• Sonuç bulunamadı

D. KONUYA DAİR ARAŞTIRMALAR

2.3. Muhtevası

2.2.4.3.3. Refʻ

Lağvetme, kaldırma, hükümsüz bırakma101 anlamlarına gelmektedir. Bu tarz tayinler kişilerin ''nâ-ehl olması, câhil olması, tekâsül üzere olması, marîz olması, bî-ahlak olması, amel mânde olması, fâsid u fâcir olması, pîr u ihtiyâr olması ve hevâ vü hevesinde olması'' gibi nedenlerden dolayı hizmetlerinden memnun kalınmaması üzerine görevlerine son verilmesi ve yerlerine uygun kişilerin atanması şeklinde gerçekleşmiştir.

2.2.4.4. Tecdid Tevcihi

Tecdid kelimesi sözlükte ''yeni etme, yeniletme, yenileme''102 anlamlarına gelmektedir. Bu tarz atamalar beratın kaybolması ve bu sebeple zayi eden kişinin yeniden berat talep etmesi üzerine yapılırdı.103 Bunlar ''zâyiʻden'' veya ''kaydından'' yazılması şeklinde gerçekleşirdi.

2.2.4.5. İbka Tevcihi

İbka kelimesi sözlükte ''baki, daim ve devamlı kılma''104 anlamlarına gelmektedir. Bu tarz tayinler göreve dışarıdan haksız yere müdahale edilmesi üzerine mağdur olan kişilere vazifelerinin tekrar teslimi şeklinde gerçekleşirdi.

2.3. Muhtevası

1509 Numaralı Ruus Defteri'nde 1638-1639 yılları arasında ataması yapılan; abkeş, Amme-han, aşr-han, bağban, bekçi, bevvab, cabi, cüz-han, çerakdar, danişmend, dellal, devr-han, dua-guy, Elem-neşrah-han, Enam-han, Fatiha-han, ferraş, Feth-han, habbaz, hadis-han, halife, hatm-han, hatip, huffaz, İhlas-han, imam gibi cami, imaret, türbe, mescit ve vakıf görevlilerine ait tayin kayıtları bulunmaktadır. Defterde tayinlerin yapılmasında kimin arzının etkili olduğu, kişilere görevleri karşılığında verilen günlük, aylık ve yıllık ücretler, ücretlere yapılan zamlar, kişilerin görevden alınma nedenleri, ataması yapılan kişilerde olması gereken özellikler, kişilere verilen beratın yenilenme

101 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitapevi Yayınları, Ankara 2015, s. 1031. 102 Özön, a.g.e., s. 758.

103 Kütükoğlu, Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), s. 137. 104 Devellioğlu, a.g.e., s. 464.

23

nedenleri, görevlere yapılan ilk atamalar ve görevlere yapılan müdahaleler hakkında bilgiler bulunmaktadır.

Atama hadisesine konu olan durumlar; görevli kişinin ölümü, hizmeti bırakması, görevine gitmemesi, başka yere gitmesi, işin ehli olmaması, yaşlı ve bazı görevlere bedenen gücünün yetmemesi, hasta olması, gözlerinin görmemesi, işin ehli olmaması, cahil olması, ahlaksız olması, fesat olması, sarhoş olması, tembel olması, eğlenceye düşkün olması, görevini kötüye kullanması, kendi halinde olmaması, görevinden üç ay veya altı ay uzak kalması, cemaat ile iyi geçinememesi gibi nedenlerden dolayı vazifeleri başkalarına verilirdi. Ayrıca kişiler kendi isteğiyle görevini yakın akrabalarına ya da başka kişilere bırakabilirdi. Söz konusu görevleri bir kişi yerine getirebildiği gibi ortaklaşa da yapabilirdi. Bazı aileler ise nesillerce bu görevleri yerine getirirdi. Görevlilerin ücretleri ise vakfedilen bahçe, değirmen, dükkân, ev, hamam, oda veya paralardan karşılanırdı. Vakfın gelirine göre kişilerin ücretleri değişmekteydi.

Boş kadrolara iki şekilde müracaat edilmekteydi. Bunlar bireysel başvuru ve başta kadı (739) olmak üzere nüfuzlu kişilerin arzı idi. Bireysel başvurularda ''dârende … gelüp…''105 ifadesi kullanılırken nüfuz sahibi kişilerin aracı olduğu durumda ise ''… mektûb gönderüp…''106 ifadesi kullanılırdı. Bu arzlar naip (94), mütevelli (92), nazır (7), bostancıbaşı (4), kazasker (3), darüssaade ağası (2), cemaat talebi, içhazinedarbaşı mütesellim, müfettiş, müfti, müezzin ve müderris gibi kişiler tarafından sunulurdu. Merkez bu arzları dikkate alarak atama yapardı.

En çok ataması yapılan hizmetler imamlık (338), hatiplik (256), cüz-hanlık (219), müezzinlik (170), kayyımlık (44), muallimlik (34), mutasarrıflık (21), devr-hanlık (21), zaviyedarlık (18), Yasin-hanlık (17), ferraşlık (16) sala-hanlık (14), muarriflik (12), halifelik (11) ve müsebbihlik (9) iken en az ataması yapılan ise bağ-banlık, dellallık, Elem-neşrah-hanlık, Fatiha-hanlık, Feth-hanlık, habbazlık, hadis-hanlık, hatim-hanlık, kalburculuk, kilercilik, maniun-nükuşluk, muvakkitlik, naat-hanlık, sandıkçılık, tabbahlık, vekil-i harçlık ve zakirbaşılıktır. Bu görev atamalarıyla ilgili sadece birer hüküm kaydı bulunmaktadır.

105 BOA, A.RSK.d 1509; 8/4. 106 BOA, A.RSK.d 1509; 9/2.

24

Defterde Ataması Yapılan Görevliler:

1. Abkeş: Sözlükte ''su çeken, sucu, saka''107 vb. anlamlara gelirken terim olarak tekkede su çeken kişi anlamında kullanılmıştır.108 Abkeş tayini ile ilgili 4 hüküm kaydı bulunmaktadır. Abkeşlerin atanma nedeni vefat ve görevini bırakmasıdır. Böyle durumlarda vazifeleri ortaklaşa ya da şartlı olarak ehil kişilere verilmiştir. Abkeşler günlük bir akçe ücret almaktadır. Abkeşlik vazifesini yerine getiren bir kişi kayyımlık vazifesini de uhdesinde tutmaktadır.109

2. Amme-han: Kur’an-ı Kerim'in yetmiş sekizinci suresi olan Nebe Suresi adını ikinci ayette geçen ''Nebe'' kelimesinden almış ve ''Amme'' ismiyle de anılmıştır. Camilerde bu sureyi okuyan kişiye Amme-han denilmektedir.110

Amme-han tayini ile ilgili 6 hüküm kaydı bulunmaktadır. Amme-hanlık görevine atama yapılmasına neden olan gelişmeler Amme-hanın ölümü ve vazifesini terk etmesidir. Bu gibi nedenlerden dolayı vazifeleri kadı arzı ile uygun kişilere verilmiştir. Bir yere Amme-han lazım olması halinde ehliyet sahibi olan kişi merkeze bizzat gelerek veya nüfuz sahibi bir kişinin mektup göndermesi suretiyle göreve talip olurdu. Amme-hanlara günlük bir akçe ile iki akçe arasında ücret verilmektedir. Bazı Amme-hanlar; cüz-hanlık, Feth-cüz-hanlık, imamlık, Tebareke-hanlık ve Yasin-hanlık vazifelerini de yerine getirmekte ve bunlar için ayrı ücret almaktadır.111 Başka bir hükmün konusu ise Amme-hanın görevine haksız yere müdahale edilmesi sebebiyle beratının yenilenmesidir.112

3. Aşr-han: Kur’an-ı Kerim'den seçilmiş on ayeti cemaate sesli okumakla görevli kişiye verilen unvandır.113

Aşr-han tayini ile ilgili 6 hüküm kaydı bulunmaktadır. Aşr-hanlık vazifesine atama yapılmasına sebep olan gelişmeler aşr-hanın ölümü ve vazifesini bırakmasıdır. Böyle durumlarda vazifeleri kadı ve mütevelli arzı ile ehil olan başka kişilere verilmiştir. Bir yere aşr-han lazım olması halinde ehliyet sahibi olan kişi merkeze bizzat gelerek veya nüfuz sahibi bir kişinin mektup göndermesi suretiyle göreve talip olurdu. Hükümlerden

107 Devellioğlu, a.g.e., s. 6. 108 Pakalın, a.g.e., I, s. 6.

109 BOA, A.RSK.d 1509; 61/6, 83/4, 121/7, 143/6.

110 Bekir Topaloğlu, ''Nebe’ Sûresi'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XXXII, Ankara, 2006, s. 470. 111 BOA, A.RSK.d 1509; 18/7, 52/4, 156/3, 157/1, 158/5.

112 BOA, A.RSK.d 1509; 15/2.

25

anlaşıldığı kadarıyla aşr-hanlara günlük bir akçe ile bir buçuk akçe arasında ücret ödenmektedir.114

4. Bağban: Sözlükte ''bahçıvan, bağcı, bahçe ya da bağ bekçisi''115 anlamlarına gelmektedir. Bağban tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre bağbanın tayin edilme nedeni vefattır. Bu sebeple görev, mütevelli arzı ile ehil olan bir kişiye verilmiştir. Bağban günlük üç akçe ücret almaktadır.116

5. Bekçi: Sözlükte ''bir şeyi veya bir yeri bekleyen ve bekleme işini yapan, bir yeri veya bir şeyi korumak amacıyla başında beklemekle görevli kişi'' anlamlarına gelmektedir.117

Bekçi tayini ile ilgili 2 hüküm kaydı bulunmaktadır. Bekçilerin atanma nedeni görevlinin ölümü ve başka bir vazifeye geçmesidir. Nitekim bir hükümde Mehmed Veli'nin vefatı sebebiyle görevi Mehmed'e verilmiştir. Diğer hükümde ise Ahmed yeniçeri olunca mahalle halkının talebi üzerine görev Hüseyin'e verilmiştir. Bekçilere verilen ücret hakkında bir hükümde bilgi bulunmaktadır. Buna göre bekçi günlük sekiz akçe ücret almaktadır.118

6. Bevvab: Sözlükte ''kapıcı, kapı bekçisi'' anlamlarında kullanılırken terim olarak türbe kapılarını açıp kapatmakla yükümlü kişi anlamında kullanılmıştır.119

Bevvab tayini ile ilgili 3 hüküm kaydı bulunmaktadır. Bevvabların atanma sebepleri görevlinin ölümü ve bir yere bevvab lazım olmasıdır. Böyle durumlarda görev, bevvabın ehil olan oğluna ya da kadı ve mütevelli arzı ile uygun kişilere verilmiştir. Bevvablara verilen ücret hakkında iki hükümde bilgi bulunmaktadır. Bevvablar bir hükme göre günlük yarım akçe ücret alırken diğer hükme göre ise dört akçe ücret almaktadır. Bevvablık hizmetini yerine getiren bir kişi ferraşlık görevini de uhdesinde tutmaktadır.120

7. Cabi: Vakıf gelirlerini toplayan kişiye ''cabi'' denilmektedir. Cabilerin yaptıkları işe ise cibayet denilirdi. Osmanlı Devleti'nde küçük vakıflar mütevelliler tarafından yönetilirken orta ve büyük vakıflar ise nazır, cabi ve mütevelli gibi görevliler

114 BOA, A.RSK.d 1509; 52/3, 112/1, 124/4, 139/1, 141/5, 174/6. 115 Çağbayır, a.g.e., I, s. 427. 116 BOA, A.RSK.d 1509; 168/1. 117 Çağbayır, a.g.e., I, s. 530. 118 BOA, A.RSK.d 1509; 11/4, 25/6. 119 Pakalın, a.g.e., I, s. 212. 120 BOA, A.RSK.d 1509; 25/8, 46/1, 140/5.

26

tarafından yönetilirdi. Cabilerin sayısı vakfın büyüklüğüne göre artış göstermekte ve ücretleri buna göre değişmekteydi.121

Cabi tayini ile ilgili 2 hüküm kaydı bulunmaktadır. Cibayet vazifesinin başka bir kişiye verilme nedeni ölümdür. Bu durum mütevellinin arzı ile bildirilmiş ve göreve uygun bir kişinin ataması yapılmıştır. Cabilere verilen ücret hakkında bir hükümde bilgi bulunmaktadır. Buna göre cabi günlük iki akçe ücret almaktadır.122 Diğer hüküm göreve haksız yere müdahale edilmesi üzerine mağdur olan cabinin beratının yenilenmesi ile ilgilidir.123

8. Cüz-han/Ecza-han: Kur’an-ı Kerim'in yirmi sayfadan oluşan her bir bölümüne cüz denilmektedir. Bir nesnenin bir parçası anlamında kullanılan bu kelimenin çoğulu ise eczadır.124 Arapça ''cüz'' kelimesi ile Farsça ''okuyan, okuyucu'' anlamlarındaki ''-hân'' ekinin birleşmesinden oluşan cüz-han, camilerde cüz okumakla görevlendirilmiş kişidir.125

Cüz-han tayini ile ilgili 219 hüküm kaydı bulunmaktadır. Cüz-hanlığa tayinde en başta gelen neden cüz-hanın ölümü üzerine vazifesinin boşalmasıdır. Akabinde görevini terk etmesi veya başka bir yere gitmesidir. Böyle durumlarda görev, kişinin isteği veya kadı, mütevelli ve naiplerin arzı ile uygun kişilere verilmiştir. Bu sebeplerin dışında kişilerin yaşlı ve iş göremez durumda olması ya da hasta olması gibi bedeni rahatsızlıklar, Kur’an tilavetine güçlerinin yetmemesi ve eğlenceye düşkün olması gibi nedenlerden dolayı da vazifeleri kaza kadısı ya da mütevelli tarafından uygun kişilere verilmiştir. Ayrıca cüz-han kendi isteğiyle de görevini başkasına bırakabilirdi. Atanacak kişilerin Kur’an ehli, dindar ve hizmeti yerine getirebilecek özelliklere sahip olması gerekmekteydi. Hükümlerden anlaşıldığı kadarıyla cüz-hanlara umumiyetle günlük yarım akçe ile dört akçe arasında ücret ödenmektedir. Bazı cüz-hanlar aylık 29 akçe ve iki aylık 35 akçe ya da senede 6 guruş almaktadır. Ayrıca senelik 500 akçe alanlar ve vazifeleri karşılığında mahsul alanlar da bulunmaktadır. Bazı cüz-hanlar; İhlas-hanlık, noktacılık, muallimlik, müezzinlik, Tebareke-hanlık ve Yasin-hanlık gibi farklı vazifeleri

121 Mehmet İpşirli, ''Câbî'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. VI, Ankara, 1992, s. 529. 122 BOA, A.RSK.d 1509; 171/3.

123 BOA, A.RSK.d 1509; 56/7.

124 M. Yaşar Kandemir, ''Cüz'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. VIII, Ankara, 1993, s. 147. 125 Özön, a.g.e., s. 277.

27

de üstlenmekte ve bunlar için ayrı ücret almaktadır.126 Bunların dışındaki 10 hükümde cüz-hanların beratlarını kaybetmesi sebebiyle beratları yenilenmiştir. Bu yenileme işlemi kadı ve mütevelli arzı ile yapılmaktadır.127 16 hükümde ise beratı olmayan cüz-hanlara berat verilmiştir. Söz konusu beratlar bazı kişilere şartlı olarak verilmiştir. Bazı cüz-hanlar vazifelerini sabah, akşam ve yatsı namazlarından sonra yerine getirirken kimisi ise ölen kişilerin ruhlarına cüz okumakla görevlendirilmiştir.128

9. Çerakdar/Kandilci: Tekkelerdeki kandilleri yakmakla görevli kişiye verilen addır, kandilci olarak da anılmaktadır.129 Çerakdar tayini ile ilgili 7 hüküm kaydı bulunmaktadır. Çerakdarlığa atama yapılmasına sebep olan gelişmeler çerakdarın hizmeti terk etmesi, yaşlı ve iş göremez durumda olması veya görevini kendi rızası ile başka birisine vermesidir. Böyle durumlarda vazifeleri kadı arzı ile uygun kişilere verilmiştir. Çerakdarlara günlük bir akçe ile dört akçe arasında ücret ödenmektedir. Ayrıca bir kişi çerakdarlık görevini ücret almadan ifa etmektedir.130 İki hükmün konusu ise göreve haksız yere müdahale edilmesi üzerine mağdur olan çerakdarların beratlarının yenilenmesidir.131

10. Danişmend: Sözlükte ''bilgili ve ilim sahibi'' anlamlarına gelen danişmend, Fatih ve Süleymaniye medreseleri gibi büyük medreselerden icazet alma seviyesine gelen talebelere verilen unvandır. Kadılık ve müderrislik mesleğinde bulunan kişiler de danişmend olarak anılmıştır.132

Danişmend tayini ile ilgili 3 hüküm kaydı bulunmaktadır. Danişmendlik vazifesine atama yapılmasına sebep olan gelişmeler danişmendin ölümü ve hizmeti terk etmesidir. Bu gibi durumlarda danişmendlik görevi ehil olan başka kişilere verilmiştir.

126 BOA, A.RSK.d 1509; 10/5, 12/4, 13/2, 13/6, 14/7, 18/6, 21/3, 21/7, 23/1, 23/2, 24/6, 26/8, 27/3, 27/4, 28/8, 29/4, 29/7, 29/8, 30/6, 31/2, 31/4, 31/5, 31/9, 33/4, 35/4, 38/1, 38/2, 38/4, 43/2, 43/3, 43/4, 44/6, 45/7, 46/6, 47/5, 47/7, 48/1, 49/3, 50/4, 50/5, 51/3, 52/4, 53/2, 53/3, 53/5, 56/4, 56/6, 58/2, 58/5, 59/2, 59/7, 60/3, 61/4, 62/7, 63/4, 63/5, 63/7, 64/4, 64/6, 66/2, 66/5, 66/7, 67/5, 67/7, 71/1, 71/2, 73/4, 75/4, 76/1, 76/2, 76/7, 78/3, 79/5, 79/6, 80/2, 80/5, 83/3, 84/3, 85/1, 86/2, 87/4, 88/1, 88/2, 88/4, 89/1, 89/6, 90/1, 90/2, 91/6, 95/6, 96/3, 97/4, 97/5, 99/1, 99/3, 99/4, 100/2, 101/2, 101/3, 102/6, 103/6, 107/4, 107/5, 110/2, 110/4, 111/1, 112/6, 113/4, 113/6, 113/7, 115/2, 115/7, 116/2, 117/3, 118/3, 119/5, 121/4, 122/6, 125/4, 126/1, 128/1, 129/2, 129/5, 131/1, 131/2, 132/3, 133/4, 133/5, 134/1, 135/1, 135/6, 136/1, 136/3, 136/4, 136/7, 136/8, 137/1, 137/5, 138/2, 139/2, 139/7, 140/6, 141/1, 142/2, 142/3, 143/1, 145/1, 146/1, 146/3, 147/8, 148/3, 148/7, 148/10, 149/1, 149/5, 151/4, 151/5, 152/1, 152/4, 152/6, 152/7, 153/1, 153/5, 154/1, 154/5, 155/1, 156/8, 159/2, 159/3, 160/4, 161/7, 162/3, 163/8, 164/3, 164/5, 165/6, 166/1, 166/4, 167/3, 167/7, 170/7, 170/8, 171/2, 172/3, 174/1, 174/2, 175/6, 175/8, 176/3, 178/6, 179/5, 180/7. 127 BOA, A.RSK.d 1509; 10/2, 18/1, 42/4, 44/3, 48/2,74/5, 80/4, 113/5, 132/1, 156/4. 128 BOA, A.RSK.d 1509; 10/6, 54/5, 55/6, 68/4, 131/1, 131/2, 132/1, 138/1, 139/4, 140/2, 141/6, 143/2, 143/4, 143/5, 149/3, 151/2, 152/3, 156/4.

129 Bahaeddin Yediyıldız, ''Vakıf Istılahları Lügatçesi'', Vakıflar Dergisi, Sayı. 17, Ankara, 1983, s. 56. 130 BOA, A.RSK.d 1509; 68/7, 71/4, 88/6, 96/1, 97/3.

131 BOA, A.RSK.d 1509; 41/1, 72/7.

28

Bir hükümde tayin edilme sebebi belirtilmeden danişmendlik görevine uygun bir kişinin ataması yapılmıştır. Danişmendlere günlük iki akçe ücret ödenmektedir.133

11. Dellal: Sözlükte ''satılacak şeyi satan, alıcı ile satıcı arasında vasıta olan kimse'' anlamlarına gelmektedir.134

Dellal tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre dellalın tayin edilme nedeni kasabaya dellal lazım olmasıdır. Bu sebeple göreve uygun bir kişinin ataması yapılmıştır. Hükümde dellal olarak atanan kişiye ne kadar ücret verileceği belirtilmemiştir.135

12. Devr-han: Kelime, Arapça dönmek anlamındaki ''devir'' kelimesi ile Farsça okumak anlamındaki ''-hân'' ekinden oluşmaktadır. Camilerde namaz vakitlerinden sonra Kur’an okumakla görevlendirilen kişiler hakkında kullanılan bir tabirdir.136

Devr-han tayini ile ilgili 20 hüküm kaydı bulunmaktadır. Devr-hanlığa tayinde en başta gelen neden hanın ölümü üzerine hizmetin boş kalmasıdır. Akabinde devr-hanın vazifesini yapmaya gücünün yetmemesi, görevini terk ederek başka yere gitmesidir. Söz konusu nedenlerden dolayı vazifelerinin boş kalması üzerine kişilerin kendi isteği veya kadı ve mütevelli arzı ile görevleri uygun kişilere verilmiştir. Ayrıca devr-hanların kusuru olmamasına rağmen kadı arzı ile görevleri başkasına verilebilirdi. Hükümlerden anlaşıldığı kadarıyla devr-hanlara günlük yarım akçe ile iki akçe arasında ücret ödenmektedir. Bazı devr-hanlar senelik 300 akçe almaktadır. Bazılarına ise günlük ücretlerine ilaveten senede bir kez mahsul verilmektedir. Bunların dışında ücretleri mahsul üzerinden ödenen devr-hanlar da bulunmaktadır.137 Ayrıca 3 hükümde beratı olmayan devr-hanlara berat verilmiştir.138 Bir hükümde ise göreve haksız yere müdahale edilmesi üzerine mağdur olan devr-hanın beratı yenilenmiştir.139

13. Duacı/Dua-guy: Sözlükte ''dua eden, duacı'' anlamlarında kullanılırken terim olarak tekke ve zaviyelerde dua ile ilgili görevleri yerine getiren kişi anlamında kullanılmıştır. Duacı, dua-han olarak da anılmaktadır.140

133 BOA, A.RSK.d 1509; 39/5, 143/8, 144/9.

134 Yusuf Halaçoğlu, ''Dellâl'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. IX, Ankara, 1994, s. 145. 135 BOA, A.RSK.d 1509; 144/7. 136 Pakalın, a.g.e., I, s. 436. 137 BOA, A.RSK.d 1509; 33/4, 46/5, 62/2, 67/3, 70/7, 72/3, 85/1, 85/3, 86/5, 92/6, 110/3, 115/5, 116/2, 127/3, 155/4, 170/8, 172/3. 138 BOA, A.RSK.d 1509; 14/6, 93/5, 145/5. 139 BOA, A.RSK.d 1509; 22/1.

29

Dua-guy tayini ile ilgili 9 hüküm kaydı bulunmaktadır. Dua-guyluğa tayinde en başta gelen neden guyun ölümü üzerine vazifesinin boş kalmasıdır. Akabinde dua-guyun başka işlerle uğraşması, başka yere gitmesi ve görevini terk etmesidir. Bu gibi nedenlerden dolayı vazifenin boş kalması üzerine görev kişilerin kendi isteği ya da kadı arzı ile uygun kişilere verilmiştir.Hükümlerden anlaşıldığı kadarıyla dua-guylara günlük bir akçe ile beş akçe arasında ücret ödenmektedir. Ayrıca bazı dua-guylara bir önceki görevliden daha az ücret ödendiği görülmektedir.141

14. Elem-neşrah-han: Kur’an-ı Kerim'in doksan dördüncü suresi olan İnşirah, adını ''Elem neşrâh leke'' ifadesinden almıştır. Camilerde bu sureyi okumakla görevli kişilere Elem-neşrah-han denilmektedir.142

neşrah-han tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre Elem-neşrah-hanın tayin edilme nedeni vefattır. Bu sebeple görev, ehil olan bir kişiye verilmiştir. Elem-neşrah-han günlük beş akçe ücret almaktadır.143

15. Enam-han: Kur’an-ı Kerim'in altıncı suresidir. Sure ismini 136, 138 ve 139. ayetlerde geçen ''deve, sığır, koyun ve keçi'' anlamlarına gelen ''Enʻâm'' kelimesinden almaktadır. Camilerde bu sureyi okumakla görevli olan kişilere Enam-han denilmektedir.144

Enam-han tayini ile ilgili 5 hüküm kaydı bulunmaktadır. Enam-hanlık görevine atama yapılmasına sebep olan gelişmeler Enam-hanın ölümü ve kendi isteği ile görevini başka birisine bırakmasıdır. Böyle durumlarda vazifeler ehil olan başka kişilere verilmiştir. Enam-hanlar günlük bir akçe ile beş akçe arasında ücret almaktadır. Bir hükümde Enam-hana günlük ücretinin dışında senede bir kere zahire verilmektedir. Bazı Enam-hanların ücretlerinin bir önceki görevliden daha az olduğu görülmektedir.145 Bunların dışındaki bir hükümde göreve yapılan haksız müdahale üzerine mağdur olan Enam-hanın beratı yenilenmiştir.146 Başka bir kayıtta ise görev adı zikredilmiş fakat hükme devam edilmemiştir.147

141 BOA, A.RSK.d 1509; 27/5, 60/8, 70/6, 92/8, 113/1, 114/5, 126/3, 169/2, 177/6.

142 Kâmil Yaşaroğlu, ''İnşirâh Sûresi'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XXII, Ankara, 2000, s. 345. 143 BOA, A.RSK.d 1509; 58/1.

144 Emin Işık, ''Enʻâm Sûresi'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XI, Ankara, 1995, s. 169. 145 BOA, A.RSK.d 1509; 20/9, 54/1, 123/7.

146 BOA, A.RSK.d 1509; 128/5. 147 BOA, A.RSK.d 1509; 123/1.

30

16. Fatiha-han: Kur’an-ı Kerim'in ilk suresi olan Fatiha-i Şerif'i okumakla yükümlü görevliye verilen unvandır.148 Fatiha-han tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Fatiha-hanlık hizmetine kadı arzı ile uygun bir kişinin ataması yapılmıştır. Fatiha-han günlük iki akçe ücret almaktadır.149

17. Ferraş: Sözlükte ''bir şeyi yaymak, döşemek'' anlamlarına gelen Arapça ''ferş'' mastarından türetilmiş bir kelimedir. Osmanlı Devleti'nde cami, medrese ve hamam gibi vakıf eserlerinin temizlik işleriyle ilgilenen görevliye verilen unvandır.150

Ferraş tayini ile ilgili 16 hüküm kaydı bulunmaktadır. Ferraşlık görevine atama yapılmasına sebep olan gelişmeler ferraşın ölümü ve görevini terk etmesidir. Böyle durumlarda görev, kadı ve mütevelli arzı ile uygun kişilere verilmiştir. Bir yere ferraş lazım olması halinde ehliyet sahibi olan kişi merkeze bizzat gelerek veya nüfuz sahibi bir kişinin mektup göndermesi suretiyle göreve talip olurdu. Hükümlerden anlaşıldığı kadarıyla ferraşlara umumiyetle günlük yarım akçe ile beş akçe arsında ücret ödenmektedir. Bazı ferraşlar; bevvablık, kandilcilik ve kayyımlık hizmetlerini de uhdesinde tutmaktadır.151

18. Feth-han: Fetih Suresi Kur’an-ı Kerim'in kırk sekizinci suresidir. Adını ilk ayetinde geçen ''Feth'' kelimesinden almıştır. Camilerde bu sureyi okumakla yükümlü kişilere Feth-han denilmektedir.152

Feth-han tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre Feth-hanın tayin edilme nedeni vefattır. Bu sebeple görev, kadı arzı ile ehil olan bir kişiye verilmiştir. Feth-han günlük iki akçe ücret almaktadır. Ayrıca bu kişi Amme-hanlık görevini de uhdesinde tutmaktadır.153

19. Habbaz: Sözlükte ''ekmekçi, ekmek yapıp satan kişi''154 anlamlarına gelmektedir. Habbaz tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre habbazın tayin edilme nedeni önceki görevlinin hizmetini terk etmesidir. Bu sebeple görev,

148 Emin Işık, ''Fâtiha Sûresi'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XII, Ankara, 1995, s. 252. 149 BOA, A.RSK.d 1509; 154/4.

150 Tahsin Yazıcı-Mehmet İpşirli, ''Ferrâş'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XII, Ankara, 1995, s. 408.

151 BOA, A.RSK.d 1509; 25/8, 53/1, 68/7, 81/3, 81/5, 83/6, 84/6, 89/4, 105/4, 111/6, 112/7, 123/9, 130/6, 144/3, 171/7, 181/2.

152 Emin Işık, ''Feth Sûresi'', Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt. XII, Ankara 1995, s. 456. 153 BOA, A.RSK.d 1509; 156/3.

31

mütevelli arzı ile uygun bir kişiye verilmiştir. Habbaz günlük dört akçe ücret almaktadır.155

20. Hadis-han: Arapça bir kelime olan hadis, ''haber, söz, yeni'' gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Hadis, Peygamber Efendimizin söylemiş olduğu sözler ile yapmış olduğu işler hakkında kullanılan bir tabirdir. Vakıflarda hadis okumakla görevli kişiye ise hadis-han denilmektedir.156

Hadis-han tayini ile ilgili 1 hüküm kaydı bulunmaktadır. Buna göre hadis-hanın tayin edilme nedeni vefattır. Bu sebeple görev, kadı arzı ile uygun bir kişiye verilmiştir. Hadis-han günlük üç akçe ücret almaktadır.157

21. Halife/Muid: Sözlükte ''vekil'' anlamına gelen halife, mekteplerdeki öğretmen yardımcılarına verilen unvandır.158 Halife tayini ile ilgili 11 hüküm kaydı bulunmaktadır. Halifeliğe tayinde en başta gelen neden halifenin ölümü üzerine vazifesinin boş kalmasıdır. Akabinde halifenin başka yerde hizmet etmesi, görevini terk etmesi veya görevinde gevşeklik göstermesidir. Bu gibi durumlarda vazifeleri ehil olan başka kişilere verilmiştir. Ayrıca halifeler kendi isteğiyle de vazifesini başka kişilere bırakabilirdi. Hükümlerden anlaşıldığı kadarıyla halifelere günlük bir akçe ile üç akçe arasında ücret ödenmektedir. Bazı halifeler günlük ücretlerine ilaveten mahsul de almaktadır.159

Benzer Belgeler