• Sonuç bulunamadı

Mir’âtu’l-İʻrâb’ın Kürtçe Gramer Kitapları İçindeki Yeri ve Önemi

2. NAHİV EKOLLERİ

1.2. İLMİ YÖNÜ VE ESERLERİ

2.1.6. Mir’âtu’l-İʻrâb’ın Kürtçe Gramer Kitapları İçindeki Yeri ve Önemi

anlamak ve ondan doğru hükümler çıkarmak için ortaya çıkmıştır. Nahiv âlimleri ilk dönemden günümüze kadar nahiv ilmi hakkında birçok eser yazmışlardır. Bu eserlerin bir kısmı çok detaylı, bir kısmı orta düzeyde, bir kısmı da kısa/özet mahiyetindedirler.

Mir’âtu’l-İʻrâb, Zemahşerî’nin (Ö. 538) el-Enmûzec’i, İbn Hâcib’in el-Kâfiye’si, İbn

Mâlik’in el-Elfiyye’si, Çârperdî’nin el-Muğnî’si gibi nahiv konularını kısa bir şekilde ele alan ve nahve yeni başlayanlar için yazılmış bir ders kitabıdır.

61

Kürtler, İslamla şereflendikten günümüze kadar birçok değerli İslam âlimi yetiştirmiş, islâmî ilimlerin bütün dallarında birbirinden kıymetli eserler telif etmişlerdir. Bu değerli âlimlerden biri de mutasavvıf, şair ve akaid, fıkıh, tecvid, sarf, nahiv, belagat ve matematik ilimleri ile ilgili eserler yazan Şeyh Abdurrahman Şâvırî’dir. Şeyh Abdurrahman’dan önce yaşamış Kürt âlimlerin çoğu Kur’ân’ın dili olması hasebiyle eselerini Arapça kaleme almışlardır. Şeyh Abdurrahman ise yaşadığı bölgeyi ve hitap ettiği kitleyi göz önünde bulundurarak eserlerinin çoğunu Kürtçe kaleme almıştır. Elimizdeki çalışmanın temelini teşkil eden Mir’âtu’l-İʻrâb adlı eseri el-Enmûzec ve el-

Kâfiye gibi mukaddime türünden bir eser olduğu için bü türden eserler içindeki yerine

değinmemiz gerekirdi. Fakat dili Kürtçe olduğu içi biz onun Arap dilinin sarf ve nahvi ile iligili yazılmış Kürtçe kitaplar içindeki yeri ve değerine işaret etmekle yetineceğiz. Tespit edebildiğimiz kadarıyla Mir’âtu’l-İʻrâb’tan önce yazılmış Kürtçe sarf-nahiv kitapları şunlardır:

1. Sarf ilmi ile ilgili olanlar:

Kitâbu’s-Sarf bi’l-Luğati’l-Kurdiyye: Bu kitap, miladi 16/17. Yüzyıllarda yaşayan, Van’ın Muks (Bahçesaray) ilçesisinin Taramâh (Yaylakonak) köyünden Molla Ali Teramâhî tarafından medreselerde okuyan Kürt talebelerin sarf ilmini daha iyi anlayıp kavramaları için yazılmış bir ders kitabıdır. İki bölümden oluşan kitabın temel konusu Arap dilinin sarfıdır. Müellif, birinci bölümde sarfın tanımından sonra şu konuları ele almıştır: kelime ve kısımları, isim ve çeşitleri, fiil, binaları, zamanları ve çekimleri, müştaklar, zamir ve harfler gibi sarf konusuna girmeyen başka konular. İkinci bölümde müellif farklı bir metot izleyerek pek çok sarf ve nahiv konusunu Arapça, Kürtçe ve Farsça mukayeseli bir şekilde ele almıştır. Bu kitab genel olarak Kürt beldelerinde (doğudaki) İslamî dinî medreselerde okutulmuştur.189 Kitabın ana konusu sarf olmakla beraber azda olsa bazı nahiv konularını da ele almıştır.

189 Nairouza Abdulmajid Mahmoud, Ali Teramâhî’nin Kitâbu’s-Sarfi’l-Arabî bi’l-Lisâni’l-Kurdî İsimli Eserinin İncelenmesi, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır

62

Tasrîfu’t-Teramâhî: “Bu eser, Abdulvehhâb b. İbrâhîm ez-Zencânî’nin et-

Tasrîfu’l-ʻİzzî adlı eserinin Molla Ali Teramâhî tarafından Kürtçeye çevrilmiş şeklidir. Bu eser “Tasrîfu’t-Teramâhî fî ʻİlmi’s-Sarf”, “Tasrîfu’l-Kurdî”, “Şerhu Tasrîfi’l-ʻİzzi li’t-Teramâhî” veya “Şerhu Tasrîfi’l-ʻİzzi bi’l-Lisâni’l-Kurdî” olarak da bilinir.”190

“Bu kitap ʻİzzî’nin Mudaaf bahsine kadar çok hassas pedagojik mülahazalarla yazılmış uzunca bir şerhtir. Eser Arapçaya yeni başlayan bir öğrenciye sarf-ı suğra dediğimiz sarf kısmında lazım olabilecek birçok konuyu sıkmadan anlaşılır bir dille anlatmaktadır. Özellikle sarf ilmine ve kısmen de diğer Arabî ilimlere öğrenciyi hazırlama ve basit bazı kavramları sindire sindire kavratma yönünden kitabın yüksek bir pedagojik değere sahip olduğunu kitabı dikkatle gözden geçiren herkesin takdir edebileceği bir husustur.”191

Şeyh Abdurrahman Şâvırî Teramâhî’nin yarım bıraktığı kısmını da yazarak kitabı tamamlamış ve ona Tekmiletu’t-Tasrîfi’z-Zencânî adını vermiştir. Molla Ali’nin bu kitabı yakın zamana kadar medreselerde ʻİzzî’den önce ders kitabı olarak okutulup ezberletiliyordu. Bu kitabı okuyan bir talebe kendi dilinde bir sarf kitabı okuduğu için hem sarfı daha iyi anlamış hem de ondan sonra okuyacağı ʻİzzî’yi daha iyi kavramak için bir altyapıya sahip oluyordu.

Molla Ali’nin bu iki eseri Kürt dili ve Kurmanci lehçesiyle nesir şeklinde yazılmış ilk ders kitabı olma özelliğini taşımaktadırlar.

Şeyh Abdurrahman Şâvırî sarf ilminin tüm konularını kısa, öz ve anlaşılır bir şekilde ele alıp açıkladığı el-Muʻcizu’n-Nazîf adında Kürtçe manzum bir kitap yazmıştır. Tespit ettiğimiz kadarıyla Şeyh Abdurrahman’ın bu eseri Kürt dili ve Kurmanci lehçesiyle nazım şeklinde yazılmış ilk eserdir. Böylece Şeyh Abdurrahman, sarf ilmini Kürtçe yazan

190 Mahmoud, Ali Teramâhî…, s. 52; Nusrettin Bolelli, Kürt Bilginlerin Yazdıkları Bazı Eserlerin Tanıtımı, Bingöl Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Dergisi, Yıl: 1, Cilt: 1, Sayı: 1, Ocak 2015, s.

76.

63

ilk âlim olma ünvanını Molla Ali’ye kaptırsa da sarfı Kürtçe manzum bir şekilde yazan ilk Kürt âlimdir denilebilir.

2. Nahiv ilmi ile ilgili olanlar:

Kitâbu’z-Zurûf: Bu kitap m. 19. yüzyılda yazılmıştır. Müellifi medrese çevrelerinde Molla Yunus Arkatanî diye meşhurdur. Kitabın hacmi küçük olup toplam on sayfadan müteşekkildir. Kitabın ilk yedi sayfası Arapçanın zor konularından biri olan zarflar ve öğrenci için iʻrâb açısından karmaşık konulardan car-u mecrûr konusunda temel bilgileri öğrencinin fazla zorlanmadan anlayacağı bir dille basitleştirerek anlatır. Son üç sayfası ise nahiv ilminin tarifi, kurucusu, konusu ve iʻrâbın kısımları hakkında kısaca bilgi verir. Bu eser 2008 yılında Arapçaya da çevrilmiştir.192 Kitâbu’z-Zurûf yazıldığı tarihten günmüze kadar medreselerde ders kitabı olarak okutulup ezberletilmektedir. Bazı medreselerde ise Arapça tercümesi okunmaktadır.

Kitâbu’t-Terkîb: Bu kitap da aynı Zurûf gibi Molla Yunus Arkatanî tarafından 19. yüzyılda kaleme alınmıştır. Abdulkahir el-Curcânî’nin el-‘Avâmil isimli eserinin ilk bir buçuk sayfasının besmeleden itibaren terkibini yapmaktadır.193 Terkipten maksat her bir kelimenin cümle içindeki fail, mefʻûl, muzafunileyh vb. olması gibi konumunu; iʻrâb yönünden tahlilini yapmaktadır. Kelimenin iʻrâb tahlilini yaparken orada geçen bir dil terimi münasebetiyle nahiv konularını da açıklamaktadır. Fakat sistematik olarak nahiv kurallarını ele alıp açıklayan bir nahiv kitabı değildir. “Bu eser tıpkı İbn Mâlik’in

Elfiyye’sinin iʻrâbına ağırlık veren Mekûdî ve Birgivî’nin İzhâr’ının iʻrâbını Osmanlıca yapan Bedâiʻu’l-İzhâr eserleri gibi iʻrâb yapan bir eserdir.”194

192 Bolelli, Kürt Bilginleri…, s. 76; Çiçek, Şark Medreseleri…, s. 48-49: Selman Yeşil, Medreselerde Arap Diline Dair Okutulan Kürtçe Kitaplar, Medrese ve İlahiyat Kavşağında İslâmî İlimler

(Uluslararası Sempozyumu), Bingöl Üniversitesi Yayınları, c.1, Bingöl 2012, s. 457.

193 Çiçek, Şark Medreseleri…, s.51; Yeşil, Medreselerde…, s. 458-459. 194 Çiçek, Şark Medreseleri…, s. 51.

64

Kitâbu’t-Terkîb, günümüze kadar medreselerde ders kitabı olarak okunmaktadır. Bizim okuduğumuz dönemde baştan sona kadar ezberlenir ve hocalar tarafından düzenli olarak dinlenirdi.

Mir’âtu’l-İʻrâb’ın bu kitaplar içindeki yeri ve önemine gelince, Molla Ali’nin iki

kitabı her ne kadar Kürtçe yazılan ilk ders kitabı olma özelliğine sahip olsalar da bunlar Arap dili gramerinin sarf kısmı hakkındadırlar. Mir’âtu’l-İʻrâb ise nahiv ilmi hakkındadır. Molla Yunus’un Zurûf ve Terkîb’i nahiv ilmi hakkında yazılmış Kürtçe ders kitaplarıdır. Fakat bunlar nahvin bütün konularını ele almamaktadır. Birincisi nahvin iki konusu olan zarflar ve car-u mecrûrlardan bahsetmekte, ikincisi ise el-ʻÂvâmil’in bir buçuk sayfasında geçen kelimelerin iʻrâb yönünden tahlilini yapmaktadır. Mir’âtu’l-İʻrâb ise nahvin bütün konularını açıklayan bir ders kitabıdır. Dolaysıyla Mir’âtu’l-İʻrâb bütün nahiv konularını açıklayan ilk Kürtçe nahiv kitabı ünvanına sahiptir denilebilir. İşte Mir’âtu’l-İʻrâb’ı diğer nahiv kitaplarından ayıran ve onu çok özel ve değerli bir kitap kılan da bu özelliğidir.

Şeyh Abdurrahman’ın Mir’âtu’l-İʻrâb’ta geçen konuları manzum olarak yazdığı

Livâ’u’l-İʻrâb isimli bir eseri vardır. Bildiğimiz kadarıyla bu kitap bütün mahiv kurallarını

anlatan ilk Kürtçe manzum eserdir.

Netice olarak diyebiliriz ki (tespit edebildiğimiz kadarıyla) Şeyh Abdurrahman Şâvırî sarf ilminin bütün konularını Kürtçe manzum bir şekilde, nahiv konularını da hem manzum hem mensur bir şekilde Kürtçe yazan ilk âlim, el-Muʻcizu’n-Nazîf kitabı bütün sarf konularını ele alan ilk Kürtçe manzum eser, Mir’âtu’l-İʻrâb ve Livâ’u’l-İʻrâb kitapları da nahiv ilminin bütün konularını ele alan ilk mensur ve manzum eserlerdir.

2.2. ŞEYH ABDURRAHMAN’IN MİR’ÂTU’L-İʻRÂB’TAKİ METODU