• Sonuç bulunamadı

4. Muhafazakâr Çevrimiçi Tecrübesi

4.2 Muhafazakâr Çevrimiçi Aktivizm

Martha McCaughey ve Michael D. Ayers’in siber aktivizm isimli çalışmasında insanların belirli şekillerdeki yaşam stillerinin kabul edilmesinin bir özgürlük biçimi olmadığının altı çizilmiştir. Yaşam biçimleri, hayat tarzları ticari eşyalar gibi paketlenip satılabilir, kullanıp tüketilebilir ancak bunlar özgürlük, demokrasi ve güçlenmiş olmayı temsil edemez.”108 Buna göre muhafazakâr yaşam biçiminin ticarileştirilmesi veya idealleştirilmesinin, kişilerin kamusal alanda daha da güçlendiği ya da çoğulcu bir topluma veya demokrasiye geçilmiş olduğu anlamına gelmeyeceği Türkiye gerçeğinde yerinde bir tartışma olarak değerlendirilebilir. Çevrimiçi aktivizm çabaları bu anlayıştan yola çıkarak göstermelik özgürlüklerin değil gerçek özgürlüklerin peşinde olmalı, bunun çabasını da kullandığı kampanyalar süresince gösterebilmelidir.

Muhafazakâr sosyal medya kampanyaları aracılığıyla bu tür girişimlerin nasıl geliştiği kısaca incelenirse Türkiye’deki muhafazakâr sosyal medya aktivizminin Müslüman ülkelerdeki siyasal olaylara odaklandığı ve mevcut muhafazakâr addedilen Ak Parti hükümetine karşı olan siyasal hareketleri eleştirme temeline oturtulduğu görüşülen kişiler tarafından işaret edilmiştir. Ancak bunun yanında son dönemde kategorileşen ve ayrışan muhafazakârlık yaklaşımlarının varlığı da göz önüne alınmalıdır. Ak Parti ve ‘Hizmet’ hareketi arasında gelişen keskin yol ayrımı bunun en bariz ve etkileyici örneklerinden olmuştur. Şehir Üniversitesi öğrencisi

86 Hasan, hükümetin dış politikasının, İslami davalar için sosyal farkındalık kampanyalarını desteklediğini, bu bağlamda önem taşıdığını belirtmiştir. Hasan ayrıca sosyal medyanın Türkiye siyasi arenasına faydalı olabilecek muhafazakâr aktivizm hareketlerine de ihtiyaç duyulduğunu, hükümeti eleştirmekten korkarak ya da sadece hükümeti desteklemek için söylem üretmek yerine ülke için gerçekten yapıcı faaliyetlerin desteklenmesi gerektiğini söylemiştir.

Türkiye’de muhafazakâr aktivizmin farklı türleri bulunmaktadır. Muhafazakâr siyasal aktivizm, belirli konulardaki farkındalık kampanyalarını desteklemektedir. Muhafazakâr aktivizminin en aktif olduğu alanlardan bir tanesi hayırseverlik çalışmalarıdır. Siyasal muhafazakâr aktivizme bir örnek olarak Ayasofya müzesinin cami olarak tekrar ibadete açılması için gösterilen çabalar, hayır işi kampanyalarına örnek olarak ise İHH’nın (İnsani Yardım Vakfı)109

faaliyetleri verilebilir. İHH sosyal medya aktivizm kampanyaları yürütmüş ve bu yolla dünya genelinde hazırlanan projeler için bağışlar toplamıştır. 30 Mart Türkiye yerel seçimleri öncesi, 2013 yazında şekillenen Gezi Parkı Protestoları, Mısır askeri darbesi, Rabia katliamı ve Suriyeli sivillere karşı kimyasal silah kullanımı ile Türk muhafazakâr çevrimiçi aktivizminin, sosyal medyada artan görünürlüğü gözlemlenmiştir. Twitter’da hashtagler oluşturmak, bunları “trend listesine” taşımak ve düzenlenen etkinlikler için sosyal medyadan duyurular yapmak belirli düzeyde farkındalık oluşturabilmiştir. Katılımcılardan Enes, sosyal medya aktivizminin birkaç mülteciye fiziki yardım ulaştırılmasının dışında yapıcı bir katkısı olmadığını, Suriye’deki katliamı durdurmadığını ancak sınırlı bir düzeyde insanların dayanışma duygularını artırdığını söyledi. Muhafazakârlar, Mısır ve Suriye’de yaşanan hukuksuzluklara karşı gösteriler düzenlemiş, kamu farkındalıkları artmış ve bağış toplayarak yardım edici bir tutum göstermişlerdir. ‘Platform R4bia’ ve ‘Genç Hareket’ gibi aktivist gruplar bu tür eylemleri çevrimiçi ve çevrimdışı olarak desteklemek için kurulan gruplar arasındadır. 110

109

İHH İnsan Hakları ve Hürriyetlerini savunan Türk Sivil Toplum Örgütüdür, 100’den fazla ülkede faaldir. Daha fazla bilgi için bkz. www.ihh.org.tr

110 Bu gruplar, Mısır’daki askeri devrim rejimine karşı farkındalığı artırmak için protestolar organize

87 Türkiye’deki muhafazakâr çevrimiçi aktivizmi gruplarının Gezi protestolarından beri göze çarpan bir biçimde çevrimiçi kimlik inşa etme girişiminde oldukları gözlemlenmiştir. Görüşülen kişilerden birçoğu internette aktivist olmadıklarını sadece süregelen etkinlikleri ve tartışmaları takip etmek amacıyla sosyal iletişim ağlarında yer aldıklarını söylemişlerdir. Buna binaen katılımcılardan pek çoğu belli idealler doğrultusunda çalışan aktivistleri takdirle karşıladıklarını fakat kendilerini aktivist olarak görmediklerini söylemişlerdir. Katılımcılara göre gelişen teknoloji ve iletişim sistemleri, çevrelerinde değişiklik yapmak isteyen genç aktivistler için yeni bir alan sağlamış oldu. Katılımcılar muhafazakâr çevrimiçi aktivizminin çoğunlukla muhalefet olarak var olduğunu ve bunun çok zayıf bir pozisyon olduğunu tartışmışlardır.

Muhafazakârların Suriye ve Mısır rejimlerine karşı gerçekleştirdiği protestolarının birçoğunun İstanbul’un muhafazakâr bir semti olarak bilinen Fatih’te meydana gelmesi ise protestocu kitleyi tanımlaması açısından önemlidir. Konuyla ilgili aktivistlerin çabalarıyla Whatsapp gruplarında toplu dua başlatılmış, Kuran hatimleri organize edilmiş, Suriye ve Mısır için teheccüd namazlarına kalkma çağrıları yapılmıştır. 20 yaşındaki Sevde, “Biliyorum Suriye ve Mısır için yaptığımız kampanyalar çok bir şeyi değiştirmedi, ama insanların orada olan olayları umursamaları, bir duayla olsun yardımcı olmak istemeleri ve bunu internet aracılığıyla daha çok insana duyurmaları takdire şayan bir çabadır,” demiştir.

Muhafazakârların sosyal medya aktivizmine verilen diğer bir örnek, bir grup öğrencinin Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde bir ibadet alanı için girişim başlatma çalışması sırasında gözlemlendi. Öğrenciler, üniversite yönetimini kampüste bir ibadet alanı açılmasına izin vermeleri konusunda ikna etmeye çalıştı ve bu konu ana akım medyada bile tartışıldı. Öğrenciler, Twitter ve Facebook’da bu konuya trend listelerine taşısalar da girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Katılımcılardan Erva, örneğini gözlemledikleri bu olayda, otoriteler tarafından desteklenmedikçe eylemlerin hiçbir yaptırımı olmayacağına bizzat şahit olduklarını belirtti.

88 Gladwell internet aktivizmi kanalıyla toplanan grupların düşük-risk aktivistler111 olarak tanımlanan, kolayca toparlanıp kolayca dağıtılabilen topluluklar olduğunu savunmuştur.112

Gladwell’e göre bu tür grupların genellikle kısa dönemde elde edilmesi çok zor olan amaçları vardır. Dijital iletişim ağlarının en etkili olduğu zamanlar insanları fizikî olarak bir araya getirmeyi başardığı zamanlardır, ancak o zaman gerçek potansiyeline ulaşmış olabilirler. Araştırma boyunca, katılımcı cevapları, dijital aktivizmin internet çağı ile ortaya çıkan doğal bir gelişim olduğu ve sadece sosyal medya aktivizmini kullanarak problemlerin çözümünü beklemenin gerçekçi olmayacağını belirtmiştir. Bu çözümlemeler ışığında incelendiğinde muhafazakâr bayanlar da problemlerini çözmede, kimliklerinin manifestosunu dillendirmede sosyal medya aktivizminin önemli rol oynayabileceği ancak buna büyük umutlar bağlamanın temelsiz olacağını dile getirmişlerdir. Buna göre, araştırmamızın işaret ettiği sonuçlardan bir tanesi, sosyal medya aktivizminin, kendi öz sansür mekanizmalarını kırmayı başarırlarsa, muhafazakâr bayanlar için bir fırsat olarak kendini ortaya koyacağıdır.