• Sonuç bulunamadı

C. MEDYA GÜNDEMİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR

2. Medya Rutinlerinden Kaynaklanan Etkiler

Medya rutinleri; haber üretim sürecinde oldukça dikkat çekmektedir. Medya rutinleri; “haber değeri ölçütleri ve profesyonel gazetecilik kodları gibi alıcı merkezli; eşikbekçiliği, sponsorluk, sürü gazeteciliği, haber atlatma, haber açığını kapatma, haberleri temalarına göre sınıflandırma, rutin haber kaynaklarına duyulan güven, haber yazım kalıplarını benimseme, haberin yoğun olduğu yerlere muhabir görevlendirme, yayın politikasına bağlılık, öne çıkarma ve çerçeveleme, haberlerin son teslim anı gibi kurum merkezli ya da off-the record gibi haber kaynağı merkezli” olabilmektedir (Çebi 2002:19). Bennett; (2000:232) medya rutinlerinin haber içeriğini nasıl etkilediği konusunun, oldukça önemli bir konu olduğunu ve medya rutinlerinin habere hem güven unsurunu kattığını hem de rekabetçi bir piyasada bir ürün olarak ekonomik geçerliliğini kazandırdıklarının altını çizmekte ve mesleki normların da gazetecileri, bireysel karar vermekten ve yaptıklarını meşrulaştırmaktan uzaklaştırdığını vurgulamaktadır.

Medya gündeminin şekillenmesinde, haber değeri, eşikbekçiliği, çerçeveleme ve öne çıkarma unsurları özellikle önem taşımaktadır. Çerçeveleme ve öne çıkarma yaklaşımları daha önce ele alındığından, bu başlık altında medya içeriğinin şekillenmesinde haber değeri ve eşikbekçiliğinin önemine değinmek faydalı olacaktır.

Herkesin kabul edeceği gibi, medya mensupları, pek çok konu arasında, haber yapmak için, bir seçim yapmak zorundadır. Yapılan bu seçimler, bir takım konuların ön plana çıkmasına neden olmakta ve medyanın öncelikleri, kamu gündeminin şekillenmesinde rol oynayabilmektedir. Gündem belirleme modelinin de temel tezi, bu konu üzerine odaklanmaktadır. Yüksel (1994:109) bir toplumda gündemin belirlenmesinde eşikbekçilerinin çok büyük bir güce sahip olduğunun altını çizmektedir.

Daha önce de söylediğimiz gibi; medyanın gündem belirleme işlevi eşikbekçiliği anlayışının bir uzantısı olarak görülmektedir (İnceoğlu 2000:158). Erdoğan ve Alemdar (2002:214) gündem belirleme kavramının, eşikbekçisi kavramıyla görev bakımından aynı işlevlere sahip olduğunu, gündem belirlemede haber ve enformasyonun, izleyicinin/okuyucunun kullandığı kitle iletişim aracına verilmeden önce, çeşitli eşikbekçileri dizisinde son halka olduklarını belirtmektedirler.

Weaver ve arkadaşları (1975:460) eşik bekçilerinin, her zaman neyin haber olup olmayacağına karar verdiklerini, ancak seçilen haberlerin halka sunumlarında eşit bir şekilde değerlendirilmediklerini vurgulamaktadırlar. Yazarlara göre; bazı haberler uzun bir şekilde anlatılırken, bazıları kısa kesilebilmekte, bazıları manşet olurken, bazıları sayfa diplerinde yerlerini almaktadır. Böylece gazeteler, bir haberi nasıl değerlendirdiklerini manşet büyüklüğü ve gazetede yerleştirme tarzlarıyla açıkça ifade etmektedirler.

Eşikbekçiliği kavramı aslında, 1950’lerin başında haber örgütlerinin bir ürün olarak haber üretmesi ile ilgili ilk çalışmalarda karşımıza çıkmaktadır. Kurt Lewin’ın, eşikbekçisi kavramını kullanmasıyla birlikte, White, Gieber gibi araştırmacılar bu kavramı gazeteciliğe uygulamışlardır (Schudson 1997:308).

Lewin’in çalışması aslında farklı bir alanla ilgilidir. Lewin, satın alma davranışını ele almış ve bu süreçte etkili olan kanalları ve eşikbekçilerini incelemiştir. Lewin çalışmasında, gıda maddelerinin eşik özelliği gösteren belli kanallardan geçerek, satın alma kararında eşikleri denetleyen eşikbekçilerinin rolünü ortaya çıkarmıştır (Shoemaker ve diğerleri 2001:234; Shoemaker 1996:80-81).

White (1997) çalışmasında, ajanslardan gelen haberlerden hangisinin, gazetede yer alacağına karar veren gazetede çalışan bir editörü ele almıştır. Bu çalışma; bir hafta içerisinde editör Mr. Gates’in, White’a seçtiği ve değerlendirmediği her haberin, bir kopyasını vermesi ve gerekçelerini açıklamasına dayandırılmıştır. White bu çalışmada, araştırmaya katılan editöre haber seçimini etkileyen unsurlara yönelik dört soru yöneltmiştir. Tüm bunların sonucunda White, eşikbekçilerinin bireysel tutumlarının haber seçiminde önemli olduğu kararına varmıştır.

Shoemaker, (1996:82-83) White’ın çalışmasını oldukça subjektif bulmakta ve bu süreçte sadece kişisel unsurların rol oynamadığını belirterek, Westley ve MacLean ve Gieber’ın yapmış olduğu çalışmalarda, White’ın çalışmasından çok farklı olarak, eşikbekçiliği sürecinde bireysel unsurlar dışında pek çok unsurun etkili olduğunu vurguladıklarını, Gieber’ın, 16 telgraf editörü üzerinde yaptığı çalışmada editörlerin kişisel özelliklerden çok, işin teknik yönü ile ilgilendiklerini ortaya koyduğunu belirtmektedir.

Westley ve MacLean (1970) White’ın, Lewin’in eşikbekçisi unsurunu kitle iletişimine uyarlamasını ve Newcomb’un ABX modelini temel alarak, kavramsal iletişim araştırmaları modelini geliştirmişler ve bu modelde; bireylerin pek çok sayıdaki alternatif medya kanallarından, pek çok sayıdaki nesneleri seçerken, eşikbekçilerinin sadece bireysel tercihlerinin değil, bireylerin ihtiyaç ve isteklerini de gözönunde bulundurduklarını belirtmişlerdir. Bu model; eşikbekçiliği unsurunu, sadece gazetecilerin bireysel tutumlarına bağlamamasından ötürü önem taşımaktadır.

Eşikbekçiliği unsurunun medya içeriği üzerindeki etkileri, daha bir çok çalışmada ortaya konulmaya çalışılmıştır. McNelly’nin “haber akışı modeli”, Bass’ın iç haber akışıyla ilgili “çift eylem modeli”, Galtung ve Ruge’un “seçici eşik bekliği”

modelinde de, (McQuail ve Windahl 1993:147-156) eşikbekçilerinin sadece kişisel unsurları gözönünde bulundurarak karar vermedikleri, bu sürecin haber gazetelere ulaşmadan bile işlemeye başladığı ve çok yönlü bir konu olduğu açıkça belirtilmektedir.

Medya gündeminde; medya içeriğini etkileyen önemli faktörlerden birinin de haber değeri kriterleri olduğu görülmektedir. Bu kriterler hangi haberlerin seçilip gündeme getirileceği noktasında önemli bir etkiye sahiptir.

Haber “olayın, olgunun kendisi değil ama belli bir süreç içinde, belli kriterlere göre seçilen ve yine belli bir süreç içinde belli kriterlere göre sunulan olgu” şeklinde tanımlandığında, bu seçim ve sunum sürecinde, haber değerlerinin ne derece önemli olduğu daha açık görülebilmektedir (İnal 1997:137).

Haber değeri en genel anlamda; haberi doğrudan ya da dolaylı olarak tanımlamaya çalışan, haberde neler bulunduğunu, bulunabileceğini ortaya koymayı amaçlayan, genelde zamanlılık, yakınlık, önemlilik, sonuç (haberi bu kadar büyük hale getiren nedir sorusu), insanın ilgisini çekme gibi kriterleri gözönüne alan ölçütler şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Tokgöz 1994:138). DeFleur ve Dennis (1991:384-386; Aktaran Rigel 2000:202) haber değerini; “haber üretim aşamasında, medya organizasyonunun yaratıcı grubunda yer alan, genel yayın yönetmeninden stajyer muhabire kadar tüm eşik bekçilerinin önlerine gelen enformasyondan hangisinin, haber üretim sistemine alınacağına karar vermelerine yardımcı olan ölçütler” şeklinde tanımlamaktadırlar.

Burton; (1995:137-139) haber değerlerinin, haberi yapan kişilerin, bazı konuların haber değeri taşıdığını düşünmesine ve bu konuların sunuluş biçimine bağlı olduğunu söyleyerek, genel haber değerlerinin; olumsuzluk, yakınlık, revaçta olma, devamlılık, basitlik, kişisellik (toplumda tanınan kişilerle ilgili olaylar ya da bir insanla ilişkilendirilebilecek öykülerin daha değerli olması) şeklinde değerlendirilebileceğini belirtmektedir. Gezgin (2004:10) haber seçiminde temel ölçütlerin; güncellik, olayın anlamı (olayın genellenebilir bir ilintisinin bulunması gerekliliği) ve ilgi (kamunun bir haber karşısında göstereceği tepki, haberin doğurduğu sonuçların, hedef kitleyi ilgilendiren bir nitelikte olması) olduğunun altını

çizmektedir.

Galtung ve Ruge, medya içeriğinin oluşmasında, zaman diliminin; çok önemli olarak görülen olayların, haber yapılma şansının daha fazla olduğunu belirten yoğunluk ve eşik değeri unsurunun; açıklık ve belirsizliğin olmayışının; kültürel yakınlık veya ilişkinin; varolan beklentilere cevap veren, önyargıları pekiştiren olayların haber yapılma şansını ortaya koyan uyum unsurunun; bir olayının ansızın meydana gelmesinin; bir olayla ilgili olan diğer gelişmelerin; haberin herhangi bir kitle iletişim aracında sunumu sırasındaki düzene bağlı olarak, sırf bazı olayların tezat oluşturdukları için seçildiğini belirten kompozisyon ögesinin; alıcıların ve eşikbekçilerinin sosyo-kültürel değerlerinin belirleyici unsurlar olduğunu vurgulamaktadırlar (McQuail ve Windahl 1993:153-154).

Gans haberlerdeki kalıcı değerleri; ulus-merkezcilik (kendi ulusunu bütün ulusların üstünde görme), kişi haklarına saygılı demokrasi (politikanın halkın çıkarları için olması gerektiğini vurgulayan haberler), sorumlu kapitalizm, küçük şehir tanımlaması (küçük yerleşim yerlerini özendirme), bireycilik, ılımlılık, toplumsal düzen ve liderlik (haberlerde dürüst, vizyon sahibi, ileri görüşlü, cesur bir lider imajı) şeklinde sıralanmaktadır (Severin ve Tankard 1994:532; Çebi 2002:126).

Haber değeri üzerine daha bir çok çalışmadan bahsetmek mümkündür. Ancak burada önemli olan, haber değeri ölçütlerinin, medya içeriğinin şekillenmesinde, önemli bir unsur olduğunu ortaya koymaktır. Meyer (2002:47) ampirik çalışmaların tüm kitle iletişiminin, olayların seçiliş biçimi ve belli yanlarının vurgulanması bakımından aynı süzgeç sistemlerinden geçtiğini ortaya koyduğununun altını çizmektedir.