• Sonuç bulunamadı

2.3 Ü ÇÜNCÜ S ANAYİ D EVRİMİ

3.1.2 Nesnelerin İnterneti ve Büyük Veri

Bilgisayarlarla internetin (ARPANET) buluşması 1970’li yılarda başlamış, devam eden yıllarda BBN gibi şirketlerle ağ büyümüştü. 1990’lı yıllarda ise World Wide Web (www)’in geliştirilmesi ile internet bireysel kullanıcılar ile buluşmaya başlamıştı. Ancak bu yıllarda çok pahalı olan internet, 2000’li yıllara kadar gerçek anlamda yayılamamıştır.

World Wide Web’in ticarileştiği yıl olan 1995’te dünya nüfusunun yalnızca %0,4’ünün internete erişimi vardı. Bu durum DSL bağlantının yaygınlaşmasıyla tamamen değişmiş ve sadece 20 yıl sonra nüfusun yaklaşık %46,4’ü internete erişebilir duruma gelmiştir (Internet World Stats, 2017). Ancak 2010’lara kadar internete bağlanabilir olan cihazlar çoğunlukla bilgisayarlardı. Aslında bu yıllarda söz konusu olan durum bilgisayarların internetiydi.

Dördüncü sanayi devriminin önemli bir bileşenini oluşturan ve ilk defa 1999 yılında Kevin Ashton tarafından isimlendirilen nesnelerin interneti ise en basit tanımıyla fiziksel nesnelerin birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu bir iletişim ağıdır (Greengard, 2017). Günlük hayatta kullanılan kişisel bilgisayarlar ve akıllı telefonların yanı sıra giysilerin, evlerin, beyaz eşyaların, ulaşım araçlarının, kargo paketlerinin vb.

aklınıza gelebilecek her türlü nesnenin çeşitli sensörler, işlemciler ve iletişim araçlarıyla donatılması ve internet aracılığıyla bağlantılı olacağı yönündeki vizyonu tanımlamaktadır (Ege, 2014). Ayrıca bu vizyona tüketici tarafındaki nesnelerin yanı sıra tedarik sürecinde kullanılan tüm makineler ve araçların bağlantılı olması durumu eklenmektedir ve endüstriyel nesnelerin interneti olarak adlandırılmaktadır (Industrial Internet of Things).

İnternet ağının büyüme hızı SIM kart aracılığı ile bağlantı sağlayan cihazlar üzerinden incelenebilir. GSM Birliği (GSMA) verilerine göre 2012-2017 ikinci çeyreği itibarıyla SIM kart abonelikleri OECD ülkelerinde %131, G20 ülkelerinde ise %272 oranında artış göstermiştir. Ayrıca bu oranlar yalnızca SIM kart üzerinden iletişim kuran cihazları göstermektedir. Wi-Fi üzerinden ya da RFID gibi teknolojiler aracılığıyla bağlantı kuran cihazlar bu oranlara dahil bile değildir.

Tanımdan ve kullanılan teknolojilerden anlaşılacağı üzere nesnelerin internetinin merkezinde mobil teknolojiler ve sensörler yer almaktadır. Kavramın 1999 yılında geliştirilmesine ve mobil teknolojilerin 20-25 yıldır olmasına karşın içeriğinin doldurulması 2010’lu yılları bulmuştur. Apple 2007’de iPhone’u çıkarana kadar hiçbir cihaz bu kadar üstün işlevsellik ve fazla özelliği tek bir cihazda sunamamıştır (Greengard, 2017:43). iPhone’la birlikte akıllı telefonlar, hem mobil ağ hem de kablosuz ağ üzerinden internete bağlanmayı mümkün kılan çiplerle donatılmıştır. Günümüzde standart bir telefonda ivmeölçer, jiroskop, yakınlık sensörü, barometre, pusula, kalp ritim ölçer, parmak izi tarayıcı, retina tarayıcı, ışık sensörü gibi birçok sensör bulunmaktadır.

Nesnelerin interneti uygulamaları, sensörlerin tek tek erişilebilir olmasının dışında, pek çok sensör verisinin birleştirilerek değer üretilmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Fiziksel ortamlardan gelen büyük miktardaki veri, yapılan değerlendirmelerin ardından bilgi olarak ilgili kişilere iletilmesi ya da verinin sistemler yardımıyla işlenerek bir faaliyet icra edilmesi sağlanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında nesnelerin internetinin büyük veri kavramı ve uygulamaları ile iç içe olduğu görülmektedir.

Büyük veri alışılmış kapsayıcılara sığmayan veriler için kullanılan geniş kapsamlı bir terimdir. Bu terim tek bir sunucuya sığmayacak ölçüde büyük, satır-sütun yapılı veri tabanlarına uyabilecek ölçüde yapılandırılmamış veya statik bir veri ambarına sığmayacak şekilde sürekli akan veriler için kullanılmaktadır. İsimlendirmeden anlaşılacağı gibi tüm ilgi verinin boyutuna yöneltilse de büyük verinin en zorlayıcı yanı aslında yapılandırılmış bir formdan yoksun oluşudur (Davenport, 2016).

Tablo 14. Büyük Veri ve Geleneksel Analitik

Büyük Veri Geleneksel Analitik

Veri tipi Yapılandırılmamış format Satır-sütun şeklinde yapılandırılmış format Veri hacmi 100 terabayt’tan 1 petabayt’a kadar 100 terabayt’tan daha az

Veri akışı Sürekli veri akışı Statik veri havuzu Analiz yöntemi Makine öğrenimi Hipoteze dayalı

Birincil amaç Veriye dayalı ürünler İç karar desteği ve hizmetleri Kaynak: Davenport, (2016)

Bu çerçevede söz konusu veri yığınını ve sürecini ifade etmek için kullanılan “Büyük Veri” kavramı aslında üç temel unsurdan oluşmaktadır ve Gartner (2015) bu unsurları 3V olarak kısaltmaktadır.

• Hacim (volume): Verinin toplam büyüklüğü

• Hız (velocity): Zamana bağlı olarak üretilen veri miktarı ve verinin yayılma hızı

• Çeşitlilik (variety): Birçok farklı kaynaktan farklı türlerde verilerin toplanması

Günümüzde nesnelerin interneti bir hayali ya da vizyonu değil gerçeği tanımlamaktadır.

Artık yalnızca bilgisayar ya da akıllı telefonlar internete bağlı değiller. İnternete bağlanabilen cihazların listesinde parkmetreler, termostatlar, sağlık görüntüleme cihazları, fitness aletleri, trafik kameraları ve lambaları, arabalar, buzdolapları, televizyonlar, çamaşır makineleri, kol saatleri, süper market rafları, hatta kapı kilitleri, çiftlik hayvanları31 ve ağaçlar bile bulunuyor. Listeyi daha da uzatmak mümkün. Ancak bu kısa liste bile elde edilen verilerin çeşitliliği ve büyüklüğünü açıkça göstermektedir.

Statista verilerine göre günümüzde 20 milyar nesne internete bağlı durumda ve bu sayının 2020’de 30 milyar, 2025’de ise 75 milyar olacağı tahmin ediliyor (Şekil 11). Aynı zamanda 2025 yılında bu nesnelerin üzerinde toplamda 1 trilyon sensör bulunacağı tahmin edilmektedir (Johnson, 2015).

31 Çin’de 1 milyonun üzerinde çiftlik hayvanı internete bağlanmış durumdadır. İnternete bağlı olan bu hayvanların sağlık durumlarına ait veriler, günlük adım sayıları veya kızgınlık dönemleri vb. birçok farklı bilgi mobil cihazlar aracılığıyla takip edilebilmektedir (Davies, 2017).

Şekil 11. 2015'ten 2025'e kadar Nesnelerin İnternetine dahil olması beklenen cihaz sayısı Kaynak: Statista, (2017)