organize sanayi bölgelerinin ekonomi üzerindeki en büyük faydası işsizliğin önlenmesine yaptığı katkılarıdır. Organize sanayi bölgeleri kuruluş

58

yeri belirlenirken çeşitli unsurlar dikkate alınmaktadır. Bunlardan biri de sanayide çalışacak işgücünü yeterli ölçüde sağlayacak yoğunlukta bir nüfus bulundurmasıdır. OSB’lerin istihdama katkısını bir örnekle ifade edersek;

ortalama olarak 500 dönümlük bir alanda kurulacak 50 sanayi işletmesinin ortalama 20 kişi çalıştırdığını düşünürsek 1000 kişilik bir istihdam alanı sağlanmış olur. Tüm ülkeye yayılan bir organize sanayi bölgesi zinciri ile işsizlik sorunu önemli derecede çözülmüş olacaktır. “Sanayi bölgelerinde dönüm başına düşen işçi sayısı oldukça sabit rakamlar halindedir. Bu miktar, örneğin ABD’de 4-7, Hindistan'da 5-8, İngiltere'de 12-18 işçi arasında değişmektedir. Buna göre 500 dönümlük bir orta büyüklükte sanayi bölgesinde 34 bin işçi çalışabilecektir (Kahya, 2002, s. 30).

Çağımız global rekabet ortamında gelişmekte olan ülkelerin en önemli silahı, bünyesinde küçük ve orta ölçekli işletmeler bulunan OSB’lerdir. Son dönemlerde ekonomisi süratle gelişme gösteren Türkiye’de de küçük ve ort a ölçekli işletmeler bilhassa istihdama sağladıkları katkılar bakımından iktisadi büyüme ve kalkınma sürecinde önemli bir rol yüklenmişlerdir. İstihdam açısından en iyi kapasite OSB işletmeleridir. OSB’lerin önemi her geçen dönem çok daha iyi kavranmakta, toplumda sayıları süratle yükselmekte, istihdam içindeki yüzdeleri artmakta, çalışanların çoğunluğunu istihdam etmekte ve elbette kendilerine gösterilen teveccüh de ehemmiyetlerine ve sayılarına paralel şekilde yükselmektedir. OSB’ler ekonominin kahramanı, büyümenin lokomotifi olarak refah ve istihdam yaratmaktadır (Çam ve Esengün, 2011, s. 57).

2.1.3.7.5. Kentleşme ve Çevre Üzerindeki Etkisi

Organize sanayi bölgelerinin sanayide maliyet azalması ve kamu altyapı tesislerinde tasarruflara yol açmasının ötesinde bu uygulama şehirleşmenin de sağlam temellere oturmasına yardımcı olarak şehirleşme yatırımlarında ve şehir fonksiyonlarının yürümesine ilişkin harcamalarda da tasarruflar sağlanmaktadır. Sanayinin belli yörelerde toplanması durumunda şehir ile sanayi arasındaki ulaşım ilişkileri daha kolay düzenlenebilmek tedir. Mekân

59

üzerinde yerleşmenin yol açtığı sorunlar ve arazi kullanımları rasyonel şekilde çözümleme olanağına kavuşabilmektedir (Damalı, 1974, s. 18).

Endüstri birimlerinin lokasyonları şehirlerin gelişim yönlerinde belirleyici olmaktadır. Şehir civarında konumlanmış olan endüstri birimleriyle şehir dokusu arasında kalan sahaların, imar planlarında öngörülmemiş olmasına rağmen kısa vadede mesken alanları şeklinde geliştiği ve şehrin endüstrinin yoğunlaşmış olduğu noktada entegre olduğu gözlenmektedir.

Endüstrinin cazip özelliği neticesinde meydana gelen söz konusu durumda endüstri biriminin yakın civarında plansız ve düzensiz yerleşim sahalarının meydana gelmesi çevredeki tesirler bakımından sorunlar doğurmaktadır (Çezik ve Eraydın, 1982, s. 51).

Süratli ve yoğun değişimlere zemin hazırlayan yerleşim merkezlerinde şehirleşmeyi yönlendirmek ve endüstriyel faaliyetlerin düzenli gelişmesini mümkün kılmak amacıyla, Organize Sanayi Bölgeleri uygulamalarına başvurulmaktadır (Kahya, 2002, s. 31).

2.1.3.7.6. OSB’nin Tarım Üzerindeki Etkileri

Cumhuriyet döneminde, bilhassa 1950 yıllarını takiben, Türkiye’nin nüfusu süratle artış göstermiştir. Bu nüfusta temel gıda ve sanayinin hammadde gereksinimine yanıt veren tarımsal alanların ehemmiyeti giderek artmaktadır. Endüstrinin sebebiyet verdiği kirlilik genel olarak yatırımların boyutundan ziyade, yatırım planlaması ve yer tercihindeki noksanlıklardan kaynaklanmaktadır. Endüstrileşmeden hem üretken tarımsal alanlardan kurulum lokasyonu niyetine yararlanılmakta hem de söz konusu tesislerin saldığı türlü atıklar su, hava, toprak, gürültü ve radyasyon kirliliği benzeri problemlere sebep olmaktadır (Çam ve Esengün, 2011, s. 57).