• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: FETHU’L-KADÎR’ĠN NĠKÂH BÖLÜMÜNÜN MUHTEVA

3.2. Nikâhın (Evlenme Akdinin) Tarifi ve Hükmü

Ġbnü‟l-Hümâm, nikâh bölümünün Ģerhinden önce yer verdiği giriĢ kısmında nikâhın hem kelime hem de terim anlamlarını izah eder.

Müellif nikâh kelimesinin anlamı konusunda dört farklı görüĢe yer verir. Buna göre nikâh,

- Vat` ve akit anlamında lafzî müĢterek bir kelimedir. - Hakikî anlamı akit, mecâzî anlamı vat` olan bir kelimedir. - Hakikî anlamı vat`, mecâzî anlamı akit olan bir kelimedir. - Vat` ve akit anlamında manevî müĢterek bir kelimedir.

Bu görüĢleri aktardıktan sonra Ġbnü‟l-Hümâm, meĢâyihın üçüncü olarak zikredilen görüĢü tercih ettiğini belirtir. Bununla birlikte meĢâyihın nikâh kelimesini bir araya gelme, birleĢme anlamı ile de izah ettiğini, ancak bu iki görüĢün birbiri ile çeliĢmediğini zikreder. Zira vat` birleĢmenin, bir araya gelmenin bir cüzünü teĢkil etmektedir. Müellife göre genel bir anlama sahip olan isim, kapsadığı cüzlerin her birisi için hakikat anlamında kullanılabilir. Örneğin Zeyd‟e “Ey insan” Ģeklide hitap edilebilir ve bu ifadede “insan” kelimesi hakiki anlamında kullanılmıĢ olur.2

Bu sebeple nikâh, hakikî anlamı vat` olan bir kelimedir.

Babertî (786/1384) ise, nikâhın kelime anlamı konusunda, onun vat` anlamına geldiği, sonra mecâzî olarak tezvîc için kullanıldığı ve her iki anlamda da müĢterek olduğu yönündeki görüĢleri aktarmaktadır. Konu ile ilgili baĢka bir bilgiye yer vermeyen müellif, görüĢler arasında herhangi bir tercihte de bulunmamaktadır.3

Ġbn Âbidîn (1252/1836) ise, nikâhın kelime anlamı konusunda Ġbnü‟l-Hümâm‟ın aktardığı dört görüĢü de zikreder ve konu ile ilgili tartıĢmalara yer verir. Belirtilen bu anlamlar içerisinden, nikâh kelimesinin hakikî anlamda vat`, mecâzî anlamda da akit olduğu görüĢünü tercih ettiğini kaydeder.4

2 Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 98.

3 Bâbertî, el-İnâye, III, 99 (Fethu’l-Kadîr ile birlikte).

4

71

Bir terim olarak ise nikâh, Ġbnü‟l-Hümâm tarafından “Kasten kadının milk-i mut`ası

üzerine yapılmış bir akit” Ģeklinde tanımlanır.5 Müellife göre tanımda “kasıt” kaydının bulunması, münasebet için cariyenin satın alınmasını da, nikâh kavramı içerisinde mütalaa etmemek içindir. Aynı Ģekilde tanıma göre akdi yapan ya da ortaya koyan da akdin tarafları değil, ġâri` Teâlâ‟dır.6

Ġbnü‟l-Hümâm‟a göre ġâri` Teâlâ da, nikâhı kelime anlamına uygun bir manada kullanmaktadır. Bu sebeple Kitap ve sünnette zikredilen nikâh kelimesi, farklı

anlamlarda kullanıldığına dair deliller bulunmadıkça, vat` manasında

değerlendirilmektedir. Örneğin “Babalarınızın nikâhladığı kadınlarla nikâhlanmayın.”7

ayeti ile erkeğin, babasının zina ettiği kadın ile evlenmesi de yasaklanmaktadır.8

Zira ayette zikredilen nikâh kelimesinin farklı bir anlamda kullanıldığına dair bir karine mevcut değildir. Bu sebeple nikâh, sözlük anlamı olan “vat`” manasında değerlendirilmektedir.

Babertî (786/1384) de bir terim olarak nikâhı “(Kadının) cinsel yönünden faydalanmaya

mâlik kılmak için yapılmış bir akit ” Ģeklinde tanımlamakta ve tanıma dair herhangi bir

açıklama yapmamaktadır.9

Ġbn Âbidîn (1252/1836), bir terim olarak nikâhı, “kasten milk-i müt`a ifade eden bir

akit” olarak diğer bir ifade ile “erkeğin, şer`î olarak evlenilmesi yasak olmayan bir kadından istifade etmesini helâl kılan bir sözleşme” olarak tanımlar. Tanımla ilgili

gerekli izahları yapan müellif, konu ile ilgili farklı değerlendirmeleri, kaynaklarını da zikrederek, aktarır.10

3.2.2. Nikâhın (Evlenme Akdinin) Hükmü

Ġbnü‟l-Hümâm, nikâhın hükmüne dair bilgileri, mukaddime niteliği taĢıyan bölümde, “Nikâhın Vasfı” baĢlığı ile sunmaktadır. Müellif ilk olarak konu ile ilgili farklı görüĢleri aktarmaktadır. Bu görüĢleri kısaca sıralamak gerekirse nikâh;

- Arzu ve Ģehvetin Ģiddetli olması durumunda icmâ` ile vaciptir.

5 ” Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 99. 6 Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 99. 7 ” (en-Nisâ 4/22). 8 Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 99-100.

9 ” Bâbertî, el-`İnâye, III, 99.

10

72

- Harama yönelme korkusu olup, ondan sakınmak mümkün olmuyor ise farzdır. Ancak bu durumda kiĢinin mehre ve nafakaya da malik olması gerekir. Aksi halde bu farzı yerine getirmediğinden dolayı kiĢi günahkâr olmaz.

- Normal Ģartlarda11 farz-ı ayndır.

- Kadına eziyet çektirme ve haksızlık yapma ihtimali bulunan durumlarda mekruhtur. Bu zulüm ihtimali kesinlik arz ederse o zaman da haram olur.

Daha sonra Ġbnü‟l-Hümâm, herhangi bir isim zikretmeksizin, Hanefî âlimlerinin bu konuda farklı görüĢler serdettiklerini belirtir. Bu görüĢlere göre nikâh;

- Farz-ı kifâyedir. - Vâcib-i kifâyedir. - Müstehaptır.

- Sünnet-i müekkededir. Ġbnü‟l-Hümâm‟a göre nikâhın müstehap olduğunu belirtenlerin sözü de onun sünnet-i müekked olduğuna hamledilir.12

Müellif nikâhın hükmüne dair aktardığı bu bilgilerden sonra nikâhın, sünnet-i müekkede olmasının daha isabetli olduğunu belirtmektedir.13

Bu tercihini de Hz. Peygamber‟in (s.a.v.) kendi durumu ve ümmetinden kendilerini tamamen ibadete vermek isteyenleri kesin bir Ģekilde bundan men etmesi14

ile gerekçelendirmektedir.15

Bâbertî (786/1384) de, nikâhın hükmüne dair Ģiddetli arzu duyulması halinde vacip, normal Ģartlarda müstehap, kadına eziyet çektirme, haksızlık yapma endiĢesinin bulunması durumunda da mekruh olacağı yönünde görüĢleri aktarır. Müellif bu görüĢlerin gerekçelerine yer vermediği gibi, bu üç görüĢ arasında tercihte de bulunmaz.16

11 Ġbnü‟l-Hümâm‟a göre normal Ģartlar (itidâl hali) ile kastedilen erkeğin münasebete muktedir olup, mehre ve nafakaya mâlik olmasıdır.

12 Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 100-102.

13

Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 100-101.

14 ” “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.” (Buhârî,

“Nikâh”, 1; Müslim, “Nikâh”, 3469).

15 Ġbnü‟l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, III, 101.

16

73

Ġbn Âbidîn (1252/1836) de nikâhın hükmüne dair Ġbnü‟l-Hümâm‟ın aktardığı görüĢleri hepsine eserinde yer verir. Müellif bu görüĢler arasından birini tercih etmez ancak görüĢlerin gerekçelerini izah ederken Ģahsî değerlendirmelerini de sunar.17

3.3. Nikâhın (Evlenme Akdinin) Unsurları ve Şartları