• Sonuç bulunamadı

2.7. İlgili Araştırmalar

2.10.1. Okula Yabancılaşma İle İlgili Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar

Sanberk (2003) Öğrenci Yabancılaşma Ölçeği isimli çalışmasında Türkiye’deki lise öğrencilerinin okula ilişkin yabancılaşma düzeylerini ölçecek bir ölçme aracı geliştirme çalışması yapmıştır. Ölçeğin geliştirilmesi sürecinde; kapsam geçerliği, yapı geçerliği, ölçüt-bağıntı geçerliği ve test tekrar test güvenirliği sınanmıştır. Öğrenci Yabancılaşma Ölçeği 17 madde ve Anlamsızlık, Kuralsızlık, Sosyal Uzaklık ve Güçsüzlük boyutlarından oluşmaktadır.

Çelik (2005) Orta Öğretim Öğrencilerinin Okula Yabancılaşma Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi isimli çalışmasında cinsiyete göre yabancılaşmanın üç boyutunda (Anlamsızlık, Kuralsızlık, Sosyal Uzaklık) anlamlı bir farklılık olmadığı; yalnızca Güçsüzlük alt faktörü’nde anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşmıştır. Öfke İfade Tarzlarına göre Öğrenci Yabancılaşma Ölçeğinin alt boyutları olan Güçsüzlük, Anlamsızlık, Kuralsızlık ve Sosyal Uzaklık Alt Ölçekleri üzerindeki etkisinin anlamlı olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Çiftçi (2009) yaptığı araştırmada okulların bürokratikleşme düzeyleri ile öğrenci yabancılaşma düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 467 öğretmen ve 367 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin %63,214’ünün orta düzeyden daha yüksekokula yabancılaşma hissettikleri

bulgulanmıştır. Öğrencilerin güçsüzlük boyutundan yüksek puan elde ettikleri belirlenmiştir. Okulların bürokratikleşme düzeyinin öğrenci yabancılaşması üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ve öğrenci yabancılaşmasının önemli bir yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Coşkun ve Altay (2009) lise öğrencileri ile yürüttüğü araştırmasında öğrencilerin yabancılaşma düzeyleri ile benlik algıları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 352 öğrenciden oluşmaktadır. Cinsiyet değişkenine göre öğrencilerin yabancılaşma düzeylerinin benzer olduğu, okul güvenliğini yetersiz bulan öğrencilerin okula daha fazla yabancılaştıkları bulgulanmıştır. Aile geliri değişkenine ilişkin yapılan analiz sonucunda öğrencilerin yabancılaşma düzeylerinin benzer olduğu belirlenmiştir. Araştırma da öğrencilerin yabancılaşma düzeyleri ile benlik algıları arasında negatif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Çivitçi (2011), Okul Öfkesinin Yordayıcıları Olarak Okula Yabancılaşma Ve Algılanan Sosyal Destek başlıklı araştırmasını 500 lise öğrencisi ile yürütmütür. Araştırma kapsamında öğrencilere “Çok Boyutlu Okul Öfke Ölçeği”, “Öğrenci Yabancılaşma Ölçeği” ve “Algılanan Sosyal Destek Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin okula yabancılaşma düzeyleri; öğrencilerin okul öfkesini anlamlı olarak yordadağı bulgulanmıştır. Algılanan aile, öğretmen ve arkadaş desteğinin ise okul öfkesinin farklı boyutlarını yordadığı sonucuna ulaşımıştır.

Çağlar (2012) üniversite öğrencilerine yönelik öğrenci yabancılaşması ölçeği geliştirmeyi amaçladığı çalışmasını Adıyaman Üniversitesi’nde öğrenim gören 857 öğrenci ile yürütmüştür. Ölçek geliştirme çalışması kapsamında açımlayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi, Cronbach Alfa, Spearman-Brown ve Guttman Split Half güvenirlik katsayıları, maddeler ve alt ölçekler arasındaki korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda 20 madde ve dört boyuttan (güçsüzlük, kuralsızlık, soyutlanmışlık ve anlamsızlık) oluşan bir ölçek elde edilmiştir. Yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmaları sonucunda elde edilen ölçeğin üniversite öğrencilerinin okula yabancılaşmalarını belirlemede kullanılabileceği yönünde bulgular elde edilmiştir.

Çağlar (2013) eğitim fakültesi öğrencilerinin yabancılaşma düzeyleri ile öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçladığı

araştırmasında 875 öğrenci ile yürütmüştür. Araştırma kapsamında öğrencilere Çağlar (2012) tarafından geliştirilen “Öğrenci Yabancılaşma Ölçeği” ile Üstüner (2006) tarafından geliştirilen “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin yabancılaşmalarının orta düzeyde olduğu ve öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının yüksek düzeyde olduğu bulgulanmıştır. Cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenine göre yapılan analizler sonucunda öğrencilerin okula yabancılaşma düzeyleri ile öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının istatistiki olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Araştırma sonucunda öğrencilerin yabancılaşma düzeyleri ile öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları arasında negatif yönde orta düzeyde bir ilişki bulunmuştur

Şimşek ve Katıtaş (2014) çalışmasında öğrencilerin okula yabancılaşmasını çeşitli değişkenler açısından incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 621 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin genel olarak okula yabancılaşma düzeylerinin düşük olduğu; öğrencilerin en yüksek düzeyde güçsüzlük alt boyutunda, en düşük düzeyde kuralsızlık alt boyutunda okula yabancılaşma yaşadıkları belirlenmiştir. Araştırmada öğrencilerin okula yabancılaşmaları cinsiyet, bir işte çalışma durumu, şiddet eğilimi, ailede konuşulan dil, ailenin ekonomik durumu, aile baskısı, idareci ve öğretmenlerden memnuniyet ve yakın arkadaşların okul başarı düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği bulgulanmıştır.

Ayık ve Ataş-Akdemir’in (2015) eğitim fakültesi öğrencileriyle yürüttüğü araştırmasında öğrencilerin okul yaşam kalitesi ile okula yabancılaşmaları arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Kazım Karabekir Eğitim Fakültesinde öğrenim gören 397 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin okul yaşam kalitesine ilişkin algıları ile okula yabancılaşma düzeyleri arasında negatif yönde orta düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir.

Babaoğlan, Çelik ve Çakır’ın (2016) yürüttüğü araştırmada üniversite öğrencilerinin teknolojiye yönelik tutumlarının onların okula yabancılaşma düzeylerini yordama gücünü belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 1007 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin teknolojiye yönelik tutumlarının (“teknolojiye yönelik eğilim”, “teknolojinin olumsuzluğu”, “teknolojinin katkı ve

önemi”, “herkes için teknoloji”) yabancılaşma düzeylerini (güçsüzlük, kuralsızlık, anlamsızlık, soyutlanma) anlamlı biçimde yordadığı bulgulanmıştır.