• Sonuç bulunamadı

Metodolojik Olarak Müziği Kullanmak: Elizabeth Martin, y-Condition

3. MÜZĐK VE MĐMARLIK ĐLĐŞKĐLERĐNE TARĐHSEL BAKIŞ

3.2 Rönesans Dönemi Müzik ve Mimarlık Đlişkileri

3.3.6 Metodolojik Olarak Müziği Kullanmak: Elizabeth Martin, y-Condition

Elizabeth Martin’in (1994, s:16) aktardığına göre mimar Louis Kahn “mimari tasarım sürecinin sonsuzlukla başladığını, sınırlarla devam ettiğini ve sonra tekrardan sonsuzluğa ulaştığını” söylemiştir. Yani Kahn, tasarım sürecinin başındaki soruşturma sürecinin sonsuzluğunun, çizim ve inşa etme eylemi ile sınırlandığını, son olarak da bir mimarlık parçası olarak tekrar sonsuzluğa ulaştığını açıklamak istemiştir. Benzer şekilde Elizabeth Martin bu projenin başlangıcında sonsuz bir soruşturma güdüsüyle başlamış, müzik ve mimarlık disiplinleri arasındaki transferin “geçirgen bir anlamsal bir zar” gibi davrandığını öne sürmüştür. Martin’in bu disiplinlerarası soruşturmadaki amacı, “aynı fikirlerin, aynı orijinden farklı dillerdeki sunumunu yapabilen bir tasarım aracı keşfetmektir (Martin, 1994, s:16). Bu nedenle y-Condition, limitlerin elverdiği ölçüde, iki sanat formunu karşılaştırmalı bir yöntemle deneyimlemenin ve iki disiplin arasında organik, tutarlı ilişkiler açığa çıkarmanın somut bir örneğidir. Martin’e göre bu ilişkiler bir tarafta (mimarlık) ışık ve optik yasaları, diğer tarafta ise (müzik) ses ve işitme yasaları ile başlamaktadır.

Tasarımın programı önceden de bahsedildiği gibi disiplinlerarası bir metodoloji yaratmak ve tanımlamaktır. Martin, bu nedenle yapının tasarlanacağı mekânı veya ortamı ve yapının programını sadece birer teori olarak kabul etmiştir. Yapının programını minimalist müziğin teorilerinde arayan Martin, projenin şekilleneceği mekan veya ortam için ise minimalist müziğin, sadelik, tekrarlanma, illüzyon veya algı, olayların döngüsü, karmaşa, yoğunluktaki ani değişim, kaydırma tekniği gibi karakteristiklerini yansıtan yüksek bir ova olarak seçmiştir. Martin’in doğal bir metafor olarak kullandığı arazinin (ova) minimalist müzikle benzer bu özellikleri, topografik haritalar veya coğrafi göstergeler sistemi incelendiğinde açıkça görülebilir.

Martin projeye başlarken, Steve Reich, Terry Riley, Philip Glass ve La Monte Young gibi önemli minimalist bestecilerin çalışmalarını incelemiştir. Minimal müzikte ve geleneksel klasik müzikte ana düşünceler ve kullanılan materyaller benzerdir. Fakat minimal müzikte, geleneksel klasik müziğin bazı kuralları kırılmakta, kaybolmaktadır. Yani başka bir deyişle bestecilikteki minimalist yaklaşım, klasik batı müziğinin temelini oluşturan armoni, kontrpuan ve biçim unsurlarının kullanım şeklini değiştirmiştir. Minimalist yaklaşım sadece algıyı birebir etkileyen faktörleri

göz önünde tutar ve geri kalanı reddeder. Minimal müzik kompozisyonu, hiyerarşik strüktürü reddeder, dokuyu ön plana çıkarır. Bu sayede, kompozisyonu müzikal olayların devamlılığından çıkartarak, müzikal olayların ardışıklığına yöneltir. Başka bir deyişle, geleneksel klasik müzik kompozisyonunda giriş, gelişme, sonuç benzeri bölümler vardır ve bu, müzikal bütünlüğü sağlayan bir şablon olarak kabul edilmektedir. Minimal müzik ise temel formun yinelendiği, daha küçük birimler ve farklı ritimler eklenerek müzikal bir doku haline getirilen döngüler üzerine yoğunlaşır. Bu sayede döngüsel bir deneyim yaratır (Martin, 1994)

Bu bağlamda Elizabeth Martin minimal müzik teorisi ile görsel iletişim kuran bir grafik notasyon müziği yaratmıştır. Parça, grafik olarak minimal müziğin yukarıda bahsedilen genel prosedürlerine uygun olarak ele alınmıştır (Şekil 3.48)

Grafik notasyonu incelersek; zamansal bir doku ve kırk beş notalık bir diziden oluşan grafik notasyonda her bir kare, notasyonda bir sekizlik notaya denk gelmektedir. Notasyonun üstünde ritmik hücre, sağ tarafında ise çeşitli artikülasyon modları verilmiştir. Parçanın strüktürü, ardışık notaları birbirine bağlayan çizgiler ile tamamlanmaktadır. Bu egzersize paralel olarak Martin, y-Condition’ın tasarım sürecini şekillendirmiştir. Bu doğrultuda notasyondaki bir kare yapı içindeki en küçük birimle (duvar, taban yüzeyi vb.) eşdeğerdir. Bu birimler grafik notasyondaki

sembolleri ile gösterilen zamansal uzamda (daraltıp, genişletme tekniği ile) daraltılan ve genişletilen mekânsal birimlerdir. Bu birimler birbirlerine aynı mekânsal kalitedeki çizgisel mekânlarla bağlanırlar. Bu sayede birimsel strüktür tamamlanmış olur. Bu katmansal çizim y-Condition’ın yaratım sürecinin iskeletidir (Şekil 3.49 ve Şekil 3.50)

Minimal müziğin önemli karakteristiklerinden biri tempo ve ritim dokularının birbiri içine geçerek, yeni katmansal yüzeyler yaratmasıdır. Martin’in grafik notasyonundaki birbirine bağlı ardışık ölçülerin ilk vuruşlarını temsil eden çizgiler, birbiri içine geçen ritim ve tempoyu, dolayısıyla bir olaylar döngüsünü (cycle of events) yaratmaktadır. “Burada olay kavramı kesin bir zamanda ve kesin bir yerde gerçekleşen bir olguyu anlatmaktadır. Yani başka bir deyişle olay, zaman ve mekânın bir kompozisyonudur (Martin, 1994, s:22). y-Condition’da olay, fazı kaydırılmış Şekil 3.49: y-Condition’ı meydana getiren, daraltma-genişletme tekniği ile oluşturulan mekânsal birimler, Elizabeth

Martin. (Martin, 1994)

evrelerin kesişmesidir ve belirli bir biçimde olaylar döngüsü, mekânsal pozisyonları belirleyen matematiksel sistemleri takip ederek birbirine bağlanan noktalardaki farklı evrelerin, tesadüfi karşılaşmalarıdır. Şekil 3.51, bu matematiksel sistemleri takip ederek birbirine bağlanan farklı evrelerin (geometrilerin, yüzeylerin) metodolojik olarak nasıl çalışıldığını göstermektedir.

Proje içinde oluşan olaylar döngüsünü yaratmak için kullanılan kaydırılmış mekânlar, yapı strüktürünün formunu belirler. Kaydırma tekniği, minimal müzikte tekrar eden bir dokunun, aynı özelliklere sahip ama zaman aralığında çok kısa bir süre içinde hızlandırılan ikinci doku ile üst üste çakıştırılmasıdır. Bu sayede, döngüsel ve çok bileşenli yeni bir katman oluşur. Özellikle Steve Reich bu besteleme tekniğini eserlerinde sıkça kullanmıştır.

Kaydırılmış mekân (Phase-shifted Space) çok boyutlu bir mekândır; bir yer temsili yapmaktan çok, bir olay temsili yapar. Olay dizilerinin zaman içindeki hareketi gibi, strüktür özellikli bir portre oluşturur. Bu belirli durum içinde y-Condition’da ilk yüzey değişmez bir şekilde kalırken, ikinci ve üçüncü yüzey çok az miktarda kaydırılmış olarak kullanılmıştır. Böylece form, yüzeyler üzerinde açılan boşlukların minimal müzikteki gibi kaydırılması ile anlamını bulmaktadır (Şekil 3.52). “Hem minimal müzik teorisinde hem de y-Condition’da bu evre (faz) kaydırma tekniği olayların davranışsal portresini yaratmaktadır (Martin,1994,s:22).

Minimal müziğin bir diğer karakteristiği de kompozisyonun strüktürel yapısının hareket hissi yaratmasıdır. Yoğunluktaki ani başkalaşımlar nedeniyle modüler bir müzikal figür kendi kendine dokunun içine eklenir veya çıkar. Dolayısıyla sürekli bir doku hissi yaratır. Sonuç olarak minimal müzik, daraltılarak veya genişletilerek yaratılan modüler ve bileşik figürlerin, müzikal süreklilikte yükselmesi ve alçalması ile oluşan sınırlı ve genişletilmiş bir zaman hissi üzerine şekillenir.

Martin ise projenin içindeki kubik elementlerin mekanik bir ray üzerindeki hareketlerinde bu cevabı aramıştır. Bu bağlamda, hareketli küpler arasındaki geniş mekânlar ve statik strüktür yaz gündönümünde bir gözlem platformu olarak

kullanılacak, kış gündönümünde ise hareket ederek bir koridor, geçiş yolu oluşturacaktır (Şekil 3.53). Bu sayede yeni bir zamansal ve mekânsal döngü strüktür programının içine dâhil olacaktır. Sonuçta yoğunluk değişimi (alteration of density), bu strüktürel hareketin, aritmetik ve ritmik anlamda sonsuz değişken bir mekânsal ilişki yaratması ile sağlanmaya çalışılmıştır (Martin,1994).

Şekil 3.53: Yoğunluktaki Başkalaşım, kübik elementlerin hareketi. (Martin,1994)

Sonuç olarak, y-Condition’da Martin, somut bir sonuca ulaşmak yerine, mimarlığın başka bir disiplinin yaratım süreciyle nasıl sürdürülebileceğinin cevabını aramıştır. Sonuç tartışmaya ne kadar açık olursa olsun, ortaya çıkan veri bu bağlamda yapılabilecek yeni denemelere yol göstermesi bakımından oldukça önemlidir.

Elizabeth Martin y-Condition’da bu konuyla ilgili şunu söylemiştir: “y-Condition, objeler ve olaylar, mekân ve amaç, görsel ve işitsel, hareket ve obje arasındaki karmaşık ilişkiyi açıklar. y-Condition’ın tasarım süreci, karşıt görüşlü yeni buluşlara ortam hazırlayan bir keşfe önderlik eder. (Martin, 1994, s:24).

Şekil 3.54: y-Condition boyuna kesit. (Martin,1994)

Benzer Belgeler