• Sonuç bulunamadı

Medya ve Kamuoyu Bağlamında Kuramsal Yaklaşımlar

Medya ve Kamuoyu konuları kapsamında günümüze kadar birçok kuramsal yaklaşım yapılmıştır. Çalışmada bu yaklaşımlardan Suskunluk Sarmalı Yaklaşımı, Gündem Belirleme Yaklaşımı ve Uyaran Tepki Modeli açıklanacaktır.

1.10.1. Suskunluk Sarmalı Yaklaşımı

Elisabeth Noelle-Neumann tarafından geliştirilen Suskunluk Sarmalı kuramının kökeni 1965 Almanya Fedaral Seçimleri ile ilgili gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanmaktadır. En başta seçimleri kimin kazanacağına dair tahmin yapılamıyordu. Hristiyan Demokrat Parti ve Sosyal Demokratlar seçim yarışında başa baş giderken, seçimlere az bir süre kala kamuoyunda seçimi Hristiyan Demokratların kazanacağı

33

yönünde algı oluşur. Ardından, Hristiyan Demokratların seçimi kazanması üzerine, Elisabeth Noelle Neumann, bu sonuca götüren sebepleri inceler. Neticede, Suskunluk Sarmalı olarak bilinen kuram ortaya çıkar.

Kurama göre insanlar bazı kamusal konularda yalnız kalmamak için çevresindeki en fazla desteklenen düşüncenin ne olduğunu araştırır. Görüşleri çevresindeki çoğunluğun görüşü doğrultusunda değil ise görüşünü açıkça ifade etmekten çekinir. Böylelikle toplumda egemen olan görüş her ne ise daha fazla güçlenmiş alternatif olan diğer görüşler ise daha da azalmış olacaktır.

Noelle- Neumann (1991) kuramın temel önermelerini şu şekilde belirtmektedir: 1. Toplum, sapkın bireyleri yalnız bırakmakla tehdit eder.

2. Bireyler devamlı yalnızlık korkusu ile yaşarlar.

3. Bu yalnızlık korkusu bireylerin her zaman fikir iklimi tayin etmeye çalışmasına neden olur.

4. Bu tahminin sonuçları kamunun davranışını özelliklede düşüncelerin açıkça ifadesi veya gizlenmesini etkiler98.

1.10.2. Gündem Belirleme Yaklaşımı

Gündem kavramı belirli bir zaman içerisinde, önem ifade ettiği sıraya göre dizilmiş olayların ve konuların listesi olarak ifade edilmektedir. Siyasi anlamda ise meclis veya kongre gibi toplantılar sırasında görüşülecek konuları belirtmektedir. Gündem belirleme ise konuların öneminin, medyadan izleyicilere geçişi olarak değerlendirilmektedir. Medya, kamu ve siyasal gündem olmak üzere üç tür gündemden bahsedilmektedir.99

98 Denis McQuail ve Sven Windahl, Kitle İletişim Modelleri, Konca Yumlu (çev.), Ankara: İmge Kitapevi, 1997, s.135.

34

Gündem koyma ve saptama hipotezini savunan Amerikalı araştırmacılardan Malcolm Mc-Combs ve Donald Shaw’a göre “izleyiciler kamusal ve diğer konuları kitle iletişim kanalıyla öğrenmekle kalmaz bir konuya ne kadar önem vereceklerini kitle iletişim araçlarının bunlara verdiği önemden öğrenirler”100.

Gündem Belirleme Yaklaşımı’na göre kitle iletişim araçları günlük olarak gündem belirlemektedir. Bu araçlar “halka "ne düşüneceklerini söylemede" çoğu kez başarılı olmayabilir; fakat izleyicilerine "ne hakkında düşüneceklerini" anlatmada çok başarılıdır”101.

Kitle iletişim araçlarının toplumu her konuda etkilediğini, insanların ne düşüneceğinden neyi konuşacağına, neyi yiyeceğine kadar her şey bu araçlar aracılığı ile insanlara sunulmaktadır. Bu araçların dünyayı bizim için inşa etme yeteneğine sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Gündem belirleme yaklaşımı, toplumun kitle iletişim araçlarının ürettiklerinden etkilendiğini ve bu araçlar tarafından biçimlendirildiğini savunmaktadır. Bir bakıma bu araçların gündemde verdiği öncelikler “izleyiciler tarafından “öğrenilir”. Gündem hazırlama zaman içinde uzanan bir öğrenme sürecidir. Bazı konular kitle iletişim araçlarının gündeminden halkın gündemine geçebilir fakat geçişte zaman aralığı iki ile dört ay kadardır. Bu basit anlamda "farkında olmadan" ötedir: Kitle iletişim araçlarının öncelikleri halkın öncelikleri olur102.

Dearing ve Rogers, gündem belirleme süreci ile ilgili geliştirdikleri modelde medyadaki gündemin kamu gündemini, kamudaki gündemin siyasal gündemi ve medyanın gündemini, son olarak medya gündeminin ise siyasal gündemi etkileyebileceğini belirtmektedir.103

100 Denis McQuail ve Sven Windahl, s.122.

101 Cohen, B.C. The press, the public and foreign policy. Princeton: Princeton University press, 1963, s.38. Aktaran: Alemdar ve Erdoğan, Öteki Kuram Kitle İletişim Kuram ve Araştırmalarının Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirmesi, s.180.

102 Alemdar ve Erdoğan, Öteki Kuram Kitle İletişim Kuram ve Araştırmalarının Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirmesi, s.181.

35

Geleneksel medyanın gündem belirleme konusunda etkisi yeni medya araçlarının çok gerisinde kalmıştır. Artık insanlar sosyal medya araçlarından özellikle son zamanlarda twitter aracılığı ile gündemi öğrenmekte, değerlendirmekte hatta gündem belirleyebilmektedir. Dolayısıyla gündem belirlenirken toplumsal katılımın olduğunu, bir konunun ne kadar süre gündemde kalacağının belirlenmesine kadar görmek mümkündür. Gelişen teknoloji ile birlikte dünyanın bir ucunda gerçekleşen toplumsal bir olay dünyanın diğer ucundaki bir ülkede gündem olmaktadır. Özellikle sosyal medyanın gündem belirleme modeline katmış olduğu anlam farklılaşmıştır. Bunu ifade ederken her ne kadar halktan birinin gündem belirleyebilme şansı yükselmişse de gündemin oluşturulmasına müsaade edilmesi veya internet sınırlandırılması getirilmemesinin bu araçları elinde bulunduranların elinde olduğunu da hatırlatmakta fayda var.

1.10.3. Uyaran Tepki Modeli

Medya, toplumun hayatını dört bir yandan sarmış durumdadır. Gelişen teknoloji ile bireyler yaşamlarını bu teknolojik araçların ürettikleri ile şekillendirmektedir. Özellikle kitle iletişim araçları bireyleri hayatın her alanında etkilemektedir. İnsanlar bu araçlardan gelen mesajlarla ne giyeceğine, neyi yiyeceğine, neyin doğru olduğuna, neyin sahte olduğuna karar vermektedir. Medyadan gelen mesajlar bireyleri uyarmakta ve bireyler gelen mesaja tepkide bulunmaktadır. Yani medya toplumsal davranışların belirleyicisi olmaktadır. Bu yaklaşımı Laughey şu şekilde ifade etmektedir: “Medya, psikolojik özyapımıza derinlemesine nüfuz ederek usumuza yayılır, bize söyleyeceğimiz ve yapacağımız şeyleri salık verir”104.

36