• Sonuç bulunamadı

19. yüzyıl erken dönem sanayileşme devrinden başlayarak çalışma ve boş zamanın birbirinden bağımsız iki dünya haline gelmesiyle, boş zaman kavramının algılanmasında ve tanımlanmasında çeşitli yaklaşımlar

geliştirilmiştir. Söz konusu alanın farklı özelliklerine işaret etmeleri açısından bu yaklaşımlara kısaca değinmek yerinde olacaktır.

3.5.1. Aylak Sınıf Teorisi

Sanayileşmenin bütün yükünü taşıyan işçi sınıfı ve orta sınıf için boş zaman özgürleştirici bir özelliğe sahipken, elit sınıf açısındansa toplumsal bir ayrıcalıktır. Thorstein Veblen, The Theory of the Leisure Class adlı kitabında, 19. yüzyıl Kuzey Amerika’sında boş zamanın, aristokrasi, burjuva ve yeni zenginler tarafından kendilerini toplumun geri kalanından ayıran bir sosyal statü aracı olarak kullanıldığını ifade etmiştir.114

Veblen, elit sınıfın sosyal statüsüne işaret eden pahalı tüketim ürünlerini “gösterişçi tüketim”

(conspicuous consumption); topluma ve ekonomiye hiçbir katkısı olmayan,

zevkler peşinde ziyan edilen boş zamanı ise “gösterişçi boş zaman”

(conspicuous leisure) olarak adlandırmıştır.

113

Ömer Aytaç, “Tüketimcilik ve Metalaşma Kıskacında Boş Zaman”, Kocaeli Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 11: 1 (2006): 29.

114 Thorstein Veblen, The Theory of the Leisure Class (New York: Prometheus Books, 3. bs.,

39 3.5.2. İşlevselci (Functionalist) Yaklaşım

İşlevselci yaklaşıma göre, bireyler birbirleriyle etkileşim içinde oldukları sosyal bir sistemde rollerini icra ederler. Çalışma ve boş zaman, sosyal sistemin birbirinden ayrılamayan parçalarıdır ve birlikte toplumsal bütünleşmeyi sağlama fonksiyonuna sahiptirler.115

İşlevselci bakış açısı, boş zaman ve çalışma, aile yaşamı, bireysel seçim, özgürlük gibi değişkenler arasındaki fonksiyonel ilişkiye odaklanmıştır.116

İşlevselci bakış açısının önemli temsilcilerinden biri olan Stanley Parker’a göre, boş zaman faaliyetleri sahip olunan işin yapısına göre biçimlenir ve çalışma hayatının boş zaman üzerindeki etkisi sınıf ya da cinsiyet gibi faktörlerden daha baskındır.117

3.5.3. Çoğulcu (Pluralist) Yaklaşım

Aynı zamanda işlevselci özellikler de taşıyan çoğulcu yaklaşım, boş zamanın birey ve toplum üzerindeki olumlu, yapıcı özelliklerine vurgu yapmaktadır. Çoğulcu yaklaşımı benimseyen Kenneth Roberts’a göre boş zaman, yaşamın tatsız yönleriyle mücadele etme, gerilimi azaltarak sosyal sistemi sağlamlaştırma, insanlara yeteneklerini geliştirme fırsatı verme gibi fonksiyonlara sahiptir.118 Çoğulculuğu savunan sosyal teorisyenler,

endüstrileşmenin modern bir yapıya büründürdüğü boş zamanın, seçim yapma ve bu seçimlerin çeşitliliğinin bireyi özgürleştirici özelliğine işaret etmişlerdir. Kapitalist iktisadi çerçeveyi kabul eden çoğulcu yaklaşıma göre, sınıfsal farklılık boş zamana sahip olmayı etkileyen önemli bir faktör değildir.119

Boş zaman seçenekleri piyasanın manipülasyonuyla değil, tüketici taleplerindeki değişimlere bağlı olarak şekillenir.

115 Deem, Work, Unemployment and Leisure, s. 15.

116 Rojek, Leisure in the Writings of Walter Benjamin, s. 157. 117

Tony Blackshaw ve Garry Crawford, The Sage Dictionary of Leisure Studies (London: Sage Publications, 2009), s. 233.

118 Kenneth Roberts, Leisure in Contemporary Society (Wallingford: CABI Publishing, 1999). 119 Deem, Work, Unemployment and Leisure, s. 16; Best, Leisure Studies, s. 33.

40 3.5.4. Weberci Yaklaşım

Max Weber’in sanayileşmenin yaşamı modernleştirmesi ile rasyonelleşen kapitalist toplumun giderek bürokratikleşmesi görüşünden hareket eden Weberci yaklaşım, boş zamanın çeşitli kurallar ve zorunluluklarla çevrelendiğini ifade etmektedir.120

Bu anlayışa göre, uygarlaşma sürecinin parçası olarak hem çalışma hayatı hem de boş zaman giderek organize hale gelmiş, kurallarla sınırları çizilmiş ve bürokratik bir yapı kazanmışlardır.121

Weberci anlayışın önemli temsilcilerinden Norbert Elias, boş zamanın

kurumsallaşmasının insanoğlunun modernleşme sürecinde önemli bir role sahip olduğunu ifade eder. Elias, sinema, tiyatro ve spor etkinliklerinin bireyin sıkıntı ve üzüntülerinden uzaklaşmasına yardımcı olduğunu savunur.122

3.5.5. Marksist Yaklaşım

Marksist bakış açısı ise, boş zaman ve çalışma arasındaki ilişkide sınıfsal farklılıkların rolüne, çalışma ve boş zamanın oluşumunda üretim biçimlerinin etkisine odaklanmıştır. Sosyal sınıf, hem iş hayatının, hem de boş zaman etkinliklerinin yapısını belirlemektedir. Çalışma ve boş zaman ise, kapitalizm tarafından şekillendirilir. Çoğulcu yaklaşımın aksine Marksist görüş, kapitalizmin bireye sınırsız boş zamana sahip olma imkânı tanımadığını

savunur. Boş zaman faaliyeti ile ilgili seçimler gelir düzeyine bağlıdır. Bu nedenle işçilerin boş zaman değerlendirme alternatiflerine sahip olma konusundaki kontrolleri sınırlıdır.123

Boş zamanın ticarileşmesi karşısında, Karl Marx’tan etkilenerek 1980’lerin ortalarında bir teori geliştiren John Clarke ve Chas Critcher boş zamanın özgürlük, seçim yapma gibi özelliklerini kaybettiğini; boş zamanı

120

Blackshaw ve Crawford, The Sage Dictionary of Leisure Studies.

121

Deem Work, Unemployment and Leisure, s. 16.

122 Rojek, Leisure in the Writings of Walter Benjamin, s. 157. 123 Best, Leisure Studies, s. 31.

41

şekillendirme gücünü elinde bulunduran piyasa ve devletin arzı kontrol ederek boş zamanı bir tüketim modeli haline getirdiğini savunurlar.124

3.5.6. Feminist Yaklaşım

Diğer teorilerden farklı olarak feminist yaklaşım, çalışma ve boş zaman arasındaki ilişkiyi cinsiyet üzerinden ele almaktadır. Pek çok boş zaman

yaklaşımına göre çalışma, ücretli istihdam olarak erkek işgücünü ifade etmektedir.125 Feminist yaklaşım, çalışma ve boş zaman arasındaki ilişkinin erkeksi bir bakış açısıyla incelendiğinin altını çizmektedir. Erkekle aynı özgürlüğe sahip olmayan kadına sunulan boş zaman faaliyetleri de sınırlıdır. Feminist bakış açısı, bu ataerkil yaklaşımın kadınların pek çok boş zaman etkinliğine katılımının önünde engel olarak bulunduğunu ifade etmektedir.126

Benzer Belgeler