• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM: BEYZÂVÎ VE MERÂĞÎ TEFSİRİNE GÖRE NAMAZ

1.2. Namaz Anlamına Gelen Sözcükler

1.2.9. Mescid

Namaz mânasına gelen kelimelerden biri de “mescid”dır. Diğer kavramlar namazın içerdiği mânalar iken bu kavram namaz kılınan mekanın adı olması itibariyle farklı bir yorum olarak karşımıza çıkmıştır. “Mescid” kavramının sözlük anlamını verdikten sonra Beyzâvî ve Merâğî’nin görüşlerine yer vereceğiz. Mescid, secde edilen, namaz kılınan, ibâdet yapılan yer, kendisiyle secde yapılan azalar anlamına gelmektedir.356 Beyzâvî, mescidlerin namaz kılınan mekanlar olduğunu;

orada sadece Allah’a dua ve ibâdet edildiğini; genel anlamda yeryüzünün de bir mescid olduğunu çünkü yeryüzünün Resûlullah için mescid kılınmış olduğunu ifade

351Merâğî, c. I, s. 44.

352 En’am, 6/52.

353Merâğî, c. III, s. 110; Reşîd Rızâ da Merâğî’yle aynı görüştedir; Reşîd Rızâ, c. VII, s. 435.

354 Secde, 32/16.

355Merâğî, c.VII, s. 331-332.

356İbni Fâris, c. III, s. 134; İsfehânî, s. 225; İbni Manzûr, c. II, s. 1758.

50 etmiştir.357O kandil öyle evlerde yakılır ki Allah onların yüceltilmesine izin vermiştir. Orada ismi anılır. Onu orada sabah akşam tesbih eder.”358 Beyzâvî âyette geçen tesbih kelimesinin tenzih ve namaz anlamlarına geldiğini dolayısıyla âyette belirtilen evlerden kastın mescidler olduğunu ifade etmiştir.359

Beyzâvî “ De ki rabbim adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi doğrultun.

Dini ona has kılarak ona dua edin. Sizi ilkin yarattığı gibi ona döneceksiniz.”360 âyetinde geçen mescid kelimesinin namaz anlamına geldiğini ifade etmiştir.361

Merâğî ise, mescidleri ibâdet ve namazın edâ edildiği mekanlar olmasının yanısıra orada sadece Allah’a ibâdet edilip ve ona ortak koşulmayan,362 Allah’ın içinde boş sözlerden, kötü sıfatlardan temiz tutulduğu ve zatını ta’zim edilmesine emrettiği yerler olarak tanımlamıştır. Allah’ın oralarda ihlasla ibâdet yapılmasını emrettiğini ve manevi necaset olan boş söz ve müstehcen şeylerden temiz tutulmasını istediğini ifade etmiştir. Mescidlerde bütün meşguliyetlerden uzak durup tam bir kalp huzuruyla ibâdet etmenin gerektiğini belirtmiştir.363 Müfessir “ O kandil öyle evlerde yakılır ki Allah onların yüceltilmesine izin vermiştir. Orada ismi anılır. Onu orada sabah akşam tesbih eder.”364 âyetinde geçen evlerden kastedilen yerlerin mescidler olduğunu ifade etmiştir.365 Verdiği mânayı şu hadislerle teyit etmiştir: “Mescidler yeryüzünde Allah’ın evleridir. Yıldızlar semâ ehlini ışıklandırdığı gibi mescidlerde yeryüzü ahâlisini ışıklandırır.366 Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Allah Yeryüzünü bana temiz bir mescid kıldı.” 367

Merâğî, “ Ey Âdemoğulları! Her mescidin yanında zinetinizi alınız. Yeyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz.”368 âyetinde geçen mescidden muradın namaz ve özellikle cuma namazı olduğunu ifade etmiştir. Namazın ve tavafın sıhhat şartından birinin setr-i avret olduğunu ve bunun en az zînet olarak kabul edildiğini ve süsten maksadın

357Müslim, Mesâcid, 3; Beyzâvî, c. I, s. 535.

358 Nûr, 24/36.

359 Beyzâvî, c. II, s. 125.

360 A’râf, 7/29.

361 Beyzâvî, c. I, s. 237

362Merâğî, c. X, s. 226.

363Merâğî, c. VI, s. 354-355; c. III, s. 284.

364 Nûr, 24/36.

365Merâğî, c. VI, s. 355.

366 Heysemî, Ebu’l-Hasan Ali b. Ebû Bekir b. Süleyman b. Ebû Bekir b. Ömer (ö. 807), Mecmau’z-Zevâid ve Menbau’l-Fevâid, Ocak Yayıncılık, İstanbul 2015, c. II, s. 256.

367 Tirmizî, Seyr, 1553.

368 A’râf, 7/31.

51 güzel elbiseler giymek olduğunu belirtmiştir. Namazda özellikle cuma ve bayram namazlarında güzel elbiseler giymenin vacip değil sünnet olduğunu, toplantılarda, kutlamalarda ve ibâdetlerde giyim tarzının örf-i nasa (toplumun örf ve âdetlerine) göre olmasını, güzel halde olup, israftan kaçınılmasının gerektiğini ifade etmiştir.

Ayrıca müfessir, müslüman olarak her şeyde olduğu gibi giyimde de orta yola riâyet etmenin lüzumundan bahsetmiştir.369

Merâğî, mescidlerde namaz vb. ibâdetlerle Müslümanların bir araya gelip birbirleriyle tanışıp muhabbet ettiğini ve böylece din kardeşliği tesis edilip kin ve düşmanlıkların kaybolduğunu ifade etmiştir. Zengin ve fakir her müslümanın eşit bir şekilde aynı safta namaz kılıp kalplerin birleştiğini belirtmiştir.370

Müellif, İslâmiyetin namaz kılan kişiyi, Rabbine yalvarmaktan engellememesi için cami ve mescitlerde süslemeyi yasakladığını söylemiştir. Müfessir esefle şöyle bir eleştiri getirmiştir: Müslümanlar cami ve minberlerdeki süs ve nakışlar hususunda diğer din mensuplarını taklit ettiler. Türbeler yapıldı ve din adamları onlara benzer elbiseler giydiler. Belki çoğunda onları da geçtiler. Böylece mescitler putperestlerin put ve mabetleri halini aldı. Müslümanlar, ilk zamandaki Müslümanların camileri süslemekten alıkoyan hikmeti ya unuttular ya da unutmuş gibi görünmek istediler.371

Merâğî, Tevbe 18. âyetine372 göre mescidleri imar edenlerin farz namazları bütün şartları ve adablarıyla edâ etme ve içindeki zikir ve tilaveti iyice düşünerek okuma ve her an Allah’ın gözetiminde olduğunu düşünerek huşû içinde olma gibi özelliklere sahib olan kişiler olduğunu belirtmiştir.

Kur’ân, özellikle Mescid-i Dırar adı verilen bir mescidden haber vermiştir.

Merâğî bu mescid hakkında şu bilgileri vermiştir: Mescid-i Kuba’ya Komşu olan bir mescidi, evs ve hazreç kabilelerinden oluşan 12 münafık Ebu Amr’ın direktifleri doğrultusunda inşa ettiler. Resûlullah Tebük seferine çıkmadan önce onun yanına geldiler ve o mescidde namaz kılmasını istediler. Bu mescidi hastalar, zayifler ve kış gecelerinde namaz kılanlar için bina ettik dediler. Resûlullah: Biz sefere çıkacağız dönünce İnşaallah, dedi. Resûlullah Tebükten dönünce bir gün veya daha az bir

369Merâğî, c. III, s. 286-287.

370Merâğî, c. IV, s. 86.

371Merâğî, c. I, s. 371.

372Allah’ın mescitlerini sadece Allah’a ve âhiret gününe iman eden, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte onların doğru yolda olanlardan olmaları ümit edilir.” Tevbe, 9/18.

52 zaman diliminde Cebrail (a.) geldi. Bu mescidin yapılış sebebinin ayrılık çıkarmak için olduğunu haber verdi. İlk gününde Takva üstüne kurulan Kuba mescidini Medine’ye hicretten önce Mü’minler arasında yardımlaşma için inşa edilmişti. Onlar ise mü’minlerin arasını açmak için bu mescidi inşa ettiler. Resûlullah o mescidin yıkılması ve o yerin çöp atılan bir yer kılınması için emretti. Sahabeler o emri icra ederek o mescidi yıktılar. Mescidin inşasının diğer bir sebebi Kâfirlerin küfrünü kuvvetlendirmekti. Yoksa Allaha yakınlık için ve muhtaçların ihtiyaçlarını gidermek için değildi. Mü’minler Kuba Mescidinde beraber namaz kılıyor ve bunun sonucunda tanışma, kaynaşma ve yardımlaşma meydana geliyordu. Bunlar İslâmın toplumsal maksatlarının en mühimlerindendir. Onlar mescidleri çoğaltarak dinin maksadına zıt olan ayrılık çıkarmak için kullandılar. Merâğî şu an Kahire’de birbirine yakın bir çok mescidin var olduğunu ve bunların riya için ve heveslerine uyan zenginlerin cehaletinden ve âlimlerin nasihat etmemesinden dolayı yapıldığını ifade etmiştir.373

Beyzâvî ve Merâğî, farklı âyetleri tefsir ederek mescid kelimesini namaz anlamı vermişlerdir. Mescidlerin fonksiyonlarını, nasıl kullanılması gerektiğini, cami cemaatinde ve camileri inşa edenlerde bulunması gereken özellikleri belirtmiştir.374