• Sonuç bulunamadı

1.1. Kuramsal Çerçeve

1.1.2. Noktalama İşaretleri

1.1.2.4. Noktalama İşaretleri Öğretimi

Konuşurken olası bir anlam karışıklığını önlemek, duygu durumumuzu daha iyi yansıtmak, kolay anlaşılmayı sağlamak amacıyla; ses, vurgu, tonlama, beden hareketlerini kullanırken, yazmada bu durumlar için noktalama işaretlerini kullanırız.

Yazılı anlatımda duygu ve düşünceleri daha iyi ifade etmek ve herhangi bir karışıklığa sebep vermemek için uyulması gereken kuralların başında noktalama işaretleri gelir. Çünkü noktalama işaretleri doğru ve yerli yerinde kullanılırsa, anlatılmak istenen daha kolay anlaşılır. Aksi takdirde hiçbir noktalama işareti kullanılmayan metinde, ne cümlelerin nerede bittiği anlaşılır ne yazarken duygularımızı belli edebiliriz ne de meydana gelebilecek olan anlam karmaşasını önleyebiliriz. Noktalama işaretleri yazıda nerede duracağımızı göstermesi, vurgu ve tonlamalara yardımcı olması bakımından dilin kurallarına yani söz dizimine uygun olacak şekilde, doğru ve yerinde kullanılmalıdır.

Noktalama işaretlerinin yazmayı ve okumayı kolaylaştırma, anlamın etkililiğini artırmadaki rolü vb. görevlerinin dil öğretimindeki önemini göstermesi bakımından, ana dili öğretimi yapılırken bu işaretlere ait bilgi ve kazanımlara da değinilmelidir.

Kalfa (2000: s. 182), noktalama işaretlerinin dildeki önemine değinirken, noktalama işaretlerinin öğretimine ilkokuldan başlanarak ardışık bir sistem içerisinde ve cümleyle birlikte verilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Demirel (1996: s. 89) ise düşüncelerin cümle olarak anlatıldığını ve noktalama işaretlerinin cümle dışında açıklanamayacağını dile getirmiştir. Bu görüşlerden yola

çıkarak noktalama işaretleri, görevlerinin verilip ezberlenmesi yerine metinler veya cümlelerden yola çıkarak görevlerinin kavratılması şeklinde öğretilmelidir.

Metnin noktalama işaretlerinin gerisinde kalmaması gerektiğini vurgulayan Kalfa (2000: s. 182-183), “… noktalama işaretleri, sınırlı sayıda kullanılmalı, yazı noktalama işaretlerine boğulup okuyucunun dikkati dağıtılmamalıdır.” ifadelerine de yer vermiştir. Noktalama işaretleri rastgele kullanılmamalıdır. Her noktalama işaretinin ayrı ayrı görevi vardır ve bunları yerli yerinde kullanmak önemlidir. Nasıl ki anlama güç kazandırmak ve yazının daha kolay anlaşılmasını sağlamak için noktalama işaretlerini eksiksiz kullanmak gerekirse, aynı şekilde bu birliği bozmamak için de kurallarının dışına çıkarak yerli yersiz kullanmamak gerekir.

2000’li yıllarda Türkiye’de, eğitimde yapılandırıcı yaklaşımın benimsenmesiyle beraber değişen ve gelişen Türkçe dersi öğretim programlarında, dil bilgisi öğretiminin sadece kural ve tanım ezberletmekten ibaret olmaması gerektiği vurgulanmıştır. Noktalama işaretleri için de bu durum geçerlidir. Noktalama işaretleri öğretimi yapılırken amaç, noktanın kuralı öğrenciye ezberletmek değil; noktanın nerelerde kullanıldığını bilip yazıda bunu uygulayabilmesidir. Bu nedenle öğrenciye bildiklerini gösterebilmeleri için uygun fırsatlar yaratılmalıdır.

Noktalama işaretlerinin öğretiminde öğretmenin rolü yadsınamaz. Bütün konularda olduğu gibi noktalama işaretlerinin öğretiminde de öğretmen öğreteceği konuya hâkim olmalıdır. Konuya hâkim olmayan bir öğretmenin; bir konuda yanlış bilgi vermesi, öğrencinin o konuyu yanlış anlamasına sebep olacaktır. Bu nedenle Acar (2011: s. 147), öğretmenin; anlatacağı konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmasını ve öğrencilere örnek oluşturacak şekilde bildiklerini, kendi yazılarında ve konuşmalarında uygulayarak canlı bir örnek olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu konuda yalnızca Türkçe öğretmenleri değil diğer derslerin öğretmenleri de noktalama ve yazıma dikkat etmeli bu konuda öğrencilere örnek olmalıdır. Çünkü Türkçe dersi ana dili öğretimi sebebiyle tüm derslerin de temeli sayılıp diğer disiplinlerle ortak bir çalışmayı gerektirir.

Noktalama işaretleri öğretilirken öğrencilere bu konuda verilecek bilgiler, hazırlanacak materyaller, kullanılan etkinlikler, uygulanan ölçme-değerlendirme

sınavları vs. her şey imlâ kılavuzuna uygun olmalıdır. Çünkü öğretimde birlik olması esastır. Öğrenciler bilgileri birinci kaynaktan öğrenmelidir.

Kullanılan metin türleri, noktalama işaretleri öğretiminde yol gösterici olmalıdır. Cümleden ve metinden hareketle öğretimin yapılacağı bir öğretimde elbette ki metnin türünün de önemi vardır: Tiyatro metnini kullanarak karşılıklı konuşmalarda konuşma çizgisinin (uzun çizgi), konuşacak kişinin isminden sonra ise iki noktanın kullanıldığını öğrencinin görmesini sağlayabiliriz.

Öğrencilerin yazılı anlatımını değerlendirmede öğrenciye dönüt vermek çok önemlidir. Karagül (2010: s. 278), öğrencilerin öğrendiklerini yazılarında kullanabilmelerini, bunu bir alışkanlık hâline getirebilmeleri için yazılarının etraflıca incelenmesi ve doğrularının/yanlışlarının gösterilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Öğrenci yazıda neyi yaptığını ya da yapamadığını bilmeli ve bunu düzeltmeye istekli olmalıdır.

Noktalama işaretlerinin doğru ve yerinde kullanımını öğrencilere kazandırabilmek için farklı yollar denenmelidir. Örneğin, sadece hazır metinler kullanılıp, öğrencilerden metnin uygun yerlerine uygun noktalama işaretlerini koymaları istenmemelidir. Tek başına bu uygulamayı yapmak gerekli kazanımları öğrencilerin elde edebilmesinde yeterli olmayabilir. Bunun için bu uygulamalara ek olarak, öğrencilere kendi seçtikleri bir konuda yazdırılan metne de uygun noktalama işaretlerini koymaları istenebilir. Böylece öğrenci, yazısının okuyucular tarafından doğru anlaşılmasını sağlamak amacıyla noktalama işaretlerini daha özenli ve gayretli kullanmaya özen gösterecektir. Bu konuyla bağlantılı olarak Metin (2012: s. 211), özendirici ve teşvik edici olması için yazılı anlatımlarında, yazı ve kâğıt düzeni ile biçimsel unsurlara dikkat eden öğrencilerin yazılarının sergilenip ödüllendirilmeleri gerektiğini ifade etmiştir.

Noktalama işaretlerinin öğretiminde öğrencilerin öğrendiklerini günlük yaşantılarında kullanıp alışkanlık hâline getirmeleri amaç olmalıdır. Bunu sağlamak için de öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarından doğan, çağın şartlarına uygun bir öğretim yapılmalıdır.

1.1.3. Eğitim, Teknoloji ve Materyal Geliştirme