• Sonuç bulunamadı

1995 yýlýnda yürürlüðe giren, vatandaþlarýmýzýn tamamýný doðrudan ilgilendiren 4077 sayýlý

“Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun”un ve ikincil mevzuatýn uygulanmasý sýrasýnda ortaya çýkan problemlerin ve o dönem gündemde olmayan tüketiciyi doðrudan ilgilendiren yeni konularýn ortaya çýkmasý, ayrýca AB ile yürütülen katýlým müzakereleri sýrasýnda gündeme getirilen konularýn Kanuna aktarýlmasý amacýyla Hükümet Tasarýsý olarak TBMM Baþkanlýðýna sunulan tasarý önce bir Alt Komisyon kurularak incelenmiþ, gerekli bazý düzeltmeler ve eklemeler yapýldýktan sonra 3-4.7.2013 tarihlerinde üst komisyonda son þeklini almýþtýr.

Tasarýnýn tamamý incelendiðinde, bazý konularda halen yürürlükte bulunan Kanunun getirmiþ olduðu haklarýn da gerisine gidildiðini görmek mümkündür. Diðer taraftan, tüketiciyi korumak amacýyla getirilen sözleþme yapma mecburiyeti gibi bazý yükümlülükler tüketicilere ek yükler getirecek niteliktedir. AB mevzuatý çerçevesinde hazýrlandýðý iddia edilen bu daraltýcý hükümlerin Tasarýya ilave edilmiþ olmasý düþünülemez.

AB mevzuatýnda bir tam harmonizasyon gerektiren direktifler, bir de asgari koþullarý belirleyen direktifler olmak üzere iki türden mevzuat bulunmaktadýr. Tasarýnýn gerekçesinde atýf yapýlan direktiflerin hangi türden direktif olduðu bilinmemekle birlikte, tam harmonizasyon gerektiren direktif bile olsa, AB üyeliðimizin ne zaman gerçekleþeceði bilinmediðinden, þimdiden direktifi olduðu gibi Türkçeye tercüme etmeye gerek yoktur. Diðer taraftan AB direktifinin üzerinde bir koruma saðlayan yasaya da AB’nin diyebileceði hiçbir þey yoktur.

Tasarýnýn bazý maddelerinde gerek alt komisyon gerekse üst komisyonda yapýlan çalýþmalar sýrasýnda grubumuzca getirilen bazý öneriler doðrultusunda düzenleme ve deðiþiklikler yapýlmasýna karþýn aþaðýda belirtilen konulara iliþkin görüþlerimiz veya önergelerimiz kabul edilmemiþtir.

Tasarýnýn temel ilkelerinin ortaya konduðu 4. Maddesinin 3. Fýkrasýnda yer alan “Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluþlar ve kart çýkaran kuruluþlar tarafýndan tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dýþýnda alýnacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara iliþkin usul ve esaslar Bakanlýðýn görüþü alýnarak Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafýndan belirlenir.” þeklindeki ikinci cümlesinin madde metninden çýkartýlmasý ya da Bakanlýðýn olumlu görüþünün aranmasýna yönelik önerilerimiz hükümet temsilcileri ve AKP’li komisyon üyeleri tarafýndan dikkate alýnmamýþ ve cümleye “Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak þekilde” ibaresi eklenerek yetinilmiþtir. Maddenin bu þekilde geçmesi halinde, bankalar ve diðer kuruluþlarýn tüketiciden aldýklarý faiz dýþýndaki her türlü ek ücrete yasal dayanak oluþturulacak ve þimdiye kadar yargý organlarý tarafýndan iptal edilen ek ödemelere hukuki zemin oluþturulacaktýr.

Tasarýnýn 4. Maddesinin 8. Fýkrasýnda yer alan “Katýlým bankaları, açýsýndan bu Kanun uygulanmasýnda yer alan faiz, kar payý olarak uygulanýr.” ibaresinin madde metninden çýkartýlmasý yönündeki önerimiz bazý iktidar partisi milletvekillerince de kabul görmesine raðmen hükümet ve diðer AKP milletvekilleri tarafýndan kabul edilmeyerek “Bu Kanun tüm düzenlemeleri yönünden katýlým bankalarýný da kapsar. Uygulama, kar payý dikkate alýnarak yapýlýr” þeklindeki bir deðiþiklikle yetinilmiþtir. Bu düzenlemeyle inançlarý gereðince mevduatlarýný Katýlým bankalarýnda deðerlendirmeyi düþünen vatandaþlarýmýzýn dünya görüþleriyle baðdaþmayan ve en az faiz oraný kadar bir kar payýnı esas alan bir yaklaþýmla tüketiciler yerine bankalarýn korunmasý saðlanmýþtýr.

Tasarýnýn “Ayýplý maldan sorumluluk” baþlýklý 9. Maddesinin 2. Fýkrasýyla getirilen düzenleme, açýk þekilde yanýltýcý reklamýn önünü açmaktadýr. Maddenin bu haliyle yasalaþmasý halinde, tüketiciyi aldatan reklamlar yapýlabilecek, reklam kurulunda da bu tür reklamlarý önleyecek nitelikte kararlar alýnamayacaktýr. Bu düzenlemenin tüketicileri koruyacak þekilde yeniden düzenlenmesi gerekir.

Tasarýnýn 10. Maddesinin ikinci fýkrasýnda yer alan “Tüketicinin, sözleþmenin kurulduðu tarihte ayýptan haberdar olduðu veya haberdar olmasýnýn kendisinden beklendiði hallerde, sözleþmeye aykýrýlýk söz konusu olmaz” ibaresi “satýcýlarýn her durumda ayýptan haberdar olmanýz beklenir”

iddiasýný ileri sürmesine neden olacaktýr.

Ayýplý hizmetten sorumluluk baþlýklý 14. Maddenin 2. Fýkrasýyla getirilen hüküm, açýk þekilde yanýltýcý reklamýn önünü açmaktadýr. Maddenin bu haliyle yasalaþmasý halinde, tüketiciyi aldatan reklamlar yapýlabilecek, reklam kurulunda da bu tür reklamlarý önleyecek nitelikte kararlar alýnamayacak, ayýplý mal ve hizmet sunanlar sorumluluklarýndan kaçabileceklerdir.

Tasarýnýn “Erken ödeme” baþlýklý 27. Maddesinin ikinci fýkrasýnda belirli süreli kredinin erken ödenmesi durumunda kredi verenin erken ödeme tazminatý talep etmesinin ve belirli oranlarda erken ödeme cezasý alabilmesinin önü açýlmaktadýr. Ticari kredilerde uygulanan bu hükmün tüketici kredilerine de getirilmesi, tüketici haklarýný daha da geriye götürmektedir. Kaldý ki ticari kredi kullananlarýn en çok rahatsýz olduðu konulardan birisi de bu erken ödeme tazminatý konusudur.

Mevcut kanunda olmayan, ancak bu tasarýyla getirilmeye çalýþýlan bu cezalandýrmanýn kaldýrýlmasý ya da her halükârda binde beþ oranýný geçmeyecek þekilde düzenlenmesi gerekir.

Tasarýnýn 34. Maddesi konut finansmanýnda temerrüde düþen ödemelerle ilgili düzenlemeleri kapsamaktadýr. Maddenin 1. Fýkrasýnda birbirini izleyen en az iki taksiti ödeyemeyenler için getirilen düzenlemenin, ülkemizdeki her geçen gün kötüye giden ekonomik koþullar dikkate alýndýðýnda “en az üç taksitini ödeyemeyenler” için uygulanmasý ve tüketiciye en az 30 gün yerine 60 günlük bir süre tanýnmasý daha gerçekçi olacaktýr.

Tasarýnýn Konut finansmanýnda “Erken ödeme” baþlýklý 37. Maddesinin ikinci fýkrasýnda, sabit faiz oranlý konut kredilerinde bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapýlmasý durumunda, konut finansmaný kuruluþu tarafýndan tüketiciden yüzde ikiyi geçmeyecek bir oranda erken ödeme tazminatý talep edilebilmesi saðlanmaktadýr. Bu oranýn en fazla binde beþle sýnýrlandýrýlarak finansman kuruluþlarý yerine tüketicilerin korunmasý saðlanmalýdýr.

Tasarýnýn 48. Maddesi mesafeli satýþlarda yapýlacak sözleþmeleri düzenlemektedir. Ancak yurt dýþýndan yapýlan mal ve hizmet satýþlarýna iliþkin hiçbir düzenlemenin getirilmemiþ olmasý, yurt içi satýcýlarýn yurt dýþý satýcýlarý karþýsýnda haksýz rekabete maruz kalmalarýna yol açacaktýr. Bu düzenleme nedeniyle, tüketiciler uðradýklarý zarar ve ziyaný tazmin edemeyecek, belki de mesafeli satýþ yapan yerli firmalar yurt dýþýna çýkarak satýþlarýný buradan yapacaklardýr. Bu düzenlemenin tüketicileri koruyacak þekilde deðiþtirilmesi gerekmektedir.

Abonelik sözleþmelerini düzenleyen 52. Maddenin, “tüketicilerden, tüketmedikleri ya da kullanmadýklarý herhangi bir mal veya hizmet için hiçbir ad altýnda ek ödeme talebinde bulunulamaz”

hükmünü içerecek þekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Böylece þimdiye kadar kullanmadýklarý halde tüketicilerden alýnan sabit telefon hattý abonelik ücreti, elektrik faturalarýna yansýtýlan kayýp-kaçak bedeli, TRT payý vb. gibi ek ödemelerine karþý tüketicilerin korunmasý saðlanacaktýr.

Tasarýnýn 55. Maddesi sadece mallar için tanýtma ve kullanma kýlavuzu ile birlikte satýlmasý zorunluluðu getirilmektedir. Bu düzenlemenin tüketicilere sunulan hizmetleri de kapsamasý saðlanmalýdýr.

Tasarýnýn 56. Ve 58. Maddelerinde yerli imalatçýlarýmýzý bazý ithalatçý firmalarýn getirdikleri düþük kaliteli mallara karþý koruyacak önlemler alýnmalýdýr. Bu amaçla ithalatçý firmalarýn satýþ sonrasý hizmetler için belirli standartlara kavuþmalarý zorunlu hale getirilmelidir.

Tasarýnýn Ticari reklamlara iliþkin hükümleri içeren 61. Maddesinin 1. Fýkrasýnda yer alan “Kurul tedbiren durdurma kararý verme yetkisini Reklam Kurulu baþkanýna devredebilir.” ibaresinin, bu yetki devrini geçici bir süreyle yapacak þekilde deðiþtirilmesi saðlanmalýdýr.

61. Maddenin 2. Fýkrasý, “Ticari reklamlarýn Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kiþilik haklarýna uygun, doðru ve dürüst olmalarý esastýr.” þeklinde düzenlenmiþtir.

Yürürlükteki tüketici yasasýnda ise bu düzenleme; “Ticari reklam ve ilanlarýn kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kiþilik haklarýna uygun, doðru ve dürüst olmalarý esastýr.” şeklindedir. Yani, tasarıda ticari reklamlarýn “kanunlara uygun olma” zorunluluðu kaldýrýlmýþtýr. Oysa reklamlarýn kanunlara aykýrý yapýlmasý düþünülemez. Böyle bir düzenleme, Reklam Kurulunun, uygulamada kanunlarda öngörülen hükümleri dikkate almayacaðý anlamýna gelmektedir. Daha açýk bir ifade ile bu düzenlemeyle, özellikle saðlýk alanýnda yapýlan bazý reklamlarýn Reklam kurulunun denetiminden kaçýrýlmasýnýn amaçlandýðý açýkça görülmektedir.

Ayrýca, tasarı ile Reklam Kurulu üyelerinin sayýsý 29 üyeden 11 üyeye düþürülmektedir. Üyelerin aðýrlýkla tüketicileri temsil eden meslek odalarý, sivil toplum kuruluþlarý ve sendika temsilcilerinden oluþmasý saðlanmalýdýr.

Tasarı ile Bakanlýða 500 kadro daha talep edilmektedir. Bu bakanlýk kadro tahsisine doymamaktadýr.

5000 kadroyu daha kýsa bir süre önce almýþtýr. Bu tür uygulamalarla Kamu personeline iliþkin yasa da AKP Hükümeti tarafýndan iþlevsiz hale getirilmiþtir.

AKP, hükümet olmadan önce 657 sayýlý Kanunun deðiþtirilmesi gerektiðini, yeni bir personel rejimine ihtiyaç bulunduðunu sýk sýk dile getirmesine karþýn iktidara gelince bu görüþlerini unutan bir tavýr sergilemiþtir. Bu konuda son on yýl içinde yapýlan bazý düzenlemeler, sistemi daha da içinden çýkýlmaz bir hale sokmuþtur. Yapýlan her düzenleme, sistem yaklaþýmý ile ele alýnmak yerine, bu tasarıda da olduðu gibi bir olaya, konuya, hatta kiþi ya da kiþilere yönelik olarak yapýlmýþtýr. Bu ise köklü ancak adil ve kabul edilebilir bir personel rejimi arayýþýný devam ettirmektedir.

AKP iktidara geldiðinden bu yana bir yandan, kamu yönetimi ve personel rejimindeki dengesizlikten, verimsizlikten, kalitesizlikten ve bürokratik oligarþiden þikâyet ederken, diðer yandan bu düzensizliklerden yararlanarak, eþ dost kayrýlmýþ, sorunlarý giderme çabasýnda olunamamýþtýr.

Bürokratik oligarþi söylemleri ile kamu yönetimi ve bürokrasi AKP tarafýndan alt üst edilmiþtir.

Liyakat yerine vücut dilinden anlayan bürokrat tercih edilmiþ, birçok kurumun teþkilat kanunlarý deðiþtirilmiþ, yasalarla çalýþanlar görevinden alýnmýþ veya yerleri deðiþtirilmiþtir. Bürokraside baþlatýlan yýldýrma süreci ile birlikte siyasi kadrolaþma yapýlmýþ ve kadrolaþmaya devam edilmektedir.

Yukarýda belirtilen nedenlerle, Komisyonumuzda görüþülerek kabul edilen “TÜKETÝCÝNÝN KORUNMASI HAKKINDA KANUN TASARISI” ve bu Tasarýya iliþkin Komisyon Raporuna yukarýda belirtilen gerekçelerle muhalifiz.

Alim Işık Emin Haluk Ayhan Bahattin Þeker

Kütahya Denizli Bilecik

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN

MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilen her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Bakan: Gümrük ve Ticaret Bakanını, b) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını, c) Genel Müdür: Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürünü,

ç) Genel Müdürlük: Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünü,

d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılı-ğında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu,

e) İthalatçı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satım, kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiyi,

f) Kalıcı veri saklayıcısı: Tüketicinin gönderdiği veya kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA