• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2. T ÜRKİYE ’ DEKİ B AŞLICA S İYASİ P ARTİLER (1946-1960)

2.2. Niyazi Soydan’ın Savunması

Niyazi Bey darbe sonrası Anayasayı ihlal ve bozma suçlarından T.C.K. 146. Maddesinin üçüncü maddesi gereğince cezalandırılması istenmiştir. Genel ve hukuki olarak savunma yapan avukatlar ile arkadaşlarının yaptıkları savunmaya aynen katıldığını söylemiştir. Savunma metnin ilk kısmında Niyazi Bey, kendisinin siyasi hayata başlamadan önce çeşitli hastanelerde doktorluk yaptığını, hemşirelerinin ısrarı ve ilgisi doğrultusunda DP’ye girerek mebus seçildiğini açıklamıştır. Siyasi hayatı boyunca da sağlık komisyonunda çalıştığını, bu görevi sırasında meselelerle yakından ilgilenmiştir.

1959 yılında muhalefetle ile beraber önerge verdiğini de vurgulamıştır. Bunun en sağlam delillerinin meclis tutanakları olduğunu belirtmiştir. Ancak Başsavcı bu çalışmalarını soruşturmada görmezden gelmiştir. Diktatörlüğe yönelen şahıslarla alakasının olmadığını, sadece Menderes ile çeşitli seçim bölgelerini ilgilendiren bazı konular için diğer milletvekili arkadaşlarıyla beraber temas kurduğunu açıklamıştır. Bayar ile resmi veya özel herhangi bir temasta dahi bulunmadığını da ekleyerek, diktaya doğru gidildiğini hissettiğinde ise derin üzüntü duyduğunu ifade etmiştir.

343

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Halkı Silahlandırma Davası, 10-9-0-0-302-926-5, 15.08.1960, s.4.

344

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Halkı Silahlandırma Davası, 10-9-0-0-302-926-5, 15.08.1960, s. 5-7.

345

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 30-11-1-0-307-30-12, 29.11.1964, s.1.

137

Siyasi hayata girmeden önce ve girdikten sonra hiçbir zaman bir başka şahsın emri

altında çalışmadığını her daim kendi vicdanı ile hareket ettiğini vurgulamıştır.346

Milletvekilliğinin kendi açısından maddi olarak arzulanacak bir durumu teşkil etmediğini izah ederek, Verem ve Dâhiliye doktorluğu yaptığını belirtmiştir. Maddi bir kazanç elde etmek amacıyla milletvekili olmadığının altını çizen Niyazi Bey, kararnamede ileri sürülen menfaatlerle hiçbir şekilde alakasının olmadığını savunmuştur. Yüksek İddia makamı tarafından 17,000 liralık döviz aldığı iddia edilen Niyazi Bey, bu tutarın asılsız olduğunu kendisinin sadece 15,500 liralık döviz aldığını ve bu parayı alma sebebinin Türkiye’de eşinin tedavisi olmadığı için aldığının altını çizmiştir. Bu dövizi her vatandaş gibi Ankara Numune Hastanesi ve Tıp Fakültelerine bağlı kurullardan almış olduğunu evraklarla tespit ettiğini açıklamıştır. Birçok fedakârlığa rağmen kendisinin Yassı adaya getirilmesinden sonra eşinin vefat ettiğini öğrenmiştir. Çocuklarının öksüz kaldığı için yaşadığı büyük üzüntüyü dile getirmiştir.347

Niyazi Soydan iki buçuk senelik siyasi hayatında kendi üzerine düşen vazifesini gerektiği gibi yaptığını açıklayarak sorgulanmasında ve tahkikat dilekçelerinde gerekli olan açıklamaları yaptığını belirtmiştir Bu açıklamalara göre:

a. Meclis Başkanlığı seçimlerinde aynı vilayetten milletvekili olmasına rağmen Refik Koraltan’ın düşmesi için çok çalıştığını ve ona karşı propaganda yaptığını,

b. Eski milletvekillerinden Naci Berkman sorgusunda isminden bahsettiğini ancak belgelerde ve incelemelerde, parti grup konuşmalarında bunun desteklenmediğini,

c. Seçim kanunun gündeme alınmasında ve tahkikat komisyonun açılmasında muhalefet ile hareket ettiğinin,

d. Kemal Özçoban’ı mecliste tanıdığı günden beri fikirlerine katılıp desteklediğini ve hükümete karşı muhaliflik ettiğini,

346

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 05.08.1961. s. 1.

347

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 05.08.1961. s. 2.

138

e. Mecliste yaşanan son olaylarda sırasında hükümetin yapmış olduğu faaliyetleri engellemek için Sıtkı Yazacak, Esat Budakoğlu ve diğer arkadaşları ile birlikte hareket ettiğini,

f. Sağlık komisyonu faaliyetlerinde ve diğer konularda vekillerle temas ederek gerekli müdahaleyi yaptığını,

g. Mülkiyenin okul haline gelmesine asla taraftar olmadığını ifade etmiştir. Niyazi Bey, mitingler ve kongrelerde çeşitli konuşmalar yaptıktan sonra mebus seçilmediğini ve yirmi yıllık memuriyet yapan birisinin meclise alışmasının kolay olmadığını izah ederek yargılanmasında bu gibi durumların ele alınmasını ve ona göre kendi savunmasını tam olarak yapabileceğini söylemiştir. Tahkikat komisyonun ve Salahiyet kanununa grup ve meclis müzakerelerinde olmadığı için oy vermediğini Yüksek Adalet Divanına ve Yüksek soruşturma kuruluna verdiği ifade de bahsettiğini dile getirmiştir. Her zaman vicdanı ve adaletli olarak davrandığını kimseler için oyuncak olmayıp kendisi için hareket ettiğini, bu davada da fazlasıyla mağdur durumda olduğunu belirtmiştir. En kısa zamanda adaletin ortaya çıkıp berat edeceğini

savunma metnine eklemiştir.348

Yüksek Adalet Divanı Başkanlığına dilekçe yazan Niyazi Bey, Anayasa ihlali ile yargılanma suçu tahkikatının genişletilmesini talep etmiştir.

1.1957 senesinde milletvekili seçildiğini ve adaylığının hemşireleri tarafından zorla DP’nin merkezine zorla kabul ettirildiğinin, vilayetin milletvekillerine sorulmasını,

2.1957 yılından önce çıkarılmış olan kanunlardan Seçim Kanununun değiştirilmesi için muhalefet tarafından meclise sevk edilmesinde muhalefet ile beraber hareket ettiğinin 25.05.1960 tarihli meclis tutanaklarına bakılmasını,

3.Gösteri Yürüyüşleri kanunun değiştirilmesi ve bazı hükümet hareketlerinin demokratik nizama uygun olması için diğer ortak arkadaşlarıyla beraber olduğunun incelenmesi için Naci Berkman, Kemal Özçoban, Esat Budakoğlu, Ahmet Kocabıyıkoğlu ve Sıtkı Yazacak sorulmasını istemiştir. Siyasi tutumu ve davranışlarının tekrardan incelenmesini parti ve meclis içerisindeki konuşmalarının tekrardan takip edilmesini, etrafındaki diğer arkadaşlarına sorulup ona göre

348

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 05.08.1961. s. 3-4.

139

değerlendirme yapılmasını rica ederek, darbe sonrası eşinin vefatında yaşadığı büyük

sıkıntıların göz önünde bulundurulmasını talep etmiştir.349

Niyazi Soydan anayasa ihlali yaptığı gerekçesiyle yargılanan diğer arkadaşları gibi kendi savunması yapmaya çalışmıştır. Ancak Niyazi Bey birkaç defa farklı tarihlerde Yüksek Adalet Divanına ve Yüksek Soruşturma kuruluna sunduğu dilekçeyi ya da ifadesini tekrarlamıştır. 16.06.1961 tarihinde Yüksek Adalet Divanı Başkanlığına sunduğu savunma dilekçesinde nasıl milletvekili seçildiğini, Devletin ve Hükümet başkanın diktaya yönelik herhangi bir beyanın olmadığını söylemiştir. Devam ederek gösteri yürüyüş kanunda tatbikat hatası olduğunu ve bu yürüyüşe katılmadığı, kararnamedeki menfaatlerin kendisi ile alakalı olmadığını ifade etmiştir. Tahkikat Komisyonun ve Salahiyet kanunun oylanmasında bulunmadığı için oy vermediğini ancak orada bulunsa bile siyasi tansiyonun yüksek olmasından dolayı oyunu vermeyeceğini belirterek, hukukçu olmadığından 7468 sayılı kanunun görüşmelerine katılmamanın anayasayı ihlal edip etmediğini bilmediğini izah etmiştir. İki küçük çocuğunun darbe sonrası eşinin ölümü ile öksüz kaldığını raporla soruşturma kuruluna verdiğini de vurgulamıştır. 1960 yılında hükümet tarafından çıkarılan kanunların toplumdaki huzuru bozduğunu kendisi gibi düşünen arkadaşlarıyla beraber konuştuklarını da eklemiştir. Kronik tahkikatı muhalefetle beraber destekleyenler arasında olduğunu da ifade etmiştir. Bu savunmasında Samsun Milletvekili olan Naci Berkman ile aynı fikirde olduğunu söyleyerek, masum

olduğunu gösterecek adaletin tecelli edeceğini belirtmiştir.350

Niyazi Bey, 08.06.1961 tarihli Salı günkü sorgulamasında 19.06.1958 tarihinde TBMM toplantılarında birisinde Hıfzı Oğuz Bekatan’ın takririnin ret edilmesi için takrir verdiğini iddia makamının ileri sürdüğü söylemiştir. Ancak Niyazi Bey takririn ret edilmesi için herhangi bir önergede bulunmadığını ifade etmiş ve bu iddianın yanlış olduğunu söyleyerek takrir hakkında yeniden inceleme yapılmasını izah etmiştir. 351

349

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 29.06.1961. s. 5-7.

350

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 16.06.1961. s. 1-6.

351

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Anayasa İhlal Davası, 10-9-0-0-45-134-1, 16.06.1961. s. 15.

140

Bu olay üzerine Milli Savunma Bakanlığı Yassı Ada Garnizon Kumandanlığına bağlı görevlilerin Niyazi Bey’in savunmasıyla alakalı olarak tetkik ettiği 19.06.1958 tarihli DP meclis grubu zaptına ilişkin bir belgeyi ortadan kaldırırken yakalandığını Yüksek Adalet Divanı Başkanlığına bildirmişlerdir. Bu olay üzerine tutanak tutulmuş ve deliller verilmiştir. Tutulan tutanakta mahkeme salonunda yargılamalar devam ettiği sırada Mersin Milletvekili Niyazi Soydan’ın incelenmesine verilen 19.06.1958 grup zaptının ‘‘Başkanlığa hitaplı Ankara Milletvekili Hıfzı Oğuz Bekatan’ın Başvekilden talep ettiği gensorunu reddini arz ve talep ederim’’. İbareli Niyaz Soydan imzalı takriri yırtarken ve imza yerini de elindeki sarı tenekeli tükenmez kalem ile çizdiği sırada görevli Jandarma Eri Cesim Yolcu tarafından görüldüğü yazılmıştır.

352

Bu olaylar sonra yargılaması devam etmiştir. 15.09.1961 tarihinde kesin karar ile Niyazi Soydan T.C.K. 146.maddesi gereğince Anayasayı ihlal davasından ceza almıştır. Ancak Cumhuriyet arşivinden alınan belgelerde akıbeti ile ilgili herhangi bilgiye rastlanmamıştır.

Benzer Belgeler