• Sonuç bulunamadı

2.2. VERGİ ÖDEME GÜCÜNÜN GÖSTERGELERİ

2.3.3. Tarife Yapısı

2.3.3.2. Artan Oranlı Tarifeler

Alınacak vergi miktarlarının hesaplanmasında, matraha uygulanacak oranın bu matrahın artmasıyla yükseldiği vergilerdir.

Türkiye’de artan oranlı vergilemeye örnek olarak Şahsi Gelir Vergisi gösterilebilir. Oranlar % 15 ile % 35 arasında değişmektedir. Matrah arttıkça oran arttığı için matrahtaki artma hızından daha yüksek bir hızla ödenmesi gereken vergi artmaktadır. Hemen fark edileceği üzere, bu usul, şekil olarak tek oranlı usulden ayrılır. Tek oranlı usulde vergi matrahının artması vergi oranında bir artış gerektirmediği halde, artan oranlı usulde matrahın artışına göre, vergi oranları da artmaktadır. Artan oranlı vergilemenin lehinde ve aleyhinde olan düşüncelere geçmeden önce artan oranlı vergileme usulleri ele alınacaktır.

2.3.3.2.1. Sınıf usulü

Mükellefin geliri hangi dilime denk geliyorsa gelirin tümü dilimle ilgili oran ile çarpılır. Bu usulde, vergi matrahları belirli miktarlara göre sınıf veya kısımlara ayrılır ve bir üst sınıf veya kışıma geçildikçe vergi oranı da artar. En son dilimde artık üst sınır yoktur ve oran bundan sonra sabitlenmiş olur. Varsayımsa bir artan oranlı tarife üzerinde sınıf usulü artan oranlılık örneği gösterilecektir.

Tablo:2: Sınıf Usulü Artan Oranlı Vergi Tarifesi Sınıf Matrah Oran(%) 1 0-1000 10 2 1001-2000 20 3 2001-4000 25 4 4001-10000 40

Tablo tarafımızca oluşturulmuştur.

A şahsının geliri 3.000 TL olsun. Bu gelir 3. sınıf dilimine denk gelmektedir. Oran olarak % 25 alınacaktır. Buradan ödenecek vergi 750TL çıkacaktır. 1000 gelir olan 100 TL vergi öder. Ancak 1001 TL geliri olan % 20 den 200TL’den fazla vergi öder.

İlave 1 TL gelirin artması vergiyi yaklaşık 100 TL artırdı. Bundan dolayı bu yapı haksız sonuçlar doğurabilir. Zira matrah bir üst sınıfa girdiği takdirde, bir alttaki sınıfın matrahı da üst sınıfın vergi oranına tabi olmaktadır.

Burada dilim usulü artan oranlı tarife de ele alınacak ve böylelikle sınıf usulü ile kıyaslama imkanı da doğacaktır.

2.4.3.2.2. Dilim Usulü Artan Oranlılık

Bu usulde vergi matrahları, birinci usulde olduğu gibi sınıf veya dilimlere ayrılmakla birlikte her dilimin vergisi bir üst veya bir alt dilime bakılmaksızın kendi oranına göre ayrı ayrı hesaplanmakta ve alınacak vergi miktarı tutarı, dilimlere isabet eden vergilerin toplamı yapılarak bulunmaktadır. Yani matrah kanundaki tarifeye göre dilimlere ayrılmakta ve vergi hesap edilirken alt dilimlere alt oranlar, orta dilimlere orta oranlar üst dilimlere yüksek oranlar uygulanmaktadır. Sınıf usulünde aynı gelir bir de dilim usulüne göre hesap edelim. Gelir 30.000 olduğuna göre, birinci dilim 1.000 ve oranı % 10, ikinci dilim yine 1000 ve oranı % 20 üçüncü dilimden ise sadece 1000 TL gelir elde etmiştir. Oran ve matrahlar çarpılır ve sonuçlar toplanır, böylece ödenecek vergi bulunmuş olur. Birici dilimin vergisi 100, ikincinin 200 ve üçüncünü 250 olduğuna göre genel toplam 450TL’dir. Aynı gelir sınıf

usulüne göre 750TL’lik bir vergilemeyi gerektirmekteydi. Türkiye’de uygulanan Şahsi Gelir Vergisinde dilim usulü artan oranlılık söz konusudur.

Tablo3: Türk Vergi Sisteminde Gelir Vergisinin Artan Oranlı Olarak Uygulanış Şekli

Gelir vergisine tabi gelirler; Oran(%)

9400 TL’ye kadar 15 (1410 TL yapar)

İzleyen 13600 TL için 20 (2720 TL yapar)

İzleyen 30000 TL için 27 (8100 TL yapar)

53000 TL için 12230, Fazlası 35

Kaynak: Nurettin Bilici, Vergi Hukuku, Seçkin Yayıncılık,26.Baskı, Ek.8,2011,s.301

Oranında vergilendirilir.

2011 yılı gelirleri açısından, ilk üç dilimde toplam 53000 TL’nin vergisi alınmış olmaktadır. Bu miktara karşılık gelen vergi toplamı ise 12230 TL olmaktadır. Yani 53000 TL geliri olan bir kişi, yaklaşık ortalama %23 vergi ödemiş olmaktadır. 53000 TL’nin üzerinde geliri olanların vergisi ise bir çırpıda %35’e yükselmektedir.130

130Nurettin, BİLİCİ, Vergi Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 26.Baskı, Ek.8, 2011, s.301.

Görüldüğü üzere dilim usulünde belirli dilimler arasında oranlar artmakta ve böylece her bir dilim yalnız belirli bir orana göre vergilendirilmektedir. Sınıf usulüne nazaran adaletli olan dilim usulü, günümüzde ülkeler tarafından daha çok tercih edilmektir. Türkiye’de uygulanan artan oranlı vergilemede eleştiriye tabi tutulabilmektedir. Artan oranlı tarifeleri yapısı itibariyle dilimlere göre oranların farklı olması ve artan oranlı vergilemenin çeşitli şekillerde uygulanıyor olması gibi nedenlerle karmaşık bir vergi yapısına yol açması ve dolayısıyla hesaplanmasındaki güçlükler ve belirttiğimiz karışıklık nedeniyle herkes tarafından hemen anlaşılamadığından yönetim ve uyum maliyetlerinin ortaya çıkması, yüksek sermayeli kişiler aleyhinde olması dolayısıyla ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olması, sermaye gelirlerinin çifte

vergilenmesi, kaynakların etkin dağılımını önlemesi nedenleriyle eleştiriye tabi tutulmakta ve artan oranlı vergi sistemlerinde reforma ihtiyaç olduğu belirtilmektedir.131

2.3.3.2.3. Gizli Artan Oranlılık

Yapısı bakımından dilim usulüne benzeyen bu şekilde tek vergi oranı bulunmasına rağmen vergi matrahlarında belirli indirimler yapılması nedeniyle, matrahlar azaldıkça, verginin gerçek oranları, tek orana göre, ters bakışta gittikçe artmaktadır.

Aşağıdaki örnekte olduğu gibi, tek vergi oranının %10 indirimin, her mükellef için eşit olarak, 50 TL olduğunu varsayalım.

Tablo 4: Gizli Artan Oranlılık Rakamsal Gösterimi Matrah İndirimin miktarı Vergiye tabi matrah Vergi Fiili (Gerçek)VO 100 50 50 5 5 1000 50 950 95 9.50 5000 50 4950 495 9.90 10000 50 9950 995 9.95

Tablo tarafımızca oluşturulmuştur

Gizli artan oranlılık aslında sabit oranlı bir vergilemedir. Ancak tüm mükelleflere sabit bir indirim hakkı tanındığı zaman (asgari geçim indiriminin herkese uygulanması söz konusu olabilir) bu indirim düşük gelirler için büyük öneme sahiptir ve onların gelirleri içinde ödemiş oldukları verginin oranını düşürür. Yani fiili vergi oranı normalde uygulanan orandan daha düşük hale gelir. Ancak yüksek gelir gruplarında fiili vergi oranı çok az normal orandan aşağıya iner. Dolayısı ile görelilik bakış açısı ile bakılacak olursa Tablo 3’ de görüldüğü gibi gizli bir artan oranlılık kendiliğinden doğar. Bu durumda ödeme gücü ilkesinin uygulanması açısından bir olumluluk arz eder. Görüldüğü gibi, ödeme gücüne göre

vergilendirme ilkesini gerçekleştirmek için asgari geçim indirimi ve artan oranlılık ile ayırma ilkesini birlikte dikkate almak gerekir.

Benzer Belgeler