• Sonuç bulunamadı

4.2. Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınmasında Başlangıç Koşulları ve Uzun

4.2.2. Nüfus, İşgücü Artışı ve Eğitim

Nüfus büyüklüğü açısından 1960-1980 yılları arasında Kore ile Türkiye arasında büyük bir fark olmamakla beraber, 1980 yılı sonrası Türkiye’nin nüfusunun hızlı artması aradaki farklı açmıştır. 2018 yılında Türkiye’nin nüfusu 82 milyon kişiyi aşarken, Kore’nin nüfusu 51,6 milyon düzeyinde kalmıştır. Kişi başına düşen gelirin Türkiye’de düşük olmasına etki eden birçok faktör olsa da, şüphesiz en önemlilerinden biri, nüfusun artış hızıdır. Öte yandan 1960 yılı sonrasında iki ülke arasında sağlık, eğitim ve kentleşme gibi bazı özelliklerin dikkate değer biçimde farklı olduğu görülmektedir. Kore toplumu Türk toplumuna nispeten daha eğitimlidir. Türkiye’nin eğitim göstergeleri 1960 yılı öncesinde ve sonrasında Kore’den geri kalmıştır. Bu bağlamda Kore toplumunda okur-yazarlık, okullaşma ve ortalama eğitim süresi Türkiye’ye göre daha yüksektir (Günay, 2005: 63-64). Günümüze bakıldığında Türkiye’de okuryazarlık oranı %98 seviyelerine ilerlemiş olsa da, iyi eğitilmiş işgücü eksikliğinin yansımaları beşeri sermayenin niteliği

78 bakımından Türkiye için sorun olmaya devam etmektedir. Eğitim kalitesinin Türkiye için düşük seviyede kalmasında en önemli faktörlerden biri, eğitim sistemi konusunda ortak bir standarda ulaşılamaması ve hükümetler dğiştikçe eğitim sisteminin sık sık değişikliğe uğratılmasıdır.4 2002 yılından günümüze dek gerekli

altyapıların sağlanıp sağlanmadığına bakılmaksızın 16 kez değişen eğitim sistemi eğitimin kalitesini negatif etkilemiştir.

Beşeri sermaye, stratejik bir önem taşıdığı günümüz koşullarında, fiziki sermaye ile bütünlük oluşturabilmesi için verimli ve etkin biçimde kullanılmalıdır. Değerlendirilemeyen beşeri sermaye daha tatminkâr sonuçlar elde ederek çalışabildiği, daha verimli olduğu ülkelerde yaşamayı tercih edip, beyin göçüne sebebiyet verebilir. Ciddi zorluklarla yetişen bilim insanlarının ülkemiz için çalışamadan, maliyetsiz biçimde yabancı bir ülkede çalışmasına yani beyin göçüne sebebiyet verecek şartların oluşmasına imkân verilmemelidir. Bugün Türkiye’de yaşayan gençlerin birçoğunun hayali yurtdışında üniversitelerde eğitim almak ve daha iyi şartlarda çalışmaktır. Kaliteli eğitim ve teknolojiye verilen ağırlığın yanı sıra yurt içinde çalışmayı cazip kılacak ve beyin göçü almayı sağlayacak şartlar sağlanmalıdır. Bilim ve teknoloji konularında gerekli stratejik planın oluşturulabilmesi için ilk olarak uygulanabilir bir acil eylem planı, bir yol haritası belirlenmelidir. Gelecek 30 yıl içinde dünyanın, günümüzde mevcut tanımı bulunmayan 60 kadar yeni meslek türü ile tanışacağı tahmin edilmektedir. Yeniçağın gerisinde kalmamak için yeni ve rasyonel eğitim modellerinin uygulanması gerekmektedir (Aksu, 2018: 2639).

Her yıl dünya çapında 99 ülkede 20 bini aşkın üniversiteyi belli başlı kriterlere göre sıralayan uluslararası kuruluş Center for World University Rankings (CWUR) küresel anlamda yapılan en geniş akademik değerlendirme niteliği taşımaktadır. Eğitimin kalitesi, öğretim kadrosunun niteliği, yüksek kaliteli yayın miktarı, araştırma miktarı, üniversite tarafından yayımlanan makalelerden yapılan alıntılanma sayısı, üniversitelere dışarıdan etki ve mezunların iş bulma oranı gibi 7 farklı kategoride sıralama yapılmaktadır. Kuruluşun verilerine göre ilk 500 üniversite

4 Nitekim Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla bakan değiştiren bakanlığın Milli Eğitim Bakanlığı olması

79 sıralamasında 2014, 2015, 2017 yıllarında ülkemizden yalnızca Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) yer alırken, son yıllarda ODTÜ de yerini kaybetmiş ve hiçbir Türk üniversitesi sıralamaya girememiştir. Ülkemiz üniversitelerinin bu sıralamada giderek alt sıralara düşmesi de eğitim reformlarına ihtiyaç duyulduğuna işaret etmektedir. İlk 50 sırada Güney Kore’den bir üniversitenin yer alması Güney Kore Türkiye karşılaştırmasında Kore’nin üstünlüğünü ortaya koymaktadır (Eğilmez, 2019).

Üniversitelerin akademik mecralarda yapılan kaliteli yayınları konusunda Grafik 4.2’den de görüleceği üzere, Türkiye hem Kore’nin hem de OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altındadır. Bu göstergeler üniversitelerin sayısından çok eğitim kalitelerinin artırılmasının önemini vurgulamaktadır. Bir ülkede eğitime ayrılan kaynaklar kalkınma amacıyla yapılan yatırımlar olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle beklenen eğitim süresi 15,2 yıl, ortalama okul yılı 8 yıl, 15 yaş üstü okuryazarlık oranı %95,6’dır. GSYH içinde eğitim harcamalarına ayrılan pay ise %4,4 oranındadır. Güney Kore’de ise beklenen eğitim süresi 16,5 yıl, ortalama okul yılı 12,1 yıl, okuryazarlık oranı %97,9’dur. GSYH içinde eğitim harcamalarına ayrılan pay %5,1’dir. Öte yandan, eğitim kalitesi konusunda önemli bir gösterge de, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA)’dır. OECD tarafından 35’i OECD üye ülkesi olmak üzere 72 ülkenin katılımıyla yürütülen PISA sıralamalarına göre okuma, bilim ve matematik alanlarında Türkiye son 25 ekonomi içinde yer alırken, Kore ilk 10 ekonomi içinde yer almaktadır (UNDP, 2019).

Ülkemizin genç nüfusu Kore ve OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında ciddi derecede yüksektir. Gerekli üretim artışının sağlanamadığı koşullarda, artan nüfusun ihtiyaçları karşılanamayacak ve kişi başı gelirde ve hayat kalitesinde azalma yaşanacaktır. Ancak Türkiye’nin genç nüfusu doğru eğitimle donanımlı hale getirilirse üretim miktarı artacak, nüfus eğitimli işgücü haline gelecektir. Ekonomide üretimi artırmak için önemli faktörlerden biri de, kadınların iş gücüne katılımıdır. Türkiye bu konuda da OECD ve Kore’nin gerisinde yer almaktadır. Kadınların eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve işgücüne katılması bir toplumda hayati önem taşımaktadır. Çünkü kadın eğitilirse eğitir ve gelecek nesiller için umut vadedebilir.

80 Grafik 4. 2. Üniversiteler, Akademik Yayın, Nüfus ve Kadının İşgücüne Katılım Oranı OECD Endeksi 2016 (OECD=100)

Kaynak: OECD, https://data.oecd.org/pop/young-population.htm, The World Bank

https://data.worldbank.org/?locations=KR-TR-OE, İnnovation Policy Platform,

http://innovationpolicyplatform.org/STICharting/benchmark.htm?iso=KR (Erişim Tarihi: 18

Ağustos 2019).