• Sonuç bulunamadı

Okul Öncesi Dönemde Çocuktan Çocuğa Eğitim Yönteminin Yeri

2.3. Çocuktan Çocuğa Eğitim Yöntemi

2.3.6. Okul Öncesi Dönemde Çocuktan Çocuğa Eğitim Yönteminin Yeri

Çocuğun gelişiminde ilk yıllarda önce psiko-motor gelişim ön planda olurken, daha sonraki yıllarda bilişsel öğrenme ve sosyal öğrenme ön plana çıkmaktadır. Çevre uyarıcıları ile sosyal çevre çocuğu bu dönemde önemli ölçüde etkilemektedir. Uyarıcıları fazla olan bir çevrede yetişen çocuğun bilişsel gelişimi daha iyi olurken, uyarıcısı az olan çevrede yetişen çocuğun bilişsel gelişimi yaşıtlarının gerisinde kalacaktır. Çocukluk çağındaki gelişimin önemsenmesinin sosyal sonuçları, okul öncesi eğitimde ve aile tabanlı eğitimde kaliteye yönelik değişikliklerin yapılması gereksinimi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır (Lansdown, 1995).

Bu gerçeklerden yola çıkılarak, evde bakım, çocuk bakım merkezleri, ana-baba eğitimi, kitle iletişim araçlarından yararlanma, bilginin yaygınlaştırılması gibi ailelere ve çocuklara daha çabuk ve ekonomik ulaşılabilecek alternatif modellerin geliştirilme gerekliliği sonucuna varılmaktadır (UNICEF, 2008).

Araştırmalar iyi bir biçimde desteklenen çocukların daha sonraki okul yaşamında daha sağlıklı ve başarılı olduklarını göstermiştir. Örneğin; Bostwana’da küçük öğretmenler diye anılan okul çocuklarından her biri bir çocuğun okula katılımından sorumludur. Onlara sağlıkla ilgili doğruları öğretmekte, kendi temizliklerine dikkat etmelerini sağlamakta ve ilk okuma alıştırmalarına ve sayı oyunlarına yardımcı olmaktadırlar. Araştırmalar bu küçük öğretmenlerin, bu tür sorumlulukları olmayan çocuklara göre derslerinde daha başarılı olduklarını göstermektedirler. Bu çocukların sorumluluk duygusunun artması bunun nedenlerinden biri olarak değerlendirilmektedir (UNICEF, 2008).

Çocuktan çocuğa yaklaşım ile eğitim, bu dönemde kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Kaynaklara başvururken çocuklarla birlikte yetişkinler de öğrenir, çocuklar bilgilerini paylaşırken paylaştıkları bireyler öğrenir, kendileri de öğrendiklerini pekiştirirler (Webmer, 1993).

2.3.6.1. Sınıf İçi ve Dışı Etkinlikler

Çocuktan Çocuğa Eğitim etkinlikleri, tek bir derste değil zaman içinde, özellikle sağlık (beslenme, hijyen) bilgisi içeren derslerde kullanılabilir. Sınıftaki etkinlikler, evdeki ve toplum içindeki etkinliklerle paralel yürütülür (Somerset, 1987).

Çocuktan Çocuğa yönteminin uygulandığı okullarda, etkinlikleri planlayıp, düzenleyecek bir sağlık komitesi oluşturulur. Yaşamsal önemi olan mesajların iletiminde, televizyon, radyo gibi kitle iletişim araçları da kullanılabilir (UNİCEF, 1995).

Çocuktan Çocuğa yöntemi sınıf dışında tüm etkinliklerde kullanılabilir. (Yaz okulları, kurslar, tatil eylenceleri vb.) Oynanan oyunlarda bile içeriğine anlamlı mesajlar

katarak çocukların öğrenmeleri sağlanır. Bu sayede çocuklar öğrendiklerini aktarabilirler. Bu bir iletişime dayalı yaklaşımdır. Çocuğun öğrenmesi, diğer çocukları, ailelerini ve toplumu dolaylı olarak etkilemektedir (Peralta, 2002).

2.3.6.2. Okul Dışı Etkinlikler

Çocuktan Çocuğa Eğitim yönteminin temelinde sadece okul etkinlikleri yoktur. Okulun düzenli programı ile birleştirilmezse, bu etkinlikler okul dışında yapılabilir. Çocuklar bir araya geldikleri zaman; gençlik grupları, sağlık merkezleri, göçmen kampları ve sorunlu çocukların bulunduğu gruplar içinde bu etkinliğe yer verilebilir (Hanbury, 1994).

Okul dışında; yakın çevre ve komşularda, toplumsal kuruluşlarda, çevreci kuruluşlarda, sağlık merkezlerinde, gençlik kamplarında, tatil eylence yerlerinde bu uygulamaya yer verilebilir. Böylece hem eğitim okul dışına taşınmış olur, hem de etkilenen grup sayısı artar.

2.3.7. Resmi Eğitim Sisteminin İçinde Çocuktan Çocuğa Eğitim Etkinlikleri

Çocuktan Çocuğa Eğitim yaklaşımının, ilköğretim programı genel hedefleri içinde yer alması istenilen bir yaklaşımdır. Bu anlayış UNESCO, UNICEF ve birkaç hükümet (Zambia ve Gana) tarafından benimsenmiş bir politikadır.

Türkiye, Nepal, Hindistan gibi pek çok ülke, çocuktan çocuğa yaklaşımını kendi sağlık müfredatları içinde önerilen bir yaklaşım olarak açıklamışlardır. Uganda, Sierra Lona ve Zambia’da ise çocuktan çocuğa yaklaşımı öğretmen okullarının programlarına girmiştir (Batak, 1997).

Ülkemizde ve pek çok ülkede, imkânları olan okul çağı çağı çocukları, kendilerine kardeş okullar seçmekte ve oradaki çocuklara destek vermektedirler. Uzaktan yapılan bu tür uygulamada genellikle kitap, kıyafet, oyuncak vb. türlerinde yardımcı olunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde okula devam çocuklar da, az gelişmiş ülkelerdeki okulları kardeş okul olarak seçmekte ve her türlü bilgi, düşünce, oyun, şarkı, hikâye kitaplarını paylaşarak onlara yardımcı olmaya çalışmaktadırlar. Hindistan’da yapılan bu tür çalışmalar sayesinde birçok okuma yazma bilmeyen çocuklara ve kadınlara yardımda bulunulmuştur (Cuninghame, 2007).

2.3.8. Resmi Eğitim Sisteminin Dışında Çocuktan Çocuğa Uygulaması

Eğitim sistemi dışında, çocuktan çocuğa eğitimin yapılabileceği en uygun ortamlar, gençlik kamplarıdır. İzciler, sağlık kollarına katılan çocuklar, sağlık eğitimi, çocuk bakımı, sağlıklı su, kişisel hijyen, sağlıklı beslenme gibi konularda eğitilen çocuklar, eğitimlerinin bir parçası olarak bu mesajları nasıl aktaracaklarını da öğrenirler. Bu gruptaki çocukların hepsinin okul çocukları olmasına gerek yoktur. Okuma yazma bilmeseler de, çocuklar sağlık mesajlarını aktarabilmektedirler. Sağlık mesajlarının iletiminde özellikle radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının önemi de yadsınamaz (UNICEF, 1994).

Çocuktan Çocuğa aktiviteleri; çocukların anlayabileceği kolaylıkta olmalı, çocukların ve toplumun sağlığı için önemli olmalı, çocukların yapabileceği kolaylıkta olmalı ve ilginç ve eylenceli olmalıdır (Hanburry, 1994).

2.3.9. Özel ve Zor Durumlardaki Çocuklar ve Çocuktan Çocuğa Uygulaması

Bu gruba giren çocuklar, göçmen kamplarındaki çocuklardır. Bu çocuklar çocuktan çocuğa yaklaşımından iki türlü yararlanabilmektedirler. İlki; çocukların sağlıklı gelişmelerine yardımcı olabilirler. İkincisi; çocuklara sorumluluk vererek kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlarlar. Bu kamplardaki çocuklara sağlık sertifikası, rozet gibi işaretlerin verilmesi, olumlu kimlik duygusunun gelişmesine de yardımcı olmaktadır (UNICEF, 1994).

Engelli çocuklarda bu gruba girerler. Böyle çocuklara belli bir engeli hedef alan özel kampanyalarla, çocukların gereksinimlerine özel vurgular yaparak yardımcı olunabileceği gibi kendi kendine yardım grupları şeklinde de yardımcı olunabilir (UNICEF, 1994).

Ayrıca hastanelerde yatan çocuklara büyük çocuklar yardım edip, sağlık alışkanlıklarını öğretebilirler.

Günümüzde engelli çocuklara kaynaştırma eğitimi verilmekte ancak istenilen sonuçlar alınamamaktadır. Çocukta çocuğa yaklaşımı ile bir grup öğrenci seçilip, engelli çocuklara yardımcı olabilirler. Bu yaklaşım çocuklar arasında etkileşimi arttırdığı için, çocuklar hem birbirini daha iyi anlarlar hem de yalnızlıklarını gidermiş olurlar (Scotchmer ve Harman, 1997).

Benzer Belgeler