• Sonuç bulunamadı

Olağan Arabuluculuk

2. Arabuluculuğun Çeşitleri

2.1. Olağan Arabuluculuk

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, bir önceki kanun olan 2822 sayılı Kanundaki ihtiyari ve zorunlu arabuluculuk ayrımına ilişkin düzenlemeleri kaldırmıştır.98

Yürürlükteki Kanunun 50. maddesinde “arabuluculuk, toplu menfaat uyuşmazlıklarında taraflardan birinin toplu görüşmeye katılmaması veya devam etmemesi yahut toplu görüşmenin başladığı tarihten itibaren belirli bir sürenin geçmesine karşın anlaşmanın sağlanamaması durumlarında, tarafların grev ve lokavta ya da zorunlu hakem yoluna gitmelerinden önce uyuşmazlığın giderilmesi için başvurmaları zorunlu olan barışçı bir yol” olarak düzenlenmiştir.99

Arabulucu artık, görevli makam tarafından resmi listeden belirlenmektedir. “Görevli makam, işyeri toplu iş sözleşmesi için iş yerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için

97 Kaplan Senyen, Emine Tuncay, Bireysel İş Hukuku, Gazi Kitapevi, 2017, s.219 vd.; Çelik, s.591 vd.; buna karşılık bazı yazarlar arabuluculuğu, Resmi Arabuluculuk ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının Arabuluculuğu (Siyasi Kişinin Arabuluculuğu, Siyasi Kişinin İştiraki ile Yürütülen Arabuluculuk) olarak ikiye ayırmıştır. Bkz. Tunçomağ/Centel, s.425 vd.; bazı yazarlar da yalnızca TİSGLK çerçevesinde arabuluculuğu yalnızca resmi Arabuluculuk olarak incelemişler, resmi arabuluculuğu gönüllü ve zorunlu arabuluculuk olarak ikiye ayırmışlardır. Günay, Cevdet İlhan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, 2. bası, Ankara 2008, s. 322 vd.

98 Narmanlıoğlu, s.511, Canbolat, s.253 99 Çelik, İş Hukuku Dersleri, s.508.

işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün yetki alanına giren iş yerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesinde ise Bakanlıktır.” (Toplu İş Sözleşmesinde Arabulucuya ve Hakeme Başvurma Yönetmeliği m.3-f)

Toplu görüşme, bir tarafın aktif olarak gerekli işlemleri yapması ile başlayan bir süreç olup, bu etkin taraf işçi veya işveren tarafı olabilir. Bu etkin taraf yetkiye ilişkin gerekli işlemler yapar ve karşı tarafı toplu görüşmeye çağırır. Toplu iş sözleşmesi kamu yönü ağır basan bir özel hukuk sözleşmesi olduğundan diğer tarafı toplu görüşmeye katılmaya zorlayacak bir hüküm mevcut değildir. Bu nedenle de toplu görüşme için tespit edilen yer ve zamanda taraflardan birinin toplantıya gelmemesi, taraflardan birinin toplantıya geldiği itibaren otuz veya altmış gün geçmesine rağmen anlaşmaya varılamaması halleri toplu iş uyuşmazlığının ortaya çıktığı durumlar olarak düzenlenmiştir.100

Buna göre; arabulucunun atanmasını toplu iş uyuşmazlığının tespitine ilişkin olarak; toplu görüşmede anlaşma sağlanamaması ve toplu görüşmeye gelmeme veya devam etmeme durumu olmak üzere ikiye ayırarak incelemek gerekir.

2.1.1. Toplu Görüşmede Anlaşmaya Varılamaması

Bu aşamada arabuluculuğu, gönüllü ve zorunlu arabuluculuk olmak üzere ayırmak mümkündür.

Şöyle ki; “Toplu görüşmenin başladığı tarihten itibaren otuz gün içinde taraflar anlaşamamışlarsa, taraflardan her biri görevli makama başvurarak görüşmelere resmi listeden seçilecek bir arabulucunun dahil olmasını isteyebilir. Başvuruyu alan görevli makam arabulucu tayini için tarafları 6 işgünü içinde toplantıya çağırır. Taraflardan biri bu toplantıya katılmaz veya toplantıda resmi listeden kimin arabulucu tayin edileceği hususunda aralarında bir anlaşmaya varamazlarsa görevli makam resmi listeden bir

arabulucuyu taraflardan en az birinin huzurunda kura yoluyla belirler.” (2228 Sayılı Kanun m.21-22) Söz konusu ilk 30 günden sonraki arabuluculuğa “gönüllü arabuluculuk” adı verilir. Burada arabulucu tayin edilebilmesi için bir tarafların istekli olması gereklidir. Toplantıya her iki tarafın gelmemesi halinde, 60 gününün bitmesi beklenerek görevli makamın re’sen arabulucu tayin edilmesi için mahkemeye başvuruda bulunması gerekecektir.101

Buna karşılık m. 21/1 uyarınca, “Arabuluculuk atama yoluna başvurulmamış ve toplu müzakerenin başladığı tarihten itibaren 60 gün geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması halinde görevli makam, başvuru üzerine veya re’sen 6 iş günü içerisinde m. 15’te belirtilen yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle resmi listeden bir arabulucunun atanmasını ister.” (2822 Sayılı Kanun m. 22/3) Bu durumda taraflardan hiçbiri başvuruda bulunmasa dahi görevli makam kendiliğinden hareket ederek resmi listeden bir arabulucu seçilmesi için mahkemeye başvuracağından ve bu aşamadan geçilmeden grev veya lokavt yoluna başvurulmayacağından bu arabuluculuğa zorunlu arabuluculuk adı verilir.102

Zorunlu arabuluculuk faaliyetinin başlatılabilmesi için daha önce resmi arabulucu tarafından ihtiyari arabuluculuk yöntemine başvurulmamış olması ön koşuldur. Zorunlu arabuluculuğun amacı iş mahkemesinin yükünü hafifletmektir.103

“Arabuluculuk faaliyeti on beş gün sürer ve bu süre tarafların anlaşması ile en çok altı işgünü uzatılabilir ve görevli makama bildirilir. Arabulucu tarafların anlaşması içi her türlü çabayı harcamak ve tavsiyelerde bulunmakla görevlidir.” (m.23/2)

Arabulucu tarafların anlaşmasını sağlarsa toplu iş sözleşmesi taraf temsilcilerince imzalanır ve gerekli işlemler yapılır. “Arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşma sağlanamazsa, arabulucu üç iş günü içerisinde uyuşmazlığı belirleyen bir tutanak düzenler ve bu tutanağı uyuşmazlığı sona erdirmek için gerekli gördüğü önerileri de ekleyerek görevli makama tevdi eder. Görevli makam bu tutanağı en geç üç iş günü içerisinde

101 Tuncay, s.221; Çelik, s.593, Yayıncılık, 2016,Subaşı, İbrahim, Toplu İş Hukukunda Arabuluculuk,2007, http://www.vekil.net/forum/hukuki-makale-kose-yazisi-arastirma-ve incelemeler/arabuluculuk-yrd-doc- dr-ibrahim-subasi/ (Erişim tarihi 24/11/2018) s.768 vd.; Kocaoğlu, arabuluculuğun ihtiyari olması için arabuluculuğu başlatma ve işletme gücünün tarafların müşterek iradesine bağlı olması gerektiğini belirtmiştir.Bkz. Kocaoğlu, s. 212-213

102 Tuncay, s.221; Çelik, s.594, Tuğsavul s. 74 103 Subaşı, s.773

taraflara bildirir.” (6356 Sayılı Kanun m. 50/5) Arabulucu gerekli gördüğü taktirde tavsiyelerini tutanağa ekler, bu konuda bir zorlayıcılık yoktur. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşma sağlanamaz ise arabulucunun tutanağa ek önerileri tarafları bağlamaz. Taraflar bunu kabul edebilecekleri gibi reddedip grev ve lokavta da başvurabilirler.

2.1.2. Taraflardan Birinin Toplu Görüşmeye Gelmemesi veya Devam Etmemesi

Toplu görüşme için tespit edilen yer ve zamanda taraflardan biri toplantıya gelmezse ya da gelip de görüşmeye başlamazsa veya başladığı görüşmeyi sürdürmezse, toplantıya devam eden taraf da bu durumu altı işgünü içerisinde görevli makama104

bildirir. Bu bildirim üzerine görevli makam otuz ve altmış günlük sürelerini beklemeden arabuluculuk işlemlerini başlatabilir. (m.21/1,m.22/1)