• Sonuç bulunamadı

5.Net Alan Derinliği

10) Işığın az olduğu bir mekanda içeri daha fazla süre ışık girmesi için aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

7.1. ISO Nedir?

Fotoğraf kavramının kökeninin Photo (Işık) ve Graphie (yazmak –çizmek) sözcüklerinden geldiğini biliyorsunuz. Işıkla çizmek sözcüklerindeki gülümseten espri tam yerinde bir saptamadır. Çünkü anlamında ışığın olmadığı yerde fotoğraf olmaz. Gerçek dünyadaki görünümlerin fotoğraf haline getirilebilmesi mutlaka ışık, ışığın yansıyarak kayıt olduğu film gibi duyarlı bir yüzey, kayıt işlemini yapan yani ışıkla bu yüzeye çizim yapan kullanıcı ve makine donanımı gerekir. Çizmekle işaret edilen anlam ise fotoğrafçının makinesi ve bu alanda kullandığı birçok araç-gereçle ışığı yönlendirip denetim altında tutarak, film gibi duyarlı bir yüzey üzerinde istediği biçimde görüntüler elde etmesini ifade eder.

ISO dijital makinalarımızda bulunan sensörlerin, ışığa olan duyarlılık derecesi olarak adlandırılır. ISO, International Standards of Organisations (Uluslararası Standartlık Örgütü)’ün kısaltmasıdır. Analog makina dönemlerde ise ASA, American Standarts Association (Amerikan Standartlar Enstitüsü) veya DIN, Deutsches Institut für Normung (Alman Standartlar Enstitüsü) kısaltmasıyla karşımıza çıkmaktadır. ASA ve DIN için filmlerin ışığa duyarlılık derecesi diyebiliriz. Gördüğünüz üzere her üç tanımda aynı şeyi ifade etmekte olup, ASA ve DIN’ de günümüzde yerini ISO’ya bırakmıştır. Diğer bir ifade ile teknolojik gelişmeyle birlikte daha önce filmlerde yakalanmaya çalışılan ışık artık sensörlerün ısınarak ortam ışığının arttırılmasıyla makineler üzerinde yakalanmaktadır. ISO bize yetersiz ışık ortamlarında diyafram ve estanteneyi destekleyerek fotoğraf çekebilme olanağı sağlar. Analog makina dönemlerinde her bir ISO değeri için yanınızda farklı bir film taşımanız gerekirdi.

Digital makinelerde ise makinamızın üzerinden çok kolay bir şekilde istediğimiz ISOdeğerini ayarlayabilmekteyiz. ISO her ne kadar yetersiz ışık ortamlarında bize fotoğraf çekme olanağı verse de ISO değeri yükseldikçe fotoğraflarda noise (gürültü) de artmaktadır. Bu nedenle ISO değerini yeterli ışık ortamlarında en düşük seviyede kullanmalıyız.

164 ISO, kısaca ışığa duyarlılıktır. Filmli makineler zamanında filmin ışığa duyarlılığı iken, şu anda dijital çağda sensörün ışığa duyarlılığını ifade etmektedir. Analog fotoğrafçılıkta ISO değeri, makineye takılan film makarası ISOdeğeri ne ise, ona göre ayarlanıp kullanılmaktaydı.

Eskiden beri fotoğraflar ilgileniyorsanız filmlerin üzerinde 100-200-400-800 gibi rakamların yazdığını görmüşsünüzdür. Dijital fotoğrafçılıkta iş biraz daha farklıdır, kullanıcı, ISO değerini (sensör duyarlılığını) istediği gibi makine üzerinden değiştirebilir. Bu da dijital teknolojinin bize sağladığı ekonomik imkanlardan biridir.

100 ISO değeri günlük kullanım için normal kabul edilir ve bu şekilde değerlendirildi.

Dijital döneme geçildiğinde ise ISO sensörün ışığa olan hassasiyeti olarak tanımlandı ve halen bu şekilde kullanılıyor. Günlük kullanım için 80-100değeri normal olarak kabul edilir. Digital makinalarda ISO değeri modeline göre 50 ile 102400 arasında değer alabilmektedir. Işığın normal ve yeterli olduğu yerlerde çoğu zaman 100 ya da 200 gibi bir ISO değeri yeterli olabilir.

Ancak ışığın az olduğu yerlerde ISO değerini yükseltmek gerekiyor. Bu sayede sensörün ışığa olan ihtiyacı azalıyor ve daha aydınlık fotoğraflar çekilebiliyor.

ISO daha öncede anlatıldığı gibi, görüntü sensörünün ışık hassasiyetidir. Yüksek ISO larda ışık hassasiyeti artar. Düşük ışık koşullarında ISO arttırılarak pozlamanın dengeli olması sağlanabilir. Çekim yaptığımız ortamda ışık azsa düşük enstantene değeri kullanılır ya da flaş kullanılarak yüksek enstantene değerine çıkılır. Ortamın kendi ışığı kaybedilmek isteniyorsa flaşsız örneğin 1/20 gibi düşük bir enstantene ve f:2,8 gibi açık bir diyaframla çekim yapılır.

Ancak bu hızda tripotsuz elde çekim yapılırken makinenin titreme olasılığı yüksektir. Aynı zamanda açık diyafram değerlerinde netlik daha azdır. Bu aşamada yapılması gereken ISO yu yükselterek, yüksek bir enstantene ve daha kısık bir diyaframa ulaşmaktır.

ISO Değerine Nasıl Karar Verebilirsiniz?

 Çekmek istediğiniz konu hareketli mi?

 Ortamda kullanabileceğiniz ek ışık var mı?

 Tripod kullanıyor musunuz?

 Fotoğrafta gürültü(noise) olmasını istiyor musunuz?

165 Örneğin: Sadece spot ışığı ile aydınlatılmış bir ortamda 100 ISO da Makinemizin pozometresi 1/15 enstantene ve f:3,5 diyafram veriyor. ISO’ muzu 1600’ e alırsak yeni enstantene ve diyafram değerimiz 1/60 f:5,6 olur. Daha net bir fotoğraf elde edilir.

ISO ayarında dikkat edilmesi gereken en önemli şey gürültü(noise)dir. ISO değerini artırdıkça fotoğraf üzerindeki gürültüde artar. Aklınıza hemen şöyle bir soru gelecektir. Madem fotoğraf üzerinde gürültü istemiyoruz neden ISO değerini artırıyoruz? Bunun nedeni hem yüksek enstantane hızı istemek, hem tripod kullanmamak hem de ortamda kullanabileceğiniz ekstra ışık olmadığında fotoğrafın karanlık çıkmamasını istemenizdir. Bu gibi durumlarda ISO'yu artırmaktan başka çareniz olmaz. Örneğin parti veya konserde ışık genellikle yetersiz olur. Enstantane hızını düşürmek size daha aydınlık fotoğraf verecektir fakat hareket çok olduğundan fotoğraflarda bulanıklık (blur) olacaktır. Bu nedenle enstantane hızını artırarak bulanıklığı önleyebilir ve ISO değerini artırarak aynı aydınlığı yakalayabilirsiniz.

Örneğin; iç mekanda, pencereden giren bir miktar ışığın aydınlattığı ortamda fotoğraf çekmek istediğinizde 400 iso - 800 iso gibi yüksek hızlı aralıkları, ışığın fazla olduğu dış mekanlarda ise 50 iso - 100 iso gibi düşük hızlı aralıkları tercih etmelisiniz. Çünkü iç mekanda yetersiz ışık koşullarında düşük iso ile (örneğin; 50 iso) çekim yaptığınızda, diyaframı sonuna kadar açsanız bile, makinanızın pozometresi enstantane değerini çok düşük (örneğin; 1 / 2 veya

166 1 / 4 enstantane ) gösterebilir ki, bu koşullarda tripod kullanmıyorsanız, makinanızın titremesi sonucu net olmayan görüntüler elde edersiniz. Veya tripod kullanıyor olsanız bile, bir insan portresi çekiyorsanız, modelinizin en küçük bir hareketi, kötü sonuçlar almanıza yol açabilir.

Ancak 800 iso gibi yüksek bir değer kullanıyorsanız çok düşük enstantane kullanmak durumunda kalmazsınız ve dolayısıyla netsizlik sorunu yaşamazsınız.

Öte yandan yüksek ISO değerleri noise (gren-gürültü) yapacaktır ve dolayısıyla görüntüde detay kayıplarına yol açacaktır. Yüksek ISO değeri kullanmak, sensörü bir ışık kaynağı varmış gibi kandırmak anlamına geldiği için fotoğrafta gren ya da kum adı verilen noktacıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Buna karşılık düşük ISO değerleri bütün detayları kaydetmenizi sağlayacaklardır. Gren bazı durumlarda hoş görülse de genelde istenen bir şey değildir. Ancak bazı durumlarda, iri grenli sonuçlar elde etmek bize keyif verebilir, bu türden görüntüler, yapmak istediğiniz fotoğrafların daha etkili olmasını sağlayabilir. Dolayısıyla, tercihinizi bu yönde kullanmak isteyebiliriz. Siyah-beyaz fotoğraflarda bu etki tercihedilebilir.

Yüksek ISO ihtiyacı genellikle yüksek estantene ihtiyacı olduğu durumlarda gerekli olmaktadır. Örneğin yetersiz bir ışıkta yerinde duramayan çocuğunuzu çekmek istiyorsunuz malum çok ufak olduğu için harici ışıkla yani flaş kullanmakta istemiyorsunuz bu durumda

167 makinamızda ISO’yu poz dengesini ayarlamak için mümkün olduğunca yükseltmek gerekecektir. Yine az bir ışıkta manzara çekimi yapacağız yanımızda tripodumuz da var bu durumda resimdeki siyah kalan bölgelerde noise daha çok belirgin olacağından mümkün olduğunca düşük ISO değerlerinde düşük estantene değeri kullanarak çekim yapmamız gerekecektir.