• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde, araştırmaya konu olan tükenmişlik, stres, psikolojik dayanıklılık ve akademik iyimserlik kavramlarını ilişkisel olarak inceleyen çalışmalara yer verilmiştir. Değişkenler arasında ilişkileri en çok incelenen stres ve tükenmişlik kavramlarını konu alan çalışmalar stres başlığı altında incelendiğinden, bu bölümde özet bilgi verilmiştir.

 

Stres ile tükenmişlik ilişkisini inceleyen çalışmalardan sonra, konu başlıkları arasında en çok ilişkilendirilerek çalışılmış ikili psikolojik dayanıklılık ve stres olmuştur.

İlgili alanyazında stres kaynaklarının, tükenmişlikle pozitif yönde ilişkili olduğunu ortaya koyan araştırmalara rastlanmaktadır (Alanyalı, 2006; Farber, 1984; Gezer, 2008; Mo, 1991; Pullis, 1992; Zhou ve Wen, 2007). Yapılan literatür taramasında incelenen çalışmaların tamamı, stres ve tükenmişlik arasındaki ilişkinin varlığını desteklemektedir. Ancak Capel (1992) araştırmasında ortaokul öğretmenlerinin toplam stres ve tükenmişlik puanlarının oldukça düşük olduğunu belirtmiş, rol belirsizliği ve denetim odağının stresin en önemli kaynakları olduğunu belirterek bunların tükenmişliğe de neden olduğunu ancak duygusal tükenme boyutuyla anlamlı ilişkileri olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Psikolojik dayanıklılık ve stres ilişkisine yönelik alan yazın tarandığında, yoğun stres altındaki bireylerin psikolojik sağlıklarının en önemli göstergesinin, psikolojik dayanıklılık olarak tanımlandığı görülmektedir (Durak, 2002; Hanton ve diğ., 2003; Maddi ve diğ., 2006; Maddi ve Kobasa, 1994; Motan, 2002). Bir başka deyişle, psikolojik dayanıklılığın fiziksel ve zihinsel sağlıkla pozitif, stresin sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle negatif ilişkili olduğu görülmektedir (Maddi ve diğ., 2006). Psikolojik dayanıklılığın, stres kaynakları ve strese bağlı tepkiler arasındaki bağı etkilediği sonucuna pek çok araştırmada ulaşılmış (Hanton ve diğ., 2003; Motan, 2002), bu çalışmaların bir kısmı psikolojik dayanıklılığın, stresin ruh sağlığını tehdit eden etkilerini hafiflettiği görüşünü desteklerken, diğerleri psikolojik dayanıklılığın stresten bağımsız olarak tükenmişlik, depresyon ve iş tatmini üzerinde etkilerinin olduğu görüşünü desteklemiştir (Durak, 2002).

Nakano (1990) tarafından Japon kadınlarla ilgili olarak yapılan çalışmada, psikolojik dayanıklılığın sağlığa etkisi görülmemiştir. Bununla birlikte, Ghorbani ve diğerleri (2000), Durak (2002), Motan (2002) ve Chan (1999, 2003) tarafından yapılan çalışmalarda kavramla ilgili boyutlar net olarak ayrışmamış, psikolojik dayanıklılığın, kültürel farklılıklardan etkilenen bir kavram olabileceği düşünülmüştür. Chan (1999) tarafından lise öğrencilerine yönelik çalışmada psikolojik dayanıklılığın, stres ile strese bağlı sıkıntılar arasındaki etkileşimde etkili olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılarda, psikolojik dayanıklılık ve stresin bağımsız olarak etkili oldukları görülmüştür. Çalışmada psikolojik dayanıklılık düzeyleri yüksek olan

 

öğrencilerin, düşük olanlara oranla olumlu olayları pozitif sonuçlar doğacağına inanarak değerlendirmedikleri, sadece karşılaştıkları kötü durumları daha önemsiz bir tehdit olarak algıladıkları görülmüştür.

McCranie, Lambert ve Lambert (1987) tarafından hemşirelerin iş stresi, psikolojik dayanıklılık ve tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesini amaçlayan çalışmada, tükenmişliğin algılanan iş stresi ile yüksek, psikolojik dayanıklılık ile düşük düzeyde ilişkili olduğu görülmüştür. Psikolojik dayanıklılığın, tükenmişlik düzeyini azalttığı ancak tükenmişliğe neden olan iş stresini engelleyemediği görülmüştür. Benzer bir sonuca ulaşan Collins (1996), yine hemşirelerde uygulanan araştırmasında, yüksek psikolojik dayanıklılık-düşük iş stresi, yüksek psikolojik dayanıklılık-düşük tükenmişlik düzeyi ilişkisini vurgulamıştır. Brodnik (1991) tarafından yapılan çalışmada da psikolojik dayanıklılık, stres ve tükenmişlik kavramlarının sağlık çalışanlarındaki etkileri, daha önceki çalışmalarla tutarlık göstermektedir.

Mark, Pierce ve Molloy (1990) tarafından, tükenmişlik yaşayan lise öğretmenlerinin psikolojik ve biyolojik farklılıklarının incelendiği çalışmada, yüksek tükenmişlik belirtileri gösteren öğretmenlerin, öğretmenlik yaşamlarını çok stresli buldukları, işe bağlılık ve doyumlarının düşük olduğu görülmüştür. Çalışmanın bir diğer sonucu ise yüksek tükenmişlik belirtileri gösteren öğretmenlerin, psikolojik dayanıklılık düzeylerinin düşük olduğu ve bu öğretmenlerin daha geleneksel öğretim yöntemleri kullandıklarını göstermektedir.

Öğretmenlerde psikolojik dayanıklılık, katılım ve tükenmişliği incelediği çalışmasında Azeem (2010), toplam dayanıklılık puanıyla tükenmişliğin duyarsızlaşma boyutu arasında negatif ilişki olduğu sonucuna ulaşmıştır. Başka bir anlatımla, psikolojik dayanıklılığın artması duyarsızlaşmayı azaltmaktadır.

Sweetman, Munz ve Wheeler (1992) tarafından, avukatların genel iyi olma halleri üzerinde iyimserlik ve psikolojik dayanıklılık ilişkisini inceledikleri çalışmaya yer verilmiştir. Genel iyi olma hali ile iyimserliğin, psikolojik dayanıklılığa oranla daha ilişkili bulunduğu bu çalışmada, birbirleriyle yakın ilişkili görünen psikolojik dayanıklılık ve iyimserlik arasında, beklenenden daha düşük bir ilişki görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır.

 

Araştırmanın değişkenleriyle ilgili bulgulara Lopez, Bolano, Marino ve Pol (2010) tarafından, lise öğretmenlerinin stres, tükenmişlik ve psikolojik dayanıklılıklarının incelendiği çalışmada rastlanılmıştır. Araştırma sonucunda, sosyal destek, akademik iyimserlik ve psikolojik dayanıklılığın, öğretmenlerin stres ve tükenmişlik düzeylerinin yordayıcısı olduğu görülmüştür. Araştırma bulguları, stres, tükenmişlik, mesleki doyumsuzluk ile sosyal destek, akademik iyimserlik ve psikolojik dayanıklılığın negatif ilişkili olduğunu göstermektedir.

Benzer Belgeler