• Sonuç bulunamadı

Baş : Bir dilde ki ‛aşkun odı ola peydâ 87 yk., 23x12 ölç., talik yz., 27 st., müzehheb cl., ciltli.

SONUÇ

Şiirlerinden ve kaynaklarda hakkında verilen bilgilerden yararlanarak Arpaemîni-zâde Mustafâ Sâmî’nin hayatı, sanatı ve eserleri hakkında bilgi vermek;

Dîvân’ının tenkitli metnini ortaya koymak amacıyla yaptığımız bu çalışmadan hareketle sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:

Sâmî, III. Ahmed ve I. Mahmûd dönemlerinde yetişmiş şairlerdendir. Asıl adı Mustafâ’dır. Babasının görevi dolayısıyla Arpaemîni-zâde sanıyla anılmaktadır. Sülüs, nesih ve talik yazıda mahir olan ve devrin ünlü hattatlarından Hâce-zâde Karakız Mehmed Efendi’den hattatlık dersleri alan Sâmî’nin belirlenebilen ilk görevi arpaemaneti kâtipliğidir. Daha sonra hacegân zümresine katılarak sırasıyla şehreminliği, rûznâmçecilik, haslar mukataacılığı, piyade mukabeleciliği, arpaemînliği, vak‛anüvislik ve maliye tezkireciliği gibi devlet görevlerine getirilmiştir. H. 1146/M.1734’te İstanbul’da vefat etmiş ve Ali Paşa-yı Cedid Kabristanı’na gömülmüştür.

Sâmî’nin elimizde ikisi mensur biri manzum üç eseri mevcuttur. Bunlardan ilki vakanüvislik yaptığı H.1143/M.1730- H.1146/M.1733 tarihleri arasında meydana gelen olayları anlattığı Osmanlı tarihidir. Çelebi-zâde Âsım’ın eserinin zeyli olan bu tarih, Târîh-i Sâmî ve Şâkir ve Subhî adıyla H.1198/M.1784 yılında İstanbul’da basılmıştır. Subhî Tarihi ya da Târîh-i Vekâyi‛ olarak da bilinen bu eserin 1-71. sayfalar arasındaki kısmı Sâmî ve Şâkir’e aittir.

Sâmî’nin diğer mensur eseri, bir “takrîz”, Örfî-i Şîrâzî’nin kıt‛alarından birine yazdığı “şerh”, İzzet Paşa’ya sunduğu bir “arz-ı hâl” ve Süleymân Çelebi’ye yazdığı iki

“mektup”tan ibaret olan nesirleridir.

Sâmî’nin tek manzum eseri ise, yurt içi ve yurt dışındaki kütüphanelerde otuz iki yazma nüshasını belirleyebildiğimiz Dîvân’ıdır. Bu Dîvân, H.1253/M.1837 tarihinde Mısır’da Bulak Matbaası’nda basılmıştır. Türkiye ve Avrupa kütüphanelerindeki nüshaların tasnif edilmesi ve bu nüshalardan altısının karşılaştırılması sonucunda hazırladığımız metne göre Sâmî Dîvânı’nda 2’si Farsça 35 kaside (6’sı tarih), 41 kıt‛a-ı kebire (hepsi tarih), 1 murabba, 6 şarkı, 2 müseddes (1’i tarih), 2 terkib-i bend, 6 mesnevî, 5’i Farsça 149 gazel, 1’i Farsça 16 rubaî (1’i tarih), 12 kıt‛a (2’si tarih), 9 nazm, 6’sı Farsça 128 matla, 5’i Farsça 13 müfred (3’ü tarih) yer almaktadır. Birçok divan şairi gibi gazel nazım şekliyle şiir yazmayı tercih eden Sâmî’nin, muhtemelen tarihçi olmasının etkisiyle, Dîvân’ında farklı nazım şekilleriyle kaleme aldığı çok sayıda tarih manzumesinin bulunması dikkati çekmektedir. Dîvân’ındaki şiirlerin en meşhurunun ise Bağdatlı Rûhî’nin terkib-i bendine yazdığı nazire olduğunu söylemek mümkündür.

Şiirlerinin karışık, külfetli, anlaşılmaz, selasetten uzak olduğu ve her zaman aynı

düzeyde şiir söyleyemediği şeklindeki değerlendirmeler de bulunmakla birlikte kaynakların büyük kısmında Sâmî’nin şiirinden ve şairliğinden övgüyle söz edilmektedir. Bu değerlendirmelerde özellikle şiirlerindeki hayal unsurları ile mazmunlarındaki özgünlüğe dikkat çekildiği, onun takip ettiği tarzda çok başarılı olduğunun vurgulandığı görülmektedir. Kaynaklarda Nâbî’yi izleyenlerin en başarılısı kabul edilen Sâmî’nin hayallerine ve mazmunlarına değinilirken İranlı şairler Sâ’ib-i Tebrizî, Şevket-i Buhârî ve Örfî-i Şîrâzî’nin isimlerinin anılması ise takip ettiği tarzın Sebk-i Hindî olduğunu göstermektedir.

Sâmî, Sebk-i Hindî’nin dış dünya yerine iç dünyaya dönük şiir anlayışını benimsemiştir. Geniş bir hayal gücüne sahip olduğu görülen şair, şiirlerinde özellikle mübalağa ve tezat sanatını çok kullanmış; bu tarzın temsilcisi birçok sanatçı gibi kısa söyleme anlayışının etkisiyle sözü uzatan sanatlara genellikle yer vermemiş; kısa ve redifli şiirler yazmayı tercih etmiştir. Sebk-i Hindî’nin “beytin bir mısraında ileri sürülen düşüncenin diğer mısraında temsil, leff ü neşr, teşbih gibi sanatlardan yararlanılarak belirginleştirilmesi” özelliğinden hareketle kaleme aldığı beyitleri de dikkat çekicidir.

Mana, mazmun ve nükteyi ön plana alan, şiiri dışta ve süste değil içte arayan, Acem ibareleri kullanarak yazdığını belirten Sâmî’nin şiirlerinde genellikle vasf-ı terkîbîlerin yer aldığı zincirleme tamlamalardan meydana gelen bir dil hâkimdir. Arapça ve özellikle de Farsça kuralların hâkimiyetindeki bu şiir dilinin sadece kasidelerinde değil, gazellerinde de yer aldığını söylemek mümkündür. Kaleme aldığı bazı sade beyitleri de olmakla birlikte bu niteliği taşıyan beyitleri sayıca azdır. Şair, vasıf tamlamalarıyla iç içe geçmiş zincirleme tamlamalarla oluşturduğu birçok mısraında kimi zaman Türkçe yardımcı fiil, zamir ve herhangi bir ek de kullanmamıştır. Böyle mısralarını Farsça kabul etmek bile mümkündür. Sâmî’nin; şiirlerinin anlaşılmasını güçleştiren bu külfetli dille, soyut ve somut kavramları bir araya getirmek suretiyle zengin hayaller yaratmayı başardığını da belirtmek gerekir.

Sonuç olarak şiirlerinden, tezkirelerle diğer kaynakların büyük kısmında sanatına ilişkin olarak yapılan olumlu değerlendirmelerden ve birçok şiirinin tanzir edilmesinden hareketle Arpaemîni-zâde Mustafâ Sâmî’nin; gerek devrinde gerek daha sonra gelen sanatçılar tarafından beğenilen ve Sebk-i Hindî temsilcisi her iki grubun şiirlerinde bulunan niteliklere de yer vererek iyi şiirler yazmayı başaran değerli bir şair olduğunu söylemek mümkündür.

Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ, Nuhbetü’l-Âsâr lî-Zeyli Zübdeti’l-Eş’âr. Ankara: AKM Yay.

Afyoncu, Erhan (1999). “Vekayi’nüvis Arpaemini-zâde Mustafâ Sâmî’nin Hayatı Hakkında Yeni Bilgiler”. Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi. (I): 235-242.

Aksoy, Fatma Yaşar (1992). Dîvân-ı Sâmî. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.

Babinger, Franz (1992). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. (Çev. Coşkun Üçok).

Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Matba’a-ı Âmire.

A. Cevdet Cemâleddîn (1314). Âyine-i Zurefâ (Osmanlı Tarih ve Müverrihleri).

İstanbul: İkdam Matbaası.

Cengiz, Halil Erdoğan (1983). Divan Şiiri Antolojisi. Ankara: Bilgi Yay.

Cunbur, Müjgan, Dursun Kaya, Niyazi Ünver, Hacı Yılmaz (1999). Türk Dil Kurumu Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu. Ankara : TDK Yay.

Cunbur, Müjgan, Dursun Kaya, Niyazi Ünver (2001). Millî Kütüphane Yazmalar Kataloğu. Ankara: KB Yay.

Erdem, Sadık (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı, İnceleme-Tenkidli Metin-İndeks-Sözlük. Ankara: AKM Yay.

Fatîn Dâvûd (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş’âr. İstanbul: İstihkâm Alayları Litografya Tezgâhı.

Flügel, Gustav (1865). Die Arabischen, Persischen und Türkischen Handschriften der Kaiserlich-Königlichen Hofbibliothek zu Wien. Wien.

Gibb, E. J. Wilkinson (1999). Osmanlı Şiir Tarihi, A History of Ottoman Poetry. C. III-IV. (Tercüme: Ali Çavuşoğlu). Ankara: Akçağ Yay.

Horata, Osman (2004). “Son Klâsik Dönem”. Türk Dünyası Edebiyat Tarihi. C. 5.

Ankara: AKM Yay. 443-551.

Horata, Osman (2006). “Klasik Estetikte Hazan Rüzgârları: Son Klasik Dönem”. Türk Edebiyatı Tarihi. C.2. İstanbul: KTB Yay. 435-542.

Komisyon (1965). İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu. C. III.

İstanbul: MEB Yay.

Komisyon (1989). Mısır Millî Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu (Daru'l-Kütüb el-Kavmiyye Kısmu'l-feharis el-Şarkıyye 1870-1980). C. II. The General Egyption on Book Organization.

Kahramanoğlu, Kemal (1996). “Arpaeminizade Sami’nin Bir Beytinin Etrafında Mânâ ve Mazmun Üzerine Düşünceler”. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (Sosyal Bilimler). (7): 175-181.

Kahramanoğlu, Kemal (1996). Sâmî, Hayatı, Sanatı, Eserleri ve Dîvânı’nın Tenkîdli Metni. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.

Kavruk, Hasan (2001). Şeyhülislâm Yahyâ Divânı Tenkitli Metin. Ankara: MEB Yay.

Kılıç, Atabey (2004). Mîrzâ-zâde Ahmed Neylî ve Divanı. İstanbul: Kitabevi Yay.

Kutlar, Fatma Sabiha (1996). Arpaemîni-zâde Sâmî Dîvânı (Tenkitli Metin-İnceleme-Özel Adlar Dizini-I-II). Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Kutlar, Fatma Sabiha (2004). Arpaemîni-zâde Mustafa Sâmî, Dîvân, Ankara.

Kutlar, Fatma Sabiha (2009). “Arpaemînizâde Sâmî’nin ‘Ta’kid’ Örneği Bir Beyti Üzerine”. Turkish Studies - Şerh/Annotation - Prof. Dr. Cem Dilçin Adına. (4/6):

346-359.

Kutlar, Fatma Sabiha (2006). “Mustafa Sâmî Bey”. İslam Ansiklopedisi. C. 32.

İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 354-356.

Mazıoğlu, Hasibe (1992). Nedim’in Divan Şiirine Getirdiği Yenilik. Ankara: Akçağ Yay.

Mazıoğlu, Hasibe (1982). “Türk Edebiyatı, Eski”. Türk Ansiklopedisi. C. XXXII. 130-132.

Mehmed Süreyyâ Bey (1311). Sicill-i Osmânî. C. 3. İstanbul: Matbaa-ı Âmire.

Muallim Nâcî (1308). Esâmî. İstanbul: Mahmûd Bey Matbaası.

Mum, Cafer (2006). “Sebk-i Hindî”. Türk Edebiyatı Tarihi. C. 2. İstanbul: KTB Yay.

369-392.

Müstakîm-zâde Süleymân Sa‛deddîn. Mecelletü’n-Nisâb. Süleymaniye Ktp. Halet Efendi 628. TDK Fot. 37.

Müstakîm-zâde Süleymân Sa’deddîn. Mecmû‛a-ı Müstakîm-zâde. DTCF Ktp. M. Özak I 455.

Müstakîm-zâde Süleymân Sa’deddîn (1928). Tuhfe-i Hattâtîn. İstanbul: Devlet Matbaası.

Özmen, Kemal (2004). “Geçmiş Zamandan Kurgulanmış Yaşama ya da Sözcüklerin

‘Çağrıştırıcı Büyüsü’”. Frankofoni. Ortak Kitap No: 16. Ankara, 2004. 65-76.

Safâî Mustafâ. Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Millet Ktp. (Ali Emiri) 771.

Sâlim Mirza-zâde (1315). Tezkire-i Sâlim. İstanbul: İkdam Matbaası.

Şemseddîn Sâmî (1311). Kâmûsü’l-A’lâm. C. 4. İstanbul: Mihran Matbaası.

Tuman, Mehmet Nâil (2001). Tuhfe-i Nâilî. (haz. Cemal Kurnaz ve Mustafa Tatçı).

Ankara: Bizim Büro Yay.

Ün, Cumhur (2009). “Penbe-i Mînâ’ya Dâir”. Journal of Turkish Studies. (33/II): 221-231.

Ünver, İsmail (1988). “XIX. Yüzyıl Dîvân Edebiyatı, XIX. Yüzyıl Dîvân Şiiri”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 8. İstanbul: Ötüken-Söğüt. 99-245.

Yetiş, Kâzım (1989). Nâmık Kemal’in Türk Dili ve Edebiyatı Üzerine Görüşleri ve Yazıları. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi.

Benzer Belgeler