• Sonuç bulunamadı

1.2. PROBLEM

2.2.2. Obezitede Damgalanma (Kiloyla ilişkili damgalanma)

Obeziteye sahip erişkin, genç yetişkin ve çocuklar, iş yaşamı, sağlık hizmetleri, eğitim ve günlük aktiviteler gibi birçok sosyal alanda ayrımcılığa maruz kalırlar. Bu nedenle obezite, sosyal bir damgalama olarak düşünülebilir.80 81

Obez

74

Patrick W. Corrigan vd., “Social Psychology of the Stigma of Mental Illness Public and Self-Stigma Models”, James E. Maddux (ed.), Social Psychological Foundations of Clinical Psychology, New York, 2010, 51-67, s. 53.

75 Patrick W. Corrigan vd., “Self-stigma and the “why try” effect: impact on life goals and evidence-

based practices”, World Psychiatry, 2009, 8, 75-81, s. 76.

76 Geoff J. Bathje ve Holloway N. Marston, “Self-Stigmatization”, Thomas Teo (ed.), Encyclopedia of Critical Psychology, New York, 2014, 1713-1716, s.1713.

77

Corrigan vd., a.g.e., s. 53.

78

Bathje ve Marston, a.g.e. s. 76.

79

Corrigan vd., a.g.e., s. 54.

80 Rebecca M. Puhl ve Chelsea A. Heuer, “The Stigma of Obesity: A Review and Update”, Obesity,

20

bireyler güçsüz, tembel, üşengeç, pasaklı, özgüveni eksik ve sağlık durumlarını iyileştirmek için motivasyonsuz olarak algılanmaktadır.82 Bu stereotipler yaygın

kullanılır ve obez bireylerin, istihdam, sağlık hizmetleri, eğitim gibi alanlarda sosyal adaletsizliğe, haksız muamelelere maruz kalmasına neden olarak bireylerin yaşam kalitesini düşürür.83

Kiloyla ilişkili önyargılar, inceliği ideal olarak görmesiyle artmaktadır. Bir çalışmada, ince olabilmek için ömürlerinin yıllarını feda edebileceklerini beyan eden katılımcılar, obez olmaktansa çocuk sahibi olmamayı, engelli olmayı, alkolik olmayı tercih edebileceklerini belirtmişlerdir.84 Obezitede damgalanma ABD dahil olmak üzere gelişmiş ülkelerde artmaktadır. Puhl ve arkadaşlarının ABD’de yaptıkları çalışmada algılanan kilo ayrımcılığının erkeklerde %5, kadınlarda %10 olarak; BKİ’si 35 kg/m2 ve üzeri olan kişilerde algılanan ayrımcılık %40’tan fazla bulunmuş; 1996’dan 2006’ya kadar kilo ayrımcılığının %66 oranında arttığı tespit edilmiştir.85

Bu oranlar ABD’de ırkçılıkla karşılaştırıldığında obezitenin en yaygın ayrımcılıklardan biri olduğunu göstermiştir. Ülkemizde üniversite öğrencileri arasında obezite önyargılarının değerlendirildiği bir çalışmada 403 (%55,1) kişinin önyargıya eğilimli ve 194 (%26,5) kişinin önyargılı olduğu belirlenmiştir (n=732).86 Yine

ülkemizde tıp fakültesi öğrencileri arasında yapılan bir başka çalışmada 116 (%41,7) kişi önyargıya eğilimli, 144 (%51,8) kişi önyargılı bulunmuştur (n=278).87 Bu

çalışmanın ilginç taraflarından biri, çalışmaya katılan kız öğrencilerin %81,6’sı, erkek öğrencilerin ise %76,9’u obez bireylere karşı önyargısız olduğunu beyan etmiştir.

Kiloyla ilişkili damgalanmanın (KİD) psikolojik sağlık üzerindeki etkilerinin gözden geçirme çalışmalarında belirlenene göre anksiyete, depresyon, düşük benlik saygısı, madde bağımlılığı, beden memnuniyetsizliği, tıkınırcasına yeme bozukluğu, bulimia nervoza, anoreksiya nervoza, intihar düşünceleri ile ilişkili bulunmuştur.88 89

Damgalanma ve psikolojik sonuçlar arasındaki bu ilişki BKİ’den bağımsız ortaya

81 Stephen J. Pont, “Stigma Experienced by Children”, Pediatrics, 2017, 140(6), 1-11, s. 1.

82

Puhl ve Suh, a.g.e., s. 2.

83

Puhl ve Heuer, a.g.e., s. 941.

84 Marlene B. Schwartz vd., “The Influence of One’s Own Body Weight on Implicit and Explicit Anti-fat

Bias”, Obesity, 2006, 14(13), 440-447, s. 444.

85 RM Puhl vd., “Perceptions of weight discrimination: prevalence and comparison to race and gender

discrimination in America”, International Journal of Obesity, 2008, 32, 992–1000, s. 992.

86 Simay Altun, Üniversite Öğrencilerinin Obeziteye İlişkin Önyargılarının Belirlenmesi, Sağlık Bilimleri

Fakültesi, Başkent Üniversitesi, Ankara, 2015, s.51. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi)

87 Burçak Bilgin Uğurel, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Obezite

Önyargısının Belirlenmesi, Aile Hekimliği Kliniği, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir, 2017, s.43. (Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi).

88

Papadopoulos ve Brennan., a.g.e., s.1744.

89

21

çıkmaktadır. Başka bir deyişle sadece damgalanma deneyiminin kendisi olumsuz psikolojik sonuçlarla ilişkilidir.90

Obezitede damgalanma depresyonla ilişkili bulunmuştur. Yapılan bir çalışmada KİD deneyimleri yaşayan morbid obez hastalarının depresyon düzeyi damgalanma deneyimlerinin sıklığı ile ilişkili bulunmuştur.91 Aşırı kilolu ve obez

hastalarla yapılan bir başka çalışmada daha büyük damgalanma deneyimlerinin depresyon ile anlamlı bir ilişkisinin olduğu, hem uyumlu hem uyumsuz başa çıkma stratejilerinin KİD ve depresyon arasındaki ilişkiye aracılık ettiği bulgulanmıştır.92 Ülkemizde yapılan bir çalışmada damgalayıcı durumlarla karşılaşma sıklığı ile depresyonda hissetme düzeyi arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki, benlik saygısı seviyesi arasında negatif bir ilişki bulunmuştur.93

KİD, kişilerarası ilişkilerdeki düşük sosyal destekle ilişkilendirilmiştir. Bireylerin kilolarından dolayı damgalanma kaynakları sırasıyla en sık aile üyeleri ve sağlık hizmeti çalışanları iken bunları arkadaşları ve eşleri takip etmektedir.94 Bu nedenle,

damgalanmış bireylerin sosyal dışlanma yaşamaları ihtimaller arasında değerlendirilmiştir. Çocukluk çağında belki de ilk kez en yoğun damgalanma okul alanında yaşanmaktadır. Araştırmalar obez çocukların okuldaki akranları tarafından büyük ölçüde kilolarından dolayı reddedildiğini göstermektedir. 1960 yılında yapılan bir çalışmada, okulda ve yaz kampında bulunan 10-11 yaş arasında değişen çocuklara bir arkadaşta istedikleri fiziksel özellik ve engellilikle ilgili 6 fotoğraf gösterilmiş ve bunları sıralamaları istenmiştir. Çıkan sonuçta obez çocuklar en son sırada yer almıştır.95

Kilo damgasına cevap olarak kullanılan en sık kullanılan başa çıkma stratejileri, olumsuz yorumlardan kaçınmak, olumlu özbildirim, inançlarla doğrudan baş etmek, daha fazla yemek yemek ve hem erkek hem de kadınlar arasında tutarlı olan sosyal destek aramak olduğu bildirilmiştir.96 Bunlara ek olarak, zayıf psikolojik

90

Papadopoulos ve Brennan., a.g.e., s.1744.

91 Karla C. Fettich ve Eunice Y. Chen, “Coping With Obesity Stigma affects Depressed Mood in african-

american and White Candidates for Bariatric Surgery”, Obesity, 2012, 20, 1118–1121, s. 1119.

92 A.M. Koball ve R.A. Carels, “Coping responses as mediators in the relationship between perceived

weight stigma and depression”, Eating and Weight Disorders, 2011, 16(1), 17-23, s. 17.

93 Gizem Cihan, Obez bireylerde damgalanma hissi ile yeme davranışları ve depresyon arasındaki

ilişkinin incelenmesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Başkent Üniversitesi, Ankara, 2019, s. 7.

(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi)

94 Rebecca M. Puhl ve Kelly D. Brownell, “Confronting and Coping with Weight Stigma: An

Investigation of Overweight and Obese Adults”, Obesity, 2006, 14, 1802-1815, s. 1812.

95 Stephen A. Richardson vd., “Cultural Uniformity in Reaction to Physical Disabilities”, American Sociological Review, 1961, 26(2), 241-247, s. 243.

96

22

fonksiyonlarla ilişkili olarak yetişkinler, olumsuz tutumları içselleştirerek kilo damgasına yanıt verme eğiliminde olduğu gözlenmiştir.97

KİD, kilo verme müdahalelerinin önünde en büyük engellerden biri olarak kabul edilmiş ve kişilerde kaçınma kalıpları, kilo verme girişimlerindeki tedaviye uyumun azalması, tıbbi bakımdan kaçınılması ve kilo alımına neden olacağı tespit edilmiştir.98