işçilerin verimliliğini artırmak amacıyla çalışma saatlerinin yanı sıra, boş
98 Kelly ve Freysinger, 21st Century Leisure, s. 28. 99
A.g.e., s.32.
100
Susana Juniu, “Downshifting: Regaining the Essence of Leisure”, Journal of Leisure
Research 32: 1 (2000): 70.
35
zamankontrolünü de beraberinde getirmiştir. Üretimin insan gücüne dayalı olduğu bir yapıdan, fabrika ve makinelerin hâkimiyetindeki kapitalist sisteme geçiş, çalışma süresi ve boş zaman arasındaki ilişkiyi de değiştirmiştir.
19. yüzyıl erken dönem endüstri toplumunda da boş zamanın değerlendirilmesi konusunda püriten ahlâkının getirdiği kısıtlamalara benzer uygulamalar
gerçekleştirilmiştir. Ancak, boş zaman kullanımına yönelik bu baskı, dinsel nedenlerden çok pragmatik nedenlere dayanmaktadır. Uzun çalışma saatleri ve ağır çalışma koşulları karşısında aşırı alkol tüketen işçilerin verimliliğinin düşeceği ve aile yaşamının tehlikeye gireceği düşüncesi boş zaman üzerinde kontrol kurulmak istenmesine sebep olmuştur. Bu amaçla, boş zamanı kontrol altına alan uygulamalar ve yasal düzenlemeler oluşturulmuş, yeni boş zaman faaliyetleri oluşturmak için çalışmalar gerçekleştirilmiştir.102
Yine de 19. yüzyılda, Batı Avrupa ve ABD’de, bir yandan üretimin daha çok mekanize olması sonucu verimlilik artarken, diğer yandan zamanın değerli bir kaynak olduğunun işçiler tarafından algılanmasının sendikal taleplerle kendini göstermesiyle çalışma koşullarında da iyileşmeler olmuştur. 1850 öncesi seksen saat olan haftalık çalışma süresi 1890’da altmış ikiye, 1910’da elli beş saate düşmüş ve çalışılan gün sayısı yediden altıya indirilmiştir.103
Günlük çalışma süresinin sekiz saatle sınırlandırılması için yürütülen çalışmaların ardında, işin bireyin yaşamında kurduğu tahakkümden kurtulma, yeni boş zaman değerlendirme olanaklarına kavuşma ve halihazırda önem kazanmaya başlayan aile yaşamı için zaman yaratma arzusu
yatmaktadır.104
Artan boş zamana paralel olarak, hem kamu hem de özel sermaye tarafından bu zamanın geçirileceği alanlar da oluşturulmaya başlamıştır.
1900’lerde eğlence amaçlı az sayıda park ve oyun alanı yapılmış; Birinci Dünya
102 Kelly ve Freysinger, 21st Century Leisure, s. 36. 103
A.g.e., ss. 39-40.
104
Gary Cross, “Worktime in International Discontinuity”: Worktime and Industrialization: An
International History içinde, yay. haz. Gary Cross, (Philadelphia: Temple University Press,
36
Savaşı’nın hemen öncesinde ise mahalle eğlence merkezleri pek çok kentte kamu programlarının parçası haline gelmeye başlamıştır.105
Böylece, 19. yüzyıldan itibaren boş zaman faaliyetleri giderek kurumsallaşan bir yapı kazanmıştır.
Aşama aşama daha çok boş zamanınortaya çıkışı ile birlikte yaşam, çalışma ve boş zaman arasında ikiye bölünmüştür. Uzun çalışma saatlerinden ve tehlikeli çalışma koşullarından kaçış olarak ortaya çıkan bu zamansal ayrışma, çağdaş boş zaman kavramının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.106
Reformist çabalarla elde edilen daha çok boş zaman, fikri anlamda çağdaş topluma geçişin önemli işaretlerinden biri olarak değerlendirilebilir.107
Boş zaman süresindeki artışa paralel olarak, ev ve iş dışında vakit geçirilecek yeni mekânların ortaya çıkışı da modern bireyin boş zamanı algılama biçiminin değişmeye başladığını göstermesi bakımından dikkate değerdir. Walter Benjamin, 19. yüzyıl Paris kent yaşamını incelediği Pasajlar adlı kitabında, alışveriş pasajlarının, büyük mağazaların, uluslararası fuarların ve müzelerin ortaya çıkışının modernleşme sürecinin izlerini taşıdığını ifade etmektedir.108
Benjamin’e göre, 1920’lerin ve 1930’ların tüketim kültürünün parçası olan söz konusualanlar dönemin en önemli boş zaman mekânlarıdır ve bu nedenle tüketim kültürünün bir parçası olarak incelenmeleri gerekir.109
3.4. 20. Yüzyıl Tüketim Toplumunda Boş Zaman
1920’lerden itibaren tüketimde görülen artışla birlikte, boş zaman da para harcanarak değerlendirilen bir etkinliğedönüşmeye başlamıştır.110
105 Kelly ve Freysinger, 21st Century Leisure, s. 41.
106 Rosemary Deem, Work, Unemployment and Leisure (USA, Routledge, 1988); Kelly ve
Freysinger, 21st Century Leisure; Slater, Consumer Culture and Modernity.
107 Slater, Consumer Culture and Modernity.
108 Walter Benjamin, Pasajlar, çev. Ahmet Cemal (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, , 2.bs.,
1995).
109
Chris Rojek, “Leisure in the Writings of Walter Benjamin”, Leisure Studies 16: 3 (1997): 160.
37
Özellikle, İkinci Dünya Savaşı sonrasında refah toplumunun yükselişiyle boş zaman tüketimle eşdeğer hale gelmiştir.
Savaş sonrasında boş zaman kavramının geçirdiği anlam değişikliğinde etkili olan gelişmeler şu şekilde özetlenebilir:111
Hızlı banliyöleşme,
Evin boş zamanın merkezi haline gelmesi,
Şehirdeki iş hayatı ile banliyödeki ev yaşamı arasına mesafe girmesi,
Kamusal eğlence alanlarının banliyölere doğru kayması ve özellikle çocuklara yönelik spor programlarının artması,
Teknolojik gelişmelere bağlı olarak özellikle televizyon ve otomobil sahipliğinin yaygınlaşması,
Artan otomobil sahipliğinin yaşamı kolaylaştırması sonucu aile bireylerinin istediği uzaklıktaki yerlere ulaşabilmesi,
Kredi kartının kullanılmaya başlaması,
Boş zamanın kavramının ticarileşmesi sonucu eğlencenin ve alışverişin bir arada bulunduğu ev dışı en önemli boş zaman mekânı olarak AVM’lerin ortaya çıkışı.
İktisat tarihi açısından, modernite 20. yüzyıla kadar tasarrufa dayalı bir süreç izlerken, toplumsal düzeyde yatırım ve birikim düşüncesi ile değerler düzleminde, iş odaklı püriten ahlâk tarafından desteklenmiştir.112
Kitlesel üretime geçişle birlikte, savaş öncesi ertelenen taleplerin reklam ve pazarlama aracılığıyla kitlesel tüketime dönüşmesiyle modernleşme de biçim
değiştirmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra zirveye çıkan tüketim kültürü, modernitenin dışa vurulduğu toplumsal mekânları da tüketim odaklı bir yapıya dönüştürmüştür. Tüketimin gerçekleştiği bu alanlar büyük ölçüde boş zaman
111 Kelly ve Freysinger, 21st Century Leisure. 112 Slater, Consumer Culture and Modernity, s. 17.
38
alanlarıdır.113
Bu açıdan, özellikle dönemin Kuzey Amerika’sında sayıları hızla artan, dış dünyanın tehlike ve olumsuzluklarından, günlük yaşamın
sıradanlığından uzak olduğu öne sürülen bir ortam sunan büyük AVM’ler, uzun saatler geçirilen en önemli boş zaman mekânları olmuşlardır.