Medikal Turizm Sektöründe Riskler ve Engeller

Her sektörde olduğu gibi medikal turizm sektöründe de engeller ve riskler mevcuttur.

 Medikal Turizm Sektöründe Riskler

Hastanelerin medikal turistlerini tedavi etme tehlikesi vardır, çünkü daha yüksek gelir getirmeleri halk sağlığı hizmetleri karĢısında öncelik oluĢturabilir ve yerel halkın daha da ikinci plana atılmasına sebep olabilmektedir (Chanda, 2002; Garud, 2005; Ramirez de Arellano, 2007; Connell, 2008).

Medikal turizmin sunduğu ikinci endiĢe, iç beyin göçünün oluĢturulmasıdır. Çünkü özel hastanelerin sundukları yüksek maaĢlar ve sağlanan iĢ olanaklarını nedeniyle kamudaki sağlık çalıĢanların iĢten ayrılmasıyla iç beyin gücü gerçekleĢmiĢ olmaktadır (Burkett, 2007; Chinai ve Goswami, 2007).

Kamudaki sağlık çalıĢanların özel sektöre geçmesiyle, birçok ülkenin vatandaĢları sağlık hizmeti almakta zorlanabilmekte ve uzun bekleme listeleri oluĢmaktadır. Bazı ülkelerde sağlık turizmi hizmetleri sunan hastanelerin, yataklarının yüzdelik bir dilimini, yoksulların ücretsiz olarak tedavi etmelerini sağlamak amacıyla ayırması gerekmektedir. Ayrıca, ihracat yapan ülkelerin çoğunda olduğu gibi, tıbbi turizm de özel sektör aracılığıyla gerçekleĢir ve bu hastanelerin ödediği vergilerle (eğer varsa) kârın çok az bir kısmı halk sağlığı sistemine harcanır. Ancak medikal turizm talebi fazla olan hastaneler, yoğunluk sebebiyle bu düzenlemelere uymamaktadır (Sen Gupta, 2008).

Bununla birlikte, ihracat yapan ülkelerdeki özel hastanelerin yalnızca tıbbi turistlere hitap etmediğini belirtmek önemlidir. Aslında, bunlar sadece hasta tabanlarının yüzde 10'unu oluĢturuyor. Bu nedenle, medikal turizm, yukarıda vurgulanan sorunları yaratmaktan ziyade, normalde, mevcut özel sektör üzerinde nispeten marjinal bir etkiye sahiptir (Smith vd., 2009).

Medikal tedavi sırasında veya sonrasında gerçekleĢebilecek her türlü sağlık problemi, hem hastane hem de ülke imajı için olumsuz sonuçlara sebep

70

olabilmektedir. Ayrıca, medikal tedavi hizmeti almak için ikili anlaĢma veya soyal güvenlik kapsamında gelen hastaların, bazıları tedavi olacağını ülkesine bildirmediği için tedavi sonrasında hasta cebinden ödeme yapmak zorunda kalabilir.

Youngman (2019) medikal turizm kapsamındaki uluslararası riskleri aĢağıdaki Ģekilde oluĢtuğunu aktarmaktadır:

 Güvenlik Riski

Güvenlik riski ülkelerdeki güvenlik durumunu olumsuz yönde etkileyen riskler (iç karışıklık, savaş, terör olayları, doğal afetler vb.) olarak kabul edilmektedir.

Avrupa ülkesinde ve Avrupa'nın hemen her yerinde nispeten güvenli olarak kabul edilmektedir. AB ülkeleri için risk düĢük olarak sınıflandırılmaktadır. Kuzey Amerika'da, Güney Amerika, Çin, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda bölgelerinin yanı sıra Fas, Senegal, Gana, Namibya ve Botswana gibi birkaç Afrika ülkesinde de düĢük güvenlik riski vardır.

Asya, Afrika ve Amerika'daki diğer birçok ülkede, risk orta, yüksek ve hatta aĢırı olarak derecelendirilmiĢtir. Özellikle tehlikeli olanlar Mısır ve Ġsrail arasındaki sınır bölgeleri, Gazze ġeridi'ndeki bölgeler, Ukrayna'nın bazı bölgeleri ve Orta Afrika Cumhuriyeti.

Bazı ülkelerde, ülkenin diğer bölgelerine göre çok daha az güvenli bulunan bölgeler bulunmaktadır. Örneğin bu durum Cezayir, Mısır, Lübnan, Meksika, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Ukrayna için de geçerlidir.

 Sağlık Riski

Herhangi bir yolcunun taĢıdığı tehlikeli salgınları ve kötü tıbbi hastalıkları içermektedir. Tıbbi Risk Derecelendirmeleri, Uluslararası SOS Tıbbi Bilgi ve Analiz ekibi tarafından, bir dizi sağlık riskinin değerlendirilmesi ve aĢağıdakileri içeren azaltıcı faktörlerin belirlenmesi ile belirlenir: bulaĢıcı hastalıklar, çevresel faktörler, tıbbi tahliye verileri, mevcut yerel acil tıbbi ve diĢ sağlığı standardı bakım, kaliteli farmasötik malzemelere eriĢim ve kültürel, dil veya idari engellerden oluĢmaktadır.

71

En büyük sağlık riski taĢıyan bölge Afrika kıtası olarak kabul edilmektedir. Bunun nedeni, bu kıtadaki birçok ülkede tıbbi bakımın özellikle baĢkentlerin dıĢında hala mevcut olmaması olarak kabul edilmektedir.

Irak, Suriye ve Afganistan ise en yüksek sağlık riskine sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Ayrıca sağlık riski yüksek olan ülkeler arasında Kuzey Kore, Haiti ve Venezuela da bulunmaktadır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya nispeten güvenli olarak kabul edilmektedir.

 Yol Güvenliği Riski

Yol güvenliği riski, varıĢ noktalarındaki yolların kalitesi ve emniyet kemeri, hız sınırı veya alkol / uyuĢturucu yasağı gibi özel yasaların uygulanıp uygulanmadığı değerlendirmektedir. Diğer hususlar kötü bakım yapılan araçlar, temel yol yasalarına uymama, tabela eksikliği, suçla karĢılaĢma veya yolda oluĢabilecek tartıĢmalara maruz kalma potansiyeli olarak belirtilmektedir.

Seyahat ve operasyonel risk Ģirketi olan Anvil Group, kara taĢımacılığı rezervasyon sağlayıcısı olan GroundScope ve ulaĢtırma ağı sağlayıcısı olan Uber for Business bu konuyla ilgili "Kara TaĢımacılığı-Seyahat Risk Yönetiminde Bir Bakım Görevi" adlı bir rapor hazırlamıĢlardır. Bu rapora göre, her yıl 1.3 milyon insan dünyanın yollarında hayatını kaybetmekte, milyonlarca insan ağır Ģekilde yaralanmakta ve yine de yol güvenliği hala büyük bir risk olarak göz ardı edilmektedir.

Youngman (2019), yeni bir küresel risk seyahat haritasını analiz ederek ve havaalanları, hastaneler arasında ulaĢım da dahil olmak üzere tıbbi seyahat düzenleyen iĢletmelerin ve kuruluĢların daha geniĢ güvenlik ve sorumluluk risklerinin farkında olmaları gerektiğini belirtmektedir. Youngman (2019), bazı seyahat acentelerinin finansal ve itibar maliyetlerine göre, müĢterileri "güvensiz" bir otele veya yere göndermenin felaket olabileceğinin farkında olmadığını belirtmektedir.

72

 Medikal Turizm Sektöründe Engeller

Kalite ve hizmet üretimi turistler açısından önemle değerlendirilen ve medikal seyahatlerin geliĢimini yönlendiren kavramlardır. Uluslararası medikal turizm standartlarına uygunluk, teknoloji ve doktorların iyi eğitim almıĢ olmaları özellikle değerlendirilmektedir (Bilim, 2015: 115). Bu nedenle teknolojik geliĢmeleri takip edemeyen, kalite standartlarına uymayan ülkelerde medikal turizm sekteye uğramaktadır.

Medikal turizmdeki bir diğer engel de, medikal hastaların yeterli tedavi maliyetlerini karĢılayacak gelirlinin olmayıĢıdır. Medikal amaçlı seyahat edenler için, kendi ülkelerinin sağlık sigortası sistemindeki bazı koĢullar engelleyici ya da teĢvik edici olabilmektedirler. Amerika gibi sigortası olan kiĢi sayısının yüksek olduğu ülkelerde, farklı ülkelerde ucuz tedavi tercih ederken, maliyeti karĢılayamayan ve sigortası olmayan kiĢiler için bu durum oldukça zor olmaktadır. ġirketlerin güvencesi olmayan bazı tedaviler için gerekli giderleri karĢılamamasıdır. Örneğin; Kozmetik ve estetik cerrahi operasyonlarının giderleri karĢılanmamaktadır (Lunt vd., 2011: 58-60).

Medikal turizmdeki en büyük engellerden biri de, vize sorunudur. Birçok ülke vize alamadığı için medikal turizm faaliyetlerine katılamamaktadır. Ayrıca vize alabilseler dahi hastanelerde o tarihlerde randevu alamamaktadırlar.

Medikal turizmdeki engellerden biri de, ülkelerin medikal tedavilerde uygulamıĢ oldukları prosedür ve yasal düzenlemelerdir. Medikal turizmdeki engellerden biri de toplumsal baskı ve önyargılardır.

Toplum tarafından olumlu karĢılanmayan bazı tedavileri yaptırmak isteyen ama toplum baskısı nedeniyle vazgeçen hastalar dünyanın her yerinde bulunmaktadır. Medikal turizm sektöründeki bir diğer engel de, medikal turistler tarafından gizli kalması istenilen uygulamalardır.

Yapılacak olan medikal tedavinin gizli kalacağından emin olamayan birçok hasta, tedavi yaptırmaktan ya vazgeçmekte ya da yasal olmayan yollara baĢvurarak tedavi olmayı tercih etmektedir.

73

BEġĠNCĠ BÖLÜM