• Sonuç bulunamadı

OPSİYON İŞLEMLERİNİN TARİHÇESİ

Opsiyonların örnekleri çok öncelere dayanmaktadır. Tarihsel gelişimine bakıldığında opsiyon sözleşmelerine dair ilk kullanımın eski Yunan ve Roma devrine kadar uzandığı görülmektedir. Astronomi bilgisini kullanarak bir sonraki ilkbaharda zeytinden iyi ürün alınacağını tahmin eden Filozof Thales hasat mevsiminden önce kış aylarında zeytin depoları için, depo sahipleri ile anlaşmaya varmıştır. Ucuz bir fiyattan anlaşma sağlamıştır. Öngörüsü doğru çıkınca depolar için yaptığı opsiyon anlaşmalarını devreye sokmuş ve anlaşma sayesinde depoları diğer çiftçilere kiralayıp gelir sağlamıştır. Bu işlem opsiyon işlemine örnektir (Korkmaz ve Ceylan, 2012: 386).

Bu örnekle geçmişi eski Yunan ve Roma devrine kadar gitse de, tarihsel gelişimi, 17.yüzyılda Hollanda’daki lale soğanları üzerine yazılan opsiyonlara dayanmaktadır. Aşırı popüler olan lale alım satımının, çılgınlığa ulaştığı dönemde gelecekteki kötü hasat sonucu oluşacak fiyat dengesizliklerini önlemek amacıyla, lale üreticileri lale tüccarları ile opsiyon sözleşmeleri düzenlemişlerdir. Fiyatlardaki aşırı yükselmeye karşı lale tüccarları, kendilerine, ilerideki bir tarihte belirli bir fiyattan, belirli bir miktar lale soğanı satın almalarını sağlayacak alım opsiyonları almışlardır. Diğer taraf olan lale üreticileri de, gelecekteki fiyat düşüşlerine karşı kendilerini korumak amacıyla, ürünlerini gelecekte önceden belirlenen bir fiyattan satma imkânı

34

sağlayan satım opsiyonları almışlardır. O dönemlerde Hollanda’da takas sorunlarının oluşması nedeniyle opsiyonlar gündemden belli bir süre düşmüşlerdir.

İngiltere’de, 1711 yılında Nort Sea şirketinin hisseleri üzerine yazılan sözleşmelerle opsiyon faaliyetleri yeniden canlanmışlardır. Yine geçmişteki gibi takas sırasında tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle opsiyon piyasası zarar görmüş, alım-satım faaliyetleri yasadışı ilan edilerek, opsiyonlar gözden çıkarılmıştır. Avrupa’da ilk kez başarısızlığa uğrayan opsiyonların Amerika’daki ilk kullanımı ise iç savaş zamanına rastlamaktadır. Savaş nedeniyle mal ve girdi fiyatlarındaki istikrarsızlık durumu çiftçileri gelecekteki fiyat belirsizliklerine karşı tüccarlarla sözleşme yapmaya itmiştir (Dönmez vd., 2002: 119).

Bu piyasalara duyulan ihtiyaç, önceden öngörülmeyen ve müdahale edilemeyen dış faktörlere karşı insanların kendilerini koruma isteğinden ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaçlar nedeniyle, opsiyonların kaynağını, esas itibariyle tarım kesiminde aramak doğrudur. Tarım kesiminde ürünün miktarı ve buna bağlı olarak ürünün fiyatı, güneş, yağış, don olayı gibi hava şartlarına yani tahmin edilemeyen dış faktörlere bağlı olarak kuvvetli dalgalanmaların tesiri altındadır. Müdahale edilemeyen dış faktörler nedeniyle zararların ortaya çıkması kaçınılmazdır (Kırca, 2000: 9-10).

Ekonomiyi küresel olarak bugün bile sarsmaya devam eden olaylar 1970’li yılların başından itibaren oluşmuşlardır. O dönemlerdeki uluslararası para sisteminin çöküşü, yaşanan petrol şokları tüm ülkelerin ekonomilerini derinden etkilemiştir. Ortaya çıkan bu gelişmeler beraberinde dünya ekonomisini faiz ve kur riskiyle tanıştırmıştır. Bu yeni riskler nedeniyle uluslararası finansal piyasalarında yeni tekniklerinin geliştirilmesini sağlamış ve bu yeni tekniklerin kullanımına başlanmıştır. Bu teknikler türev ürün olarak adlandırılan ürünlerdir. Gerek kendisini her türlü riske karşı korumaya çalışanlar (hedge), gerekse ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarından yararlanmaya çalışanlar (arbitraj) ve genellikle de spekülatörler futures, options, forward, swap gibi finansman tekniklerini bu amaçlarla kullanmışlardır (Uzunoğlu, 1998: 73).

Daha önceki kullanımlarında olduğu gibi opsiyon işlemlerine ilişkin 19.yüzyılda da sık sık yükümlülüklerin yerine getirilmesinden dolayı aksaklıklar yaşanmıştır. O dönemlerde opsiyon ticareti disiplinli bir yapıya sahip değildir. Disiplin olmamasından dolayı taraflar yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmaktadırlar. Organize olmuş

35

bir borsa bulunmamaktadır (Kaya, 1998: 75). Bir grup firma Amerika’da 1900’lerin ilk yarısında Alım Satım Broker ve Dealer Derneği isminde bir kuruluş oluşturmuşlardır. Alıcıları ve satıcıları piyasada yüz yüze getirmeyi amaçlayan kurum taraf bulamadığı durumlarda da kendisi işlemlerde karşı taraf pozisyonunu üstlenmiştir. Yalnız taraflar karşı karşıya getirildikten sonra vadeden önce pozisyonun kapatılabileceği bir ortam sağlanamamıştır. Likidite açısından sıkıntı yaşanmıştır. Bunun yanında takas garantisi temin edilemediğinden güvenilirlik sorunu meydana gelmiştir. Güvenilirlik ve likidite sorunları işlem maliyetlerinin oldukça yüksek seyretmesine neden olmuştur (Dönmez vd., 2002: 119-120).

Bu araçlara yönelik ilgi, aynı zamanda borsa organizasyonlu bir opsiyon ticaretinin düzenlenmesini kaçınılmaz kılmıştır. Nisan 1973’te Chicago Board Options Exchange opsiyonlarının işleme geçtiği ilk borsa olarak kurulmuştur. Bu borsada ilk olarak hisse senedi üzerine alım opsiyonları işleme girmiş daha sonra satım opsiyonları da 1977’de işlem hayatına başlamıştır. CBOE’nin kurulmasına kadar dünyada opsiyon ticareti tezgahüstü pazar olarak nitelendirilen organize olmamış pazarlarda gerçekleştirilmektedir. CBOE’nin kurulmasıyla işlemler kurumsallaşmıştır. Bu da opsiyon işlemlerinin güvenilirliğinin ve kullanımının artmasına neden olmuştur (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 2008: 451-452).

Ülkemizde Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası’nın kuruluş evreleri şu aşamaları takip ederek faaliyete geçirilmiştir. SP Kurulu’nun 15 Aralık 1999’da belirli maddelerinde değişikliğe gidilerek bu borsaların ülkemizde kurulmasıyla ilgili yasal düzenlemeler olmuştur. 23 Şubat 2001 tarihli 24327 sayılı Resmi Gazete’ de Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik şeklinde düzenleme yayınlanmıştır. BKK ile 2001’de VOB’ un kurulmasına izin verilmiş ve 4 Temmuz 2002 tarihinde kurulmuştur. 2004 yılında Sermaye Piyasası Kurulu faaliyet iznini çıkarmıştır. Bunları takip eden süreçte VOB 34 üyeyle 4 Şubat 2005 yılında faaliyete geçmiştir (Ersoy, 2011: 71).