• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: HÂDİMÎ’NİN KAVÂİD-İ KÜLLİYE LİTERATÜRÜN-

3.2. Mecâmiu’l-Hakâik’te Geçen Kâideler

Mecâmi‘u’l-hakâik‟ın son kısmında 154 kâide yer almaktadır. Bunlar alfabetik sıraya göre tasnif edilmiĢtir. Bizler de bu sıraya göre kâideleri ele alacağız. Kâideleri tercüme ederken Mecelle‟de yer alan kâidelerde Mecelle‟nin kendi tercümelerine sâdık kalınmıĢtır.

( ا ) ile baĢlayan kâideler 29 tanedir.

1- (اىدصاقبد روملأا) Bir işden maksad ne ise hüküm ona göredir.

2- ( للالحا ىلع مارلحا بلغ مارلحا و للالحا عمتجا اذا) Helal ve haram bir olayda ictima ettiğinde haram helale galip gelir.

“ مُمارلحال لالحابلغمارلحا وللالحاعمتجااذا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:31b; 1894:44b).

3- ( مرلمحا بلغ حيبلدا و مرلمحا عمتجا اذا) Muhallil ile muharrim ictima edince muharrim gâlip gelir.

“مرلمحابلغلاإحيبم ومرمحعمتجااذا”(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:31b).

4- ( رشابلدا ليا مكلحا فيضا ببستلدا و رشابلدا عمتجا اذا) Mübâşir (yani bizzat fâil) ile mütesebbib ictima edince hüküm mübâşire izafe edilir.

5- (ابه لمعلا بيج ةجح سانلا لامعتسا) İnsanların isti’mali bir hüccettir, onunla amel vâcib olur.

“نسح لىاعت للها دنع وهف نسح نوملسلدا ه رام ابه لمعلا بيج ةجح سانلا لامعتسا” (Mecâmi‘u-l

hakâik, 1856:44; 1891:44).

6- (رملأاب نمضيلا رملآا) Bir fiilin hükmü fâiline muzâf kılınır ve mücbir olmadıkça âmirine muzâf kılınmaz.

7- (زئابج سيل نايعلأا نع ءاربلإا) Aynî mesuliyetten ibra geçerli değildir.

8- ( ضوعلدا ءازج ىلع مسقني ضوعلا ءازج ) Bedelin (ıvazın) cüzleri, malın (muavvızın) cüzlerine taksim olunur.

“ضوعلدا ءازج ىلع مسقنتضوعلا ءازج ” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1894:45a).

9- (ناعمتيج لا نامضلا و رجلأا) Ücret ile tazmin bir arada olmaz.

10- (نايعلأا فلاتخإ ةلزنبد بابسلأا فلاتخإ) (Mülkiyet) sebeplerin değişmesi malların değişmesi sayılır.

11- (ونمض في ام لطب ئشلا لطب اذإ) Bir şey bâtıl olduğu zaman onun zımnındaki şey dahi bâtıl olur.

12- (لدبلاليار اصمُي مُلصلأالطباذإ) Aslın ifâsı kâbil olmadığı halde bedeli îfâ olunur. 13- (عونملداداع مُعنالدالازاذإ) Mâni zâil olduğu zaman memnu’ avdet eder.

“عونملدالازعنالدالازاذإ” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1894:45a).

14- (امهفخ باكتراب اررض امهلق يعور ناتدسفم ضراعت اذإ) İki fesad teâruz ettiği zaman ehaffi irtikâb ile a’zamının çaresine bakılır.

15- (ماكحلأل ةبولطم بابسلأا) (Şer'î)Hükümler için sebepler aranır.

16- (ولصأب برتع مُت ءيشلا ةمادتسإ) Bir şeyin devamı aslı(nın devamı) ile kaimdir.

“ولصأب برتعمُي ءيشلا ةمادتسإ” (Mecâmi„u-l hakâik, 1780:31b).

17- (ناكام يلع ناكام ءاقبإ لصلأا) Bir şeyin bulunduğu hal üzre kalması asıldır. Bu kâide, Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:31b-33b‟de yer almamaktadır.”

18- ( ةيادلذا في امك بدنلل و فياكلا في امك بوجولل لعف نع دهتلمجا رابخ ) Müctehidin bir hükmü söylemesi "Kâfî"de belirtildiği üzere vücup; "Hidâye"de belirtildiği üzere nedb ifade edebilir.

19- (ةمذلا ةءارب لصلأا) Berâet-i zimmet asıldır.

21- (هيرغ قح لطبمُيلا رارطضلإا) Iztırar, başkasının hakkını iptal etmez.

22- ( نكيدلا ن لاإ ولاهمإ نِم لىو ملاكلا لامعإ) Mümkün olmaması durumu dışında, kelâmın i’mâli ihmâlinden evlâdır.

“نكيدلا ن لاإ ولاهمإ نِم لىو ملاكلا…” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1856:45).

23- ( ظافللأابلا دصاقلداب رابتعلإا) (Ukûdda) itibar makâsıd ve meâniyedir, elfâz ve mebâniye değildir.

“ظافللأللادصاقلدابرابتعلإ ” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1856:45).

24- ( ضارغلأا يلع لا ظافللأا ىلع ةينبم نايدلأا) Yeminler, lafızlara göre geçerli olur, niyetlere göre değil.

25- ( دَدح ءاذيإ مدع طرشب زويج انمإ ةحابلدا لاعفلأا) Mübah işler ancak hiç kimsenin zarar görmemesi şartıyla geçerli olur.

“ دَدح ءاذيإ مدع طرشب ةحابلدا لاعفلأا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1856:45; 1891:45).

26- (درلاب ّدتري لا رارقلإا) Reddetmekle ikrardan dönülmüş olmaz.

27- (زئابج سيل يرغلا يلع رارقلإا) Başkasının aleyhine ikrar geçerli değildir.

29- ( ينقيلاب لاا لازي لاف ةساجنلا وا ةراهطلا وا ةمرلحا وا للحا في ىلص تبث اذإ) Bir şeyin helal veya haramlığı, temiz ya da necisliği hakkında bir asıl(hüküm) sabit olduğunda, bu (hüküm) ancak yakîn ile zâil olur.

( ب ) ile baĢlayan kâideler altı tanedir.

30- ( ببسلا ءاقب نع نيغتسي ىعرشلا مكلحا ءاقب) Şer'î hükmün bekası, sebebin bekasına muhtaç değildir.

“ببسلا ءاقب نعنيغتسي مكلحاءاقب” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32a; 1312:45a).

31- (ءادتبلإا نم لهس ءاقبلا) Bekâ ibtidâdan esheldir. “ءادتبلإانع لهس ءاقبلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1312:45a).

32- (دساف فيعضلا يلع يوقلا ءانب) Kuvvetlinin zayıf üzerine bina edilmesi fasittir.

33-

(

دارفنلإاب زويجلا قوقلحا عيب) Hakların, mücerred olarak (bağlı oldukları asıllardan ayrı olarak) satılması geçerli değildir.

34- (لطاب نيدلاب نْيّدلا عيب) Deynin deyn karşılığında satılması batıldır.

35- ( لصلأا ءاقبلإ ينميلاو رىاظلا فلاخ تابثلإ تعرمُش تانيبلا) Beyyine hilâf-ı zâhiri isbat için ve yemin aslı ibkâ içindir.

( ت ) ile baĢlayan kâideler 13 tanedir.

37- (عوبتلدا طوقسب طقسي عباتلا) Aslın (metbu) düşmesiyle ona tabi olan da düşer. 38- (عوبتلدا يلع مدقتيلا عباتلا) Tabi olan, aslın önüne geçemez.

39- ( تاذلا لدبت ماقم مئاق كللدا ببس لدبت) Bir şeyde sebeb-i temellükün tebeddülü ol şeyin tebeddülü makamına kâimdir.

40- (ضبقب لاإ مِتمُيلا عبرّتلا) Teberru‘ ancak kabz ile tamam olur.

41- (للعلا ةرثكب عقيلا حيجترلا) Tercih, illetlerin çokluğuna göre gerçekleşmez.

42- ( ةحلصبد ٌطونم ةيعرلا يلع ماملإا فرصت) Raiyye yani teb’a üzerine tasarruf maslahata menutdur.

“ةحلصلما ٌطونم ةيعرلا يلع ماملإا فرصت” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1312:45b).

43- ( رالجا وب ررضتي لم اذإ حصي انمإ وقح صلاخ في ناسنلإا فرصت) İnsanın kendi hakkındaki tasarrufu, komşusu bundan zarar görmediği müddetçe geçerlidir.

44- ( ويلا يرصلدا حّجرمُي امد ةدئافلا يرسكت) Faydanın çokluğu, tercihte itibar edilen hususlardandır.

45- ( زويجلا نيدلا ويلع ندَم يرغ نِم نْيدلا كيلتم) Deynin, borçludan başkasına temliki caiz değildir.

46- ( وسفن يلع رارقلإا ةحص عنيدلا ضقانتلا) Tenakuz, bizzat kendi hakkındaki ikrarın sıhhatine mâni değildir.

“وسفن يلع رارقلإا ةحص عنمملا ضقانتلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1312:45b).

47- ( طرشب سيل ب ِجولدا لوصح دنع بدَجولدا يلع صيصنتلا) Mucibin varlığı durumunda mucebin tayini şart değildir.

48- (صيصختلا بجوي صيصنتلا) Nassla tayin tahsisi gerektirir. ( ث ) ile baĢlayan kâideler üç tanedir.

49- (نايِعلاب تباثلاك ناىبرلاب تباثلا) Bürhan ile sâbit olan şey ıyânen sâbit gibidir. 50- (وفلابخ حيرصلا دجوي لم اذإ برتعي انمإ صنلا ةللادب تباثلا) Nassın delaletiyle sabit olan

hüküm, aksine sarih bir delil bulunmadıkça geçerli olur.

51- (اىردقب ردقتي ةرورضلاب تباثلا) Zaruretle sabit olan, zaruret miktarınca belirlenir. ( ج ) ile baĢlayan kâideler dört tanedir.

52- ( راّبج ءامْجدَعلا ةيانج) Hayvanatın kendiliğinden olarak cinâyet ve mazarratı hederdir.

53- ( نامضلا فياني عرشلا زاوج) Şer’î cevâz tazmine münâfi olur.

54- ( رذعب سيل ملاسلإا راد في ماكحلأاب لهلجا) İslâm ülkesinde hükümleri bilmemek mazeret sayılmaz.

55- ( ويلإ ةجاح عقي لم اذإ ًارذع نوكي انمإ لهلجاا ) Kendisine ihtiyaç duyulmayan hükümlerde cehalet, mazaret sayılır.

“اهيلإ ةجاح عقي لمذإ ًارذع نوكي انمإ لهلجا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 131b:45b).

( ح ) ile baĢlayan kâideler dört tanedir.

56- (ةداعلا ةللادب كترت ةقيقلحا) Âdetin delâletiyle ma„nâyı hakikî terk olunur. 57- (وتلع ءاهتناب يهتني لا مكلحا) İlletin sona ermesiyle hüküm sona ermiş olmaz.

“وتلع ءاهتناب يهتنتلاىعرشلا مكلحا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32a); “وتلع ءاهتناب يهتني مكلحا” (Mecâmi‘u-l

hakâik, 1312:45b).

58- (دارفلاا في لا سنلجا في يعاير مكلحا) Hüküm (bir şeyin) cinsine göre verilir, fertlerine göre değil.

“دارفلاا في لا سنلجا في يعارت ةمكلحا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32a

; 1894:45b).

59- (تاهبشلاب تبثت تامرلحا) Şüpheli (şeylerde) haramlık sabit olur.

( د ) ile baĢlayan kâideler altı tanedir.

60- ( لحاصلدا بلج نم لىو دسافلدا ءرد) Zararlıları def etmek, faydalıları elde etmekten daha evlâdır.

61- ( ّدترسي ويلع بجاوب سيلام عفد) (Şer‘an) vacip olmayan bir şey verildiği zaman geri istenir.

62- ( دادترسلإا زويج ضرغل ناك اذإ عفدلا) Bir maksat için verilen şeyin geri istenmesi caizdir.

“دادترسلإا زويج لاضرغل ناك اذإ عفدلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b; 1894:46a).

63- ( يلقع ليلد مامضنلاب زئاجداحلآا ةينظ عم عطقلا يلع عوملمجا ةللاد) Zannî olmaya delalet eden bir haber-i vâhid bulunmakla birlikte, aklî bir delilin takviyesiyle diğer delillerin bütününün kat'î olmaya delalet etmesi caizdir.

64- ( وماقم موقي ةنطابلا روملأا في ءيشلا ليلد) Bir şeyin umûr-ı bâtınada delili ol şeyin makamına kâim olur.

65- ( الذاثمأب يضقت نويدلا) Deyn borçları, (borç konusu mallarla değil) misliyle ödenir.

“الذاثمأب يضقي نويدلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b).

( ذ ) ile baĢlayan kâideler bir tanedir.

66- ( ولك ركذك يزجتي لاام ضعب ركذ) Mütecezzi olmayan bir şeyin bazını zikretmek, küllünü zikir gibidir.

( ر ) ile baĢlayan kâideler bir tanedir.

67- (لطاب رارقلإا نع عوجرلا) İkrardan rücu batıldır.

( س ) ile baĢlayan kâideler üç tanedir.

68- ( دوعي لا طقاسلا) Sâkıt olan şey bir daha dönmez.

69- (ةيعرشلا روملأا نم نوكت ةيارسلا) Sirayet şer'î işlerden/vasıflardan sayılır.

“ةيقيقلحا لا ةيعرشلا روملأا نم نوكت ةيارسلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b

; 1312:46a).

70- (نايب ةجالحا ضرعم في توكسلا) İhtiyaç halinde susmak kabul beyanıdır.

( ش ) ile baĢlayan kâideler dört tanedir.

71- (تادابعلا تابثلا يفكت ةهبشلا) İbadetlerin ispatı için şüphe yeterlidir.

72- ( عراشلا صنك فقاولا طرش) Vakfedenin şart koşması, Şâri Teâlâ'nın nassla belirtmesi gibidir.

73- ( هوجولا عيمبج ايواست اذإ هيرغب قحلي انمإ ءيشلا) Bir şey, ancak bütün yönleriyle müsavi olduğunda başka bir şeye ilhak edilir.

74- ( لوكنلا وا رارقلإا وا ةنيبلا يلع ةجلحا رصق عرشلا) Şer', hüccet-i kâsırayı beyyine, ikrar veya yeminden nükul ile sınırlandırmıştır.

( ض ) ile baĢlayan kâideler yedi tanedir. 75- (لازي ررضلا) Zarar izâle olunur.

76- (تاروضلمحا حيبت تارورضلا) Zarûretler memnu’ olan şeyleri mübah kılar. 77- (ررضلاب لازي لا ررضلا) Bir zarar kendi misliyle izâle olunamaz.

78- (فخلأاب لازي دشلاا ررضلا) Zarar-ı eşed zarar-ı ehaf ile izâle olunur.

79- ( ماع ررض عفدل لمحتي صالخا ررضلا) Umumî zararı def’ için hususî zarar tercih edilir.

80- (ناكملإا ردقب عوفدم ررضلا) Zarar bi-kaderi’l-imkân def’olunur.

81- (تاضواعلداب صتمخ يدعتلاب نامضلا) Haksız fiil sebebiyle tazminat ödenmesi bedelli akitlere mahsustur.

“تاضواعلداب صتمخريرقتلاب نامضلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b; 1312:46a).

( ظ ) ile baĢlayan kâideler bir tanedir.

82- ( هريرقت مريحو وعفد بيج ملظلا) Zulmün bertaraf edilmesi vacip, onaylanması haramdır.

( ع ) ile baĢlayan kâideler 12 tanedir. 83- (ةمكمح ةداعلا) Âdet muhakkemdir.

85- ( ءاهقفلا صنلا فلايخ لم اذإ ةجح نوكي انمإ فرعلا) Fukahanın açık bir muhalefeti yoksa örf huccet sayılır.

86- ( فصولا ىئزج رخلآ ةبرعلا) Sona itibar edilmesi, cüz'î bir vasıftır (vasfın bir cüzüdür).

87- (دوصقلدا نود ًّاصن ظوفلملل ةبرعلا) Maksada değil, açıkça yazılı lafza itibar edilir. 88- (ظوفلملل ةبرعلا) Lafza itibar edilir.

89- ( رردلا ةعفش ليبق فى امهقيقبر نىاعملل ةبرعلا) Manalara itibar edilir (Bu iki kaidenin tahkiki Dürer’in ġuf'a bahsinin hemen baĢındadır.)

90- (ردانلللا عياشلا بلاغلل ةبرعلا) İtibar gâlib-i şâyi’adır, nâdire değildir.

91- ( اهسنج نم ةدايزب حجرت ةلعلا) Tercih yaparken aynı cinsten çok olması halinde illetin çokluğuna itibar edilir.

“اهسنج نم ةدايزب حجري ةلعلا”(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b).

92- ( وطئارش توبث مدعل ءيشلا مكح توبث مدع) Bir şeyin hükmünün sabit olmaması, o şeyin şartlarının sabit olmamasından dolayıdır.

“ول اعفر سيل وطئارش توبث مدعل ءيشلا مكح توبث مدع” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b; 1894:46b).

93- (سانلا نع رر ضلا عفدل لصلاا وى رىاظلاب لمعلا) İnsanlardan zararın giderilmesi için zahirle amel etmek asıldır.

( غ ) ile baĢlayan kâideler bir tanedir.

94- (مدَندَغلاب مُمدَردَغلا) Mazarrat menfaat mukabelesindedir.

( ف ) ile baĢlayan kâideler iki tanedir.

95- (دته جلدا قح في داهتجلإاك لىالجا قح في يوتفلا) Cahil hakkındaki fetva, müctehid hakkındaki ictihad gibidir.

96- ( ولص دوجو يلع لدي هدوجو لصأب صتخلدا عرفلا) Asla özgü fer‘in mevcudiyeti aslın mevcudiyetine delâlet eder.

( ق ) ile baĢlayan kâideler iki tanedir.

97- (ومدق يلع كتري يمدقلا) Kadîm kıdemi üzre terkolunur.

98- ( لصلأا توبث مدع عم عرفلا تبثي دق) Asl sâbit olmadığı halde fer’in sâbit olduğu vardır.

( ك ) ile baĢlayan kâideler bir tanedir.

99- (لطاب يعرش مكح يرغب طرش لك) Şer'î hükmün dışındaki her şart batıldır.

( ل ) ile baĢlayan kâideler 23 tanedir.

100- ( دصاقلدا ماكح لئاسولل) Aslın yapılmasını sağlayan vasıtalar, mukaddimeler bağlı olduğu aslın hükmünü alır.

101- ( ئشلا كلذ مكح ومكح ءيشلا نيعم ويفام لك سيل) Bir şeyin (bir yönüyle) manasını taşıyan hiçbir şeyin hükmü, manasını taşıdığı bu şeyin (bütünüyle) hükmü değildir.

102- ( ليلدب تبثي لمام عمجبد لاا مازلإلا) Delille sabit olmayanlar bir araya gelmedikçe ilzam yoktur.

103- ( مكلحا دابرإ عم ببسلا فلاتخلا ةبرعلا) Hükmün tek olmasında sebebin ihtilafına itibar olunmaz.

104- ( هرايتخإ لاب هيرغل كلم تابثإ دح كليد لا) Kendi seçimi olmadıkça hiç kimse bir başkası için mülkiyet ispatına malik değildir.

105- (ةقيقلحا يريغت في ةيدزعلل يرثأت لا) Hakikatin değiştirilmesinde azimetin tesiri yoktur. 106- (نايعلأا ليجأت حصي لا) Aynların vadeye bağlanması sahih değildir.

107- (حيرصتلا ةلباقم فيةللادلل ةبرعلا) Tasrîh mukabelesinde delâlete itibar yoktur. “حيرصتلا ةلباقم فيمكح ةللادلل لا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32b).

108- (هؤاطخ نينبلا نظلاب ةبرع لا) Hatâsı zâhir olan zanna itibar yoktur.

109- (تاقتعلإا باب في تاينظلل ةبرعلا) İnanç konularında zanni delillere itibar edilmez. “تايداقتعلإا باب في تاينظل ابةبرعلا” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1894:46b

110- (نامزلأا يرغتب ماكحلأا يرغت ركني لا) Ezmânın tağayyürü ile ahkâmın tağayyürü inkâr olunamaz.

نامزلأا يرغتب ماكحلأا يرغت رك ” (Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:32نتلا b; 1894:46b).

111- ( ةىاركلاب غولبلا لبق بيصلا فصوي لا) Büluğ çağına ermeden önce küçük çocuğun fiilleri kerahetle vasıflandırılamaz.

112- ( ةيلاو لاو ةلاكو لاو ةباينلاب دح نع ًامصخ دح بصتني لا) İster niyabet, ister vekâlet ister velayet yoluyla olsun hiç kimse bir başkası adına hasım tayin edilemez.

113- (وب لمعي لاو طلخا يلع دمتعي لا) Yazıya güvenilmez ve onunla amel edilmez.

114- ( ثداح قبح لاا ماعلا ءاربلإا دعب يوعدلا عمسي لا) Genel ibradan sonra ortaya çıkan bir hak için açılan dava dinlenmez.

115- ( ليلد نع ئشانلا لامتح لإا عم ةجح لا) Senede müstenid olan ihtimal ile hüccet yoktur.

...لامتحلإا عم ةجح لا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a; 1894:46b).

116- (اهسفن في عفانلدا موقي لا) Menfaatler tek başına mütekavvim sayılmaz. 117- (صنلا دروم في داهتجلإل غاسم لا) Mevrid-i nassda içtihada mesâğ yoktur.

118- ( يعرش ببسلاب دح لام ذخأي ن دحلأ زويج لا) Meşru‘ bir sebep olmaksızın birinin malını bir kimsenin alması câiz olmaz.

“يعرش ببسلاب ذخأي ن دحلأ زويج لا”(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a).

119- ( ونذإ لاب يرغلا كلم في فرصتي ن دحلأ زويج لا) Bir kimsenin mülkünde onun izni olmaksızın başka bir kimsenin tasarruf etmesi câiz değildir.

120- ( عرشلا قفاو اذإ لاإ يضاقلا رم ذفني لا) Hukuka uygun olmadığı müddetçe hâkimin emri geçerli olmaz.

عرشلا قفاو لاإ يضاقلا رم ذفني لا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a).

121- ( فورعلدا في ةعاطلا انمإ و ةيصعم في ناطلسلل ةعاط لا) Günah olan konularda idareciye itaat edilmez. Zira itaat ancak marufta olur.

122- ( ةيئزلجا ضراوعلاب يلصلأا مكلحا طقسي لا) Kısmi bozukluklardan dolayı aslî hüküm düşmez.

( م ) ile baĢlayan kâideler 19 tanedir.

123- (ولاوزب لطب رذعل زاج ام) Bir özürle câiz olan şey, özrün ortadan kalkmasıyla bâtıl olur.

ولاوزب لطب رذعبزاج ام(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a).

124- ( ضراوعلاب طقسي لا ًّايلص امكح تبث ام) Aslen sabit olan hüküm, arızî durumlardan dolayı düşmez.

ليزمُلدا دجوي لمام وئاقبب مكيح نامزب تبثام(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a; 1894:47a).

126- (هؤاطع مرح هذخ مرح ام) Alması memnu‘ olan şeyin vermesi dahi memnu‘ olur. 127- (اىردقب ردقتي ةرورضلل حيب ام) Zarûretler kendi mikdarlarınca takdir olunur.

128- ( ويلع ساقيلا ه ْيرغف سايقلا يرغ يلع تبث ام) Alâ-hilâfi’l-kıyas sâbit olan şey sâire makîsün-aleyh olmaz.

...ساقيلا هْيرغف سايقلا يرغ يلع تبث ام(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a).

129- (ةيضق تفخ ةيلب تمع ام) Zorluğu çok olanın, hükmü kolaylaştırılır.

130- ( دمعتي لم نإ و نماض رشابلدا) Mübâşir müteammid olmasa da zâmin olur.

131- (دمعتلاب لاإ لا ببسلماو) Müsebbib müteammid olmadıkça zâmin olmaz.دمعتلاب لاإ لا ببستلماو(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a; 1894:47a).

132- ( هرارقإب ذدَخاؤم رلدا) Kişi ikrarıyla muaheze olunur.

133- (لىو ونايتاف ةعدبلاو بجاولا ينب وا لىو وكترف ةعدبلاو ةنسلا ينب وا لىو ونايتْأف ةعدبلاو ضرفلا ينب ددتري ام) (Bir fiil) Farz ile bid'at arasında bulunuyorsa yapılması, sünnet ile bidat arasında bulunuyorsa terk edilmesi veya vacip ile bidat arasında bulunuyorsa yapılması evladır.

لىو ونايتاف ةعدبلاو بجاولا ينب و لىو وكترف ةعدبلاو ةنسلا ينب ولىو ونايتْأف ةعدبلاو ضرفلا ينب ددتري ام(Mecâmi‘u-l

134- ( ةللاد وا ًّاصن دييقتلا ليلد مقي لم اذإ وقلاطإ يلع يريج انمإ قلطلما) Eğer nassen yahud delâleten takyid delili bulunmaz ise mutlak ıtlâkı üzere câri olur.

ةللاد وا ًّاصن دييقتلا ليلد مقي لم اذإ وقلاطإ يلعيرجي قلطلدا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1780:33a).

135- (هيرغ ملظيلا مولظلدا) Mazlum başkasına zulmedemez.

136- ( وتارورض نم وى ام كلم ائيش كلم نم) Bir şeye mâlik olan kimse o şeyin zarûriyatından olana da mâlik olur.

137- (ةيلكلا ةدعاقلا ححصي لا يئزلجا لاثلدا) Cüz’î misal küllî kaideyi tashih edemez.

ةيلكلا دعاوقلا ححصي لا يئزلجا لاثلدا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1312:47a).

138- ( وطرش توبث لبق مودعمو وتوبث دنع وتوبث بيج طرشلاب قلعلدا) Hükmün şarta bağlı olması durumunda, şartın gerçekleşmesi, hükmün varlığını gerektirir. Hüküm şartın varlığından önce yok hükmündedir.

139- ( وتنيب لاو هاوعد عمست لا ةثداح في ويلع يضقلد ) ا Olayda aleyhine karar verilen kimsenin davası ve delili dinlenmez.

140- (ةقيقح عنتملداك ةداع عنتملدا) Âdeten mümteni‘ olan şey hakikaten mümteni gibidir.

141- ( ولعفي لم ون لصلااف لاوا ائيش لعف لى كش نم) Yapıp yapmadığında şüphe edenin, yapmamış olması asıldır.

142- (هدروم يلع رصتقي سايقلا فلاخ يلع صنلا) Kıyasa aykırı nas, indiği olaya özgülenir.

143- (اندنع ةيعورشلدا ررقي يهنلا) Bize göre nehiy, meşruiyeti takrir eder.

( و ) ile baĢlayan kâideler beĢ tanedir.

144- (ءاضقلا ليا جاتيحلا اعرش بجاولا) Şeran vacip olan, yargı kararına muhtaç değildir.

145- (وب ديقتي حابلداو ةملاسلا فصوب ديقتيلا بجاولا) Vacip, selamet vasfıyla takyid edilemez, mübah edilebilir.

وب ديقتي حابلداو ةملاسلا فصوب ديقتيبجاولا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1194:33b).

146- ( برتعم بئاغلا فىو وغل رضالحا في فصولا) Hâzırdaki vasf lağv ve gâibdeki vasf muteberdir.

147- (ةماعلا ةيلاولا نم ليو ةصالخا ةيلاولا) Velâyet-i hâssa velâyet-i âmmeden akvâdır. 148- (ىعفاشلل افلاخ ةولصلا ةءارقك ةرثكلا و ةلقلاب توافتيلا ينعبد قلعتي لم ذإ بجاولا) Bir muayyene

tealluk etmediği zaman vacip, azlık veya çoklukla ayırt/takyid edilmez. Namazda kıraat gibi, Şâfiîlerde durum farklıdır.

( ي ) ile baĢlayan kâideler altı tanedir.

149- ( ي رلا بلاغب كترشلدا هوجو ضعب حجري) Müşterek lafzın bazı vecihleri kesine yakın görüşle tercih edilir.

150- (ادوصقم نوكي ن زويج لا ام اعبت فرصتلا في لخدي) Maksut olması caiz kabul edilmeyen, tâbi olarak tasarrufa dâhil edilir.

151- (لصلأا طوقسب عرفلا طقسي) Asıl sâkıt olduğunda fer‘ de sâkıt olur.

152- (ءاهتنلإا في رقتفي لا ام ءادتبلإا في رقتفي) Başlangıçta yapılması câiz olmayan bir şey, sonradan câiz hale gelebilir.

153- ( ناكملإا ردقب طرشلا ةاعارم مِزلدَي) Bi-kaderi’l-imkân şarta mürâat olunmak lâzım gelir.

154- (يفنلا يلع نوكي ادب ينميلا) Ebediyete yemin, olumsuzluk için kullanılır.يفنلا يلع نوكتادب ينميلا(Mecâmi‘u-l hakâik, 1894:47b).

Benzer Belgeler