• Sonuç bulunamadı

C- MARKA OLARAK TESCİL EDİLEBİLECEK İŞARETLER

1- Mutlak Red Nedenleri

Mutlak ret nedenleri tescil başvurularında TPE’nin re’sen araştıracağı ve bu kurallara aykırılık tespit ettiğinde kendiliğinden başvuruyu reddedeceği nedenlerdir. Bu nedenlerin neler olduğu 556 Sayılı MarKHK’de bendler halinde sayılmıştır. Bu sayma tahdididir.

556 Sayılı MarKHK’nin 7. maddesinde sayılan ilk mutlak red nedeni tescil edilmek istenen işaretin MarKHK’nin 5. maddesinde sayılan niteliklere sahip olmamasıdır (MarKHK 7/1-a). Yukarda anlatıldığı üzere bir işaretin marka olarak tescil edilebilmesi için çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen bir işaret olması, bunun yanında da ayırt edici niteliğe sahip olması gerekmektedir. Bu şartları taşımayan işaretler marka olamaz.

Düzenlemede sayılan ikinci neden; tescili talep edilen markanın aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasıdır.

(MarKHK 7/1-b). Buradaki yasak tescilli bir markanın korunması amacına yönelik bir yasaktır. Devlet, koruma güvencesi vererek kendi tutmakta olduğu sicile kaydettiği markanın aynısının veya benzerinin tescilinin talep edilmesi durumunda bu başvuruyu re’sen reddetmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; tescilli marka ile başvurunun aynı veya benzer mal ve hizmet sınıflarında yapılmış olmasıdır.

Mutlak red nedenlerinden üçüncüsü, tescili talep edilen markanın ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren bir işaret olmasıdır (MarKHK 7/1-c). Somut hayatta karşılaşılmış bir örnek vermek gerekirse; “Raylıdolap” şeklinde bir marka olamaz. Çünkü söz konusu işaret malın vasfını belirtmektedir. Aynen bunun gibi de coğrafi kaynak belirten

“Malatya Kaysısı”, “Kayseri Pastırması”, “Afyon Kaymağı” şeklinde işaretler marka olarak tescil edilemez.

Düzenlemede sayılan dördüncü mutlak red nedeni; ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceğidir (MarKHK 7/1-d). Sözgelimi TÜSİAD’ın bacası ağaç şeklindeki fabrika arması herhangi bir gerçek veya tüzel kişi tarafından marka olarak tescil edilemeyecektir.

Malın, özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler de marka olarak tescil edilemez (MarKHK 7/1-e). Bir şeklin marka olarak tescili için kendine has bir şeklinin olması ve bu şeklin teknik bir sonucu elde etmeye yönelik olmaması gerekmektedir. Bir şişenin tabanda geniş, kapağa doğru daralan, sıvının akacağı ağızda ise kapağın sızıntı yapmadan ve sağlam durması amacıyla konulmuş girinti ve çıkıntıların olması her şişe için vazgeçilmezdir. Bu şekli kimse kendi adına tescil edemez. Fakat tamamen görsel amaca yönelik olarak şişenin bazı yerlerinin kabartılması, oyuklar açılması, boğumlar yapılması durumunda ortaya çıkan özgün şekil tescil edilebilecektir.

Düzenlemenin 7. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi, mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markaların tescil edilemeyeceği yönündedir. Bu madde, (c) bendine çok benzese de aynı değildir.

556 Sayılı MarKHK m.7 f.1 (c) bendinde mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı hususunda halkın yanılgıya düşürülmesi şart değildir. Söz gelimi gerçekten de Malatya’da üretilen bir kayısı üzerine “Malatya Kaysısı” şeklinde marka vurulması, ürünün kökeni hakkında tüketicileri yanılgıya düşürmeyecektir. Buna rağmen (c) bendi böyle bir işaretin marka olarak tescilini yasaklamaktadır. 556 Sayılı MarKHK m.7 f.1 (c) bendi kapsamındaki işaret cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer veya coğrafi kaynak belirtmektedir. MarKHK m.7 f.1 (f) bendinde ise marka olarak seçilen işaretin; malın veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı hakkında yanılgıya düşürmesi gerekir. Sözgelimi Türkiye’de üretilen bir şarabın üzerine Fransızca bir markanın konulması durumunda ürünün coğrafi kaynağı hakkında yanıltıcı bir durum ortaya çıkacaktır. Burada marka olarak tescili mümkün olan bir işaretin yanılgıya düşürecek şeklide kullanımı söz konusudur.

Tescili mutlak olarak reddedilecek bir diğer işaret grubu ise yetkili mercilerden kullanmak için izin alınmamış ve dolayısıyla Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre tescil edilemeyecek işaretlerdir (MarKHK 7/1-g).

Paris Sözleşmesi’nin ilgili maddesi bu markaları şu şekilde açıklamaktadır;

1.(a) Birlik ülkelerine ait armaların, bayrakların ve diğer Devlet amblemlerinin, ve bu ülkelere kabul edilmiş olan resmi kontrol ve teminatı belirten resmi işaretler ve ayar damgalarının ve hanedan armacılığı bakımından taklitlerinin ticari markalar veya markların bir unsuru olarak yetkili makamlardan izin almaksızın kullanılması uygun önlemlerle yasaklamak ve tescili reddetmek ya da geçersiz kılmak hususlarında, Birlik ülkeleri mutabık kalmışlardır.

(b) Yukarıdaki (a) bendinde belirtilen hükümler, korunmaları için tesis

edilmiş olan yürürlükteki uluslararası sözleşmelere konu olan armalar, bayraklar, diğer amblemler, kısaltılmış kelimeler vs. dışında, Birlik ülkelerinden birinin veya daha fazlasının üye olduğu Devletlerarası Uluslararası Teşkilatların armaları, bayrakları, diğer amblemleri ve isimleri vs. için de aynı derecede geçerli olacaktır.22

556 Sayılı MarKHK m.7 f.1 (h) bendinde Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi, kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği diğer armalar, amblemler veya nişanlar içeren işaretlerin mutlak olarak tescil edilemeyeceğini düzenlenmiştir. MarKHK m.7 f.1 (g) bendi düzenlemesinde resmi arma, amblem ve diğer her türlü işaretin tescili yasaklanmışken söz konusu düzenlemede yasaklama konusu olan işaretler daha çok manevi değeri bulunan işaretlerdir. Türk Bayrağı her iki bend kapsamında da değerlendirilebilecekken Osmanlı Devlet Arması yalnızca (h) bendi kapsamda bir marka tesciline konu olamayacak işaretler arasındadır.

22 http://www.fikrimulkiyet.com/uluslararasi/paris.pdf (07.05.2010)

Son olarak; sahibi tarafından izin verilmeyen Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesine göre tanınmış markalar (MarKHK 7/1-ı)23, dini değerleri ve sembolleri içeren markalar (MarKHK 7/1-j) ve kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markalar tescil edilemez (MarKHK 7/1-k).