• Sonuç bulunamadı

1.6. Ġlgili AraĢtırmalar

1.6.2. Okul Öncesi Eğitimde Aile Eğitimi Ġle Ġlgili AraĢtırmalar

Arabacı ve Aksoy (2005), okul öncesi eğitimde annelere uygulanan Sınıf Ġçi Etkinliklere Katılım Programı‟nın annelerin okul öncesi eğitim hakkındaki bilgilerine etkisini incelemek amacıyla yaptığı araĢtırmada deney ve kontrol gruplarının son test sonuçlarına göre, deney grubundaki annelerin okul öncesi eğitime iliĢkin bilgi düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğunu, kontrol grubunda da çok düĢük düzeyde anlamlı bir farklılık bulunduğunu, uygulanan katılım programının annelerin okul öncesi eğitim hakkında bilgilenmelerini sağladığını belirlemiĢtir.

Ramazan ve diğerleri (2010), çocukları ilkokula baĢlayan anne-babaların endiĢe seviyelerinin azaltılmasına yönelik bir anne-baba eğitim programının etkilerini inceledikleri araĢtırmada anne-baba eğitim programının endiĢeyi azaltmada etkili olduğunu belirlemiĢtir.

Harris ve Larsen (1989), eğitim yönünden avantajlı bir grup orta sınıf anne- baba ve onların çocuklarından elde edilen verileri bir üniversite-okul öncesi programı

bileĢeni olan zorunlu anne-baba eğitimine katılımın etkilerini belirlemek için kullandıkları araĢtırmada anne-baba eğitimine katılma ve okul öncesi eğitime devam etme değiĢkenlerinin dört farklı durumunu kullanarak anne-baba tavrını, anne- babanın 20 dakikalık katılımını, okul öncesi çocuklarıyla birebir etkinliklerini ve çocuğun IQ ve sosyal yetkinlik ölçüm sonuçlarını değerlendirmiĢtir. AraĢtırma sonucunda örneklemdeki anne-babaların çoğunluğunun zaten anne-baba eğitiminin verdiği tavırlara sahip olduğunu, anne-baba eğitimine katılan anne-babaların çocuklarıyla diğerlerine göre anlamlı seviyede haftalık daha fazla 20 dakikalık birebir etkinlik yaptıklarını, anne-baba eğitimine katılımın babalar için daha çok 20 dakikalık birebir etkinliğe katılmayla, anneler için aktiviteye katılımda azalmayla ve çocuğun beceri ölçümlerinde anne-baba eğitiminin değil de okul öncesi eğitimin kazanımla iliĢkilendirildiğini belirlemiĢtir.

Kartal (2007), sosyoekonomik nedenlerden dolayı erken çocukluk hizmetlerinden yararlanamayan ancak bu desteğe en fazla ihtiyaç duyan çocukların geliĢimlerini desteklemek amacıyla kurum merkezli eğitim modeline bir alternatif olarak geliĢtirilen ev merkezli Anne-Çocuk Eğitim Programı‟nın çocukların biliĢsel geliĢimleri üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yaptığı araĢtırmada programa katılan annelerin katılmayanlara oranla çocuklarının okul öncesi becerilerini ve biliĢsel geliĢimlerini daha fazla destekleyerek onları okula hazır hale getirdiklerini belirlemiĢtir.

Evirgen (2002), okul öncesi eğitim çerçevesinde Okul Destekli Anne Eğitim Programı‟nın anneler üzerindeki etkilerini araĢtırmayı amaçladığı araĢtırmada Anne Eğitim Programı‟na katılan deney grubu annelerin çocukları ile daha çok etkileĢime girdiklerini, onları dinlediklerini, çocuklarıyla daha çok konuĢtuklarını, öyküler okuduklarını, oyunlar oynadıklarını, basit kavramları öğrettiklerini, olumlu disiplin yollarını benimsediklerini, kendilerini daha olumlu algıladıklarını belirlemiĢtir.

Ünal (2003), okul öncesi dönemde çocuğu olan annelere verilen Empatik ĠletiĢim Eğitimi‟nin annelerin empatik beceri düzeylerine etkisini incelediği araĢtırmada deney grubundaki annelerin empatik beceri düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir geliĢme olduğunu, kontrol grubunda ise herhangi bir geliĢme

olmadığını, deney grubuna uygulanan tekrar test sonucunda da eğitimin etkisinin devam ettiğini, deney ve kontrol grubunda bulunan annelerin yaĢ ve eğitim düzeyleri ile empatik beceri puanları arasındaki iliĢkinin istatistiksel açıdan önemli olmadığını belirlemiĢtir.

Kaya (1994), fiziksel ve psikososyal geliĢimleri bakımından çocuklarına karĢı istenmedik tutumu olan annelere verilen eğitimin annelerin tutumlarında istendik yönde değiĢme olup olmayacağını belirlemeye çalıĢtığı araĢtırmada deney grubundaki annelerin istenmedik tutum düzeylerinde istendik yönde farklılığa yol açtığını fakat eğitim almayan kontrol grubundaki anneler ile karĢılaĢtırıldığında bu farkın önemli olmadığını ancak eğitim alan gruptaki annelerin puanlarının varyansının geniĢ olduğunu, bu nedenle annelerin bir kısmının eğitimden çok, bir kısmının ise hemen hemen hiç yararlanmadığını gösterdiğini belirlemiĢtir. Kaya, bunun nedenini eğitim alan gruptaki annelerin eğitime devam etmelerinde zaman zaman zorluklar olmasına, bazı annelerin birkaç oturuma katılmamasına, üç annenin eğitimi bırakmak zorunda kalmasına, eğitim süresinin kısalığına ve tutumların çok zor değiĢen davranıĢlar olmasına bağlamaktadır.

Kaya (1999), 3-6 yaĢ grubu çocuklara anne-baba eğitimi destekli verilen eğitimin çocukların beslenme bilgi ve davranıĢlarına olan etkisini incelediği araĢtırmada kontrol ve deney grubundaki çocukların beslenme bilgi düzeylerinde önemli artıĢ olduğunu ancak deney ve kontrol grubundaki çocukların beslenme bilgi düzeylerindeki artıĢın farklı olmadığını, her iki grubun yemek yeme alıĢkanlıklarında ise olumlu yönde kısmen bir geliĢme olduğunu, evde artık bırakma durumlarında deney grubundaki çocukların eğitimden sonra artık bırakma durumlarında kontrol grubundaki çocuklara oranla daha fazla geliĢme gösterdiklerini belirlemiĢ, ayrıca okul öncesi eğitimin aile eğitimini de ele alması gerektiğini, okul öncesi eğitimde annenin de eğitilmesinin yararlı olabileceğini belirtmiĢtir.

KurtulmuĢ (2003), 4-6 yaĢ grubu çocuğu olan alt sosyoekonomik düzeydeki annelere verilen eğitimin anne-babaların aile iliĢkilerini algılamalarına etkisini incelediği araĢtırmada deney grubundaki anne-babaların aile iliĢkilerini algılama düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir geliĢme olduğunu, kontrol grubundaki

anne-babalarda olumlu bir değiĢim gözlenmediğini, deney grubundaki anne- babalardaki değiĢimlerin çocuk sayılarına ve annelerin yaĢlarına göre farklılık göstermediğini belirlemiĢ, bu bulgulardan hareketle eğitimin annelerin aile iliĢkilerinde önemli geliĢmeler sağladığını, bu tür programların babalara da uygulanarak yaygınlaĢtırılması gerektiğini belirtmiĢtir.

ÇağdaĢ (1997), Anne-Çocuk ĠletiĢim Dili Eğitimi‟nin annelerin çocuklarına karĢı tutum ve davranıĢlarına ve bu davranıĢların çocukların iĢbirliği ve sosyal iliĢkilerine iliĢkin davranıĢları üzerindeki etkilerini incelediği araĢtırmada Anne- Çocuk ĠletiĢim Dili Eğitimi‟nin annelerin çocuklarına karĢı olumlu tutum ve davranıĢ geliĢtirmelerinde, çocuklarının iĢbirliği ve sosyal iliĢkilerle ilgili davranıĢlarının olumlu geliĢmesinde etkili olduğunu belirlemiĢtir.

Cavkaytar (1998), Aile Eğitim Programı‟nı tamamlayan annelerin program doğrultusunda gerçekleĢtirdiği beceri öğretimi çalıĢmalarının, zihinsel engelli çocuklarının özbakım ve ev içi becerilerini öğrenmelerindeki etkisini incelediği araĢtırmada zihinsel engelli çocukların belirlenen becerileri bağımsızlık düzeyinde öğrendiklerini, izleme sürecinde de aynı performansı gösterdiklerini, Aile Eğitimi Programı‟nı tamamlayan annelerin program doğrultusunda yaptığı beceri öğretimi çalıĢmalarının zihinsel engelli çocuklarının özbakım ve ev içi becerilerini öğrenmelerinde etkili olduğunu belirlemiĢtir.

Özcan (2004), zihinsel özürlü çocuklara tuvalet becerisi öğretimine yönelik Aile Eğitimi Programı‟nı tamamlayan annelerin gerçekleĢtirdiği tuvalet becerisi öğretimi çalıĢmalarının, zihinsel özürlü çocuklarının tuvalet becerisini öğrenmedeki etkisini belirlemek amacıyla yaptığı araĢtırmada annelerin uyguladığı tuvalet becerisi öğretimi çalıĢmaları ile zihinsel özürlü çocuklarının tuvalet becerisini bağımsız düzeyde öğrendiklerini, izleme sürecinde de benzer performansı gösterdiklerini, bu konuda uygulanan Aile Eğitimi Programı‟nın etkili olduğunu belirlemiĢtir.

Tarba (1997), Anne-Çocuk Eğitim Programı‟nın anneler ve çocukları üzerindeki etkilerini, programın uygulanıĢını, anneler ile çocukları üzerindeki etkileri arasındaki iliĢkiyi incelemeyi ve seminerleri değerlendirmeyi amaçladığı araĢtırmada

anneleri programa katılan çocukların okulda kullanacakları beceriler açısından okula hazır olduklarını, programın cinsiyet farklılığı ve sosyoekonomik Ģartlardaki eĢitsizliklerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırdığını, programa katılan annelerin kendilerini daha iyi bir eĢ, daha bilgili, baĢarılı, iyi ve yeterli bir anne olarak algılamalarına katkıda bulunduğunu, programa katılan annelerin çocuk yetiĢtirme tutumlarında olumlu yönde değiĢiklikler olduğunu, programın ilerleyen haftalarında annelerin ZEP‟i daha düzenli uyguladıklarını, evdeki anne-çocuk çalıĢmasında öğretmenlerin deneyimlerinin önemli rol oynadığını, öğretmenlerin seminerin içeriğini, eğiticileri, seminerin genel uygulanıĢını olumlu değerlendirdiklerini, eğiticilerin de seminere katılan öğretmenleri baĢarılı bulduklarını belirlemiĢtir.

Ömeroğlu Turan ve diğerleri (1997), gecekonduda yaĢayan 0-4 yaĢ çocuklarının ev ziyaretleri yoluyla ebeveynlerini eğiterek çocuk geliĢimi ve eğitimini desteklemeyi amaçladığı araĢtırmada deney grubundaki annelerin duygusal ve sözel tepkililikle ilgili gözlenen davranıĢları yönünden eğitimin etkili olduğunu, çocukların davranıĢlarını kabullenerek çocuklarına kızmadıklarını, dövmediklerini, fiziksel olarak cezalandırmadıklarını, azarlamadıklarını ve engellemediklerini, annelerin oyun alanını daha emniyetli hale getirdiklerini, çocuğun eĢyaları için bir yer ayırdıklarını, oyuncağın çocuk eğitimindeki rolünün farkına vardıklarını, çocuklarıyla daha fazla ilgilendiklerini, ev iĢi yaparken çocuklarıyla konuĢtuklarını, geliĢimsel ilerlemelerini desteklediklerini, geliĢimsel oyuncakları etkin kullandıklarını ve oyun zamanını planladıklarını belirlemiĢtir.

Ömeroğlu ve Can YaĢar (2006), 0-24 ay arası çocuğu olan alt sosyoekonomik düzeydeki ailelere Aile Çocuk Eğitim Programı uygulayarak aile içi iletiĢimi desteklemeyi ve bu yolla çocuk ihmalini ortadan kaldırmayı amaçladıkları araĢtırmada deney grubundaki annelerin kontrol grubundaki annelere göre iletiĢim, duygusal tepki verebilme ve davranıĢ kontrolü alt ölçeklerinde programın etkili olduğunu belirlemiĢlerdir.

Pehlivan (2008), hazırladığı psiko-eğitim programı yoluyla Anne Eğitim Programı‟nın etkiliğini ölçmeyi amaçladığı araĢtırmada uygulanan programın değiĢim yaratması amaçlanan alanlarda etkili olduğunu, annelerin benlik

saygılarında, baĢ etme becerilerinde, yaĢam düzeylerinde, eĢleri ile yaĢadıkları iliĢkilerde, cinsel yaĢantılarından memnuniyet ve çocukların geliĢim dönemlerine iliĢkin bilgi düzeylerinde eğitim öncesine göre eğitim sonrasında görece bir artma ve çocuklarına uyguladıkları Ģiddet düzeylerinde azalma olduğunu belirlemiĢtir.

Kuday (2007), okul öncesi eğitimin yaygınlaĢtırılması için kullanılabilecek alternatif yöntemleri desteklemek amacı ile Aile Destekli Okul Öncesi Eğitim Programları‟nın okul öncesi çocukların biliĢsel geliĢimlerine etkilerini incelediği araĢtırmada ön test sonuçlarına göre kurumsal merkezli eğitim alan çocukların aile destekli eğitim alan ve almayan çocuklardan anlamlı derecede baĢarılı olduklarını ancak son test sonuçlarına göre Aile Destekli Eğitim‟in tüm yaĢ gruplarında etkili olduğunu, ayrıca daha önce okul öncesi eğitim almıĢ olmanın ve ailenin gelir düzeyinin biliĢsel geliĢim açısından etkili olduğunu, anne-baba eğitim düzeyinin, mesleğinin, cinsiyetin, kardeĢ sayısının çocukların biliĢsel geliĢimleri açısından etkili bir değiĢken olmadığını belirlemiĢtir.

Anne-baba eğitimi ile ilgili yapılan araĢtırmalar anne-baba eğitiminin hem anne-babalar hem de çocuklar açısından olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Anne baba eğitim programlarının anne-baba ve çocuklar üzerindeki etkileriyle ilgili araĢtırmalara sıklıkla rastlanmakla birlikte okul öncesi eğitim kurumlarında anne- baba eğitimi ile ilgili yapılan çalıĢmalar hakkında veli, öğretmen ve yönetici görüĢleri ile ilgili çalıĢmaların az olduğu görülmektedir.

1.7. AraĢtırmanın Amacı