• Sonuç bulunamadı

(23.11.2017)

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde öğrenim gören Malay Dünyasından öğrenciler, renkli gelenekleri, dansları ve yemek kültürleriyle Türkiye’nin Malay Dünyasına yönelik ilk kültürel etkinliği olan “Nusantara Festival”de bir araya geldi. Malay Dünyası sınırlarını ve Malay Dünyası kültürünün coğrafi olarak anavatanını temsil eden Nusantara ismi altında yapılan festival, katılımcılara eğlenceli bir gün sundu. Osmanlı Malay Dünyası Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Dış İlişkiler Ofisi tarafından organize edilen festivalde, üniversitede öğrenim gören Malezya, Endonezya, Filipinler ve Taylandlı öğrenciler kurdukları stantlarda tüm yönleriyle ülkelerini tanıttı.

Malay Dünyasına yönelik ilk festival “Nusantara”

Rektör Prof. Dr. Musa Duman ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen festivali, Malezya’nın Ankara Büyükelçisi H.E. Dato’ Abd Razak Abdul Wahab, Endonezya Başkonsolosu Herry Sudradjat, Malezya Turizm Tanıtım Kurulu Müdürü Zakaria Mohd Nani ziyaret etti. Endonezya Başkonsolosluğu, Malezya Turizm Tanıtım Kurulu ve Bâb-ı Âlem Güneydoğu Asya Masasının katkılarıyla gerçekleştirilen festivale çok sayıda resmi kuruluş, sivil toplum kuruluşu ve öğrenci dernekleri de katıldı.

Stantlarda, Endonezya ve Malezya mutfaklarına has yemekler ikram edildi, geleneksel oyunlar sergilendi. Endonezya’nın geleneksel saman dansı ile Malezya’nın zapin ve joget dansı izleyicilerden büyük alkış aldı.

Nusantara Festival’de objektiflere renkli kareler yansıdı.

300 milyonluk coğrafya Üniversitemizin merceğinde

Malay Dünyası; Bruney Adası, Filipinler’in ve Tayland’ın güneyi, Malezya ve Endonezya devletleri sınırlarının ötesinde, Sri Lanka, Madagaskar ve Güney Afrika’ya kadar uzanan 300 milyonluk geniş bir

coğrafyayı kapsıyor. Etnik ve dilsel zenginliğinin yanında, tarihsel olarak geliştirdikleri dinî, toplumsal, kültürel ve ekonomik ilişkiler ağı nedeniyle, aynı kültür ve medeniyet içerisinde ele alınan bu geniş coğrafya, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi çatısı altında kurulan Osmanlı-Malay Dünyası Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde tüm yönleriyle araştırılıyor. Merkez, ülkemiz için bu alanda ilk olma özelliğini taşıyor.

Fatih Sultan Mehmed’in ismini taşı- yan bir üniversitenin çatısı altında “Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Uy- gulama ve Araştırma Merkezi”nin ku- rulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Merkez hangi amaçlarla kuruldu?

Üniversitemize adını veren baş kurucu vâkıfımızın adıyla bir araştırma mer- kezinin kurulması öncelikli olarak bize düşer. Aslında İstanbul’u feth etmekle Osmanlı Devleti’ni cihanşümul ve çok uluslu imparatorluk haline getiren Fa- tih Sultan Mehmed ve dönemi hakkın- da bir araştırma merkezinin kurulması gecikmiş bir faaliyettir. Zira o, sadece kuruluşu tamamlamakla kalmamış; Or- taçağların en büyük şehri olup, son za- manlarda adeta metruk hale gelmiş olan İstanbul’u imar ve iskân etmekle tekrar eski görkemli günlerine döndürüp, kısa sürede yine dünyanın en büyük şehirle- rinden biri haline getiren hükümdardır. Her yönüyle devlet kuruculuk özellik- lerine sahip olan bu büyük hükümdar, yine devletin merkez ve taşra kanunla- rını ilk defa yazılı hale getirmekle bir başka yönünü, kanun yapıcılık yönünü ortaya koymuştur. Merkezimizin amacı, her yönüyle Fatih Sultan Mehmed ve döneminin siyasi, askerî, sosyal, eko-

nomik ve kültürel yönlerini araştırma konusu yapmak, bu alandaki çalışma ve projelere destek vermektir.

Osmanlı klasik dönemi üzerine ça- lışmalarınızla otorite kabul ediliyor- sunuz. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nde yüzlerce madde kaleme aldınız. Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesisiniz. Tüm bu kimlikleri- nize merkez müdürlüğü de eklendi. Yarım asra yaklaşan akademik ha- yatınızda merkezin nasıl bir yeri var?

Estağfurullah, Osmanlı klasik dönemi üzerinde otorite olduğumu söyleyemem. Çalışmaya, öğrenmeye ve araştırmaya devam ediyorum. Hep söylerim, “Tarih- çilik ömür boyu talebeliktir.” Bu sürekli yeni şeyler öğrenmek, eski bilgilerini geliştirmek, hatta yer yer düzeltmek anlamlarına gelmektedir. Evet, yarım asra yaklaşan akademik hayatımda Os- manlı Devleti’nin pek çok alanında bir şeyler yazıp çizmeye çalıştım. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nin merkez redaksiyon kuruluna, daha yardımcı doçent iken 80’li yılların orta- larında girdim ve hâlen oradayım. Bu görev benim için âdeta ikinci üniversi- te gibi oldu. Araştırmalarım sırasında

RÖPORTAJ

HAZIRLAYAN: KÜBRA ERTEN

Fatih Sultan Mehmed

ve Dönemi Hakkında

İlk Merkez

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi çatısı altında kurulan “Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Uygulama ve Araştırma Merkezi”, üniversiteye ismini veren Fatih Sultan Mehmed’i tüm yönleriyle ele almak ve onun dönemini siyasi, askerî, ekonomik, kültürel ve sosyal yönleriyle bilimsel olarak incelemek amacıyla çalışmalar yürütüyor. Araştırma önceliği Fatih Sultan Mehmed dönemi olmakla birlikte Osmanlı tarihinin başka dönemleriyle ilgili de çalışmaların yapılacağı Merkez, ülkemizde ilk olması nedeniyle, Fatih Sultan Mehmed’e saygı niteliği de taşıyor. Osmanlı klasik dönemi üzerine çalışmalarıyla tanınan Merkez Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan ile merkezin amaçlarını ve kendisi için önemini konuştuk.

hem bilgi hem de tarih metodolojisi hakkında çok şeyler öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Uzunca bir süre Türk Tarih Kurumu asli üyeliği yaptım ve halen şeref üyeliğim devam ediyor. Araş- tırma merkezimizin kurulması ile büyük ve önemli bir yükün altına girdiğimizin farkındayım. Zira Fa- tih Sultan Mehmed gibi, 30 yıllık hükümdarlık dö- nemine devasa işler sığdıran bir padişah ve dönemi hadiselerini araştırıp dünyaya duyurmak kolay bir iş olmasa gerek.

Merkezin ilk etkinliği ne olacak?

İlk etapta ulusal düzeyde bir öğrenci sempozyumu yapmayı planladık. Türkiye’nin bütün üniversitele- rinden lisans ve lisansüstü öğrencilerine açık olan bu bilimsel toplantıda gençlerimiz söz alacak. “Fatih Sultan Mehmed Dönemi Osmanlı Dünyası Disiplin- lerarası Öğrenci Sempozyumu” adıyla ilanı verdik. Sempozyumu Nisan 2018’de fakültemizde yapmayı planlıyoruz.

Öğrencilerinizle merkez bünyesinde bir araya ge- lecek misiniz? Akademik kariyer düşünen öğren- cilerinize neler tavsiye edersiniz?

Merkezimizin ilk etkinliğinin ulusal düzeyde bir öğ- renci sempozyumu olduğunu söylemiştim. Elbette talebelerimizle sık sık bir araya geleceğiz. Amacı- mız onları araştırmaya sevk etmek olacaktır. Akademik kariyer yapmayı düşünen öğrencileri- mize öncelikli tavsiyem mutlaka bilim dili olan li- sanları iyi öğrenmeleridir. İkinci olarak ise gerek ülkemizde gerekse uluslararası düzeyde çalışmayı

düşündükleri alanla ilgili yapılmış bilimsel çalış- maları yakından izlemelerini, para kazanmaya yö- nelik piyasa işi çalışmalardan uzak durmalarını da tavsiye ederim. Bu çalışmaları küçümsediğimden değil, hamaset yanı ağırlıklı olup geniş halk kitle- lerini hedef almalarından dolayıdır. Yanlış anlaşıl- masın…

Benzer Belgeler