• Sonuç bulunamadı

Mobbing mağduru olmaya aday bireyleri tanımlayan bir sınışama, henüz geliştirilmiş değildir. Herkes, potansiyel bir mobbing mağdurudur. İşyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz süreci içerisinde üç tip rol ayırt edilir.

• Mobbing uygulayanlar (saldırganlar, tacizciler). • Mobbing mağdurları (kurbanlar).

• Mobbing izleyicileri.

Dolayısıyla çalışma yaşamında herkes, bu roller bağlamında mobbing olgusu içinde rol almaya adaydır. Kendine ait rolü oynayan bu üç grubun her birinin, kendi özelliği ve etkinliği var olup, aynı zamanda birbirlerini de etkilemektedirler.

2.8.1. Mobbing Uygulayıcıları

Mobbing uygulayıcısı, hedeşediği kişi ya da kişilere mobbing eylemlerini uygulayan kişilerdir. Bu saldırganların mobbing eylemlerinde bulunmasının nedenleri kişilik yapıları ve psikolojileriyle, mağdurların kişilik yapıları ve psikolojileriyle veya bunların dışındaki henüz net olarak belirlenemeyenlerle ilgili olabilmektedir. Yapılan birçok araştırma mobbing uygulayan kişilerin genel bir resmini ortaya koymaya çalışmışlardır, ancak hiçbir zaman tek bir saldırgan tipi belirlenememiştir. Marais ve Herman’ın 1997’de yaptıkları çalışmada değişik örnekler üzerinden değişik mobbing davranışları sergileyen farklı tiplerdeki mobbing uygulayıcıları belirlenmiştir. Aynı zamanda bu farklı tipteki mobbing eylemlerinin mağdur üzerindeki etkileri de birbirlerinden farklı olmaktadır.

Mobbing uygulayıcılarının genel profillerini ortaya çıkarmaya ilişkin yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre saldırganlar genellikle,

- genç, - erkek,

27

- geçmişinde şiddet görmüş,

- sorunlu bir çocukluk dönemi geçirmiş,

- ciddi ruhsal hastalıkları olan kişilerdir (Elmas,2012, s.30).

Bu konuda araştırmaları ile bilinen Davenport ve arkadaşları (2003) göre mobbing aktörlerinin temel kişilik özellikleri şöyle sıralanabilir (Kök, 2006)

Narsist kişilik: Sosyal özürlü olarak değerlendirilirler. Korktuğu kişileri denetim

altında tutmak için güç kullanan, kendini diğer insanlardan sürekli üstün gören bir davranış bozukluğu gösterirler.

Antipatik kişilik: Aşırı denetleyici, sinirli ve korkak bir yapıya sahiptirler. Daha güçlü

olma eğilimi içerisindedirler. Kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan çekinmezler.

Tehdit altında benmerkezci kişilik: Mobbing aktörü şişirilmiş bir benlik olgusuna

sahip ise hoşa gitmeyen bir durum karşında aşırı tepki gösterebilir. Çünkü onun şişirilmiş benlik algısı, onun tepki katsayısını arttırma potansiyeli taşıyor olabilir.

Önyargılı ve duygusal kişilik: Mobbing aktörlerinin davranışlarının rasyonel temeli

yoktur. Bu kişiliğe sahip aktörler; dinsel, sosyal, etnik bir nedenle ya da kurbanın gösterdiği yüksek bir performans, elde ettiği bir fırsat, terfi veya ödül vb. sebeplerle harekete geçerek kurban üzerinde şiddete başvurabilir.

Kendi normlarını örgüt politikaları haline getirmeye çalışan kişilik: Mobbingi bir

politika olarak benimseyen psiko-terör yanlıları, başkalarını baskı altına almak için insiyatiften değil; itaatten, özerk davranışlardan değil; disiplinden, motivasyondan değil; korkudan yanadır. Sürekli kural hatırlatır, yeni kurallar koyarlar.

Gerçek mobbingciler, hiçbir kişilik grubuna tam anlamıyla uygun değillerdir. Ancak çevrelerinde sergiledikleri davranışlarla tanımlanabilmeleri mümkündür. Tınaz (2006, s.19-20)’a göre en sık rastlanan mobbingci tipleri şunlardır:

2.8.1.1. Narsisist Mobbingciler

Narsist mobbingciler, acıları ile yüzleşmeyi kabul etmedikleri için, bir diğer kişiye yükleyerek hafiflemeye uğraşan insanlardır. Kendilerini güçlü, son derece akıllı,

28

mükemmel bir şahsiyet olarak gördüklerinden dolayı, her şeyin en iyisine layık olduklarına inanırlar. İç dünyaları karmaşa ile doludur ve bunu görmezden gelirler. 2.8.1.2. Hiddetli, Bağırgan Mobbingciler

Bu tarz mobbing uygulayıcıları, içlerinde varolan kızgınlığın önüne geçemedikleri için kendi problemleri ile başa çıkamazlar. Bu nedenledir ki başka kişilerle uğraşmayı çok cazip bulurlar. Etrafındakilerin hislerini ve düşünce tarzlarını aşağılarlar. Hedekledikleri kurbanları, eğer gücü de elinde bulunduruyorlarsa işten atmakla ya da pozisyonlarını değiştirmekle tehdit ederler. Herşeyin onlar nasıl istiyorlarsa öyle olmasını isterler.

2.8.1.3. İki Yüzlü Yılan Mobbingciler

Kendinden başka kişlerin başarılarını kabul edemediklerinden sürekli olarak kötülük peşinde koşarlar. Yanındaki mağdurunu endişelendirerek onu alt etmek için yeni yollar denerler. Hareketleri son derece bilinçlidir. Saldırgan yapılarını maskelemek için devamlı olarak güleryüzlüdürler. Nadir de olsa iyilik yaparlar. Dieğr insanlara kendilerini sempatik bir kişilik olarak aksettirirken mağdur olarak seçtikleri kişileri de eleştirmekten geri kalmazlar.

2.8.1.4. Megaloman Mobbingciler

Kendilerini olduklarından büyük gösterme ve sürekli yalan atma bu tarz mobbing uygulayıcılarının en belirgin özellikleridir. Kendilerine karşı güvenleri düşüktür, bunu da diğer kişilere karşı haset ve kıskançlık ile gösterirler.

2.8.1.5. Hayal Kırıklığına Uğramış Mobbingciler

İş ortamının dışında yaşadıkları negatif hisler, yetersizlik duyguları ve üzüntü verici yaşanmışlıklarının hepsini iş ortamına taşırlar. Bu tarz duygularını gizlemek için başklarına yansıtırlar. Sürekli etrafındakileri kıskanma ve kötü niyetler besleme düşüncesindedirler.

2.8.2. Mobbing Mağdurları

“Mobbing davranışlarına maruz kalan kişiler mağdur olarak adlandırılır. Genellikle mobbinge uğrayan kişilerin çalışma ortamlarındaki diğer kişilerden bir yönleriyle

29

daha farklı oldukları görülmektedir. Bu yönler, sosyal yeteneklerde düşüklük, herhangi bir çatışmayı yönetmedeki zayışık, daha güçsüz bir karaktere sahip olmak gibi unsurlar olabilmektedir” (Naime, 2000, s.3).

“Mobbing sarmalının sorgulanması durumunda, genelde tüm olayların sorumlusu olarak mağdurun uyumsuz kişiliğine vurgu yapılır, zorba ya da destekçileri mağduru suçlayan bir tavır takınarak yaşanan olayların sorumluluklarını üzerinden atmaya çalışırlar” (Yaman, Vidinlioğlu ve Çitemel, 2010, 1138).

Yalım (2005), konu ile ilgili araştırmasında mağdurlarla ilgili görüşünü şu şekilde belirtmiştir:

Mobbingin en yıkıcı etkisi mağdur üzerinde gerçekleşmektedir. Bir veya birkaç kişinin, başka bir kişi veya birkaç kişiye düşmanlığı biçiminde gelişen mobbing eylemlerinin bireyler üzerindeki olumsuz etkileri stresten intihara kadar uzanan geniş bir yelpazede görülebilir. Bu nedenle, kişinin en fazla işine mal olacağını düşünmek büyük bir hatadır. Kişinin, fiziksel ve ruhsal olarak da zarar görmesi kaçınılmazdır (s. 250). Akgün’e (2008), göre; yapılan araştırmalar, mobbing’e maruz kalan kişilerin çalışma hayatlarında zekâ, dürüstlük, yaratıcılık, başarı gibi bir çok olumlu özellik gösteren duygusal zekası yüksek kişiler olduklarını ortaya koymuştur. Özellikle yaratıcı insanların ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi ve daha yüksek mevkilerde çalışan kişiler için tehdit oluşturdukları nedeni ile seçilmiş kişilerdir. Bu kişiler işini seven, yaptıkları işle bütünleşen, örgütün hedeşerine ve saygınlığına inanan çalışanlardır.

Mobbing mağdurları genel olarak başarılı, yaratıcı, eğitim seviyeleri yüksek kişilerdir. Yapılan araştırmalar göstermeketedir ki bu tarz kişiler özellikle üstleri tarafından kıskançlık ve yerini alma korkusu ile mağdur olarak seçilmektedirler. Tınaz’a (2008), göre mağdurları dört farklı tipte sınıflandırmak mümkündür. Bunlar:

-Yalnız bir kişi olmak: Erkeklerin çoğunlukta olduğu bir çalışma ortamında tek kadın

30

-Acayip bir kişi olmak: Herhangi bir yönüyle diğerlerinden farklı olan kişilerdir.

Grup tarafından genellikle benimsenmezler. Bu farklılık giyim tarzı, düşünce tarzı veya bir gruba dahil olmak gibi unsurlar olabilir.

-Başarılı olmak: Burada kişi grubun diğer üyelerine kıyasla daha başarılıdır. Başarılarıyla direkt olarak üst yönetimin dikkatini çeken ve takdir gören kişi, çalışma arkadaşları tarafından kıskanılır. Kişinin arkasından uygulanan planlar ve yayılan asılsız söylentilerle bu başarısı gölgelendirilmeye çalışılır.

-Yeni gelen biri olmak: Çalışma ortamına sonradan dahil olan kişi de mobbing

kurbanı olmaya aday olabilir. Yerine geldiği kişi örgütte sevilen birisi olabilir veya yeni gelen kişi diğerlerinden farklı özelliklere sahip olabilir (s. 101-103).

2.8.3. Mobbing İzleyicileri

Tınaz, (2008, s.106) mobbing izleyicileri için sürece tam anlamıyla katılmayan, fakat bir şekilde mobbingin farkında olduğu halde görmezden gelen kişilerdir yorumunda bulunmuştur.

Mobbing sürecinde izleyici konumunda bulunan kişileri de soruna çözüm bulmayıp sadece izlemekle yetinmelerinden dolayı mobbing süreci içinde ele almak ve mobbingi uygulayan kişi ile aynı oranda değerlendirmek gerekmektedir. İzleyicilerin bir kısmı, gözlerinin önünde cereyan eden olayları görmezden gelip olaya müdahale etmemektedirler. Sanki olayla alakaları yokmuş gibi davranıp mobbinge uğrayan kişiyi yalnız bırakırlar.

“Bir grup izleyici ise, mobbing olgusuna etkin bir şekilde katılırlar. Kurbanın düşmanı olmasalar bile kurbana doğrudan doğruya taciz uygularlar. Genelde gerçek mobbingcinin bir düşüncesine inandıkları için bu süreç içerisine dahil olurlar. İzleyicileri mobbingcinin davranışlarına engel olmaktan alıkoyan neden kendi işlerini kaybetme korkuları ya da kendilerinin de aynı davranışlara maruz kalma ihtimalinden dolayıdır” (Bahçe, 2007, s.33).

Tınaz’a (2008) göre mobbinge tanık olan bu izleyicileri, davranış şekillerine göre sınıflandırmak mümkündür:

31

-Diplomatik izleyici: Ara bulucu rolünü oynar ve uzlaşma sağlamaya çalışırlar. Bu

nedenle kimileri tarafından sevilirken, kimileri tarafından nefret edilirler. Tavırlarından ötürü bu izleyicinin de mobbing mağduru konumuna geçmesi olasılığı vardır.

-Yardakçı izleyici: Mobbing uygulayan kişiye çok sadıktır ve saldırgana destek

vermekten kaçınmaz, ancak bu özelliklerinin dışarıdan belli olmamasına gayret eder.

-Fazla ilgili izleyici: Başkalarının hayatıyla, onları rahatsız edecek derecede ilgili

olan mobbing tanıkları bu sınıfa girer. Hatta mobbing mağdurları bile, kendisine sürekli yaşadıklarıyla ilgili soru soran ve her şeyi bilmek isteyen bu kişiye tahammül etmekte zorlanırlar.

-Bir şeye karışmayan izleyici: Bu kişiler mobbinge karışmak istemezler, olaylardan

uzak durmak için ne saldırgana ne de mağdura karışırlar. Mobbingi engellemeye yönelik davranışlar sergilemezler. Tek amaçları hiçbir şekilde olaya müdahil olmamaktır.

-İkiyüzlü yılan izleyici: En tehlikeli olan izleyici tipidir. Dışarıdan bakıldığında hiçbir

şeye karışmıyor gibi gözükse de, aslında içten içe saldırgana destek verir, mağdura yardım etmekten kaçınır. Kendisine bir zarar gelmemesini sağlamaya yönelik olarak elinden geleni yapar (s. 113-117).