• Sonuç bulunamadı

Mevcut derin depolama faaliyetleri Mevcut derin depolama faaliyetler

Belgede Günümüzde nükleer enerji (sayfa 36-38)

1999’da ABD savunma amaçlı nükleer faaliyetlerden ortaya çıkan uzun ömürlü, ısı yaymayan radyoaktif atıkları New Mexico’da Atık İzolasyon Pilot Tesisinde (WIPP) tuz oluşumu içinde ve toprağın 650 m derinliğindeki büyük mağaralarda gömmeye başlamıştır. 2002’de ise ABD detaylı araştırmayı takiben yüksek seviyeli atık ve kullanılmış nükleer yakıt için ulusal depo olarak hizmet vermek üzere Yucca Dağını resmen önermiştir. 2001’de Finlandiya parlamentosu, yerel idarenin ulusal bir gömme tesisine ev sahipliği yapmayı kabullendiği Eurajoki’de, kullanılmış nükleer yakıt için ulusal jeolojik gömme tesisinin yapılması yönünde prensip kararı almıştır.

Taşıma

Radyoaktif atıkların hacimlerinin nispeten küçük olması ve uzun süre izolasyon gerektirmesi nedeniyle, genel olarak bu atıklara merkezileştirilmiş ara depolama ve nihai depolama uygulanmaktadır. Bu durum kullanılmış yakıtın veya atığın belirlenmiş yerlere taşınmasını gerekli kılmıştır. Endüstride ve tıbbi uygulamalarda kullanılan radyoaktif maddelerin de tedarikçi ve kullanıcı arasında taşınması gereklidir.

Radyoaktif maddelerin güvenli taşınması öncelikle ulusal bir sorumluluktur. Bununla birlikte 60 civarında ülke UAEA’nın, taşıma uygulamalarının uyumunu ve standardizasyonunu sağlayan “Radyoaktif Maddelerin Güvenli Taşınması için Düzenlemeler (Regulations for the

Safe Transport of Radioactive Material) ”ini uygulamaktadır. İlave olarak Uluslararası Sivil

Havacılık Örgütü (188 sözleşmeli taraf) ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (162 üye ülke) deniz ve hava taşımacılığında UAEA'nın bu prensiplerini uygulamayı zorunlu kılmışlardır. Bu düzenlemeler, ne şekilde taşınırsa taşınsın güvenliğin radyoaktif maddenin paketlenmesine bağlı olduğu temel prensibini içerir. Bazı aşamalarda olası trafik kazalarında bu prensip, paketler şiddetli kazalara karışsa bile herhangi bir radyolojik sonuçların önlenmesini sağlar.

Tablo 4.4. Yeraltı Laboratuarlarına Örnekler

Ülke Sahalar

Belçika Mol/Dessel: 1984’ten beri sahada özel araştırmalar Finlandiya Olkiluoto:1992’den beri sahada özel araştırmalar Fransa Bure: Laboratuvar yapımı 2002’de başlamıştır

Asse: 1965’ten beri sahada özel araştırmalar Almanya

Gorleben:1985’ten beri sahada özel araştırmalar Mizunami: 2002’den beri sahada özel araştırmalar Japonya

Horonobe 2001’den beri sahada özel araştırmalar Grimsel: 1984’ten beri sahada özel araştırmalar İsviçre

Mont Terri:1995’ten beri sahada özel araştırmalar

ABD Yucca Mountain, Nevada:1993’ten beri sahada özel çalışmalar

Gereksinimler ve kontroller maddenin arz ettiği tehlikeyle orantılıdır. Örneğin, bazı tıbbi izotoplar mukavva paketlerde taşınabilir; içindeki radyoaktif malzeme miktarı sınırlandırılmış 1999’da ABD savunma amaçlı nükleer faaliyetlerden ortaya çıkan uzun ömürlü, ısı yaymayan

radyoaktif atıkları New Mexico’da Atık İzolasyon Pilot Tesisinde (WIPP) tuz oluşumu içinde ve toprağın 650 m derinliğindeki büyük mağaralarda gömmeye başlamıştır. 2002’de ise ABD detaylı araştırmayı takiben yüksek seviyeli atık ve kullanılmış nükleer yakıt için ulusal depo olarak hizmet vermek üzere Yucca Dağını resmen önermiştir. 2001’de Finlandiya parlamentosu, yerel idarenin ulusal bir gömme tesisine ev sahipliği yapmayı kabullendiği Eurajoki’de, kullanılmış nükleer yakıt için ulusal jeolojik gömme tesisinin yapılması yönünde prensip kararı almıştır.

Taşıma

Radyoaktif atıkların hacimlerinin nispeten küçük olması ve uzun süre izolasyon gerektirmesi nedeniyle, genel olarak bu atıklara merkezileştirilmiş ara depolama ve nihai depolama uygulanmaktadır. Bu durum kullanılmış yakıtın veya atığın belirlenmiş yerlere taşınmasını gerekli kılmıştır. Endüstride ve tıbbi uygulamalarda kullanılan radyoaktif maddelerin de tedarikçi ve kullanıcı arasında taşınması gereklidir.

Radyoaktif maddelerin güvenli taşınması öncelikle ulusal bir sorumluluktur. Bununla birlikte 60 civarında ülke UAEA’nın, taşıma uygulamalarının uyumunu ve standardizasyonunu sağlayan “Radyoaktif Maddelerin Güvenli Taşınması için Düzenlemeler (Regulations for the

Safe Transport of Radioactive Material) ”ini uygulamaktadır. İlave olarak Uluslararası Sivil

Havacılık Örgütü (188 sözleşmeli taraf) ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (162 üye ülke) deniz ve hava taşımacılığında UAEA'nın bu prensiplerini uygulamayı zorunlu kılmışlardır. Bu düzenlemeler, ne şekilde taşınırsa taşınsın güvenliğin radyoaktif maddenin paketlenmesine bağlı olduğu temel prensibini içerir. Bazı aşamalarda olası trafik kazalarında bu prensip, paketler şiddetli kazalara karışsa bile herhangi bir radyolojik sonuçların önlenmesini sağlar.

Tablo 4.4. Yeraltı Laboratuarlarına Örnekler

Ülke Sahalar

Belçika Mol/Dessel: 1984’ten beri sahada özel araştırmalar Finlandiya Olkiluoto:1992’den beri sahada özel araştırmalar Fransa Bure: Laboratuvar yapımı 2002’de başlamıştır

Asse: 1965’ten beri sahada özel araştırmalar Almanya

Gorleben:1985’ten beri sahada özel araştırmalar Mizunami: 2002’den beri sahada özel araştırmalar Japonya

Horonobe 2001’den beri sahada özel araştırmalar Grimsel: 1984’ten beri sahada özel araştırmalar İsviçre

Mont Terri:1995’ten beri sahada özel araştırmalar

ABD Yucca Mountain, Nevada:1993’ten beri sahada özel çalışmalar

Gereksinimler ve kontroller maddenin arz ettiği tehlikeyle orantılıdır. Örneğin, bazı tıbbi izotoplar mukavva paketlerde taşınabilir; içindeki radyoaktif malzeme miktarı sınırlandırılmış

olmasına rağmen, paketlerin görülebilir şekilde taşıma etiketleri ile etiketlenmesi, taşıma paketlerinin sertifikalı olması ve taşıyıcının gerekli dokümantasyona sahip olması gerekmektedir. Diğer taraftan kullanılmış nükleer yakıt veya yüksek seviyeli atık, şiddetli kaza şartlarında halkı korumak ve ciddi kaza koşullarında radyolojik sızıntısının oluşmamasını temin etmek için yüksek derecede sağlamlığa ve güvenilirliğe sahip olan kaplarda taşınmalıdır (Şekil 4.5).

olmasına rağmen, paketlerin görülebilir şekilde taşıma etiketleri ile etiketlenmesi, taşıma paketlerinin sertifikalı olması ve taşıyıcının gerekli dokümantasyona sahip olması gerekmektedir. Diğer taraftan kullanılmış nükleer yakıt veya yüksek seviyeli atık, şiddetli kaza şartlarında halkı korumak ve ciddi kaza koşullarında radyolojik sızıntısının oluşmamasını temin etmek için yüksek derecede sağlamlığa ve güvenilirliğe sahip olan kaplarda taşınmalıdır (Şekil 4.5).

Şekil 4.5. Tipik Yüksek Seviyeli Atık (YSA) Taşıma Kabı

ABD 1970 ve 1980’lerde nükleer yakıt taşıma kaplarının gerçek yaşamdaki kaza şartlarına maruz kalmasının etkilerini saptamak için bir dizi testler gerçekleştirmiştir. Bu testler şunları içermektedir:

• Taşıma kabı yüklü bir kamyonun ön gerilmeli beton duvara 130 km/sa hızla çarpması, • Bir traktör römorku üzerinde bulunan kaba 130 km/sa hızla hareket eden bir

lokomotifin çarpması,

• Bir kabın 600 m yükseklikten bırakılarak sert zemine 380 km/sa hızla çarpması.

1984’te İngiltere’de yapılan benzer testler gibi bütün bu testlerde taşıma kabı sağlam olarak kalmış, daha sonra yapılan muayenelerde radyoaktivite salımının olmadığı görülmüştür.

Şekil 4.5. Tipik Yüksek Seviyeli Atık (YSA) Taşıma Kabı

ABD 1970 ve 1980’lerde nükleer yakıt taşıma kaplarının gerçek yaşamdaki kaza şartlarına maruz kalmasının etkilerini saptamak için bir dizi testler gerçekleştirmiştir. Bu testler şunları içermektedir:

• Taşıma kabı yüklü bir kamyonun ön gerilmeli beton duvara 130 km/sa hızla çarpması, • Bir traktör römorku üzerinde bulunan kaba 130 km/sa hızla hareket eden bir

lokomotifin çarpması,

• Bir kabın 600 m yükseklikten bırakılarak sert zemine 380 km/sa hızla çarpması.

1984’te İngiltere’de yapılan benzer testler gibi bütün bu testlerde taşıma kabı sağlam olarak kalmış, daha sonra yapılan muayenelerde radyoaktivite salımının olmadığı görülmüştür.

Belgede Günümüzde nükleer enerji (sayfa 36-38)

Benzer Belgeler