• Sonuç bulunamadı

2.5. YaĢlılarda Enerji ve Besin Ögelerinin Önem

2.5.3. Mikro Besin Ögeleri 1 Mineraller

Kalsiyum: Kemik sağlığı için (özellikle osteoporozun önlenmesinde) önemli

bir mineraldir. YaĢlılarda görülen fiziksel aktivitede azalma durumu, kemiklerden kana kalsiyum geçiĢini artırmaktadır. Ayrıca iĢtahsızlık görülmesi durumunda kalsiyum kaynakları yetersiz alınmaktadır. YaĢın ilerlemesiyle beraber D vitamini fonksiyonlarında azalma olması, kalsiyum emilimini de olumsuz yönde etkileyerek kalsiyum emiliminin azalmasına neden olmaktadır (56). 65 yaĢ ve üzeri erkek ve kadınlar için günlük kalsiyum alımı 1200 mg olarak önerilmektedir (55).

Demir: YaĢlı bireylerdeki et (hem demir) tüketiminde azalma veya demir

inhibitörlerinin tüketiminin artması gibi beslenme alıĢkanlıklarındaki değiĢiklikler, diyetle alınan demirin biyoyararlılığını değiĢtirebilir. YaĢlanma ile iliĢkili olarak antasitlerin kronik olarak kullanımı veya diğer asitliği düĢüren ilaçların kullanımı nedeniyle oluĢan gastrik asiditenin azalması, bağırsaktan demir emilimini azaltabilir. AĢırı demir alımında; demir pro-oksidan olarak rol oynayarak dokularda serbest radikal hasarını artırmakta ve hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır (61). Hayvansal kaynaklı besinlerdeki demirin çoğunluğu hem demirdir ve Fe+2 Ģeklindedir. Bitkisel kaynaklı besinlerdeki demirin çoğunluğu ise, hem olmayan demirdir ve Fe+3 Ģeklindedir. Hayvansal kaynaklı besinlerdeki demirin emilimi, bitkisel kaynaklı besinlerdeki demire göre daha yüksektir (56). 65 yaĢ ve üzeri erkek ve kadınlar için günlük demir alımı 10 mg olarak önerilmektedir (55).

Çinko: Biyolojik ve biyokimyasal faaliyetlerde çeĢitli görevleri olan ve aynı

zamanda biliĢsel fonksiyonlar için önemli olan bir mineraldir. BiliĢsel performans, ruhsal durum ve algılanan stres gibi bazı psikolojik durumlarda, yaĢlanma ile (özellikle 60 yaĢından itibaren) değiĢme veya azalma olabilir. Ruhsal durum bozuklukları ve depresif durum, düĢük serum çinko konsantrasyonu durumunda görülebilir. Bunlar; dayanıksızlık, herhangi bir iĢi yapmada yetersizlik ve yaĢla iliĢkili dejeneratif hastalıkların insidansında artıĢa neden olabilir. Ġntestinal malabsorbsiyon veya yetersiz beslenme, yaĢlılarda çinko eksikliğinin baĢlıca nedenleridir (62). 65 yaĢ ve üzeri erkekler için günlük 11 mg ve kadınlar için günlük 10 mg çinko alımı önerilmektedir (55). Marcellini ve ark. (62) tarafından yapılan çalıĢmada; azalmıĢ plazma çinko seviyesi ile biliĢsel zayıflama, depresyon ve algılanan stres gibi psikolojik durumlar arasında önemli iliĢki bulunmuĢtur. Çinko eksikliği, çinkodan zengin besinlerin daha az tüketilmesinden kaynaklanabilir.

Sodyum: AĢırı sodyum hipertansiyon riskini artırarak kalp hastalığı, inme ve

böbrek hastalığına neden olabilmektedir. Fazla tuz tüketiminden dolayı oluĢan yüksek kan basıncı, daha fazla meyve-sebze ve düĢük yağlı süt ürünleri tüketilmesi gibi DASH diyeti uygulamaları ile azaltılabilir. Özellikle yaĢlı bireyler, düĢük sodyumlu diyete bağlı kalmada ek zorluklar yaĢamaktadır. Bunun nedeni; yaĢlılarda fonksiyonel ve fiziksel sınırlamalar nedeniyle yemek hazırlamada çoğunlukla zorluklar yaĢanmasıdır. Bundan dolayı da çoğunlukla yüksek sodyum içeren

iĢlenmiĢ, önceden hazırlanmıĢ ve hazır yemekleri tercih etmeleri kan basıncını yükseltebilmektedir (63). 65 yaĢ ve üzeri yaĢlı bireylerde günlük sodyum alımının 2.4 g‘ı dolayısıyla günlük tuz tüketiminin de 6 g‘ı geçmemesi önerilmektedir (5).

Potasyum: Sebze ve meyve tüketiminin artırılması, alınan potasyum

miktarını artırarak hipertansiyon riskini azaltıcı etki gösterebilir. 65 yaĢ ve üzeri yaĢlı bireyler için günlük 3.5 g potasyum alımı önerilmektedir (5).

Fosfor: Kemik sağlığının korunması için kalsiyum fosfor oranı en az 1

olması gerekir. Uzun süre antasit olarak alüminyum hidroksit kullanan bireylerde fosfor eksikliği oluĢabilir. Yorgunluk, iĢtahsızlık, ağrı ve kemik kaybının artması fosfor eksikliğinin en önemli belirtileridir (5). 65 yaĢ ve üzeri erkek ve kadınlar için günlük fosfor alımı 700 mg olarak önerilmektedir (55).

Magnezyum: Sağlıklı bireylerde yaĢam boyunca toplam plazma magnezyum

konsantrasyonu sabit kalmaktadır. Fakat toplam vücut magnezyum ve hücre içi magnezyum miktarı yaĢ arttıkça azalma eğilimi göstermektedir. YaĢlı bireylerde diyetle alınan magnezyumda eksiklik görülmesi yaygın bir durumdur. Magnezyum eksikliğinin sık görülen nedenleri; azalmıĢ intestinal absorpsiyon, azalmıĢ magnezyum kemik depoları ve idrarla olan aĢırı kayıplardır. YaĢlanmada görülen magnezyum eksikliğinin sekonder nedenleri; çeĢitli hastalıklar (insülin direnci veya tip 2 diyabet gibi) ve ilaçlar (idrarla fazla magnezyum atımına neden olan diüretiklerin kullanımı) olabilmektedir. Hem yaĢlanma hem de magnezyum eksikliği olması, oksijen kaynaklı serbest radikallerin aĢırı üretimi ve düĢük dereceli inflamasyon ile iliĢkilidir (64). 65 yaĢ ve üzeri erkekler için günlük 420 mg ve kadınlar için günlük 320 mg magnezyum alımı önerilmektedir (55). Yapılan bir çalıĢmada; hem düĢük serum magnezyum seviyesinin hem de diyetle yetersiz magnezyum alımının düĢük dereceli sistemik inflamasyon ile iliĢkili olduğu bulunmuĢtur (64).

Selenyum: Ġnsan sağlığında önemli bir rolü olan selenyum, vücut için önemli

enzim olan selenoproteinlerin temel bileĢenidir. Selenoproteinler; redoks homeostazında, tiroid hormon metabolizmasında, oksidatif stres ve inflamasyona karĢı korumada fonksiyonel olarak görevlidir (65). 65 yaĢ ve üzeri erkek ve kadınlar için günlük 55 mcg selenyum alımı önerilmektedir (55).

Krom: Kromun üç değerli formu (Cr-III) karbonhidrat, lipid ve nükleik asit

metabolizması fonksiyonları için gereklidir. Özellikle kromun glikoz ve insülin metabolizması üzerindeki etkileri ile ilgili çeĢitli araĢtırmalar vardır. Krom, insülinin etkisini gösterebilmesi için düzenleyici olarak görev yapar. Krom optimal seviyede olduğunda daha az insülin gereklidir. Çünkü krom insülinin etkinliğini artırmaktadır (66). Ayrıca, yaĢ arttıkça akciğer hariç diğer dokuların krom seviyesi azalmaktadır (5). 65 yaĢ ve üzeri erkekler için günlük 30 mcg ve kadınlar için günlük 20 mcg krom alımı önerilmektedir (55). Yapılan yeni çalıĢmalarda; kromun özellikle insülin reseptör tirozin kinazı aktive ettiği ve insülin reseptörünün fosforilasyonunu artırdığı gösterilmiĢtir. Diyabetli bireylerde, azalmıĢ insülin reseptörü fosforilasyonu ve bu yüzden azalmıĢ insülin duyarlılığı görülmektedir (66).

2.5.3.2. Vitaminler

Antioksidan Vitaminler (A, C ve E Vitaminleri): Enzimatik olmayan

antioksidanların (β-karoten, α-tokoferol ve askorbik asit) yeterli olarak sağlanması, oksidatif dengeyi olumlu yönde düzeltebilir. Bu vitaminlerin supleman olarak değil de bu besin ögeleri açısından zengin besinlerle sağlanmasıyla da pozitif etkiler görüldüğü çeĢitli araĢtırmalarda gösterilmiĢtir. A, C ve E vitaminleri hücre çoğalmasında antioksidan olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda bağıĢıklık sistemindeki hücreleri, reaktif oksijen ve nitrojen türlerinin zararlı etkilerine karĢı korumada görevli vitaminlerdir. Patojenlerle mücadelede ve bağıĢıklık yanıtta önemli rolleri olduğundan dolayı yaĢla iliĢkili bozulmuĢ immün fonksiyon için yeterli olarak alınması gereken vitaminlerdir (67). 65 yaĢ ve üzeri erkekler için günlük 900 mcg A vitamini, 90 mg C vitamini ve 15 mg E vitamini; kadınlar için günlük 700 mcg A vitamini, 90 mg C vitamini ve 15 mg E vitamini alımı önerilmektedir (55). Wengreen ve ark. (68) tarafından yaĢlılar üzerinde yapılan bir çalıĢmada; yalnızca C vitamini veya E vitamini ile beraber alımının mental durum üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu bulunmuĢtur. Besin veya supleman olarak C vitamini, E vitamini ve karoten alımının yaĢlı bireylerde biliĢsel zayıflamayı geciktirebileceği belirtilmiĢtir.

B6 (Piridoksin), B12 (Siyanokobalamin) ve B9 (Folat) Vitaminleri: Bu

vitaminlerdeki eksiklikler, nörolojik ve psikolojik disfonksiyon ile iliĢkilidir. YaĢlılıkta kognitif bozukluk ve demans durumu, bu B vitaminlerinin yetersiz

alınması ve yüksek plazma homosistein düzeyi ile iliĢkili olabilir. Yüksek plazma homosistein düzeyi, kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörüdür (69). 65 yaĢ ve üzeri erkekler için günlük 1.7 mg B6 vitamini, 2.4 mcg B12 vitamini ve 400 mcg

folat vitamini; kadınlar için günlük 1.5 mg B6 vitamini, 2.4 mcg B12 vitamini ve 400

mcg folat vitamini alımı önerilmektedir (55). Luchsinger ve ark. (70) tarafından yaĢlı bireyler üzerinde yapılan bir çalıĢmada; toplam folat alımı arttığında (1. çeyrekte ≤292.9 mcg iken, 4. çeyrekte ≥487.9 mcg) Alzheimer hastalık riskinin azaldığı bulunmuĢtur.